Gattuso
New member
Döneme alanında Rizespor’u ağırlayarak başlayan son şampiyon, 3-0 üzere net bir galibiyet aldı. Lakin bundan daha kıymetli olan oynadığı net oyundu. Kadroya yeni katılanla geçen yıldan devam edeni ayırmanın sıkıntı olduğu bir ahenk ortasında oynadı Beşiktaş ve maç boyunca ne istediyse yaptı.
Son şampiyon Beşiktaş, yeni döneme alanında Rizespor’u ağırlayarak başladı. Maçın birinci anlarından itibaren geçen yılki üzere önde basan, yüksek tempoyla oynayan, savunmadan atağa geçişleri mümkün mertebe süratli yapan, rakip yarı alana yerleşen bir Beşiktaş izledik. bir daha tıpkı biçimde geçen yıldan kalan savunma zaafiyetleri de devam ediyordu lakin bu zaafiyetler, Rizespor üzere bir kadro karşısında pek belirli olmadı. bir daha de belirtmekte fayda var, oyunu gerçek biçimde genişleten, topu kanatlara indiren her kadro, Beşiktaş’ın savunma gerisine kaçıracağı oyuncularla net konumlar bulabilir. Bu, lig için değil ancak Avrupa için büyük tehlike. Çünkü Avrupa’nın kalburüstü tüm kadroları, oyunu genişletmek konusunda fazlaca usta…
Salih ve Kenan transferleri tam isabet
Gruba bu sene katılan Salih ve Kenan’a başta parantez açmak gerek. Zira ikisi de Beşiktaş’ın oyun kurgusu ortasında tam da yanlışsız yaraya merhem oldular. Salih, Beşiktaş orta alanının teknik çeşitliliğini, topu ayağında tutma ve merkezden dikine pas yüzdesini üst çıkardı. Kenan da sırtı dönük aldığı, başla indirdiği toplarla arkadaşlarına nefes aldırdı. Ayrıyeten daima hareket halinde olarak kenardan ya da merkezden gelen Beşiktaş orta alanına alan yarattı. Birinci golde sağ kenardan içeri 2 denemede olsa kestiği top, Kenan Karaman’ın bir pivot santrfordan fazlaca daha fazlası olduğunu gösteriyordu. Bitiricilik olarak biraz sakar olduğunu bildiğimiz Kenan, bu eksikliğini epeyce taraflılığı ile kapatıyor. Bu dönem kendisinden yüksek gol ya da asist sayıları da gorebiliriz lakin dönem boyunca belirli bir kalitenin altına düşmeyeceği kesin diye düşünüyorum. Olgun bir oyun oynamaya çalışan Beşiktaş için de sanırım bu stabil performans daha kıymetli olacaktır.
Savunma korkutuyor
Rosier – Vida – Wellinton – N’Sakala dörtlüsünden oluşan savunma bir daha kimi anlarda acemice işler yaptı fakat orta alandan gelen Atiba Josef takviyesi, onların dağılmasını her seferinde önledi. Bu manada Beşiktaş için kadro halinde savunmayı fazlaca uygun yapan bir kadro olduğunu söyleyebiliriz. bir daha de bilhassa Rosier ve Wellinton hem içeride hem dışarıda gereksiz atılımlarıyla penaltıya sebep olabilir, ekibi eksik bırakabilir.
Konuk takım Çaykur Rizespor, Beşiktaş’ın baskılı ve süratli geçiş oyununa karşı süratli hamlelerle tehdit oluşturmak istedi. Bilhassa Alper’in kenardan dikine koşuları, Remy’e servis etmeyi denediği toplar, vakit zaman tehlike yarattı. Fakat erken yedikleri birinci gol daha sonrası ana planları biraz sekteye uğradı. Beşiktaş da hamledeki iştahı kadar savunmadaki sertliği ile de Rize’ye verdiği bir kaç durum haricinde maçın hiçbir anında umutlanmasına imkan vermedi.
Bu takım lig için ziyadesiyle kâfi
Beşiktaş’ın oyun üstünlüğünü anlatmaya gerek yok. Lakin bu üstünlüğü sıradan bir iç saha ya da taraftar takviyesine bağlamak da haksızlık olur. Sergen Yalçın ile Beşiktaş, rakip yarı alanda pres yapıyor, kazandığı toplarla süratle çoğalıp, rakibi eksik ve hazırlıksız yakalıyor ve bunu denemekten asla bıkmıyor. Tempolu oyuncularıyla teknik oyuncuları hayli yeterli yardımlaşıyor. Dilediğinde topu dakikalarca kısa paslarla ayağında tutuyor. Rakibi yoruyor. Hal bu biçimde olunca çabucak hemen net bir santrfor muhtaçlığı olduğu söylenen, Alex Teixeira üzere epeyce yetenekli bir ismin çabucak hemen antrenmana bile çıkamadığı, kulübesinde Ljajic, Larin, Oğuzhan, Mehmet Topal, Gökhan Töre üzere meslekli isimlerin oturduğu taş üzere bir kadro olarak duruyor. Bu takım, bu lig için kâfi mi? Elbet… Avrupa? Onu biraz daha ileride konuşmak lazım.
Son şampiyon Beşiktaş, yeni döneme alanında Rizespor’u ağırlayarak başladı. Maçın birinci anlarından itibaren geçen yılki üzere önde basan, yüksek tempoyla oynayan, savunmadan atağa geçişleri mümkün mertebe süratli yapan, rakip yarı alana yerleşen bir Beşiktaş izledik. bir daha tıpkı biçimde geçen yıldan kalan savunma zaafiyetleri de devam ediyordu lakin bu zaafiyetler, Rizespor üzere bir kadro karşısında pek belirli olmadı. bir daha de belirtmekte fayda var, oyunu gerçek biçimde genişleten, topu kanatlara indiren her kadro, Beşiktaş’ın savunma gerisine kaçıracağı oyuncularla net konumlar bulabilir. Bu, lig için değil ancak Avrupa için büyük tehlike. Çünkü Avrupa’nın kalburüstü tüm kadroları, oyunu genişletmek konusunda fazlaca usta…
Salih ve Kenan transferleri tam isabet
Gruba bu sene katılan Salih ve Kenan’a başta parantez açmak gerek. Zira ikisi de Beşiktaş’ın oyun kurgusu ortasında tam da yanlışsız yaraya merhem oldular. Salih, Beşiktaş orta alanının teknik çeşitliliğini, topu ayağında tutma ve merkezden dikine pas yüzdesini üst çıkardı. Kenan da sırtı dönük aldığı, başla indirdiği toplarla arkadaşlarına nefes aldırdı. Ayrıyeten daima hareket halinde olarak kenardan ya da merkezden gelen Beşiktaş orta alanına alan yarattı. Birinci golde sağ kenardan içeri 2 denemede olsa kestiği top, Kenan Karaman’ın bir pivot santrfordan fazlaca daha fazlası olduğunu gösteriyordu. Bitiricilik olarak biraz sakar olduğunu bildiğimiz Kenan, bu eksikliğini epeyce taraflılığı ile kapatıyor. Bu dönem kendisinden yüksek gol ya da asist sayıları da gorebiliriz lakin dönem boyunca belirli bir kalitenin altına düşmeyeceği kesin diye düşünüyorum. Olgun bir oyun oynamaya çalışan Beşiktaş için de sanırım bu stabil performans daha kıymetli olacaktır.
Savunma korkutuyor
Rosier – Vida – Wellinton – N’Sakala dörtlüsünden oluşan savunma bir daha kimi anlarda acemice işler yaptı fakat orta alandan gelen Atiba Josef takviyesi, onların dağılmasını her seferinde önledi. Bu manada Beşiktaş için kadro halinde savunmayı fazlaca uygun yapan bir kadro olduğunu söyleyebiliriz. bir daha de bilhassa Rosier ve Wellinton hem içeride hem dışarıda gereksiz atılımlarıyla penaltıya sebep olabilir, ekibi eksik bırakabilir.
Konuk takım Çaykur Rizespor, Beşiktaş’ın baskılı ve süratli geçiş oyununa karşı süratli hamlelerle tehdit oluşturmak istedi. Bilhassa Alper’in kenardan dikine koşuları, Remy’e servis etmeyi denediği toplar, vakit zaman tehlike yarattı. Fakat erken yedikleri birinci gol daha sonrası ana planları biraz sekteye uğradı. Beşiktaş da hamledeki iştahı kadar savunmadaki sertliği ile de Rize’ye verdiği bir kaç durum haricinde maçın hiçbir anında umutlanmasına imkan vermedi.
Bu takım lig için ziyadesiyle kâfi
Beşiktaş’ın oyun üstünlüğünü anlatmaya gerek yok. Lakin bu üstünlüğü sıradan bir iç saha ya da taraftar takviyesine bağlamak da haksızlık olur. Sergen Yalçın ile Beşiktaş, rakip yarı alanda pres yapıyor, kazandığı toplarla süratle çoğalıp, rakibi eksik ve hazırlıksız yakalıyor ve bunu denemekten asla bıkmıyor. Tempolu oyuncularıyla teknik oyuncuları hayli yeterli yardımlaşıyor. Dilediğinde topu dakikalarca kısa paslarla ayağında tutuyor. Rakibi yoruyor. Hal bu biçimde olunca çabucak hemen net bir santrfor muhtaçlığı olduğu söylenen, Alex Teixeira üzere epeyce yetenekli bir ismin çabucak hemen antrenmana bile çıkamadığı, kulübesinde Ljajic, Larin, Oğuzhan, Mehmet Topal, Gökhan Töre üzere meslekli isimlerin oturduğu taş üzere bir kadro olarak duruyor. Bu takım, bu lig için kâfi mi? Elbet… Avrupa? Onu biraz daha ileride konuşmak lazım.