Korkusuz müellifi Ahmet Takan, bugünkü yazısında, firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’dan kimi klik ve lobiler için 10 milyon euro istediği argüman edilen Veyis Ateş’in, kelam konusu görüşmenin yayımlanan ses kayıtlarında söz ettiği duyulan ‘klik ve lobiler” hakkında değerlendirmelerini yazdı.
“Samimi bir itirafta bulunayım; alemin salağı ben değilim!.. Üstelik benim yanımda yöremde başım belaya girdiğinde sesimi duyurabileceğim, kendimi anlatabileceğim tv lobileri de yok. İçeriye atıldığımda bile avukatıma 2 saatte fakat ulaşabiliyorum. Ancaak!.. Siz pahalı okurlara ne yapıp edip bir şeyler anlatmaya, şu kılik denen şeyin –en azından- şemasını göstermeye çalışacağım” diyen Takan, şunları kaydetti:
“Başkentin görkemli sarayında, hiç kimsenin yan gözle bakamayacağı en baba kılik vardır. Buna 1 numara da diyebilirsiniz. Bu en baba kılik epey kıymetli saray bürokratlarından oluşur, içlerinde bakan ve birtakım bakanlar da vardır. Bunların astığı astık kestiği kestiktir. Ve ağanın lafı üzerine asla ve kata laf olmaz. En zirvedeki kılik mensupları birbirleri ile tam dayanışma ve uyuşma ortasında hareket eder. Katı bir kasttır. Onlar onaylamadıkça ağızları ile kuş tutanlar bile ortalarına giremez. Birbirlerinden habersiz asla iş yapmazlar. Birbirlerinin de ayağına basmazlar. O denli tesirli ve yetkilidirler ki, telefonu kaldırdıklarında yahut birilerini huzura çağırdıklarında, “beyefendinin talimatı” demelerine gerek yoktur. Onların ağzından çıkan her kelam doğal olarak “beyefendinin talimatı” olarak kabul edilir ve gereği yerine getirilir. Bu en baba kıliğin Ankara ve İstanbul’da epeyce kıymetli bürokratları, gazetecileri, iş adamları ve sanatçı dostları vardır. ‘Rica’ları muhakkak ikiletilmez. Tayyip Erdoğan’dan istenebilecek en günahsız randevu bile onların onayı olmadan gerçekleşmez. Etraftan dolananlar yahut dolaşmaya çalışanların cezası kesin olarak kesilir.”
“AKP Genel Merkezi ortasında kılikler vardır. Onlarında sorun çözme kabiliyetleri üzücü sayılmaz. Saraydaki baba kıliği kızdırmadan iş görmeye azami dikkat ederler. Rekabeti yalnızca genel merkez ortasındaki başka kıliklerle yaparlar. Sizde bu rekabeti burnuna pudra şekeri çeken danışman fotoğraflarında lakin görürsünüz!..”
“Bakanlıklar ortasında yuvalanıp “sayın bakan” ismine iş bakılırsan kılikler vardır. Yer yer saraydaki en baba kılikle kapışmaktan bile çekinmeyenlerine rastlamışımdır. “Bakan bey” güçlendikçe güçlenir, kılıçları keser. Yalnızca iş görmekle kalmazlar, iç siyasete de- bilhassa perde arkasından- müdahil olurlar.”
“Silik sayılabilecek bakanların bakanlıklarında faaliyet gösteren kılikler ise Erdoğan’ın gözdesi bakan yardımcılarını yapışıp çalışırlar. Onlar, herkesten daha dikkatli olarak saraydaki en baba kıliğin şimşeklerini üzerine çekmemek için epey büyük ihtimam gösterirler. Saraydaki en baba kılik ise birtakım kimi oralara yanda kalan elemanlarını göndererek her insanın gönlünü beğenilen eder.”
Yazının tamamını okumak için .
*Korkusuz muharriri Takan, yazısında “Klik, diye yazılıyor, kılik, diye okunuyor…” diyerek okunduğu biçimiyle yazacağını belirtmiştir.
“Samimi bir itirafta bulunayım; alemin salağı ben değilim!.. Üstelik benim yanımda yöremde başım belaya girdiğinde sesimi duyurabileceğim, kendimi anlatabileceğim tv lobileri de yok. İçeriye atıldığımda bile avukatıma 2 saatte fakat ulaşabiliyorum. Ancaak!.. Siz pahalı okurlara ne yapıp edip bir şeyler anlatmaya, şu kılik denen şeyin –en azından- şemasını göstermeye çalışacağım” diyen Takan, şunları kaydetti:
“Başkentin görkemli sarayında, hiç kimsenin yan gözle bakamayacağı en baba kılik vardır. Buna 1 numara da diyebilirsiniz. Bu en baba kılik epey kıymetli saray bürokratlarından oluşur, içlerinde bakan ve birtakım bakanlar da vardır. Bunların astığı astık kestiği kestiktir. Ve ağanın lafı üzerine asla ve kata laf olmaz. En zirvedeki kılik mensupları birbirleri ile tam dayanışma ve uyuşma ortasında hareket eder. Katı bir kasttır. Onlar onaylamadıkça ağızları ile kuş tutanlar bile ortalarına giremez. Birbirlerinden habersiz asla iş yapmazlar. Birbirlerinin de ayağına basmazlar. O denli tesirli ve yetkilidirler ki, telefonu kaldırdıklarında yahut birilerini huzura çağırdıklarında, “beyefendinin talimatı” demelerine gerek yoktur. Onların ağzından çıkan her kelam doğal olarak “beyefendinin talimatı” olarak kabul edilir ve gereği yerine getirilir. Bu en baba kıliğin Ankara ve İstanbul’da epeyce kıymetli bürokratları, gazetecileri, iş adamları ve sanatçı dostları vardır. ‘Rica’ları muhakkak ikiletilmez. Tayyip Erdoğan’dan istenebilecek en günahsız randevu bile onların onayı olmadan gerçekleşmez. Etraftan dolananlar yahut dolaşmaya çalışanların cezası kesin olarak kesilir.”
“AKP Genel Merkezi ortasında kılikler vardır. Onlarında sorun çözme kabiliyetleri üzücü sayılmaz. Saraydaki baba kıliği kızdırmadan iş görmeye azami dikkat ederler. Rekabeti yalnızca genel merkez ortasındaki başka kıliklerle yaparlar. Sizde bu rekabeti burnuna pudra şekeri çeken danışman fotoğraflarında lakin görürsünüz!..”
“Bakanlıklar ortasında yuvalanıp “sayın bakan” ismine iş bakılırsan kılikler vardır. Yer yer saraydaki en baba kılikle kapışmaktan bile çekinmeyenlerine rastlamışımdır. “Bakan bey” güçlendikçe güçlenir, kılıçları keser. Yalnızca iş görmekle kalmazlar, iç siyasete de- bilhassa perde arkasından- müdahil olurlar.”
“Silik sayılabilecek bakanların bakanlıklarında faaliyet gösteren kılikler ise Erdoğan’ın gözdesi bakan yardımcılarını yapışıp çalışırlar. Onlar, herkesten daha dikkatli olarak saraydaki en baba kıliğin şimşeklerini üzerine çekmemek için epey büyük ihtimam gösterirler. Saraydaki en baba kılik ise birtakım kimi oralara yanda kalan elemanlarını göndererek her insanın gönlünü beğenilen eder.”
Yazının tamamını okumak için .
*Korkusuz muharriri Takan, yazısında “Klik, diye yazılıyor, kılik, diye okunuyor…” diyerek okunduğu biçimiyle yazacağını belirtmiştir.