Fehmi Koru*
Marmaris’teki yangının birinci çıktığı bölgede yaşayan bir dostumu ‘‘Geçmiş olsun’’ demek için aradım. Gecenin bir vakti o da meskenini terk etmek zorunda kalmış, artık bir daha konutundaydı. Kendisinden zorlayarak aldığım bilgi etraftan kulağına gelenlerdi. Etraf, yangının kasdi çıkarıldığı, çıkaranların da siyasi kimlikli olduğu kanaatindeydi.
Kasdi, çıkaranlar siyasi kimlikli…
Sedat Peker’in evvelce yaptığı ‘‘Sakın ha, sokağa çıkmayın’’ ihtarını yangınlar üzerine yinelaması yangın bölgesinde konuşulanların onun da kulağına gittiğine işaret ediyor.
Türkiye ülkenin dört bir yanında patlak veren yangınlarla boğuşurken, birileri, Konya/Meram’daki bir meskene baskın düzenleyip yedi kişiyi infaz ediverdi.
İnfaz haberini, olayın etnik kökene dayalı eski bir mahalle ihtilafının yapıtı olduğu bilgisi izledi.
Yangınlar ve cinayeti takip eden duyumlar ürperti verici…
Çabucak buraya not düşeyim: Duyum olarak ortalığa salıverilen argümanlar ülkemiz için yangınlardan da yedi can alan cinayetten de epey daha tehlikeli bir ihtimali akla düşürüyor. Bu oyuna gelmemek koşul.
Bunun için de kararlı davranmak gerekiyor.
Maalesef bu bahiste bir baş karışıklığı yaşanıyor.
Ülkemiz yaz aylarında patlak veren orman yangınlarına alışık. Çabucak hiç bir yaz mevsimini yangınsız geçiremiyoruz. Türkiye ile tıpkı nesilde bulunan öbür ülkelerde de her yaz bizdekine benzeri -kimi vakit daha da feci- orman yangınları görülebiliyor.
Yunanistan bu ülkelerden biri. Antalya, Marmaris, Bodrum ve Didim’de başgösteren son yangınlardan evvel, Atina yakınlarındaki ormanlık bölgede yangın çıktığı ajanslara haber konusu olmuştu.
Yeterli hatırlıyorum, 2007 yılında Yunanistan’da çıkan ve günlerce süren orman yangınlarına karşı başlatılan uğraşa, Türkiye de, bu alanda uzmanlaşmış uçaklar göndererek katkıda bulunmuştu.
Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarıyla…
Şimdilerde ‘‘THK uçakları nerede?’’ sorusuna yetkili ağızlar ‘‘THK’nın yangın söndürme uçakları yok ki’’ karşılığını veriyor.
Ne olmuş olabilir o uçaklara?
THK ‘kayyım’ idaresi altındaymış. ‘Kayyım’ misyonunu üstlenmiş devlet memuru yangınlar sırasında bir düğünde bulunduğu haberlerini düğünde değil nikahta olduğunu söyleyerek ‘yalanlarken’ başında olduğu kurumun yangınlara müdahale bakılırsavi bulunmadığı bilgisini de paylaşmış.
Uçakları varmış, lakin uçamaz biçimdeymiş hepsi… Uçamayan uçakları uçurmak için pilot bulundurmak gerekmeyeceği için de bünyedeki pilotların bakılırsavine son verilmiş…
Yangınlara Rusya’dan kiralanan uçaklarla müdahale edilmeye çalışılıyor.
THK’nın eski pilotları kiralanan Rus uçaklarının Türkiye coğrafyasına uygun olmadığı görüşünde.
Ortada önemli bir baş karışıklığı olduğu kesin.
Bu ortada gazete haberlerinden, Yunanistan’daki yangınlara müdahale emelli 22 uçak bulunduğunu öğreniyoruz. Fransa’da 29, İtalya’da 19 ve İspanya’da 17 yangın söndürme uçağı varmış.
Var olanlar övünülür de bizde yok olması güya bir övünç vesilesi…
‘‘THK’nın yangın söndürme uçağı yok’’ yollu açıklamaları bu sebeple tuhaf buluyorum.
Yanlış mı hatırlıyorum kuşkusuna fikir baktım, bilgim doğruymuş: 1970’lerde, 1974 Kıbrıs’a müdahale daha sonrasında ABD’nin aldığı ambargo sonucu üzerine, devlet, ‘Kendi uçağını kendin yap’ kampanyası açmıştı. Kampanya beklenen kararı vermese bile bir muhtaçlığı zihinlere taşıma fonksiyonu görmüştü.
Şimdilerde ‘Kendi yangın söndürme uçağını kendin satın al’ biçimi emsal bir kampanya mı açılsa sanki?
misyonun sahibi bildiğimiz THK’nın başındaki kişi bu bilginin yanlış olduğunu dediğine ve yetkililer de aslına bakarsanız THK’nın elinde o denli uçakları bulunmadığını deklare ettiğına nazaran, yaz ayları çoklukla orman yangınları çıkan bir ülke olarak büyük bir boşlukla karşı karşıyayız demektir…
O boşluğu doldurmanın yolu olarak düşünülebilir o denli bir kampanya…
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu belediyelere yetki verilmesi, uçak tahsisi yapılması talebinde bulunmuş. CHP’li liderleri bulunan Muğla (Bodrum, Marmaris), Aydın (Didim) ve Antalya belediyeleri ‘Kendi yangın söndürme uçağını kendin al’ kampanyası başlatabilirler gibime geliyor.
Benim de sahip çıktığım yerinde bir ihtar bu.
Son derece dikkatli olunması gereken bir periyoda girdik zira.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.
Marmaris’teki yangının birinci çıktığı bölgede yaşayan bir dostumu ‘‘Geçmiş olsun’’ demek için aradım. Gecenin bir vakti o da meskenini terk etmek zorunda kalmış, artık bir daha konutundaydı. Kendisinden zorlayarak aldığım bilgi etraftan kulağına gelenlerdi. Etraf, yangının kasdi çıkarıldığı, çıkaranların da siyasi kimlikli olduğu kanaatindeydi.
Kasdi, çıkaranlar siyasi kimlikli…
Sedat Peker’in evvelce yaptığı ‘‘Sakın ha, sokağa çıkmayın’’ ihtarını yangınlar üzerine yinelaması yangın bölgesinde konuşulanların onun da kulağına gittiğine işaret ediyor.
Türkiye ülkenin dört bir yanında patlak veren yangınlarla boğuşurken, birileri, Konya/Meram’daki bir meskene baskın düzenleyip yedi kişiyi infaz ediverdi.
İnfaz haberini, olayın etnik kökene dayalı eski bir mahalle ihtilafının yapıtı olduğu bilgisi izledi.
Yangınlar ve cinayeti takip eden duyumlar ürperti verici…
Çabucak buraya not düşeyim: Duyum olarak ortalığa salıverilen argümanlar ülkemiz için yangınlardan da yedi can alan cinayetten de epey daha tehlikeli bir ihtimali akla düşürüyor. Bu oyuna gelmemek koşul.
Bunun için de kararlı davranmak gerekiyor.
Maalesef bu bahiste bir baş karışıklığı yaşanıyor.
Ülkemiz yaz aylarında patlak veren orman yangınlarına alışık. Çabucak hiç bir yaz mevsimini yangınsız geçiremiyoruz. Türkiye ile tıpkı nesilde bulunan öbür ülkelerde de her yaz bizdekine benzeri -kimi vakit daha da feci- orman yangınları görülebiliyor.
Yunanistan bu ülkelerden biri. Antalya, Marmaris, Bodrum ve Didim’de başgösteren son yangınlardan evvel, Atina yakınlarındaki ormanlık bölgede yangın çıktığı ajanslara haber konusu olmuştu.
Yeterli hatırlıyorum, 2007 yılında Yunanistan’da çıkan ve günlerce süren orman yangınlarına karşı başlatılan uğraşa, Türkiye de, bu alanda uzmanlaşmış uçaklar göndererek katkıda bulunmuştu.
Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarıyla…
Şimdilerde ‘‘THK uçakları nerede?’’ sorusuna yetkili ağızlar ‘‘THK’nın yangın söndürme uçakları yok ki’’ karşılığını veriyor.
Ne olmuş olabilir o uçaklara?
THK ‘kayyım’ idaresi altındaymış. ‘Kayyım’ misyonunu üstlenmiş devlet memuru yangınlar sırasında bir düğünde bulunduğu haberlerini düğünde değil nikahta olduğunu söyleyerek ‘yalanlarken’ başında olduğu kurumun yangınlara müdahale bakılırsavi bulunmadığı bilgisini de paylaşmış.
Uçakları varmış, lakin uçamaz biçimdeymiş hepsi… Uçamayan uçakları uçurmak için pilot bulundurmak gerekmeyeceği için de bünyedeki pilotların bakılırsavine son verilmiş…
Yangınlara Rusya’dan kiralanan uçaklarla müdahale edilmeye çalışılıyor.
THK’nın eski pilotları kiralanan Rus uçaklarının Türkiye coğrafyasına uygun olmadığı görüşünde.
Ortada önemli bir baş karışıklığı olduğu kesin.
Bu ortada gazete haberlerinden, Yunanistan’daki yangınlara müdahale emelli 22 uçak bulunduğunu öğreniyoruz. Fransa’da 29, İtalya’da 19 ve İspanya’da 17 yangın söndürme uçağı varmış.
Var olanlar övünülür de bizde yok olması güya bir övünç vesilesi…
‘‘THK’nın yangın söndürme uçağı yok’’ yollu açıklamaları bu sebeple tuhaf buluyorum.
Yanlış mı hatırlıyorum kuşkusuna fikir baktım, bilgim doğruymuş: 1970’lerde, 1974 Kıbrıs’a müdahale daha sonrasında ABD’nin aldığı ambargo sonucu üzerine, devlet, ‘Kendi uçağını kendin yap’ kampanyası açmıştı. Kampanya beklenen kararı vermese bile bir muhtaçlığı zihinlere taşıma fonksiyonu görmüştü.
Şimdilerde ‘Kendi yangın söndürme uçağını kendin satın al’ biçimi emsal bir kampanya mı açılsa sanki?
misyonun sahibi bildiğimiz THK’nın başındaki kişi bu bilginin yanlış olduğunu dediğine ve yetkililer de aslına bakarsanız THK’nın elinde o denli uçakları bulunmadığını deklare ettiğına nazaran, yaz ayları çoklukla orman yangınları çıkan bir ülke olarak büyük bir boşlukla karşı karşıyayız demektir…
O boşluğu doldurmanın yolu olarak düşünülebilir o denli bir kampanya…
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu belediyelere yetki verilmesi, uçak tahsisi yapılması talebinde bulunmuş. CHP’li liderleri bulunan Muğla (Bodrum, Marmaris), Aydın (Didim) ve Antalya belediyeleri ‘Kendi yangın söndürme uçağını kendin al’ kampanyası başlatabilirler gibime geliyor.
Benim de sahip çıktığım yerinde bir ihtar bu.
Son derece dikkatli olunması gereken bir periyoda girdik zira.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.