Yeni Akit muharriri Abdurrahman Dilipak, Almanya’da Pazar günü yapılan seçim sonuçlarını değerlendirdiği bugünkü yazasında dünyanın yamalı bohça koalisyonlarına gittiğini belirterek Türkiye’deki siyasetçilere seslenerek “Aman onlara benzemeyelim de. daha sonra iş de kelam de yalama olur, işin rahmeti kalmaz. Siyaset ‘Maslahat’ içindir. Yani ‘Sulh etme’ sanatıdır. Sulhu, öfkeye, mugalataya, tehdide, arbedeye boğdurmayın, zira Allah o denli buyurdu ‘Barış daha iyidir’” diye yazdı.
Alman seçimlerinin, Avrupa siyasetinin yönelimlerini yanlışsız okumak uygun bir örnek olduğunu yazan Dilipak, seçimde partilerin aldığı oy oranına ve milletvekili sayısına yer verdi. Partiler içinde koalisyon hesabı yapan Dilipak, küçük partilerin ittifak yapmaları halinde çıkaracakları milletvekili sayısının 60’ı bulabileceğini belirterek “Peki biz bu sonuçlardan kendimiz için nasıl bir ders çıkarabiliriz.
Burada birinci ders: Bu seçim tartışmalarına, İslam, Türkiye ve Erdoğan damgasını vurdu. Muhalefet Hristiyan Demokratlara yüklenirken, Merkel hükûmetinin İslam, Türkiye, Erdoğan ve yabancılar siyaseti konusunda ölçülü davrandığını yüksek sesle dillendirdiler ve bu propaganda Hristiyan Demokratlara % 8 kaybettirdi. Yani karşımızda bugün, bu konularda daha katı bir hükûmet olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ve BM’de yalnız bırakıldığını yazan Dilipak, Türkiye’nin Batı, ABD, BM / DSÖ; FAO, IMF; NATO ve AB ile bağlantılarını bir daha gözden geçirmesi gerektiğini söz etti.
“Herkesle düşman olmak değil, her yerde bize yakın, ötekiler üzere düşünmeyen, fazilet, adalet ve barış temelli işbirliklerine açık bireyler ve topluluklar olduğunu da unutmayalım olağan ki!” diyen Dilipak, yazısına özetle şu biçimde devam etti:
“Dikkat ederseniz artık dünya yamalı bohça koalisyonlarına gidiyor. Zira uzun müddettir bir atomizasyon, nötralizasyon siyaseti izleniyor. Bunun birinci meselai İsrail’de görmüştük. İsrail’de sistem kilitlendi, Türkiye’de de güya bu biçimde bir senaryo için yer hazırlanıyor. Daima yeni partiler kuruluyor ve bu seçimlerde mevcut partilerde bölünmeler yaşanırken, küçük partilerde oldukcalu ittifaklar gündeme gelecek. Almanya seçimlerinde, küçükler ittifak yapsa 60 milletvekili alabilecekken mevcut durumda bir milletvekili lakin çıkarabildiler.
Bundan daha sonra AB ülkelerinde yapılacak seçimlerde de emsal sonuçlar kaçınılmaz gözüküyor. Zira kuvvetli hükûmetler istemiyorlar. Akademi soslu teknokrat ve manipülasyona açık iktidarlar istiyorlar.
Aman onlara benzemeyelim de. daha sonra iş de kelam de yalama olur, işin rahmeti kalmaz. Siyaset ‘Maslahat’ içindir. Yani ‘Sulh etme’ sanatıdır. Sulhu, öfkeye, mugalataya, tehdide, arbedeye boğdurmayın, zira Allah o denli buyurdu ‘Barış daha iyidir’.”
Yazının tamamını okumak için
Alman seçimlerinin, Avrupa siyasetinin yönelimlerini yanlışsız okumak uygun bir örnek olduğunu yazan Dilipak, seçimde partilerin aldığı oy oranına ve milletvekili sayısına yer verdi. Partiler içinde koalisyon hesabı yapan Dilipak, küçük partilerin ittifak yapmaları halinde çıkaracakları milletvekili sayısının 60’ı bulabileceğini belirterek “Peki biz bu sonuçlardan kendimiz için nasıl bir ders çıkarabiliriz.
Burada birinci ders: Bu seçim tartışmalarına, İslam, Türkiye ve Erdoğan damgasını vurdu. Muhalefet Hristiyan Demokratlara yüklenirken, Merkel hükûmetinin İslam, Türkiye, Erdoğan ve yabancılar siyaseti konusunda ölçülü davrandığını yüksek sesle dillendirdiler ve bu propaganda Hristiyan Demokratlara % 8 kaybettirdi. Yani karşımızda bugün, bu konularda daha katı bir hükûmet olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ve BM’de yalnız bırakıldığını yazan Dilipak, Türkiye’nin Batı, ABD, BM / DSÖ; FAO, IMF; NATO ve AB ile bağlantılarını bir daha gözden geçirmesi gerektiğini söz etti.
“Herkesle düşman olmak değil, her yerde bize yakın, ötekiler üzere düşünmeyen, fazilet, adalet ve barış temelli işbirliklerine açık bireyler ve topluluklar olduğunu da unutmayalım olağan ki!” diyen Dilipak, yazısına özetle şu biçimde devam etti:
“Dikkat ederseniz artık dünya yamalı bohça koalisyonlarına gidiyor. Zira uzun müddettir bir atomizasyon, nötralizasyon siyaseti izleniyor. Bunun birinci meselai İsrail’de görmüştük. İsrail’de sistem kilitlendi, Türkiye’de de güya bu biçimde bir senaryo için yer hazırlanıyor. Daima yeni partiler kuruluyor ve bu seçimlerde mevcut partilerde bölünmeler yaşanırken, küçük partilerde oldukcalu ittifaklar gündeme gelecek. Almanya seçimlerinde, küçükler ittifak yapsa 60 milletvekili alabilecekken mevcut durumda bir milletvekili lakin çıkarabildiler.
Bundan daha sonra AB ülkelerinde yapılacak seçimlerde de emsal sonuçlar kaçınılmaz gözüküyor. Zira kuvvetli hükûmetler istemiyorlar. Akademi soslu teknokrat ve manipülasyona açık iktidarlar istiyorlar.
Aman onlara benzemeyelim de. daha sonra iş de kelam de yalama olur, işin rahmeti kalmaz. Siyaset ‘Maslahat’ içindir. Yani ‘Sulh etme’ sanatıdır. Sulhu, öfkeye, mugalataya, tehdide, arbedeye boğdurmayın, zira Allah o denli buyurdu ‘Barış daha iyidir’.”
Yazının tamamını okumak için