Adalet Bakanı Abdulhamit Gül,
Gül, Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi Müzesinde, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafınca hazırlanan ve 25 televizyon kanalında canlı olarak ortak yayınlanan “Anadolu Soruyor” programında gündeme ait açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
12 Eylül darbesinin 41. yılı hatırlatılan Gül, 27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar Türkiye’de vesayetin, darbeci zihniyetin milletin, gençlerin geleceğini çaldığını, ülkenin iktisadını tahrip ettiğini, ülkenin huzuruna kastettiğini söylemiş oldu.
“Bir sağdan bir soldan” denilen, hukukun olmadığı, zulümlerin yaşandığı günleri, 12 Eylül’ü daima birlikte yaşadıklarını belirtti.
Yeni anayasa çalışmasında gelinen son durum sorulan Gül, bu vakte kadar mevcut Anayasa’da yapılan değişikliklerin Anayasa’nın sivilleşmesine katkı yaptığını lakin Anayasa’yı sivil yapmadığı görüşünü savundu.
Gül şu tabirleri kullandı:
“Anayasalar toplumsal mukaveledir, toplumun her kesiti kendisini, geleceğini orada görmelidir”
“Cumhur İttifakı’nın milletimizle, tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla yeni sivil anayasayı yapma gayreti devam etmektedir. Umarım, bunda başarılı oluruz. Anayasalar toplumsal mukaveledir. Toplumun her kısmı kendisini, geleceğini orada görmelidir. Anayasanın toplumun bir bölümünün değil, her kısmının ‘Evet, bu benim anayasamdır.’ diyeceği duyguya ve hukuksal garantiye sahip olması temel hedefimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki heyet tekliflerini hazırladı. Partimizin, yetkili şuralarında sonuncu halini ortaya koyduktan daha sonra başka siyasi partilere davetleri da var. Meclis açıldıktan daha sonra takvim netleşecektir.”
“En güzel ıslahat en güzel uygulamadır”
“Reformlar ne birincidir ne de son olacaktır. Islahatların yaklaşık yüzde 50’si hayata geçti. En uygun ıslahat en güzel uygulamadır. Milletin beklentisi hakim ve savcılardan ıslahatların en başarılı biçimde uygulanması. Yargı ıslahatı manasında Meclis açıldıktan daha sonra epey değerli adımların atılmasını bekliyoruz.”
“Komisyonumuz çalışmalarını tamamlamak üzere. Bir hafta ya da en geç iki hafta ortasında hem hâkim savcı tıpkı vakitte icra imtihan sonuçları açıklanacak.”
Deneyim paylaşımı almış bir hakim ve savcının cübbeyi giydiğinde yargısal yetki yapmasını hedefliyoruz. Hakim adaylığından fazla hakim yardımcılığı üzere bir sureci somutlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız. Savcı yardımcılığı da olacak.”
Toplumsal medya yasası düzenlemesi
Yeni periyotta AK Parti tarafınca Meclis’e sunulması beklenen toplumsal medya yasası teklifine ait görüşleri ve “sansür eleştirileri” sorulan Gül, şunları kaydetti:
“Sosyal medyada niyet özgürlüğü ve bu platformların kısıtlanmasıyla ilgili bir çalışma kelam konusu olamaz. AK Parti’nin tenkidin hata oluşturmayacağına ait yargı paketleri var. Tenkit ile hakaret birbirinden farklı. Bunun değerlendirmesini yapacak olan da yargıdır. Her alanda olduğu üzere bu alanda da yasakçı bir anlayış ortasında olamayız. Tüm kurumlarla bir çalışma yapılıyor. Bu çalışma toplumsal mecralar üzerinde bireylerin, kurumların dezenformasyona uğramamasıdır. Klavye karşısında insan, karakter suikastı yapmaya hukuk müsaade veremez. Elinde doküman, kanıt var ise adliyeler, kolluk açık. Bunun partisi, cinsiyeti, siyaseti yok. Partiler üstü.
Kişilik haklarına saldırıyı önleyecek, insan onurunu koruyacak nelere gereksinim var ise bunlar üzerinde baş yoruluyor. Dünya örneklerine bakılıyor. Dezenformasyon ve insan onuruna yönelik hücumlarla en tesirli biçimde nasıl çaba etmek gerekiyorsa bununla ilgili kıymetlendirme sürüyor. Netleşmiş bir bahis yok, olduğunda partimiz bunu açıklayacaktır. AK Parti, sansüre, tenkit ve tabir özgürlüğünü ortadan kaldırma yolundaki bir şeye asla müsaade etmez.”
Gül, Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi Müzesinde, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafınca hazırlanan ve 25 televizyon kanalında canlı olarak ortak yayınlanan “Anadolu Soruyor” programında gündeme ait açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
12 Eylül darbesinin 41. yılı hatırlatılan Gül, 27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar Türkiye’de vesayetin, darbeci zihniyetin milletin, gençlerin geleceğini çaldığını, ülkenin iktisadını tahrip ettiğini, ülkenin huzuruna kastettiğini söylemiş oldu.
“Bir sağdan bir soldan” denilen, hukukun olmadığı, zulümlerin yaşandığı günleri, 12 Eylül’ü daima birlikte yaşadıklarını belirtti.
Yeni anayasa çalışmasında gelinen son durum sorulan Gül, bu vakte kadar mevcut Anayasa’da yapılan değişikliklerin Anayasa’nın sivilleşmesine katkı yaptığını lakin Anayasa’yı sivil yapmadığı görüşünü savundu.
Gül şu tabirleri kullandı:
“Anayasalar toplumsal mukaveledir, toplumun her kesiti kendisini, geleceğini orada görmelidir”
“Cumhur İttifakı’nın milletimizle, tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla yeni sivil anayasayı yapma gayreti devam etmektedir. Umarım, bunda başarılı oluruz. Anayasalar toplumsal mukaveledir. Toplumun her kısmı kendisini, geleceğini orada görmelidir. Anayasanın toplumun bir bölümünün değil, her kısmının ‘Evet, bu benim anayasamdır.’ diyeceği duyguya ve hukuksal garantiye sahip olması temel hedefimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki heyet tekliflerini hazırladı. Partimizin, yetkili şuralarında sonuncu halini ortaya koyduktan daha sonra başka siyasi partilere davetleri da var. Meclis açıldıktan daha sonra takvim netleşecektir.”
“En güzel ıslahat en güzel uygulamadır”
“Reformlar ne birincidir ne de son olacaktır. Islahatların yaklaşık yüzde 50’si hayata geçti. En uygun ıslahat en güzel uygulamadır. Milletin beklentisi hakim ve savcılardan ıslahatların en başarılı biçimde uygulanması. Yargı ıslahatı manasında Meclis açıldıktan daha sonra epey değerli adımların atılmasını bekliyoruz.”
“Komisyonumuz çalışmalarını tamamlamak üzere. Bir hafta ya da en geç iki hafta ortasında hem hâkim savcı tıpkı vakitte icra imtihan sonuçları açıklanacak.”
Deneyim paylaşımı almış bir hakim ve savcının cübbeyi giydiğinde yargısal yetki yapmasını hedefliyoruz. Hakim adaylığından fazla hakim yardımcılığı üzere bir sureci somutlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız. Savcı yardımcılığı da olacak.”
Toplumsal medya yasası düzenlemesi
Yeni periyotta AK Parti tarafınca Meclis’e sunulması beklenen toplumsal medya yasası teklifine ait görüşleri ve “sansür eleştirileri” sorulan Gül, şunları kaydetti:
“Sosyal medyada niyet özgürlüğü ve bu platformların kısıtlanmasıyla ilgili bir çalışma kelam konusu olamaz. AK Parti’nin tenkidin hata oluşturmayacağına ait yargı paketleri var. Tenkit ile hakaret birbirinden farklı. Bunun değerlendirmesini yapacak olan da yargıdır. Her alanda olduğu üzere bu alanda da yasakçı bir anlayış ortasında olamayız. Tüm kurumlarla bir çalışma yapılıyor. Bu çalışma toplumsal mecralar üzerinde bireylerin, kurumların dezenformasyona uğramamasıdır. Klavye karşısında insan, karakter suikastı yapmaya hukuk müsaade veremez. Elinde doküman, kanıt var ise adliyeler, kolluk açık. Bunun partisi, cinsiyeti, siyaseti yok. Partiler üstü.
Kişilik haklarına saldırıyı önleyecek, insan onurunu koruyacak nelere gereksinim var ise bunlar üzerinde baş yoruluyor. Dünya örneklerine bakılıyor. Dezenformasyon ve insan onuruna yönelik hücumlarla en tesirli biçimde nasıl çaba etmek gerekiyorsa bununla ilgili kıymetlendirme sürüyor. Netleşmiş bir bahis yok, olduğunda partimiz bunu açıklayacaktır. AK Parti, sansüre, tenkit ve tabir özgürlüğünü ortadan kaldırma yolundaki bir şeye asla müsaade etmez.”