Karar gazetesi muharriri Ahmet Taşgetiren, TÜİK’in deklare ettiğı üretici enflasyonunun (ÜFE) yüzde 79,8, tüketici enflasyonun da yüzde 36,1 olduğunu, “iktidar medyası“nın artırım haberleri konusunda körleşme içine girdiğini belirterek, “Başlar kuma gömülmüş güya. Akaryakıt mı zamlandı bininci sefer, et mi süt mü, ekmek mi, taksi mi dolmuş mu, Marmaray mı, otobüs – metrobüs mü, kitle ulaşım araçları mı, vatandaş sokağa çıkamaz hale mi gelmiş, marketin et reyonuna yaklaşamaz mı olmuş, çocuğunun delinen ayakkabısını değiştiremez mi olmuş… Görme, duyma, konuşma… Lâl ü ebkem… Hem sağır hem dilsiz… Medya bu muydu ya Hu? Hala köşeler, 20 Aralık gecesinde nasıl efsunlu bir elin doları tepetaklak ettiğine yönelik destanlarla dolu… Pekala “Dolar düştü, lakin gelen fiyat artışları niye geri gitmiyor?” sorusunun karşılığı yok” diye yazdı.
Devlet eliyle bindirilen artırımların durdurak bilmediğine vurgu yapan Taşgetiren, “Nasıl olsa yiyen bulunur” mantığı üzerine kurulmuş bir siyasal strateji. “Her verileni yiyen bir kitle var” yaklaşımı… İktidarı “dava için” destekleyen kitlelerin artırımlardan, hayat pahalılığından hiç etkilenmediği izlenimi veren görüntüler… halbuki yakıcı olan herkesi yakıyor. Herkes biliyor ki, iktidarın muhafazakar tabanı, bu ekonomik fırtınadan en çok etkilenen kesitleri oluşturuyor.
Etkilenmeyen bir kesim var, onların pişkinliğini nazarann de görüyor, fakat nihayetinde vatandaşın ezilişi, varıp muhafazakâr topluluğun tamamının sırtına yükleniyor. Şunu söyleyeyim, orada içten içe yanan bir ateş var, kimse “dava söylemi herkesi uyutur” diye bakmasın. O ateş çıkar bir gün ortaya ve denetim edilemez hale gelir. Bakın işte iktidarın icraatının peşinden koşan “hibe fetvaları” tartışılıyor. “Kimin parasını kime hibe ediyorsunuz?” diye soruluyor üstadlara
” sözlerini kullandı.
Yazının tamamı
Devlet eliyle bindirilen artırımların durdurak bilmediğine vurgu yapan Taşgetiren, “Nasıl olsa yiyen bulunur” mantığı üzerine kurulmuş bir siyasal strateji. “Her verileni yiyen bir kitle var” yaklaşımı… İktidarı “dava için” destekleyen kitlelerin artırımlardan, hayat pahalılığından hiç etkilenmediği izlenimi veren görüntüler… halbuki yakıcı olan herkesi yakıyor. Herkes biliyor ki, iktidarın muhafazakar tabanı, bu ekonomik fırtınadan en çok etkilenen kesitleri oluşturuyor.
Etkilenmeyen bir kesim var, onların pişkinliğini nazarann de görüyor, fakat nihayetinde vatandaşın ezilişi, varıp muhafazakâr topluluğun tamamının sırtına yükleniyor. Şunu söyleyeyim, orada içten içe yanan bir ateş var, kimse “dava söylemi herkesi uyutur” diye bakmasın. O ateş çıkar bir gün ortaya ve denetim edilemez hale gelir. Bakın işte iktidarın icraatının peşinden koşan “hibe fetvaları” tartışılıyor. “Kimin parasını kime hibe ediyorsunuz?” diye soruluyor üstadlara
” sözlerini kullandı.
Yazının tamamı