CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, göçmenlerin Türkiye’deki iş alanlarına tesirlerine yönelik yapılan açıklamaları kıymetlendirdi. Ağbaba “AKP’nin göçmen siyaseti fakiri fakire kırdırmaktan diğer bir şey değildir” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba AKP’li yetkililerin son günlerde göçmen emeği hakkındaki açıklamalarını kıymetlendirdi. Ağbaba’nın tespit ve değerlendirmeleri şöyleki:
“AKP’li bakanların, yetkililerin açıklamalarına bakıldığında mülteci siyasetlerinin bir çeşit sömürü sistemi üzerine heyeti olduğu açıkça görülmektedir. AKP’li Yasin Aktay‘ın ‘İşverenler, yatırımcılar, endüstriciler Suriyelilerden hayli mutlu. Çok kıymetli kimi yerlerde Suriyelileri çekin, bu ülke iktisadı çöker’ tabiri, AKP iktidarının göçmenlere ve göçmen emeğine bakışının en net özetidir. Türkiye’de 1 milyona yakın Suriyeli göçmen kayıt dışı ve düşük fiyatlar ile istihdam edilmektedir. Ülkemizde göçmen emekçilerin ucuz iş gücü olarak kullanılması AKP iktidarının işine gelmekte, çalışma hayatındaki maliyetler alabildiğince düşürülmektedir. Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz fiyatlar karşılığında çalıştırılması ülkemiz iktisadına önemli ziyanlar vermektedir.
“1 milyon civarı kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmen var”
Yalnızca 2021 yılı için 1 milyon civarı kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmen emekçinin iktisada aylık ziyanı en az 751 milyon 600 bin Türk Lirasıdır. Suriyeli göçmenler yalnızca göç yollarında değil, beraberinde iş cinayetlerinde de hayatını yitirmektedir. Türkiye’de iş cinayetlerinden hayatını yitiren göçmen çalışanların yüzde 65’i Suriye vatandaşıdır. Türkiye’de çalışma hayatı AKP iktidarı ile garantisiz, kontrolsüz ve kuralsız bir hale getirilmiştir. Çalışma ömrünün kendi çalışanlarımıza getirdiği sömürü şartları ülkemiz de çalışan göçmen emekçiler ortasında geçerlidir. AKP iktidarı bu siyasetleri ile fakiri fakire kırdırmaktadır.
Memleketler arası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 97 sayılı mukavele göçmen emekçilerin çalıştırılmasında ayrımcılığa karşı kıymetli teminatlar getirmektedir. Türkiye 97 sayılı ILO kontratını onaylamalıdır. bu biçimdece hem göçmen emekçiler tıpkı vakitte yerli çalışanlar korunmuş olacak, göçmen çalışanlarla yerli çalışanların rekabeti eşitlik ve ayrımcılık unsurunun ortadan kaldırılması ile önlenebilecektir. Türkiye emek piyasasında yer alan göçmen, yerli tüm çalışanların ucuz emek sömürüsüne maruz kalması da bu biçimiyle ortadan kaldırılabilecektir.
“Suriyeli göçmenlerin büyük çoğunluğu taban fiyatın altında fiyat almaktadır”
Türkiye’de kayıtlı Suriyelilerin yüzde 20,4’ü 15-24 yaş içinden oluşurken, nüfusun yüzde 29,8’i ise 10 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır. Bu durumda resmi olmayan datalara bakılırsa genç nüfus ve üzeri Suriyelilerin yaklaşık 1 milyonu kayıt dışı olarak istihdam edildiği düşünülmektedir. Türkiye’de müsaadeli yabancı çalışan sayısı 2019 yılında 145.232 kişi iken bunun 63.789 Suriyeli personellerden oluşmaktadır. Kayıtlı çalışan Suriyeli sayısı 2018 yılında 34.573, 2017 yılında ise 20.966 kişidir. Resmi datalara nazaran Türkiye’de çalışabilir yaşta olan Suriyelilerden istihdama dâhil olanların büyük bir kısmı kayıt dışı çalıştırılmaktadır.
Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz fiyatlar karşılığında çalıştırılması ülkemiz iktisadına önemli ziyanlar vermektedir. AKP iktidarı Suriyeli ve başka ülke vatandaşı göçmenlerin kayıt dışı istihdamına göz yumarak ülkemiz de işsizlik oranlarını artırmakta, çalışma hayatını büsbütün kuralsız bir yapıya büründürmektedir. Ülkemizde Suriye vatandaşlarının kayıt dışı çalıştırmanın ağır olarak gözlendiği inşaat, tarım, dokuma üzere dallarda istihdam edilmektedir. Bu iş kolları, iş cinayetlerinin ve düşük fiyatların uygulandığı iş kolları olarak da göze çarpmaktadır. Yapılan araştırmalara bakılırsa ise Türkiye’de kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmenlerin büyük çoğunluğu minimum fiyatın altında fiyat almaktadır.
Suriyeli göçmenler yalnızca göç yollarında değil bununla birlikte iş cinayetlerinde de hayatını yitirmektedir. 2015-2020 yılları içinde iş cinayetlerinde ölen göçmen personel sayısı en az 558’dir. İş cinayetlerinde hayatını yitiren göçmen çalışanların yüzde 65’i Suriyeli personellerden, yüzde 13’ü Afgan personellerden, geri kalan yüzde 22’si başka ülke asıllı personellerden oluşmaktadır.”
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba AKP’li yetkililerin son günlerde göçmen emeği hakkındaki açıklamalarını kıymetlendirdi. Ağbaba’nın tespit ve değerlendirmeleri şöyleki:
“AKP’li bakanların, yetkililerin açıklamalarına bakıldığında mülteci siyasetlerinin bir çeşit sömürü sistemi üzerine heyeti olduğu açıkça görülmektedir. AKP’li Yasin Aktay‘ın ‘İşverenler, yatırımcılar, endüstriciler Suriyelilerden hayli mutlu. Çok kıymetli kimi yerlerde Suriyelileri çekin, bu ülke iktisadı çöker’ tabiri, AKP iktidarının göçmenlere ve göçmen emeğine bakışının en net özetidir. Türkiye’de 1 milyona yakın Suriyeli göçmen kayıt dışı ve düşük fiyatlar ile istihdam edilmektedir. Ülkemizde göçmen emekçilerin ucuz iş gücü olarak kullanılması AKP iktidarının işine gelmekte, çalışma hayatındaki maliyetler alabildiğince düşürülmektedir. Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz fiyatlar karşılığında çalıştırılması ülkemiz iktisadına önemli ziyanlar vermektedir.
“1 milyon civarı kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmen var”
Yalnızca 2021 yılı için 1 milyon civarı kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmen emekçinin iktisada aylık ziyanı en az 751 milyon 600 bin Türk Lirasıdır. Suriyeli göçmenler yalnızca göç yollarında değil, beraberinde iş cinayetlerinde de hayatını yitirmektedir. Türkiye’de iş cinayetlerinden hayatını yitiren göçmen çalışanların yüzde 65’i Suriye vatandaşıdır. Türkiye’de çalışma hayatı AKP iktidarı ile garantisiz, kontrolsüz ve kuralsız bir hale getirilmiştir. Çalışma ömrünün kendi çalışanlarımıza getirdiği sömürü şartları ülkemiz de çalışan göçmen emekçiler ortasında geçerlidir. AKP iktidarı bu siyasetleri ile fakiri fakire kırdırmaktadır.
Memleketler arası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 97 sayılı mukavele göçmen emekçilerin çalıştırılmasında ayrımcılığa karşı kıymetli teminatlar getirmektedir. Türkiye 97 sayılı ILO kontratını onaylamalıdır. bu biçimdece hem göçmen emekçiler tıpkı vakitte yerli çalışanlar korunmuş olacak, göçmen çalışanlarla yerli çalışanların rekabeti eşitlik ve ayrımcılık unsurunun ortadan kaldırılması ile önlenebilecektir. Türkiye emek piyasasında yer alan göçmen, yerli tüm çalışanların ucuz emek sömürüsüne maruz kalması da bu biçimiyle ortadan kaldırılabilecektir.
“Suriyeli göçmenlerin büyük çoğunluğu taban fiyatın altında fiyat almaktadır”
Türkiye’de kayıtlı Suriyelilerin yüzde 20,4’ü 15-24 yaş içinden oluşurken, nüfusun yüzde 29,8’i ise 10 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır. Bu durumda resmi olmayan datalara bakılırsa genç nüfus ve üzeri Suriyelilerin yaklaşık 1 milyonu kayıt dışı olarak istihdam edildiği düşünülmektedir. Türkiye’de müsaadeli yabancı çalışan sayısı 2019 yılında 145.232 kişi iken bunun 63.789 Suriyeli personellerden oluşmaktadır. Kayıtlı çalışan Suriyeli sayısı 2018 yılında 34.573, 2017 yılında ise 20.966 kişidir. Resmi datalara nazaran Türkiye’de çalışabilir yaşta olan Suriyelilerden istihdama dâhil olanların büyük bir kısmı kayıt dışı çalıştırılmaktadır.
Göçmenlerin kayıt dışı ve ucuz fiyatlar karşılığında çalıştırılması ülkemiz iktisadına önemli ziyanlar vermektedir. AKP iktidarı Suriyeli ve başka ülke vatandaşı göçmenlerin kayıt dışı istihdamına göz yumarak ülkemiz de işsizlik oranlarını artırmakta, çalışma hayatını büsbütün kuralsız bir yapıya büründürmektedir. Ülkemizde Suriye vatandaşlarının kayıt dışı çalıştırmanın ağır olarak gözlendiği inşaat, tarım, dokuma üzere dallarda istihdam edilmektedir. Bu iş kolları, iş cinayetlerinin ve düşük fiyatların uygulandığı iş kolları olarak da göze çarpmaktadır. Yapılan araştırmalara bakılırsa ise Türkiye’de kayıt dışı çalışan Suriyeli göçmenlerin büyük çoğunluğu minimum fiyatın altında fiyat almaktadır.
Suriyeli göçmenler yalnızca göç yollarında değil bununla birlikte iş cinayetlerinde de hayatını yitirmektedir. 2015-2020 yılları içinde iş cinayetlerinde ölen göçmen personel sayısı en az 558’dir. İş cinayetlerinde hayatını yitiren göçmen çalışanların yüzde 65’i Suriyeli personellerden, yüzde 13’ü Afgan personellerden, geri kalan yüzde 22’si başka ülke asıllı personellerden oluşmaktadır.”