Sözcü muharriri İsmail Saymaz, bugünkü “Fukaranın rakısı kanla sulanıyor” başlıklı yazısında Tekirdağ Çorlu’da hayatını uydurma içki yüzünden kaybeden bireyleri hatırlattı.
“Çorlu’da 12 vatandaşın can vermesinin bilimsel sebebi haricinde ekonomik ve siyasal münasebetleri de var” diyen Saymaz, şunları yazdı:
“Siyasal İslamcı iktidar halkı içki tüketiminden uzak tutmak için Özel Tüketim Vergisi’ni (ÖTV) olağanüstü biçimde arttırdı. Şu an 70’lik rakının fiyatı, 175 TL. 103 TL’si ÖTV’ye… 26 TL’si KDV’ye gidiyor. Birebir biçimde iktidar, salgını münasebet gösterip içki satışını kısıtlayarak ya da gece 24’te müziği yasaklayarak, seküler yaşama müdahale ediyor. Düzmece rakı kurbanlarının ortak özellikleri, yüksek fiyattan ötürü içkiyi alamayacak hale gelmiş olmaları. Kurbanlar ya emekçi ya emekli ya sistemsiz bir işte çalışıyor ya da mesken bayanı.
İşsizlik kitleselleştiği, yoksulluk derinleştiği ve alım gücü tabana vurduğu için alt gelir kümesi açısından akşamcılık ve içki tüketimi lükse dönüştü. Artık kaçak içkiler büfelerde bandrollü eserlerle yan yana satılıyor. Yarım rakı, 100 TL’ye… Yarım şişe düzmece rakı 15 TL’ye satılıyor. ötürüsıyla uydurma içkiden kaynaklı vefatlar sınıfsal bir nitelik taşıyor. Akşamdan akşama kederlenmeye bütçesi elvermeyen emekliler… Felekten bir gece çalmaya gücü yetmeyen personeller ölüyor.”
Saymaz, yazısında Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün içkilerdeki yüksek vergiyle ilgili şu görüşlerine yer verdi:
“Alkolden alınan ÖTV, vergi siyaseti aracı olmaktan çıkıp direkt hayat usulüne müdahale aracına dönüşmüştür. Bu durum vatandaşı kaçağa yöneltti. Devletin sıhhat harcamaları daha da arttı. Sanılanın bilakis vergi geliri azaldı. En acısı da, telafisi olmayan sonuçlar, vefatlar yaşanıyor.”
Yazının tamamını okumak için .
“Çorlu’da 12 vatandaşın can vermesinin bilimsel sebebi haricinde ekonomik ve siyasal münasebetleri de var” diyen Saymaz, şunları yazdı:
“Siyasal İslamcı iktidar halkı içki tüketiminden uzak tutmak için Özel Tüketim Vergisi’ni (ÖTV) olağanüstü biçimde arttırdı. Şu an 70’lik rakının fiyatı, 175 TL. 103 TL’si ÖTV’ye… 26 TL’si KDV’ye gidiyor. Birebir biçimde iktidar, salgını münasebet gösterip içki satışını kısıtlayarak ya da gece 24’te müziği yasaklayarak, seküler yaşama müdahale ediyor. Düzmece rakı kurbanlarının ortak özellikleri, yüksek fiyattan ötürü içkiyi alamayacak hale gelmiş olmaları. Kurbanlar ya emekçi ya emekli ya sistemsiz bir işte çalışıyor ya da mesken bayanı.
İşsizlik kitleselleştiği, yoksulluk derinleştiği ve alım gücü tabana vurduğu için alt gelir kümesi açısından akşamcılık ve içki tüketimi lükse dönüştü. Artık kaçak içkiler büfelerde bandrollü eserlerle yan yana satılıyor. Yarım rakı, 100 TL’ye… Yarım şişe düzmece rakı 15 TL’ye satılıyor. ötürüsıyla uydurma içkiden kaynaklı vefatlar sınıfsal bir nitelik taşıyor. Akşamdan akşama kederlenmeye bütçesi elvermeyen emekliler… Felekten bir gece çalmaya gücü yetmeyen personeller ölüyor.”
Saymaz, yazısında Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün içkilerdeki yüksek vergiyle ilgili şu görüşlerine yer verdi:
“Alkolden alınan ÖTV, vergi siyaseti aracı olmaktan çıkıp direkt hayat usulüne müdahale aracına dönüşmüştür. Bu durum vatandaşı kaçağa yöneltti. Devletin sıhhat harcamaları daha da arttı. Sanılanın bilakis vergi geliri azaldı. En acısı da, telafisi olmayan sonuçlar, vefatlar yaşanıyor.”
Yazının tamamını okumak için .