Yeniçağ muharriri Orhan Uğuroğlu, dün (4 Temmuz 2021) 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesinin 18. yıl dönümü olduğunu anımsattığı bugünkü yazısında, “Dün bekledim ki politikler 4 Temmuz’u şiddetle kınasınlar. Ne iktidardan ne muhalefetten tek söz geldi” diye reaksiyon gösterdi.
“Gerek 18 ay Asteğmen Komando olarak edindiğim askerî kurallar açısından, gerekse Türk vatandaşı olarak vatanıma olan bağlılığım açısından düşündüğümde açık söyleyeyim; hazmedemiyorum… Amerika’nın Türk askerine yaptığı bu şerefsizliği, bu alçaklığı, bu kalleşliği unutmam unutturmam” diyen Uğuroğlu,
Uğuroğlu, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda o devir bakılırsav yapan ve bugün emekli olan üst rütbeli bir subayın 4 Temmuz 2003’teki çuval hadisesini şu biçimde anlattığını aktardı:
“Öncelikle vurgulamak gerekir ki o periyotta misyonda olan gerek Genelkurmay Başkanlığı (Hilmi Özkök – OU) gerek iktidar (AKP) 22 Nisan’daki olayı maalesef dikkate almadı. Aslında 1 Mart Tezkeresi’nin Meclisten geçmemesi Amerikalıları fazlaca kızdırmıştı. Biraz eski tarihe merhum Bülent Ecevit hükümeti devrine gidersek, Amerika ile Türkiye içindeki iş birliğini de hatırlamak lazım. Amerika CIA ve Özel Kuvvetler İstihbaratçılarından oluşan 600 kişilik bir birliği Türkiye’den Kuzey Irak’a geçirmek için müsaade istedi. Hükümet bu müsaadesi verdi ve Genelkurmay da 2 farklı küme olarak Amerika’nın yapacağı askerî müdahaleye istihbarat toplayacak bu takıma bir subay 3 astsubaydan oluşan 2 tim nazaranvlendirdi. Bağlantılar bu kadar uygun iken 1 Mart tezkeresi Amerikalıları epey kızdırdı. 22 Nisan’daki kalleş gözaltı daha sonrası Ankara’da nazaranvli Amerikalı Korgeneral, Genelkurmay Harekat Liderinin telefonlarına dahi çıkmadı. Aslında yapılması gereken AK Parti İktidarı ile Genelkurmay Başkanlığının 22 Nisan’da yaşanan vahim olay üzerine Amerika ile uzlaşma ve ortak misyon yapma muahedesi idi. Bu yapılmadı.
4 Temmuz’a gelince; Amerikalılar, Hava İndirme Tugayından 50 zırhlı araçla Süleymaniye’de bulunan Türk askerlerinin binasını sarıyorlar. Olağan bir apartman lakin zirvesinde makineli tüfekli muhafazamız var. Amerikalı kumandan kapıyı çalıyor, açılınca ansızın içeri girip 11 askeri gözaltına alıyorlar. Hangi kumandan, müttefikimiz olan NATO üyesi Amerikalı askerlerden bu biçimde bir kalleşlik bekler ki? Tüm haberleşme imkanları imha ediliyor. Fakat dışarıdaki bir astsubay zorlukla, saatler daha sonra Silopi komutanlığına durumu ihbar ediyor ki Genelkurmay Başkanlığı da lakin haberdar oluyor.”
“AKP iktidarı Amerika’ya karşı sert tedbirler alınması ve nota verilmesi için muhalefetin yaptığı davete şu karşılığı verdi: ‘Ne notası, müzik notası mı?’ İşte Amerika’nın yaptığı tarihi bir alçaklık, işte AKP’nin vurdumduymazlığı budur” diyen Uğuroğlu, “Dün bekledim ki politikler 4 Temmuz’u şiddetle kınasınlar. Ne iktidardan ne muhalefetten tek söz geldi. bu biçimde ben büyük Türk milleti ismine Amerika’yı şiddetle, nefretle kınıyorum” diye yazdı.
Yazının tamamını okumak için .
“Gerek 18 ay Asteğmen Komando olarak edindiğim askerî kurallar açısından, gerekse Türk vatandaşı olarak vatanıma olan bağlılığım açısından düşündüğümde açık söyleyeyim; hazmedemiyorum… Amerika’nın Türk askerine yaptığı bu şerefsizliği, bu alçaklığı, bu kalleşliği unutmam unutturmam” diyen Uğuroğlu,
Uğuroğlu, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda o devir bakılırsav yapan ve bugün emekli olan üst rütbeli bir subayın 4 Temmuz 2003’teki çuval hadisesini şu biçimde anlattığını aktardı:
“Öncelikle vurgulamak gerekir ki o periyotta misyonda olan gerek Genelkurmay Başkanlığı (Hilmi Özkök – OU) gerek iktidar (AKP) 22 Nisan’daki olayı maalesef dikkate almadı. Aslında 1 Mart Tezkeresi’nin Meclisten geçmemesi Amerikalıları fazlaca kızdırmıştı. Biraz eski tarihe merhum Bülent Ecevit hükümeti devrine gidersek, Amerika ile Türkiye içindeki iş birliğini de hatırlamak lazım. Amerika CIA ve Özel Kuvvetler İstihbaratçılarından oluşan 600 kişilik bir birliği Türkiye’den Kuzey Irak’a geçirmek için müsaade istedi. Hükümet bu müsaadesi verdi ve Genelkurmay da 2 farklı küme olarak Amerika’nın yapacağı askerî müdahaleye istihbarat toplayacak bu takıma bir subay 3 astsubaydan oluşan 2 tim nazaranvlendirdi. Bağlantılar bu kadar uygun iken 1 Mart tezkeresi Amerikalıları epey kızdırdı. 22 Nisan’daki kalleş gözaltı daha sonrası Ankara’da nazaranvli Amerikalı Korgeneral, Genelkurmay Harekat Liderinin telefonlarına dahi çıkmadı. Aslında yapılması gereken AK Parti İktidarı ile Genelkurmay Başkanlığının 22 Nisan’da yaşanan vahim olay üzerine Amerika ile uzlaşma ve ortak misyon yapma muahedesi idi. Bu yapılmadı.
4 Temmuz’a gelince; Amerikalılar, Hava İndirme Tugayından 50 zırhlı araçla Süleymaniye’de bulunan Türk askerlerinin binasını sarıyorlar. Olağan bir apartman lakin zirvesinde makineli tüfekli muhafazamız var. Amerikalı kumandan kapıyı çalıyor, açılınca ansızın içeri girip 11 askeri gözaltına alıyorlar. Hangi kumandan, müttefikimiz olan NATO üyesi Amerikalı askerlerden bu biçimde bir kalleşlik bekler ki? Tüm haberleşme imkanları imha ediliyor. Fakat dışarıdaki bir astsubay zorlukla, saatler daha sonra Silopi komutanlığına durumu ihbar ediyor ki Genelkurmay Başkanlığı da lakin haberdar oluyor.”
“AKP iktidarı Amerika’ya karşı sert tedbirler alınması ve nota verilmesi için muhalefetin yaptığı davete şu karşılığı verdi: ‘Ne notası, müzik notası mı?’ İşte Amerika’nın yaptığı tarihi bir alçaklık, işte AKP’nin vurdumduymazlığı budur” diyen Uğuroğlu, “Dün bekledim ki politikler 4 Temmuz’u şiddetle kınasınlar. Ne iktidardan ne muhalefetten tek söz geldi. bu biçimde ben büyük Türk milleti ismine Amerika’yı şiddetle, nefretle kınıyorum” diye yazdı.
Yazının tamamını okumak için .