Hürriyet Genel Yayın Direktörü Ahmet Hakan, Çankırı’da oğluna Recep Tayyip ismini veren adamın bu ismi değiştirmek istediği ve nüfus müdürlüğündeki nazaranvlinin, “Bunu yapamam, beni sürerler” dediği istikametindeki haberlere reaksiyon gösterdi.
CHP’nin raporu olduğunu belirttiği kelam konusu haberi manşetine taşıyan gazeteleri sert bir lisanla eleştiren Hakan, şunları kaydetti:
“İki gazete de ‘CHP raporunda yazıyorsa doğrudur’ diyerek… Atmışlar dokuz sütuna manşeti. Lakin üzerinde hiç düşünmedikleri bir konu var: İsim değiştirmek için nüfus müdürlüğüne başvurulmaz, mahkemeye başvurulur. ötürüsıyla… Nüfus müdürlüğündeki bir vazifelinin ‘Yapamam, beni sürerler’ demesine, teknik olarak imkân da yoktur, ihtimal de yoktur. İnsan ‘Atıyoruz, bari sunturlu atalım’ falan der, değil mi? Dememişler!
Ne CHP’li heyet bu biçimde bir şey demiş. Ne de olayı manşetlere çeken gazeteler. Pekala ancak niçin? niye usturuplu atmak üzere bir korkuları yok bunların?
Zira onlar da bal üzere biliyorlar ki… Karşılarında bu palavrayı satın almaya hazır bir kitle var. Siyasi cepheleşmenin vardığı vahim boyut, maalesef Türkiye’nin iki kanadını da kör ve sağır etmiş durumda. Bir taraf… “Hükümetin aleyhine olsun da isterse palavra olsun” havasında iştahla satın alıyor palavrayı…
Öbür taraf da… ‘Muhalefetin aleyhine olsun da isterse palavra olsun’ havasında. Türkiye, işte bu durumda olduğu için… Hiç kimse… ‘Atıyoruz, bari biraz usturuplu atalım’ diye en ufak bir tasa bile duymuyor artık. Atıyorlar, sallıyorlar, manşetlere çekiyorlar. Sıfır telaşla. Size bir şey söyleyeyim mi? Ben, ‘Atıyoruz, bari biraz usturuplu atalım’ denilen devirleri meczuplar üzere özledim.”
Yazının tamamını okumak için .
CHP’nin raporu olduğunu belirttiği kelam konusu haberi manşetine taşıyan gazeteleri sert bir lisanla eleştiren Hakan, şunları kaydetti:
“İki gazete de ‘CHP raporunda yazıyorsa doğrudur’ diyerek… Atmışlar dokuz sütuna manşeti. Lakin üzerinde hiç düşünmedikleri bir konu var: İsim değiştirmek için nüfus müdürlüğüne başvurulmaz, mahkemeye başvurulur. ötürüsıyla… Nüfus müdürlüğündeki bir vazifelinin ‘Yapamam, beni sürerler’ demesine, teknik olarak imkân da yoktur, ihtimal de yoktur. İnsan ‘Atıyoruz, bari sunturlu atalım’ falan der, değil mi? Dememişler!
Ne CHP’li heyet bu biçimde bir şey demiş. Ne de olayı manşetlere çeken gazeteler. Pekala ancak niçin? niye usturuplu atmak üzere bir korkuları yok bunların?
Zira onlar da bal üzere biliyorlar ki… Karşılarında bu palavrayı satın almaya hazır bir kitle var. Siyasi cepheleşmenin vardığı vahim boyut, maalesef Türkiye’nin iki kanadını da kör ve sağır etmiş durumda. Bir taraf… “Hükümetin aleyhine olsun da isterse palavra olsun” havasında iştahla satın alıyor palavrayı…
Öbür taraf da… ‘Muhalefetin aleyhine olsun da isterse palavra olsun’ havasında. Türkiye, işte bu durumda olduğu için… Hiç kimse… ‘Atıyoruz, bari biraz usturuplu atalım’ diye en ufak bir tasa bile duymuyor artık. Atıyorlar, sallıyorlar, manşetlere çekiyorlar. Sıfır telaşla. Size bir şey söyleyeyim mi? Ben, ‘Atıyoruz, bari biraz usturuplu atalım’ denilen devirleri meczuplar üzere özledim.”
Yazının tamamını okumak için .