Gattuso
New member
Türkiye Aktif Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Lideri (TFFHGD) ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Temsilciler Heyeti Lideri, eski AKP milletvekili Abdurrahman Arıcı eski hakem İbrahim Tokmak’a açtığı davayı kaybetti.
Abdurrahman Arıcı, eski hakem İbrahim Tokmak’ın toplumsal medya hesabından kendisiyle ilgili sarfettiği kelamların ‘hakaret‘ olduğunu öne sürerek olayı mahkemeye taşımıştı. Arıcı, Tokmak’ı kelam konusu paylaşımdaki ‘Şaibeli‘ kelamı üzerine dava sürecini başlatmıştı. Geçtiğimiz hafta mahkemenin verdiği kararda İbrahim Tokmak beraat etti.
Yaşanan sürece ait eski hakem İbrahim Tokmak’a sorularımızı yönelttik.
Abdurrahman Arıcı’nın hakkınızda hakaret suçlaması ile açtığı davadan beraat ettiniz. Ne söylemek istersiniz?
Öncelikle epeyce değerli olan bir iki husususu lisana getirmek istiyorum. Abdurrahman Arıcı’nın açtığı ve beraat aldığım mahkeme sonucu ile her ne kadar bu dava ile direk bir bağı olmasada hakkımdaki AİHM kararlarını, bilhassa hakem topluluğu mensuplarının fazlaca düzgün okumalarını öneririm. Zira bu iki karar da hepimiz ismine verilmiş bir sonuçtur.
AİHM sonucu ile nasıl bir temas kurdunuz?
Hatırlarsanız daha evvel AİHM’in hakkımdaki deklare ettiğı karar, TFF-PFDK ve Tahkim Heyeti’nin hakkımdaki kararlarında Tabir özgürlüğüme müdahale edildiği istikametindeydi.
Devletimizin AİHM’in savunmasında, o devirde yaptığım paylaşımdan dolayı benim hakem olarak kamu vazifelisi olduğumu ve kamu tertibini bozduğumu beyan etmiş. AİHM; yaptığım paylaşımda ne biçimde kamu tertibi bozulduğunu ve ne çeşit gelişmeler olduğunu sorarak, devletimizin ispat edememesinden dolayı kesin olarak bir ihlal sonucu vererek devletimizi cezalandırmış ve tazminata hükmetmiştir. AİHM’in bu kesin kararı üzerine ise; TFF, PFDK kusurundan dönerek hakkımdaki disiplin cezasının tamamını kaldırmış, hakemliğe bir daha motamot kaldığı yerden dönüş yolum kanunen ve hukuken net bir biçimde açılmıştır.
Abdurrahman Arıcı ile davanızın sebebi ve gelişimi nasıl oldu?
TFFHGD (Türkiye Aktif Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği) ve TFF Temsilciler Heyeti Lideri Abdurrahman Arıcı; kendisi hakkında çıkan olumsuz haberin üzerine sert, eleştirisel yaptığım yorum sebebi ile savcılık makamına şikayette bulunmuştu. Hakkımda açılan sıradan tarz yargılama kararında ise hayli küçük bir cezaya çarptırıldım. Mahkemenin verdiği cezaya ben itiraz etmedim. Lakin kendisi avukatı aracılığı ile karara itiraz ederek, daha fazla ceza almamızı istedi ve İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesinde davamız görüldü. Mahkemenin hakimi, sayın savcısının mütalaasına uygun olarak tıpkı kanaate vardı ve yaptığım yorumu; kaba kelam, sert tenkit olarak kıymetlendirerek beraat sonucunı verdi.
Sizce Abdurrahman Arıcı niye eski üyesi ile bu kadar çekişmeli bir mahkemeleşmeye gitmek istedi?
Sayın Arıcı hakkında şunu fazlaca net bir biçimde tabir etmek isterim ki kendisi dört devirdir yönettiği derneği maksadına uygun olarak yönetmiyor . Derneğin maksadında hakemlerin hak ve hukuklarını korumak vardır. Ama kendisi hakemleri zapturapt altında tutarak , tehditle ve ayrıştırarak, öteki hakem şuraları üzerinden (örnek bende olduğu gibi) isimli yollarla hesaplaşarak kendisine uygun bir yapı dizayn etmek istemektedir. İşine geldiği konularda varlığını göstermektedir. Bu niçinlerle hakem topluluğunu hakettiği biçimde yönetmiyor, ben de buradan aracılığınızla net bir biçimde kendisinin o koltuğu bırakmasını, yani istifasını istemekteyim.
bahsetmiş olduğuniz bu duruma bir kaç örnek verebilir misiniz?
Artık sayın Arıcı’nın niye nazaranvini maksadına uygun yapmadığını epey sıradan iki örnekle belirteyim. Aslında saysam epeyce örnek var ancak bu yeni örnekler bile kâfi olacaktır.
Geçtiğimiz haftalarda Rizespor liderinin ve Adana Demirspor liderinin açıklamalarını tüm Türkiye duydu değil mi? TFFHGD Genel Merkez Lideri Sayın Arıcı niye çıkıp kamuoyuna bu iki liderin açıklamalarına karşı hakemlerini korumak için tek bir söz etmedi? Bir başka konu ise geçtiğimiz hafta hakkımda açtığı ve beraat aldığım bu dava… Bu davada ben ulusal bir medya organının yaptığı haberi paylaşarak yorum yaptığım için mahkeme huzuruna çıktım. Haberlerin yapıldığı devirde sayın liderin hakkında yapılan habere, dernekten açıklama geldi ve kendiside bir açıklama yayınladı ve “Bu haberleri yapan herkes ile yargı önünde hesap soracağım” dedi. Artık ben soruyorum kendisine; O haberleri yapan yayın kuruluşları hakkında, kendisi hakkındaki iftira olarak nitelendirdiği argümanlar üzerine bir dava açmış mı? O haberlere tekzip gönderip yayından kaldırtmış mı? Karşılık vereyim; İnternette haberler motamot duruyor ancak o haberlere yorum yaptım diye ben yargılandım. Mahkeme sürecinde tarafıma şahitlik yapan Eski FIFA Yardımcı Hakemi Cihan Dölek ve TFFHGD Adana Şubesi Lideri Berkan Püsküller’e teşekkürlerimi iletiyorum.
Abdurrahman Arıcı, eski hakem İbrahim Tokmak’ın toplumsal medya hesabından kendisiyle ilgili sarfettiği kelamların ‘hakaret‘ olduğunu öne sürerek olayı mahkemeye taşımıştı. Arıcı, Tokmak’ı kelam konusu paylaşımdaki ‘Şaibeli‘ kelamı üzerine dava sürecini başlatmıştı. Geçtiğimiz hafta mahkemenin verdiği kararda İbrahim Tokmak beraat etti.
Yaşanan sürece ait eski hakem İbrahim Tokmak’a sorularımızı yönelttik.
Abdurrahman Arıcı’nın hakkınızda hakaret suçlaması ile açtığı davadan beraat ettiniz. Ne söylemek istersiniz?
Öncelikle epeyce değerli olan bir iki husususu lisana getirmek istiyorum. Abdurrahman Arıcı’nın açtığı ve beraat aldığım mahkeme sonucu ile her ne kadar bu dava ile direk bir bağı olmasada hakkımdaki AİHM kararlarını, bilhassa hakem topluluğu mensuplarının fazlaca düzgün okumalarını öneririm. Zira bu iki karar da hepimiz ismine verilmiş bir sonuçtur.
AİHM sonucu ile nasıl bir temas kurdunuz?
Hatırlarsanız daha evvel AİHM’in hakkımdaki deklare ettiğı karar, TFF-PFDK ve Tahkim Heyeti’nin hakkımdaki kararlarında Tabir özgürlüğüme müdahale edildiği istikametindeydi.
Devletimizin AİHM’in savunmasında, o devirde yaptığım paylaşımdan dolayı benim hakem olarak kamu vazifelisi olduğumu ve kamu tertibini bozduğumu beyan etmiş. AİHM; yaptığım paylaşımda ne biçimde kamu tertibi bozulduğunu ve ne çeşit gelişmeler olduğunu sorarak, devletimizin ispat edememesinden dolayı kesin olarak bir ihlal sonucu vererek devletimizi cezalandırmış ve tazminata hükmetmiştir. AİHM’in bu kesin kararı üzerine ise; TFF, PFDK kusurundan dönerek hakkımdaki disiplin cezasının tamamını kaldırmış, hakemliğe bir daha motamot kaldığı yerden dönüş yolum kanunen ve hukuken net bir biçimde açılmıştır.
Abdurrahman Arıcı ile davanızın sebebi ve gelişimi nasıl oldu?
TFFHGD (Türkiye Aktif Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği) ve TFF Temsilciler Heyeti Lideri Abdurrahman Arıcı; kendisi hakkında çıkan olumsuz haberin üzerine sert, eleştirisel yaptığım yorum sebebi ile savcılık makamına şikayette bulunmuştu. Hakkımda açılan sıradan tarz yargılama kararında ise hayli küçük bir cezaya çarptırıldım. Mahkemenin verdiği cezaya ben itiraz etmedim. Lakin kendisi avukatı aracılığı ile karara itiraz ederek, daha fazla ceza almamızı istedi ve İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesinde davamız görüldü. Mahkemenin hakimi, sayın savcısının mütalaasına uygun olarak tıpkı kanaate vardı ve yaptığım yorumu; kaba kelam, sert tenkit olarak kıymetlendirerek beraat sonucunı verdi.
Sizce Abdurrahman Arıcı niye eski üyesi ile bu kadar çekişmeli bir mahkemeleşmeye gitmek istedi?
Sayın Arıcı hakkında şunu fazlaca net bir biçimde tabir etmek isterim ki kendisi dört devirdir yönettiği derneği maksadına uygun olarak yönetmiyor . Derneğin maksadında hakemlerin hak ve hukuklarını korumak vardır. Ama kendisi hakemleri zapturapt altında tutarak , tehditle ve ayrıştırarak, öteki hakem şuraları üzerinden (örnek bende olduğu gibi) isimli yollarla hesaplaşarak kendisine uygun bir yapı dizayn etmek istemektedir. İşine geldiği konularda varlığını göstermektedir. Bu niçinlerle hakem topluluğunu hakettiği biçimde yönetmiyor, ben de buradan aracılığınızla net bir biçimde kendisinin o koltuğu bırakmasını, yani istifasını istemekteyim.
bahsetmiş olduğuniz bu duruma bir kaç örnek verebilir misiniz?
Artık sayın Arıcı’nın niye nazaranvini maksadına uygun yapmadığını epey sıradan iki örnekle belirteyim. Aslında saysam epeyce örnek var ancak bu yeni örnekler bile kâfi olacaktır.
Geçtiğimiz haftalarda Rizespor liderinin ve Adana Demirspor liderinin açıklamalarını tüm Türkiye duydu değil mi? TFFHGD Genel Merkez Lideri Sayın Arıcı niye çıkıp kamuoyuna bu iki liderin açıklamalarına karşı hakemlerini korumak için tek bir söz etmedi? Bir başka konu ise geçtiğimiz hafta hakkımda açtığı ve beraat aldığım bu dava… Bu davada ben ulusal bir medya organının yaptığı haberi paylaşarak yorum yaptığım için mahkeme huzuruna çıktım. Haberlerin yapıldığı devirde sayın liderin hakkında yapılan habere, dernekten açıklama geldi ve kendiside bir açıklama yayınladı ve “Bu haberleri yapan herkes ile yargı önünde hesap soracağım” dedi. Artık ben soruyorum kendisine; O haberleri yapan yayın kuruluşları hakkında, kendisi hakkındaki iftira olarak nitelendirdiği argümanlar üzerine bir dava açmış mı? O haberlere tekzip gönderip yayından kaldırtmış mı? Karşılık vereyim; İnternette haberler motamot duruyor ancak o haberlere yorum yaptım diye ben yargılandım. Mahkeme sürecinde tarafıma şahitlik yapan Eski FIFA Yardımcı Hakemi Cihan Dölek ve TFFHGD Adana Şubesi Lideri Berkan Püsküller’e teşekkürlerimi iletiyorum.