JoKeR
Active member
Ülkemizde el aleti üreten birinci firma olan Kanca, müze kurmak için çıktığı yolda bir kitaba imza attı. Müzede sergilenecek aletler için başvuracak literatür bulamayan kurum, kendi literaçeşidini oluşturarak 55. yıl için “Alet İşler” isimli kitabı hazırladı. Aletlerin dünyadaki ve Anadolu coğrafyasındaki seyrine ışık tutan 564 sayfalık eser, ülkemizde alanında yapılan birinci iş olma özelliği taşıyor. Editörlüğü Akif Kuruçay’ın, yayın koordinatörlüğünü Bayram Çiçek’in yaptığı, görsellerin Affan Coşkun ve İsmail Küçük’e ilişkin olduğu kitapta alanında uzman akademisyen ve muharrirlerin 44 makalesi yer alıyor.
Alper Kanca
ANADOLU’DAN 4 BİN ALET
Kitabın tanıtım toplantısında konuşan Kanca İdare Heyeti Lideri Alper Kanca, çocukken babasıyla Avrupa’da birfazlaca sanayi kuruluşunu ziyaret ettiklerini ve gördüklerinin kendisine ilham verdiğini söylemiş oldu. yıllar daha sonra gençlik hayalini gerçekleştirmek için arkadaşı Bayram Çiçek ile yüzlerce el aleti topladıklarını aktardı. Kanca süreci şu biçimde özetledi: “Gördüğüm bütün bu işletmelerde küçük de olsa o firmaların kuruluşta ürettikleri mamüllerinin yer aldığı küçük bir müzeleri olurdu. Biroldukça Alman, Fransız firmasında buna misal koleksiyonlar müzeler vardı, ülkemizde hiç bir büyük firmanın bu biçimde bir koleksiyonu yoktu. Anadolu’yu karış karış gezerek 4 bin civarı alet topladık. Fark ettim ki, el aletleri konusunda yayınlanmış hiç bir kitap yoktu, yani sergileyeceğimiz aletlerle ilgili bir literatür yoktu. daha sonra kendi literatürümüzü kendimiz yaratmalıyız’ dedik ve kitap üzerine bir çalışma başlattık.”
Alper Kanca
ANADOLU’DAN 4 BİN ALET
Kitabın tanıtım toplantısında konuşan Kanca İdare Heyeti Lideri Alper Kanca, çocukken babasıyla Avrupa’da birfazlaca sanayi kuruluşunu ziyaret ettiklerini ve gördüklerinin kendisine ilham verdiğini söylemiş oldu. yıllar daha sonra gençlik hayalini gerçekleştirmek için arkadaşı Bayram Çiçek ile yüzlerce el aleti topladıklarını aktardı. Kanca süreci şu biçimde özetledi: “Gördüğüm bütün bu işletmelerde küçük de olsa o firmaların kuruluşta ürettikleri mamüllerinin yer aldığı küçük bir müzeleri olurdu. Biroldukça Alman, Fransız firmasında buna misal koleksiyonlar müzeler vardı, ülkemizde hiç bir büyük firmanın bu biçimde bir koleksiyonu yoktu. Anadolu’yu karış karış gezerek 4 bin civarı alet topladık. Fark ettim ki, el aletleri konusunda yayınlanmış hiç bir kitap yoktu, yani sergileyeceğimiz aletlerle ilgili bir literatür yoktu. daha sonra kendi literatürümüzü kendimiz yaratmalıyız’ dedik ve kitap üzerine bir çalışma başlattık.”