Organize hata örgütü başkanı Sedat Peker‘in eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar‘ın Yalıkavak Marina’ya ‘çöktüğü’ tezleri daha sonrasında bir daha gündeme gelene Azerbaycan kökenli Türkiye vatandaşı Mübarız Mansimov Gurbanoğlu, kendisini kara para aklamakla suçlanan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ve ortağı Rahmet Öner‘le eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın tanıştırdığını söylemiş oldu.
BirGün muharriri Timur Soykan, 2016 tarihindeki Mehmet Ağar, Sezgin Baran Korkmaz, Rahmet Öner, Mansimov, Kingston kardeşlerin olduğu düğün fotoğrafının perde gerisini yazdı. Mansimov Gurbanoğlu, kelam konusu düğünde bürokratların da olduğunu söylerken “Ben o fotoğraftan çıkmak istiyorum” dedi.
Soykan
Soykan’ın soruları ve Gurbanoğlu’nun cevapları özetle şu biçimde:
Sezgin Baran Korkmaz ve Rahmet Öner ile nasıl tanıştınız?
Mehmet Ağar tanıştırdı, Sezgin Baran Korkmaz ile. Rahmet Öner’i 4-5 kez görmüşümdür.
4 ay evvel düğündeki şahıslarla Yunan adalarında tatil yaptınız mı?
Ben kendi teknemle gittim. Sezgin Baran, benim marinadan öteki bir tekneyle geliyor. Onlar da tıpkı adaya geliyor. Benim ailem, arkadaşlarım, Mehmet Ağar var. Hoş bir restoran vardı orada, yemek yerken bunlar geldi. Lev Aslan Dermen de vardı. Ben Ermenileri sevmediğimi söylemiş oldum. Bunun üzerine hengame çıktı. Dövdüm. Onlar gitti.”
Düğüne gitmeye nasıl karar verdiniz?
Mehmet Ağar, Rahmet Öner için ‘İyi çocuktur, gidelim’ dedi. Benim uçağımla gittik. Mehmet Ağar, Sezgin Baran Korkmaz benim uçaktaydı. Lev Aslan Dermen’in uçağıyla başkaları gelmiş. Gösterişi epey seven biri. Havaya para atmalar falan… Ben sevmem o denli gösteriş yapanları. Dikkat ederseniz düğündeki fotoğrafa. Ben o fotoğraftan çıkmak istiyorum, gidiyorum. Küfür edip yanından gittim. Bürokratlar da vardı düğünde.
Kimdi bu bürokratlar?
Ben kimseyi söylemem. Düğünün manzaralarını bulmuşsunuz esasen.
SBK ile Lev Aslan Dermen’in ortak olduğunu biliyor muydunuz?
Sezgin Baran benim Bodrum’daki otelimi kiralamıştı. Ne vakit öğrendim Lev ile ortak, kontratı iptal ettim. Bağları kopardım.
Ortak şirket kurduğunuz savları nasıl gündeme geldi?
Recep Canpolat yazdı yalnızca bunu. Öbür bir yerde yok. Şirketin kuruluş evrakında aslına bakarsan benim adım yok, şirket yetkilim yok. Bu şirket yalnızca Lev Aslan Dermen’in oğlu üzerine kayıtlı. Yüzde 100’ü onun. Benim şirketimin ismini Palmali’yi kullanıyorlar. Benim şirket kurulduktan 9 ay daha sonra haberim oldu. (Not: Şirket evrakında kuruluş tarihi 27 Ekim 2016 olarak yazıyor. Kuruluş evrakı Mansimov’un kelamlarını doğruluyor. Şirketin tek sahibi Lev Aslan Dermen’in oğlu George Termerdzhyan.) New York ofisimizin yöneticisi beni arayıp ‘Bizim ismimizi kullanıyorlar’ dedi. Ben Lev Aslan Dermen’i arayıp hakaret ettim, ‘Benim şirketimin ismini niçin kullanıyorsun’ dedim. Kapattırdık bu şirketi.”
niye sizinle ortak üzere görünmek istesinler? Gayeleri neydi?
Emelleri bu şirket üzerinden kaçakçılık, dolandırıcılık yapmaktı. esasen kuruluş hedeflerinden aşikâr. Bioyakıt ticareti deniliyor. Bioyakıt kirli bir iştir. Yalnızca fazlaca büyük şirketler yapıyorsa girilir. O denli 3, 4, 5 yıllık şirketlerle yapılmaz. Lev Aslan Dermen, 3-4 yılda hayli güçlü oluyor. aslına bakarsan benim ABD’de dünyanın dört bir yanında şirketlerim var. Çok büyük şirketlerle çalışıyoruz. niye bunlarla şirket kurayım? Bana kumpas kurmak istediler. Türk milliyetçisi olduğum için ‘Bak Ermeni ile ortak iş yapıyor’ dedirtmek istediler.
SBK’nin ABD’de kurulan bu şirketten haberi var mıydı?
Bana haberinin olmadığını söylemiş oldu. Palavra dediğini sanmıyorum.
300 milyon dolar kara parayı aklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Lev Aslan Dermen’in tezgâhı patladı. Ben hiç şaşırmadım. ‘ABD’de bürokratları tanıyorum’ diye epey hava atıyordu. Devlet memurlarıyla fotoğraflarını gösteriyordu. Gerçek mu bilemem. Ancak 300 milyon doları ABD’den nasıl çıkartmış onu merak ediyorum. ABD’de her üç ayda bir vergi dairesi denetler. Para mermi üzeredir, iz bırakır.
Sizin eski bir askerken büyük bir servete kavuşmanız da sorgulanıyor. Devletlerin ardınızda olduğu söyleniyor?
Biz babadan varlıklı değiliz. Gerçek işi yaparsan başarılı olursun. 30 yıldır çalışıyorum. Devlet ihalelerine girmedik. Özel şirketlerle çalıştık. Dünyada ihalelere gireriz. 30 seneyi aşmış bir şirketiz. bir fazlaca ülkede denizcilik, gayrimenkul şirketlerimiz var.
İsmail Saymaz’a verdiğiniz röportajda Ağar’a dertli günler geçirirken sahip çıktığını söylemiş olduniz. Ağar devlet ortasındaki gücünü o kadar yitirmiş olabilir mi? Siz ondan hiç takviye almadınız mı?
Ağar bana ne güç katabilir…
Ağar’a İstanbul Ulus’taki konutunuzu, Marina’daki akaryakıt istasyonunu verdiğinizi söylemiştiniz…
Ben Mehmet Ağar’ı 15 yıldır tanıyorum. Türk milliyetçisi olarak bildim. Abim olarak gördüm, sevdim. Türkiye’de uygun makus iz bırakmış bir isim. her insanın dostu, kardeşi vardır. Gereksinimi olup konutunda kaldığında ondan para mı alır, armağan vermez mi? Bunlar benim için, Palmali şirketi için büyük şeyler değil. Diğerlerine tahminen büyük geliyor lakin bizim için değil.
Tıpkı röportajda 2012’de Mehmet Ağar’ın gireceği Aydın Yenipazar Cezaevi’ni sizin onarttığınızı, yakınlarına helikopter pisti yaptırdığınızı ve Yalıkavak Marina’dan buraya helikopterlerle servis yaptırdığınızı söylemiş olduniz? Bu servislerde kimler vardı?
Ben kimsenin ismini veremem. Açıklamak isterlerse onlar konuşur.
Saymaz’a Ağar, cezaevine gireceği sırada müdafaalarının kaldırıldığını lakin sizin devrin İçişleri Bakanı Muammer Güler ile görüşerek bir daha müdafaa verilmesini sağladığınızı söylemiş olduniz. Biraz daha ayrıntı anlatır mısınız?
Mehmet Ağar’ın 3 polis muhafazası vardı. Bodrum’da duran benim polis korumalarım da vardı. ‘Polislerden birini almasınlar’ dedi. Çok evvelden bu yana o polis yanlarındaydı. Mehmet Ağar, cezaevine girdiğinde eşi de Bodrum’a gelmişti. bayanının yanında o polisin muhafaza olarak kalması için o devir İçişleri Bakanı olan Muammer Güler ile görüştüm. Kendisini İstanbul Valisi’yken tanıdım. İstanbul’da fazlaca okul, karakol, huzurevi yaptırdık. Etiler’deki karakolu yaptırdım. Ben açılış merasimlerine gitmezdim, şirketten birilerini gönderirdim. Sağ olsun Muammer Beyefendi tüm açılışlara katılırdı. Hala severim. Aradım. ‘Mümkünse Mehmet Bey’in bu muhafazası kalsın’ dedim. Bizi kırmadı.
Yalıkavak Marina’ya çöküldü mü?
Kim çökebilir… Ben bir korkak değilim. Savaştan çıkmış bir subayım. Benim imza yetkisi verdiğim çalışanlarım beni dolandırdı.
Ağar, “Marinaya sahip çıkmasam mafya çökebilirdi” demişti. Bunu duyar duymaz ne hissettiniz?
(Çok öfkeleniyor. Yüksek sesle konuşuyor). Türkiye’de hangi mafya birinin malına çökebilir? Türkiye’de devlet var, polis var…
Lakin Paramount Otel’e çöküldü…
Paramount Otel bir facia. O denli bir yanlışlık yapıldıysa epey berbat.
Sedat Peker, Marina’yı geri almak için dava açmanız üzerine FETÖ Davası’nda tutuklandığınızı ve ceza aldığınızı tez etti. bu biçimde mi oldu?
Benim FETÖ ile hiç bir bağım yok. Bunu herkes bilir. Bodrum Yalıkavak’ta beni dolandıranlar bu davada şahit. Benim otelime 2013’te Güllüoğlu Baklava’dan sipariş verilmiş bununla suçlanıyorum. Türkiye’de bu baklavadan yemeyen var mı? Ben adaletin yerini bulacağını düşünüyorum.
Man Adası evraklarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kardeşi ve oğluna ilişkin şirkete 25 milyon dolarlık gemiyi sattığınız fakat tıpkı gemiyi kiralayarak çekilen krediyi sizin ösöylemiş olduğiniz sav edildi. Yani bedelsiz olarak gemiyi verdiğiniz öne sürüldü. Bu yanlışsız mu?
Ben Sıtkı Ayhan ile ticaret yaptım. Mansimov Türkiye’de hangi ihaleye girdi? Ben hiç bir ihaleye girmedim. Kılıçdaroğlu bu argümanlarından dolayı açılan davayı kaybetti.
BirGün muharriri Timur Soykan, 2016 tarihindeki Mehmet Ağar, Sezgin Baran Korkmaz, Rahmet Öner, Mansimov, Kingston kardeşlerin olduğu düğün fotoğrafının perde gerisini yazdı. Mansimov Gurbanoğlu, kelam konusu düğünde bürokratların da olduğunu söylerken “Ben o fotoğraftan çıkmak istiyorum” dedi.
Soykan
Soykan’ın soruları ve Gurbanoğlu’nun cevapları özetle şu biçimde:
Sezgin Baran Korkmaz ve Rahmet Öner ile nasıl tanıştınız?
Mehmet Ağar tanıştırdı, Sezgin Baran Korkmaz ile. Rahmet Öner’i 4-5 kez görmüşümdür.
4 ay evvel düğündeki şahıslarla Yunan adalarında tatil yaptınız mı?
Ben kendi teknemle gittim. Sezgin Baran, benim marinadan öteki bir tekneyle geliyor. Onlar da tıpkı adaya geliyor. Benim ailem, arkadaşlarım, Mehmet Ağar var. Hoş bir restoran vardı orada, yemek yerken bunlar geldi. Lev Aslan Dermen de vardı. Ben Ermenileri sevmediğimi söylemiş oldum. Bunun üzerine hengame çıktı. Dövdüm. Onlar gitti.”
Düğüne gitmeye nasıl karar verdiniz?
Mehmet Ağar, Rahmet Öner için ‘İyi çocuktur, gidelim’ dedi. Benim uçağımla gittik. Mehmet Ağar, Sezgin Baran Korkmaz benim uçaktaydı. Lev Aslan Dermen’in uçağıyla başkaları gelmiş. Gösterişi epey seven biri. Havaya para atmalar falan… Ben sevmem o denli gösteriş yapanları. Dikkat ederseniz düğündeki fotoğrafa. Ben o fotoğraftan çıkmak istiyorum, gidiyorum. Küfür edip yanından gittim. Bürokratlar da vardı düğünde.
Kimdi bu bürokratlar?
Ben kimseyi söylemem. Düğünün manzaralarını bulmuşsunuz esasen.
SBK ile Lev Aslan Dermen’in ortak olduğunu biliyor muydunuz?
Sezgin Baran benim Bodrum’daki otelimi kiralamıştı. Ne vakit öğrendim Lev ile ortak, kontratı iptal ettim. Bağları kopardım.
Ortak şirket kurduğunuz savları nasıl gündeme geldi?
Recep Canpolat yazdı yalnızca bunu. Öbür bir yerde yok. Şirketin kuruluş evrakında aslına bakarsan benim adım yok, şirket yetkilim yok. Bu şirket yalnızca Lev Aslan Dermen’in oğlu üzerine kayıtlı. Yüzde 100’ü onun. Benim şirketimin ismini Palmali’yi kullanıyorlar. Benim şirket kurulduktan 9 ay daha sonra haberim oldu. (Not: Şirket evrakında kuruluş tarihi 27 Ekim 2016 olarak yazıyor. Kuruluş evrakı Mansimov’un kelamlarını doğruluyor. Şirketin tek sahibi Lev Aslan Dermen’in oğlu George Termerdzhyan.) New York ofisimizin yöneticisi beni arayıp ‘Bizim ismimizi kullanıyorlar’ dedi. Ben Lev Aslan Dermen’i arayıp hakaret ettim, ‘Benim şirketimin ismini niçin kullanıyorsun’ dedim. Kapattırdık bu şirketi.”
niye sizinle ortak üzere görünmek istesinler? Gayeleri neydi?
Emelleri bu şirket üzerinden kaçakçılık, dolandırıcılık yapmaktı. esasen kuruluş hedeflerinden aşikâr. Bioyakıt ticareti deniliyor. Bioyakıt kirli bir iştir. Yalnızca fazlaca büyük şirketler yapıyorsa girilir. O denli 3, 4, 5 yıllık şirketlerle yapılmaz. Lev Aslan Dermen, 3-4 yılda hayli güçlü oluyor. aslına bakarsan benim ABD’de dünyanın dört bir yanında şirketlerim var. Çok büyük şirketlerle çalışıyoruz. niye bunlarla şirket kurayım? Bana kumpas kurmak istediler. Türk milliyetçisi olduğum için ‘Bak Ermeni ile ortak iş yapıyor’ dedirtmek istediler.
SBK’nin ABD’de kurulan bu şirketten haberi var mıydı?
Bana haberinin olmadığını söylemiş oldu. Palavra dediğini sanmıyorum.
300 milyon dolar kara parayı aklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Lev Aslan Dermen’in tezgâhı patladı. Ben hiç şaşırmadım. ‘ABD’de bürokratları tanıyorum’ diye epey hava atıyordu. Devlet memurlarıyla fotoğraflarını gösteriyordu. Gerçek mu bilemem. Ancak 300 milyon doları ABD’den nasıl çıkartmış onu merak ediyorum. ABD’de her üç ayda bir vergi dairesi denetler. Para mermi üzeredir, iz bırakır.
Sizin eski bir askerken büyük bir servete kavuşmanız da sorgulanıyor. Devletlerin ardınızda olduğu söyleniyor?
Biz babadan varlıklı değiliz. Gerçek işi yaparsan başarılı olursun. 30 yıldır çalışıyorum. Devlet ihalelerine girmedik. Özel şirketlerle çalıştık. Dünyada ihalelere gireriz. 30 seneyi aşmış bir şirketiz. bir fazlaca ülkede denizcilik, gayrimenkul şirketlerimiz var.
İsmail Saymaz’a verdiğiniz röportajda Ağar’a dertli günler geçirirken sahip çıktığını söylemiş olduniz. Ağar devlet ortasındaki gücünü o kadar yitirmiş olabilir mi? Siz ondan hiç takviye almadınız mı?
Ağar bana ne güç katabilir…
Ağar’a İstanbul Ulus’taki konutunuzu, Marina’daki akaryakıt istasyonunu verdiğinizi söylemiştiniz…
Ben Mehmet Ağar’ı 15 yıldır tanıyorum. Türk milliyetçisi olarak bildim. Abim olarak gördüm, sevdim. Türkiye’de uygun makus iz bırakmış bir isim. her insanın dostu, kardeşi vardır. Gereksinimi olup konutunda kaldığında ondan para mı alır, armağan vermez mi? Bunlar benim için, Palmali şirketi için büyük şeyler değil. Diğerlerine tahminen büyük geliyor lakin bizim için değil.
Tıpkı röportajda 2012’de Mehmet Ağar’ın gireceği Aydın Yenipazar Cezaevi’ni sizin onarttığınızı, yakınlarına helikopter pisti yaptırdığınızı ve Yalıkavak Marina’dan buraya helikopterlerle servis yaptırdığınızı söylemiş olduniz? Bu servislerde kimler vardı?
Ben kimsenin ismini veremem. Açıklamak isterlerse onlar konuşur.
Saymaz’a Ağar, cezaevine gireceği sırada müdafaalarının kaldırıldığını lakin sizin devrin İçişleri Bakanı Muammer Güler ile görüşerek bir daha müdafaa verilmesini sağladığınızı söylemiş olduniz. Biraz daha ayrıntı anlatır mısınız?
Mehmet Ağar’ın 3 polis muhafazası vardı. Bodrum’da duran benim polis korumalarım da vardı. ‘Polislerden birini almasınlar’ dedi. Çok evvelden bu yana o polis yanlarındaydı. Mehmet Ağar, cezaevine girdiğinde eşi de Bodrum’a gelmişti. bayanının yanında o polisin muhafaza olarak kalması için o devir İçişleri Bakanı olan Muammer Güler ile görüştüm. Kendisini İstanbul Valisi’yken tanıdım. İstanbul’da fazlaca okul, karakol, huzurevi yaptırdık. Etiler’deki karakolu yaptırdım. Ben açılış merasimlerine gitmezdim, şirketten birilerini gönderirdim. Sağ olsun Muammer Beyefendi tüm açılışlara katılırdı. Hala severim. Aradım. ‘Mümkünse Mehmet Bey’in bu muhafazası kalsın’ dedim. Bizi kırmadı.
Yalıkavak Marina’ya çöküldü mü?
Kim çökebilir… Ben bir korkak değilim. Savaştan çıkmış bir subayım. Benim imza yetkisi verdiğim çalışanlarım beni dolandırdı.
Ağar, “Marinaya sahip çıkmasam mafya çökebilirdi” demişti. Bunu duyar duymaz ne hissettiniz?
(Çok öfkeleniyor. Yüksek sesle konuşuyor). Türkiye’de hangi mafya birinin malına çökebilir? Türkiye’de devlet var, polis var…
Lakin Paramount Otel’e çöküldü…
Paramount Otel bir facia. O denli bir yanlışlık yapıldıysa epey berbat.
Sedat Peker, Marina’yı geri almak için dava açmanız üzerine FETÖ Davası’nda tutuklandığınızı ve ceza aldığınızı tez etti. bu biçimde mi oldu?
Benim FETÖ ile hiç bir bağım yok. Bunu herkes bilir. Bodrum Yalıkavak’ta beni dolandıranlar bu davada şahit. Benim otelime 2013’te Güllüoğlu Baklava’dan sipariş verilmiş bununla suçlanıyorum. Türkiye’de bu baklavadan yemeyen var mı? Ben adaletin yerini bulacağını düşünüyorum.
Man Adası evraklarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kardeşi ve oğluna ilişkin şirkete 25 milyon dolarlık gemiyi sattığınız fakat tıpkı gemiyi kiralayarak çekilen krediyi sizin ösöylemiş olduğiniz sav edildi. Yani bedelsiz olarak gemiyi verdiğiniz öne sürüldü. Bu yanlışsız mu?
Ben Sıtkı Ayhan ile ticaret yaptım. Mansimov Türkiye’de hangi ihaleye girdi? Ben hiç bir ihaleye girmedim. Kılıçdaroğlu bu argümanlarından dolayı açılan davayı kaybetti.