AirdropAvcisi
New member
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Çizgi Sinema ve Animasyon Kısmı Öğretim vazifelisi Sarp Selçuk, akademinin yanında çeşitli projelerle illüstrasyonlar yapmaya devam ediyor.
Daha evvel Hasankeyf Müzesi için illüstrasyon çalışmaları, reklam dizaynları ve yer duvarı dizaynları yapan Selçuk, beraberinde kitap kapaklarına renk veriyor.
Sabahattin Ali, Stefan Zweig, Franz Kafka, Goethe, Gogol ve babası Çetin Selçuk’un toplamda 14 kitabına kapak resimlemeleri yapan Selçuk, roman ve öykülerin birinci cümlesinden son cümlesine kadar en etkileyici sahneyi kapağa yansıtıyor.
“HAYALİMDE GÖRSELLEŞTİRİYORUM”
Çocukluk senelerından beri roman ve kıssaları okurken hayalinde görsellerinin oluştuğunu anlatan Selçuk, “Güya betimlemesi yapılan yerlerde dolaşır, kitapta bahsi geçen kahramanlardan biri yahut onu tanıyan biri olduğumu hayal ederdim. özetlemek gerekirse söylemek gerekirse, benim her anlatılanı görsel olarak düşünmek üzere bir özelliğim var. Sanırım bu bir alışkanlık. Kitabın birinci sayfasının birinci cümlesinden, son sayfasının son cümlesine kadar aklımda oluşan en etkileyici sahneyi fotoğraflarım genelde. Tabi resimlediğim o sahne benim aklımda oluşan sahnedir, tahminen oburunun aklında öbür bir sahne oluşuyordur. Kitaplardan uyarlanan sinemaların biroldukca kişiyi hayal kırıklığına uğratmasının niçini de budur. Ben kitabı benim algıladığım kadar yansıtabilirim ve bunu yapıyorum” dedi.
“BİR KİTAPÇIDA SİZİ DURDURAN TASARIM ÂLÂ TASARIMDIR”
Kapak dizaynlarını dijital olarak yaptığını söyleyen Selçuk, kapağının kitabı satın almada değerli bir belirleyici olduğunu aktararak, “Bir kitapçıda raflar içinde dolaşırken sizi durduran tasarım âlâ dizayndır. Sizi durduran tasarım, o kitabı elinize almanızı sağlar. Kitabı elinize aldıktan daha sonrası, kitabın içeriğine kalmıştır. Hem tasarım birebir vakitte içerik ilgi cazipse siz o kitapla kasaya yanlışsız ilerlersiniz. Artık kitapçılar mümkün olduğunca kitapların ön kapaklarını okuyuculara göstermek için ellerinden gelen itinası gösteriyorlar. Yalnızca sırtını nazaranrek kitap almak amaca güdümlü gitmeyi gerektirir, yani alacağınız kitabın ismine aslına bakarsan odaklısınızdır. Bu durumda tasarım bir ayrıntıya dönüşür. Kitap kapakları vilayetle de fotoğraflı olmalı diye bir şey de yok. Çok sade grafik lisan kullanılarak hazırlanmış fazlaca etkileyici kitap kapakları da azımsanamayacak kadar oldukcatur. Ben şahsen, bir kitabın iki farklı yayınevinden iki farklı tasarımı var ise uygun olan tasarımlısını tercih ederim. Muhakkak kitap kapağı dizaynına satın alırken dikkat edilmelidir. Kitap, görseliyle içeriğiyle bir bütün olmalıdır” diye konuştu.
“EN ÇOK ETKİLENDİĞİM MUHARRİR SABAHATTİN ALİ OLDU”
Resimlediği kitapların müelliflerinden Sabahattin Ali’nin kendisindeki yerinin farklı olduğundan bahseden Selçuk, “hiç birini başkasından ayırmak istemem lakin Sabahattin Ali’nin yeri bende başkadır. Sanırım birebir topraklar üzerinde yaşanmış öyküleri dillendiriyor olması ve tabi ki hayli güzel bir muharrir olması, beni etkilemesindeki faktörler. Yaşadığımız topraklardan hayli yeterli sanatkarlar çıkmıştır ancak bu sanatkarlar daima acılar içerisinde bırakılarak trajik hayatlar yaşamaya zorlanmışlardır. Sabahattin Ali de trajik yaşantısı ve keder veren vefatı sebebiyle üzerinde fazlaca düşündüğüm ve hüzünlendiğim müelliflerden birisidir” formunda konuştu.
Daha evvel Hasankeyf Müzesi için illüstrasyon çalışmaları, reklam dizaynları ve yer duvarı dizaynları yapan Selçuk, beraberinde kitap kapaklarına renk veriyor.
Sabahattin Ali, Stefan Zweig, Franz Kafka, Goethe, Gogol ve babası Çetin Selçuk’un toplamda 14 kitabına kapak resimlemeleri yapan Selçuk, roman ve öykülerin birinci cümlesinden son cümlesine kadar en etkileyici sahneyi kapağa yansıtıyor.
“HAYALİMDE GÖRSELLEŞTİRİYORUM”
Çocukluk senelerından beri roman ve kıssaları okurken hayalinde görsellerinin oluştuğunu anlatan Selçuk, “Güya betimlemesi yapılan yerlerde dolaşır, kitapta bahsi geçen kahramanlardan biri yahut onu tanıyan biri olduğumu hayal ederdim. özetlemek gerekirse söylemek gerekirse, benim her anlatılanı görsel olarak düşünmek üzere bir özelliğim var. Sanırım bu bir alışkanlık. Kitabın birinci sayfasının birinci cümlesinden, son sayfasının son cümlesine kadar aklımda oluşan en etkileyici sahneyi fotoğraflarım genelde. Tabi resimlediğim o sahne benim aklımda oluşan sahnedir, tahminen oburunun aklında öbür bir sahne oluşuyordur. Kitaplardan uyarlanan sinemaların biroldukca kişiyi hayal kırıklığına uğratmasının niçini de budur. Ben kitabı benim algıladığım kadar yansıtabilirim ve bunu yapıyorum” dedi.
“BİR KİTAPÇIDA SİZİ DURDURAN TASARIM ÂLÂ TASARIMDIR”
Kapak dizaynlarını dijital olarak yaptığını söyleyen Selçuk, kapağının kitabı satın almada değerli bir belirleyici olduğunu aktararak, “Bir kitapçıda raflar içinde dolaşırken sizi durduran tasarım âlâ dizayndır. Sizi durduran tasarım, o kitabı elinize almanızı sağlar. Kitabı elinize aldıktan daha sonrası, kitabın içeriğine kalmıştır. Hem tasarım birebir vakitte içerik ilgi cazipse siz o kitapla kasaya yanlışsız ilerlersiniz. Artık kitapçılar mümkün olduğunca kitapların ön kapaklarını okuyuculara göstermek için ellerinden gelen itinası gösteriyorlar. Yalnızca sırtını nazaranrek kitap almak amaca güdümlü gitmeyi gerektirir, yani alacağınız kitabın ismine aslına bakarsan odaklısınızdır. Bu durumda tasarım bir ayrıntıya dönüşür. Kitap kapakları vilayetle de fotoğraflı olmalı diye bir şey de yok. Çok sade grafik lisan kullanılarak hazırlanmış fazlaca etkileyici kitap kapakları da azımsanamayacak kadar oldukcatur. Ben şahsen, bir kitabın iki farklı yayınevinden iki farklı tasarımı var ise uygun olan tasarımlısını tercih ederim. Muhakkak kitap kapağı dizaynına satın alırken dikkat edilmelidir. Kitap, görseliyle içeriğiyle bir bütün olmalıdır” diye konuştu.
“EN ÇOK ETKİLENDİĞİM MUHARRİR SABAHATTİN ALİ OLDU”
Resimlediği kitapların müelliflerinden Sabahattin Ali’nin kendisindeki yerinin farklı olduğundan bahseden Selçuk, “hiç birini başkasından ayırmak istemem lakin Sabahattin Ali’nin yeri bende başkadır. Sanırım birebir topraklar üzerinde yaşanmış öyküleri dillendiriyor olması ve tabi ki hayli güzel bir muharrir olması, beni etkilemesindeki faktörler. Yaşadığımız topraklardan hayli yeterli sanatkarlar çıkmıştır ancak bu sanatkarlar daima acılar içerisinde bırakılarak trajik hayatlar yaşamaya zorlanmışlardır. Sabahattin Ali de trajik yaşantısı ve keder veren vefatı sebebiyle üzerinde fazlaca düşündüğüm ve hüzünlendiğim müelliflerden birisidir” formunda konuştu.