Karar gazetesi muharriri Mustafa Karaalioğlu, “Muhalefet, atak üstünlüğü imkanına sahip bulunmasına karşın, atılım yapmak yerine vakte oynuyor” görüşünü savundu.
Karaalioğlu yazısında, “Erken olup olmayacağı bilinmiyor ancak sandığa kadar dağılması mümkün olmayan bir seçim havası var. Dozu artar azalmaz… Seçimin tam vaktinde yapılacağı da kesin değil çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi için en uygun anı yakalamanın peşindedir. Şayet tam vaktinde olursa uygun ve avantajlı vakit gelmemiş olacaktır. Erdoğan, bir gözü enflasyon, kur, işsizlik sayılarında öteki gözü anketlerde eli de seçim düğmesinde ortamı gözlemliyor. Birkaç aylık da olsa rahatlık yaşanacağını kestirir kestirmez, düğmeye basacaktır. bu biçimdesi, Erdoğan açısından anlaşılabilir ve kestirilebilir bir durumdur.” niyetini lisana getirdi.
Karaalioğlu şu tabirleri kullandı:
“Peki muhalefet ne yapıyor, ona bakalım. Epeydir rahatlık arasındaler zira iktidarın kendi kendini erittiğini ve gerilettiğini düşünüyorlar. Anketler de bu sinyali veriyor. Hatta, siyasi tablo bu istikamette geliştiği için oy hareketlerinde risk yaratmamak için “yüksek siyaset” sayılabilecek görüşler dahi açıklamaktan imtina ediyorlar. Çalışanlara daha yeterli gelir sağlamak, daha toplumsal siyasetler izlemek, daha fazla hukuk ve yolsuzluğu bitirmek üzere mevcut iktidardan daha âlâ yönetmek savının ötesine geçmeyen durumu kâfi görüyorlar. Daha güzelini yapacağını vadetmek, siyaset değildir. Bu yüzdendir ki muhalefetin erken seçim tarafındaki baskıları da politik bedel üretmiyor. Ağır ekonomik kriz tablosuna karşın iktidar üzerinde erken seçimi baskısı hissetmiyor. İktidar (Cumhur ittifakı) çoğunluk takviyesini kaybetmiş bulunmasına yoluna son derece rahat devam edebiliyor. Muhalefetin iktidarı seçime zorlayamaması anketlerin gösterdiği tabloyla ve anketlerin kendilerine sunduğu avantajla çelişiyor. halbuki, CHP ve Âlâ Parti; yani Millet ittifakı en geniş hudutlarıyla Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’yle büyük bir imkana sahiptir. Muhalefet, atak üstünlüğü imkanına sahip bulunmasına karşın, atılım yapmak yerine vakte oynuyor. ötürüsıyla, Ellerindeki imkanlara kıyasla siyasetleri fazla cömert görünüyor. Cömert zira, muhalefet fırsatları çarçabuk heba ediliyor ve bu da ülkenin ortasında bulunduğu kriz durumunu olağanlaştırıyor.”
Karaalioğlu yazısında, “Erken olup olmayacağı bilinmiyor ancak sandığa kadar dağılması mümkün olmayan bir seçim havası var. Dozu artar azalmaz… Seçimin tam vaktinde yapılacağı da kesin değil çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi için en uygun anı yakalamanın peşindedir. Şayet tam vaktinde olursa uygun ve avantajlı vakit gelmemiş olacaktır. Erdoğan, bir gözü enflasyon, kur, işsizlik sayılarında öteki gözü anketlerde eli de seçim düğmesinde ortamı gözlemliyor. Birkaç aylık da olsa rahatlık yaşanacağını kestirir kestirmez, düğmeye basacaktır. bu biçimdesi, Erdoğan açısından anlaşılabilir ve kestirilebilir bir durumdur.” niyetini lisana getirdi.
Karaalioğlu şu tabirleri kullandı:
“Peki muhalefet ne yapıyor, ona bakalım. Epeydir rahatlık arasındaler zira iktidarın kendi kendini erittiğini ve gerilettiğini düşünüyorlar. Anketler de bu sinyali veriyor. Hatta, siyasi tablo bu istikamette geliştiği için oy hareketlerinde risk yaratmamak için “yüksek siyaset” sayılabilecek görüşler dahi açıklamaktan imtina ediyorlar. Çalışanlara daha yeterli gelir sağlamak, daha toplumsal siyasetler izlemek, daha fazla hukuk ve yolsuzluğu bitirmek üzere mevcut iktidardan daha âlâ yönetmek savının ötesine geçmeyen durumu kâfi görüyorlar. Daha güzelini yapacağını vadetmek, siyaset değildir. Bu yüzdendir ki muhalefetin erken seçim tarafındaki baskıları da politik bedel üretmiyor. Ağır ekonomik kriz tablosuna karşın iktidar üzerinde erken seçimi baskısı hissetmiyor. İktidar (Cumhur ittifakı) çoğunluk takviyesini kaybetmiş bulunmasına yoluna son derece rahat devam edebiliyor. Muhalefetin iktidarı seçime zorlayamaması anketlerin gösterdiği tabloyla ve anketlerin kendilerine sunduğu avantajla çelişiyor. halbuki, CHP ve Âlâ Parti; yani Millet ittifakı en geniş hudutlarıyla Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’yle büyük bir imkana sahiptir. Muhalefet, atak üstünlüğü imkanına sahip bulunmasına karşın, atılım yapmak yerine vakte oynuyor. ötürüsıyla, Ellerindeki imkanlara kıyasla siyasetleri fazla cömert görünüyor. Cömert zira, muhalefet fırsatları çarçabuk heba ediliyor ve bu da ülkenin ortasında bulunduğu kriz durumunu olağanlaştırıyor.”