Güzel ki doğdun Kemal Sunal! Bir sinema çekimine gitmek için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek çabucak hemen 55 yaşındayken hayata veda eden Kemal Sunal, Türkiye’de güldürü alanında derin bir boşluk bıraktı. “Aslında 10 Kasım doğumluyum. Ancak Atam’ın vefat ettiği günde doğum günü kutlayamam, sevinemem, gülemem. 11 Kasım doğum günümdür” diyen ve gülen yüzü ile milyonları kendine hayran bırakan usta komedyen Kemal Sunal 77. yaş gününde…
Kemal Sunal, 11 Kasım 1944’te İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini ise 12 Eylül 1980’de yarım bıraktı.
Üniversite devri ve daha sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan evvel elektrikçi çıraklığı yaptı.
“YAZ TATİLLERİNDE ÇALIŞIRDIM”
Sanatçı, bir röportajında erken yaşta iş hayatına atılmasını, “Ekonomik durumumuz âlâ değildi. Babam Migros’tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım” kelamlarıyla anlattı.
çabucak hemen lise senelerında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Kemal Sunal, hem de okulda müsamereler düzenledi, ‘Zoraki Tabip’ tiyatro oyununda rol aldı.
Vefa Lisesi’ndeki ideoloji hocası Belkıs Balkır aracılığıyla tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk hayatına Kenterler Tiyatrosu’nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı.
ERTEM EĞİLMEZ KEŞFETTİ
ondan sonrasında Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu’nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda nazaranv alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda direktör Ertem Eğilmez tarafınca beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.
Kemal Sunal oyunculuğa başlama kıssasını şu biçimde anlattı:
“Nasıl oldu bilmem, ben kendimi gerçek bir sahnede seyircilerin içinde buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki birinci rolüm fazlaca kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. O denli pek bir şey söylemiş olduğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ancak seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti.”
SİNEMAYA BİRİNCİ ADIMINI 1973 YILINDA ATTI
Ertem Eğilmez’in yönettiği ‘Tatlı Dillim’ isimli sinemada, uzun uzunluğundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı, sinemaya birinci adımını 1973 yılında atarak, kalabalık takımlı sinemalarda rol almaya devam etti.
Rıfat Ilgaz’ın ‘Hababam Sınıfı’ yapıtının sinema uyarlamasında canlandırdığı ‘İnek Şaban’ tiplemesi başta olmak üzere, birfazlaca sinemada özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı niçiniyle kısa vakitte Türkiye’nin en sevilen oyuncularından biri oldu.
“ÖZEL HAYATIMDA ÇOK SOĞUK BİR ADAMIM”
‘İnek Şaban’ın sevilmesi üzerine biroldukça sinemada, ‘iyi, saf adam’ tiplemesi çizdiği ‘Şaban’ karakterini canlandırdı. Kendisini, “Özel ömrümde epey az konuşan, hayli soğuk bir adamım” kelamlarıyla tanımlayan sanatçı, rol aldığı onlarca sinemada milyonları güldürdü.
Kemal Sunal’ın, Gül Sunal ile 1974’te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo isminde iki çocuğu oldu.
1990’lı senelerdan itibaren sinemaları kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatkarın rol aldığı ‘Süt Kardeşler’, ‘Tosun Paşa’, ‘Salako’, ‘Köyden İndim Şehire’, ‘Çöpçüler Kralı’ üzere sinemalar Türk sinemasının en hayli izlenen sinemaları içinde yer aldı.
3 Temmuz 2000’de bir sinema çekimine gitmek için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek ömrünü kaybeden sanatçı, binlerce kişinin katıldığı merasimle son seyahatine uğurlandı.
Kemal Sunal, 11 Kasım 1944’te İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini ise 12 Eylül 1980’de yarım bıraktı.
Üniversite devri ve daha sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan evvel elektrikçi çıraklığı yaptı.
“YAZ TATİLLERİNDE ÇALIŞIRDIM”
Sanatçı, bir röportajında erken yaşta iş hayatına atılmasını, “Ekonomik durumumuz âlâ değildi. Babam Migros’tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım” kelamlarıyla anlattı.
çabucak hemen lise senelerında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Kemal Sunal, hem de okulda müsamereler düzenledi, ‘Zoraki Tabip’ tiyatro oyununda rol aldı.
Vefa Lisesi’ndeki ideoloji hocası Belkıs Balkır aracılığıyla tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk hayatına Kenterler Tiyatrosu’nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı.
ERTEM EĞİLMEZ KEŞFETTİ
ondan sonrasında Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu’nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda nazaranv alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda direktör Ertem Eğilmez tarafınca beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.
Kemal Sunal oyunculuğa başlama kıssasını şu biçimde anlattı:
“Nasıl oldu bilmem, ben kendimi gerçek bir sahnede seyircilerin içinde buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki birinci rolüm fazlaca kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. O denli pek bir şey söylemiş olduğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ancak seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti.”
SİNEMAYA BİRİNCİ ADIMINI 1973 YILINDA ATTI
Ertem Eğilmez’in yönettiği ‘Tatlı Dillim’ isimli sinemada, uzun uzunluğundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı, sinemaya birinci adımını 1973 yılında atarak, kalabalık takımlı sinemalarda rol almaya devam etti.
Rıfat Ilgaz’ın ‘Hababam Sınıfı’ yapıtının sinema uyarlamasında canlandırdığı ‘İnek Şaban’ tiplemesi başta olmak üzere, birfazlaca sinemada özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı niçiniyle kısa vakitte Türkiye’nin en sevilen oyuncularından biri oldu.
“ÖZEL HAYATIMDA ÇOK SOĞUK BİR ADAMIM”
‘İnek Şaban’ın sevilmesi üzerine biroldukça sinemada, ‘iyi, saf adam’ tiplemesi çizdiği ‘Şaban’ karakterini canlandırdı. Kendisini, “Özel ömrümde epey az konuşan, hayli soğuk bir adamım” kelamlarıyla tanımlayan sanatçı, rol aldığı onlarca sinemada milyonları güldürdü.
Kemal Sunal’ın, Gül Sunal ile 1974’te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo isminde iki çocuğu oldu.
1990’lı senelerdan itibaren sinemaları kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatkarın rol aldığı ‘Süt Kardeşler’, ‘Tosun Paşa’, ‘Salako’, ‘Köyden İndim Şehire’, ‘Çöpçüler Kralı’ üzere sinemalar Türk sinemasının en hayli izlenen sinemaları içinde yer aldı.
3 Temmuz 2000’de bir sinema çekimine gitmek için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek ömrünü kaybeden sanatçı, binlerce kişinin katıldığı merasimle son seyahatine uğurlandı.