Eski CHP milletvekili Zülfü Livaneli’nin eski CHP Genel Lideri Deniz Baykal’la ilgili, “Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu fazlaca sefer kendisi de söylemiş oldu. Basında çıktı” kelamları tartışma yarattı. Baykal’ın yakın etrafına, “Livaneli’nin tezlerine ait, ‘Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı tezleri beni önemli biçimde üzdü. bu biçimde bir haksızlığa muhatap olduğum için nitekim çok üzülüyorum’” dediği öğrenildi.
Bir devir CHP’de siyaset yapan sanatçı Zülfü Livaneli’nin eski CHP Genel Lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la ilgili, “Tipik bir Sünni, sağcı, Ankara siyasetçisidir. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu epeyce sefer kendisi de söylemiş oldu, basında çıktı” kelamları büyük tartışma yarattı. Baykal’ın yakın etrafından Livaneli’ye reaksiyon geldi. Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, Ankara’ya giderek dün Baykal ile görüşen Mehmet Sevigen, görüşmenin bilgilerina ait Hürriyet’e şunları söylemiş oldu:
“bu biçimde bir haksızlığa muhatap olduğum için nitekim epey üzülüyorum”
“Livaneli’nin argümanlarına ait, ‘Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı argümanları beni önemli biçimde üzdü. bu biçimde bir haksızlığa muhatap olduğum için nitekim hayli üzülüyorum’ halinde bir yorumu oldu. En büyük hüznü ise Genel Merkez’den hiç kimsenin aramaması olmuş. Anlayacağınız en çok vefasızlığa kırgın. Kemal Beyefendi (CHP Genel Başkanı) bir telefon açıp ‘geçmiş olsun’ dememiş. Kendi geçmişini koruyamayan geleceğe nasıl sahip çıkacak?
“Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi”
senelerca bu ülkeye hizmet etmiş seversiniz ya da sevmezsiniz, yanlışsız ya da yanlış. Adam canıyla uğraşıyor; bir de bu davaların gündeme gelmesi daha da üzüyor. Artık ben de çıkıp, ‘Zülfü Beyefendi en epey parayı sever, daha sonra gücü sever, fırsat bulursa belediye lideri, milletvekili, genel lider olmak ister. Son olarak ise cumhurbaşkanı olmayı ister’ desem ayıp olmaz mı? Dost konutunda yapılan bir sohbeti ki benim adımı da fazlaca katıyor ‘evi’ diye, genel şura toplantısı üzere lanse etmesi de fazlaca yakışıksız. İstanbul Vilayet Kongresinde Ahmet Güryüz Ketenci seçildi. Bizi, ‘CHP Kürtlerin ve Alevilerin partisi’ diye yaftalıyorlardı. Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi. Mezhepçilik yapmadan, kompleks duymadan yolumuza devam edildi.”
“Sayın Baykal’ın ‘Alevileri, Kürtleri sevmiyorum’ kelamlarını ne duydum ne de okudum”
Eski TBMM Lider Vekili Yılmaz Ateş de Livaneli’nin kelamlarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“SHP ve CHP’de 20 yıl yöneticilik yaptım. Sayın Baykal’ın ‘Alevileri, Kürtleri sevmiyorum’ kelamlarını ne duydum ne de okudum. Lakin Sayın Baykal 1975 yılında Demirel hükümeti bütçesi üzerine yaptığı konuşmadaki kelamlarından ötürü senelerca ‘Baykal Kızılbaştır’ diye suçlanmıştı. SHP Genel Sekreteri olduğu periyotta Baykal’ın önerisi ve başkanlığında kurulan kurulun 1989’da hazırladığı ‘Kürt Raporu’ bugüne kadar ortaya konan en kıymetli yazılı dokümandır. Sayın Ahmet Türk, terör suçlaması niçiniyle 2016 Kasım’da tutuklandığında Mardin’e meskenine ziyarete gittiği için tenkit yağmuruna tutulan Baykal olmuştu. (Baykal’a, Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılmasına ait eleştiriler) Sayın Tayyip Erdoğan’ın yasağı 22 Aralık 2002’de kaldırıldı. Sayın Baykal ve Sayın Erdoğan’ın Beylerbeyi’ndeki görüşmesi tam 2 ay daha sonra gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık pazarlığı, yasağın kalkmasından 2 ay daha sonra mı yapılır?”
TIKLAYIN – Zülfü Livaneli: Deniz Baykal Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez; CHP’nin Baykal gerçeğiyle hesaplaşması kural
Bir devir CHP’de siyaset yapan sanatçı Zülfü Livaneli’nin eski CHP Genel Lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la ilgili, “Tipik bir Sünni, sağcı, Ankara siyasetçisidir. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu epeyce sefer kendisi de söylemiş oldu, basında çıktı” kelamları büyük tartışma yarattı. Baykal’ın yakın etrafından Livaneli’ye reaksiyon geldi. Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, Ankara’ya giderek dün Baykal ile görüşen Mehmet Sevigen, görüşmenin bilgilerina ait Hürriyet’e şunları söylemiş oldu:
“bu biçimde bir haksızlığa muhatap olduğum için nitekim epey üzülüyorum”
“Livaneli’nin argümanlarına ait, ‘Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı argümanları beni önemli biçimde üzdü. bu biçimde bir haksızlığa muhatap olduğum için nitekim hayli üzülüyorum’ halinde bir yorumu oldu. En büyük hüznü ise Genel Merkez’den hiç kimsenin aramaması olmuş. Anlayacağınız en çok vefasızlığa kırgın. Kemal Beyefendi (CHP Genel Başkanı) bir telefon açıp ‘geçmiş olsun’ dememiş. Kendi geçmişini koruyamayan geleceğe nasıl sahip çıkacak?
“Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi”
senelerca bu ülkeye hizmet etmiş seversiniz ya da sevmezsiniz, yanlışsız ya da yanlış. Adam canıyla uğraşıyor; bir de bu davaların gündeme gelmesi daha da üzüyor. Artık ben de çıkıp, ‘Zülfü Beyefendi en epey parayı sever, daha sonra gücü sever, fırsat bulursa belediye lideri, milletvekili, genel lider olmak ister. Son olarak ise cumhurbaşkanı olmayı ister’ desem ayıp olmaz mı? Dost konutunda yapılan bir sohbeti ki benim adımı da fazlaca katıyor ‘evi’ diye, genel şura toplantısı üzere lanse etmesi de fazlaca yakışıksız. İstanbul Vilayet Kongresinde Ahmet Güryüz Ketenci seçildi. Bizi, ‘CHP Kürtlerin ve Alevilerin partisi’ diye yaftalıyorlardı. Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi. Mezhepçilik yapmadan, kompleks duymadan yolumuza devam edildi.”
“Sayın Baykal’ın ‘Alevileri, Kürtleri sevmiyorum’ kelamlarını ne duydum ne de okudum”
Eski TBMM Lider Vekili Yılmaz Ateş de Livaneli’nin kelamlarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“SHP ve CHP’de 20 yıl yöneticilik yaptım. Sayın Baykal’ın ‘Alevileri, Kürtleri sevmiyorum’ kelamlarını ne duydum ne de okudum. Lakin Sayın Baykal 1975 yılında Demirel hükümeti bütçesi üzerine yaptığı konuşmadaki kelamlarından ötürü senelerca ‘Baykal Kızılbaştır’ diye suçlanmıştı. SHP Genel Sekreteri olduğu periyotta Baykal’ın önerisi ve başkanlığında kurulan kurulun 1989’da hazırladığı ‘Kürt Raporu’ bugüne kadar ortaya konan en kıymetli yazılı dokümandır. Sayın Ahmet Türk, terör suçlaması niçiniyle 2016 Kasım’da tutuklandığında Mardin’e meskenine ziyarete gittiği için tenkit yağmuruna tutulan Baykal olmuştu. (Baykal’a, Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılmasına ait eleştiriler) Sayın Tayyip Erdoğan’ın yasağı 22 Aralık 2002’de kaldırıldı. Sayın Baykal ve Sayın Erdoğan’ın Beylerbeyi’ndeki görüşmesi tam 2 ay daha sonra gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık pazarlığı, yasağın kalkmasından 2 ay daha sonra mı yapılır?”
TIKLAYIN – Zülfü Livaneli: Deniz Baykal Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez; CHP’nin Baykal gerçeğiyle hesaplaşması kural