Esmeralda
New member
“Evden uzaya” kadar fazlaca sayıda kesimde ileri teknoloji tahlilleriyle dikkat çeken Mitsubishi Electric, Hannover Fairs Turkey’in dijital aktiflik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’nda Premium Sponsor olarak yer aldı. “Otomasyonun Yükselişi: Hyperautomation” oturumuna konuşmacı olarak katılan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Eser İdaresi ve Pazarlama Ünite Müdürü Tolga Bizel, endüstride dijitalleşme ve endüstriyel robot teknolojileri alanındaki yeni gelişmeleri aktardı.
Türkiye’deki endüstriciler ve alt yapı projeleri için argümanlı bir tahlil ortağı olan ve dijital dönüşüm alanında kıymetli yatırımlar ve çalışmalar hayata geçiren Mitsubishi Electric, Hannover Fairs Turkey’in dijital aktiflik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’na Premium Sponsor olarak katıldı. İktisat Gazetecileri Derneği İdare Şurası Üyesi Çetin Ünsalan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Otomasyonun Yükselişi: Hyperautomation” oturumunda konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Eser İdaresi ve Pazarlama Ünite Müdürü Tolga Bizel, robot teknolojileri alanındaki öngörülerini ve robotik sistemlerdeki gelecek trendlerini iştirakçilerle paylaştı.
İnsanların robotlarla birlikte esnek çalışabildiği üretim sınırları öne çıkıyor
Fabrika otomasyonu ve robotik teknolojilerin farklarını ortaya koyarak geleceğin robotik trendlerini pahalandıran Tolga Bizel, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Fabrika otomasyon sistemlerinde otomatik üretim her vakit hayal edilen bir durum. Büyük bir üretici firma olarak kendi üretim bantlarımızda yaklaşık 2013 yılından beri [email protected] adını verdiğimiz farklı bir yapılanma ve üretim algoritması kullanıyoruz. Aslında o senelera kadar fazlaca uzun bir vakit otomatikleşmiş, içerisinde insan olmayan, fabrika otomasyon sistemlerinin bütün model ve yapılarının kullanıldığı, endüstrinin üçüncü evresinin bitmek üzere olduğu bir fabrika üretim yapısına sahiptik. Fakat 2013 yılından daha sonra tüketicinin fikirlerinin ve taleplerinin değiştiğini fark ettik. Bilhassa son vakit içinderda fabrikaların ortasında otomatikleşmiş sınırlardan daha fazla robotla birlikte esnek çalışabilen, ortasında insanın da olduğu sınırlardan bahsedilmeye başlandı.”dedi.
İnsan şuur ve algılarıyla esnek üretimin yöneticiliğini yapıyor
Endüstrinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekânın temel taşlardan birisi olacağını söyleyen Bizel; “Nagoya Works-Kani fabrikamızda robot ve otomatik sistemler beşerler ile çalışıyor. Fakat burada bahsi geçen robot ve insan, daha evvel rastladığımız çalışma üsluplarına göre farklı çalışıyorlar. İnsan iş gücünden daha fazla şuur ve algılarıyla esnek üretimin yöneticiliğini yapan bir durumda yer alıyor. Robotlar ise öğrenmeye açık, yaptıkları çalışmalardan kimi çıkarımlar yapıp, birlikte çalıştığı insan yahut başka makinelerle daha etkileşimli olarak yapay zekâ teknolojileri ile mevzuyu öğrenip çalışan bir yapıda var oluyor. Bizim asıl hayalimiz fabrika içerisinde kendi kendine hareket eden ve özgürlüğe sahip robot yapılarına sahip olmak. Endüstrinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak bu fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekâ temel taşlardan biri olacak. Robotların üretimdeki rolünün süratle artacağı tarafındaki gelecek vizyonundan hareketle Mitsubishi Electric olarak biz de ileri robot teknolojileri alanında yeni kuşak eser ve tahliller geliştiriyoruz. Yapay zekâ ile geliştirdiğimiz yeni kuşak kolaboratif robotlarla şirketlerin robotik sistemlerini süratli, sezgisel ve daha düşük maliyetlerde kurmalarına, süratle değişen iş ortamları ve toplumsal gereksinimlere esnek bir biçimde karşılık vermelerine imkân sağlıyoruz” dedi.
Robotların süratle değişen taleplere karşılık verecek yetkinlikte olması gerekiyor
Fabrikalardaki robot nüfusunun artık bir rekabet göstergesi olmadığını belirten Bizel; “Robotik teknolojiler bir epeyce firma için maliyetli yatırımlar. Taylorizmin hâkim olduğu üretim sınırlarına sahip bir işletmenin robot teknolojilerine sahip olması değerli bir övünç kaynağıydı ve üretimde robotik hatta sahip olmak sizin kalitenizin garanti altına alındığını tabir ediyordu. Zira dikkat gerektiren otomatikleşmiş işlerde beşerler kusur yapabilir. Bu manada geçmişte bir robot kadar üretim kalitesini taçlandıracak bir öge yoktu, lakin artık fabrikada robota sahip olmak eskisi üzere bir mana söz etmiyor. Tüketici kararları günümüzde hiç olmadığı kadar fazlaca süratli değişiyor, ötürüsıyla eser de süratle değişiyor. Eski robotların bu değişen taleplere cevap vermesi epey mümkün değil. Bu bağlamda, hücresel robot otomasyonunun gelecekte fabrika içerisine ne kadar entegre edildiği yeni standartları belirleyecek üzere görünüyor” diyerek kelamlarını tamamladı.
Hibya Haber Ajansı
Türkiye’deki endüstriciler ve alt yapı projeleri için argümanlı bir tahlil ortağı olan ve dijital dönüşüm alanında kıymetli yatırımlar ve çalışmalar hayata geçiren Mitsubishi Electric, Hannover Fairs Turkey’in dijital aktiflik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’na Premium Sponsor olarak katıldı. İktisat Gazetecileri Derneği İdare Şurası Üyesi Çetin Ünsalan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Otomasyonun Yükselişi: Hyperautomation” oturumunda konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Eser İdaresi ve Pazarlama Ünite Müdürü Tolga Bizel, robot teknolojileri alanındaki öngörülerini ve robotik sistemlerdeki gelecek trendlerini iştirakçilerle paylaştı.
İnsanların robotlarla birlikte esnek çalışabildiği üretim sınırları öne çıkıyor
Fabrika otomasyonu ve robotik teknolojilerin farklarını ortaya koyarak geleceğin robotik trendlerini pahalandıran Tolga Bizel, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Fabrika otomasyon sistemlerinde otomatik üretim her vakit hayal edilen bir durum. Büyük bir üretici firma olarak kendi üretim bantlarımızda yaklaşık 2013 yılından beri [email protected] adını verdiğimiz farklı bir yapılanma ve üretim algoritması kullanıyoruz. Aslında o senelera kadar fazlaca uzun bir vakit otomatikleşmiş, içerisinde insan olmayan, fabrika otomasyon sistemlerinin bütün model ve yapılarının kullanıldığı, endüstrinin üçüncü evresinin bitmek üzere olduğu bir fabrika üretim yapısına sahiptik. Fakat 2013 yılından daha sonra tüketicinin fikirlerinin ve taleplerinin değiştiğini fark ettik. Bilhassa son vakit içinderda fabrikaların ortasında otomatikleşmiş sınırlardan daha fazla robotla birlikte esnek çalışabilen, ortasında insanın da olduğu sınırlardan bahsedilmeye başlandı.”dedi.
İnsan şuur ve algılarıyla esnek üretimin yöneticiliğini yapıyor
Endüstrinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekânın temel taşlardan birisi olacağını söyleyen Bizel; “Nagoya Works-Kani fabrikamızda robot ve otomatik sistemler beşerler ile çalışıyor. Fakat burada bahsi geçen robot ve insan, daha evvel rastladığımız çalışma üsluplarına göre farklı çalışıyorlar. İnsan iş gücünden daha fazla şuur ve algılarıyla esnek üretimin yöneticiliğini yapan bir durumda yer alıyor. Robotlar ise öğrenmeye açık, yaptıkları çalışmalardan kimi çıkarımlar yapıp, birlikte çalıştığı insan yahut başka makinelerle daha etkileşimli olarak yapay zekâ teknolojileri ile mevzuyu öğrenip çalışan bir yapıda var oluyor. Bizim asıl hayalimiz fabrika içerisinde kendi kendine hareket eden ve özgürlüğe sahip robot yapılarına sahip olmak. Endüstrinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak bu fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekâ temel taşlardan biri olacak. Robotların üretimdeki rolünün süratle artacağı tarafındaki gelecek vizyonundan hareketle Mitsubishi Electric olarak biz de ileri robot teknolojileri alanında yeni kuşak eser ve tahliller geliştiriyoruz. Yapay zekâ ile geliştirdiğimiz yeni kuşak kolaboratif robotlarla şirketlerin robotik sistemlerini süratli, sezgisel ve daha düşük maliyetlerde kurmalarına, süratle değişen iş ortamları ve toplumsal gereksinimlere esnek bir biçimde karşılık vermelerine imkân sağlıyoruz” dedi.
Robotların süratle değişen taleplere karşılık verecek yetkinlikte olması gerekiyor
Fabrikalardaki robot nüfusunun artık bir rekabet göstergesi olmadığını belirten Bizel; “Robotik teknolojiler bir epeyce firma için maliyetli yatırımlar. Taylorizmin hâkim olduğu üretim sınırlarına sahip bir işletmenin robot teknolojilerine sahip olması değerli bir övünç kaynağıydı ve üretimde robotik hatta sahip olmak sizin kalitenizin garanti altına alındığını tabir ediyordu. Zira dikkat gerektiren otomatikleşmiş işlerde beşerler kusur yapabilir. Bu manada geçmişte bir robot kadar üretim kalitesini taçlandıracak bir öge yoktu, lakin artık fabrikada robota sahip olmak eskisi üzere bir mana söz etmiyor. Tüketici kararları günümüzde hiç olmadığı kadar fazlaca süratli değişiyor, ötürüsıyla eser de süratle değişiyor. Eski robotların bu değişen taleplere cevap vermesi epey mümkün değil. Bu bağlamda, hücresel robot otomasyonunun gelecekte fabrika içerisine ne kadar entegre edildiği yeni standartları belirleyecek üzere görünüyor” diyerek kelamlarını tamamladı.
Hibya Haber Ajansı