Bizimkiler’in Cemil’i Uğurtan Sayıner’e veda… ‘Bugün de ‘Sevim koş’ dedi’ Türk televizyonlarının unutulmaz dizisi Bizimkiler’de “Benim adım Cemil” cümlesiyle hafızalara kazınan oyuncu Uğurtan Sayıner (77) oyuncu arkadaşları Osman Cavcı ve Şehmus Yığın ile yaşadığı İzmir Karşıyaka’daki meskeninde yaşlılığa bağlı sebeplerden ötürü 27 Haziran’da vefat etti.
SAbir dahaR’İN SON İSTEĞİ…
Usta sanatçı için Ahmet Piriştina Kültür Merkezi’nde merasim düzenlendi. Merasime, Sayıner’in yakınları, sanatçı dostları ve sanatseverler katıldı. Sahneye getirilen Sayıner’in naaşının üzerine karanfiller bırakılırken, Sayıner’in fotoğrafları da sahnede yer aldı.
Merasimin açılış konuşması, usta sanatkarın anı defterinin giriş kısmı ile başladı. Merasimde, Sayıner’in yazdığı anı defterinin tek kişilik oyun haline getirilerek sahneleneceği ve Sayıner’i konut arkadaşı Şehmuz Yığın’ın canlandıracağı öğrenildi.
Öte yandan, Sayıner’in son isteğinin son sefer sahneye çıkmak olduğu söz edildi.
“GELDİM LAKİN BU ÇOK BERBAT OLDU”
Dizide Cemil’in eşi Sevim karakterine hayat veren Sabriye Kara’nın merasim konuşması ise salonda bulunanları duygulandırdı.
Sabriye Kara, “Çok sıkıntı bir misyon. Uğurtan’ı kısa cümlelerle anlatmak gerekirse, dünyevi hiç bir şeyle ilgisi olmayan, para pul sevmeyen dünya mutevazısı bir insandı. O kadar mütevazıdır ki her röportajında ‘Çok güzel oynuyorsunuz’ dendiğinde ‘Ben oynamıyorum, Sabriye oynatıyor beni’ kaygısı. 15 sene ona ‘Sanal kocam’ dedim. O da bana ‘Hayatta en keyifli olduğum evliliğim, en sevdiğim karım’ kaygısı. Hani ‘Sevim koş’ var ya, bugün de ‘Sevim koş’ dedi. Geldim ancak bu epey berbat oldu. ‘Nasıl hatırlarsınız?’ diye sordular. Hatırlamak için evvel unutmak gerekir” diyerek gözyaşlarını tutamadı.
“O DEFTERİ BANA VERDİ”
Karşıyaka’da bulunan Uğurtan Sayıner Şov ve Sanat Merkezinin kurucusu Hasan Kızılaslan, “Biz ona ‘Baba’ diyoruz. Onunla sanat merkezimizde hem tiyatro tıpkı vakitte sanatın başka kısımlarında yüzlerce öğrenci yetiştirdik. 15 günde bir hiç fiyat almadan sanat merkezimizde sahneye çıkardı. Mezuniyetlerde öğrencilere evraklarını verirdi. O bize epeyce şey öğretti. Tiyatro sahnesi yahut şov sanat merkezi kurmaya karar verdiğimde merkezin ismi için öteki bir isim düşünüyordum. daha sonra Şehmuz Hoca ile otururken, ‘Uğurtan Hoca’nın ismini verelim’ dedi. ‘Keşke kabul etse. Çok keyifli olurum’ dedim. daha sonra kendisiyle konuşmuş. Akşam Uğurtan Hoca bizi çağırdı ve gözleri yaşlı bir biçimde, ‘Biz tiyatrocuları öldükten daha sonra hatırlarlar. Sen beni ölmedilk evvel hatırladın. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır’ dedi. Bu, benim hayatımda alabileceğim en hoş geribildirimdi. Onun ismi yaşamaya devam edecek. hayatını bir deftere yazmıştı. O defteri bana verdi ve ‘Buradan benim ömrümü anlatan tek kişilik bir oyun yaz ve benim ömrümü Şehmuz Yığın oynasın’ dedi. O defter şu an bende. O anıları yazmaya başladık. Umarım ona yakışır bir Uğurtan Sayıner oyunu olacak” dedi.
“KOCA ÇINARI KAYBETTİK”
Sayıner’in mesken arkadaşlarından Sehmuz Yığın da, “17 yılı bir arada geçirdik. Koca çınarı kaybettik. Şu an ne olduğunun farkında değilim. Hayalde üzereyim. O benim babam üzereydi. Çok şey paylaştık. birlikte turneler yaptık, ölümlerden döndük. Onun anı defterinden oyun yazacağız. Eksik kalan kısımları devam ettireceğiz. Bana daima ‘Benim hayatımı sen oynayacaksın’ kederi. Defter yarım kaldı lakin biz devam ettireceğiz, oyunu hayata geçireceğiz” diye konuştu.
“SON SEFER SAHNEYE ÇIKSIN İSTEDİK”
Sayıner’in bir başka mesken arkadaşı oyuncu Osman Cavcı da, “Bütün Türkiye’nin başı sağ olsun. Çok bedelli bir sanatçıydı. Bizimkiler dizisinin az sayıda kalmış yaşayanlarından birini de kaybettik. Son periyotta birlikte yaşıyorduk. birlikte tiyatro yapıyorduk. Bir de ‘Uyan da balığa çıkalım’ diye bir sitcom yaptık. Pandemi vardı, tiyatro yapamaz olmuştuk. Konutta üç oyuncuyduk ve ‘Dizi yapalım’ dedik. Eğleniyorduk. Bana, ‘Osman yeni kısım yaz, ne vakit çekeceğiz?’ diyordu. Çalışmayı epey seviyordu. Kendine geliyordu. Hasta bile olsa kalkıyordu. Her sene periyodik olarak hastaneye yatar çıkardı. bir daha onlardan biri sandık. ‘Ben hastanede kalmak istemiyorum, beni çıkarın’, demiş. Tahminen konutta vefat etmek istedi. Bir iki gün uygundu. Konuşuyorduk, televizyon seyrediyordu. Su tüketmediği için, yemek yeme zorlukları olduğu için uyumaya başladı. ‘Kalk sana bir kahve yapalım’ diyorduk. En son baktım ki fazlaca derin uyuyor. Nefes de almıyordu. Şehmuz’u çağırdım ve öldüğünü anladık. Artık buradayız. Ona ‘Baba’ diyorduk. Ben ona kimi vakit ‘Cemil’ derdim, o denli deyince bozulup ‘Yeter’ sıkıntısı. Son kere sahneye çıksın istedik. Oyuncunun en son yer alması gereken yer sahnedir” sözlerini kullandı.
“AZALDIK”
Bizimkiler dizisinin Tertip’i Mehmet Gülerbaşlı ise şunları söylemiş oldu: “Parmakla sayılacak kadar azaldık. Gitgide azalıyoruz. Uğurtan Sayıner ile 50 yıllık dostluğumuz var. Perihan Abla ile kamera önünde başladık, daha sonra Bizimkiler dizisinde devam ettik. İzmir’de 9 yıl tiyatro yaptık. Ömrü bu kadarmış. Işıklar ortasında uyusun.”
Oyuncu Gülnihal Demir de gözyaşı dökerek, “Çok üzgünüm. O benim kankamdı. Onu epeyce seviyorum. En son hasta ziyaretinde onu görmüştüm. Onu epey özleyeceğiz” dedi.
Merasime katılanlar da Sayıner ile ilgili kanılarını kürsüye çıkarak tabir etti. Usta sanatkarın cenazesi programın akabinde son seyahatine uğurlanmak üzere Beşikçioğlu Camii’ne gdolayılecek. (İHA)
SAbir dahaR’İN SON İSTEĞİ…
Usta sanatçı için Ahmet Piriştina Kültür Merkezi’nde merasim düzenlendi. Merasime, Sayıner’in yakınları, sanatçı dostları ve sanatseverler katıldı. Sahneye getirilen Sayıner’in naaşının üzerine karanfiller bırakılırken, Sayıner’in fotoğrafları da sahnede yer aldı.
Merasimin açılış konuşması, usta sanatkarın anı defterinin giriş kısmı ile başladı. Merasimde, Sayıner’in yazdığı anı defterinin tek kişilik oyun haline getirilerek sahneleneceği ve Sayıner’i konut arkadaşı Şehmuz Yığın’ın canlandıracağı öğrenildi.
Öte yandan, Sayıner’in son isteğinin son sefer sahneye çıkmak olduğu söz edildi.
“GELDİM LAKİN BU ÇOK BERBAT OLDU”
Dizide Cemil’in eşi Sevim karakterine hayat veren Sabriye Kara’nın merasim konuşması ise salonda bulunanları duygulandırdı.
Sabriye Kara, “Çok sıkıntı bir misyon. Uğurtan’ı kısa cümlelerle anlatmak gerekirse, dünyevi hiç bir şeyle ilgisi olmayan, para pul sevmeyen dünya mutevazısı bir insandı. O kadar mütevazıdır ki her röportajında ‘Çok güzel oynuyorsunuz’ dendiğinde ‘Ben oynamıyorum, Sabriye oynatıyor beni’ kaygısı. 15 sene ona ‘Sanal kocam’ dedim. O da bana ‘Hayatta en keyifli olduğum evliliğim, en sevdiğim karım’ kaygısı. Hani ‘Sevim koş’ var ya, bugün de ‘Sevim koş’ dedi. Geldim ancak bu epey berbat oldu. ‘Nasıl hatırlarsınız?’ diye sordular. Hatırlamak için evvel unutmak gerekir” diyerek gözyaşlarını tutamadı.
“O DEFTERİ BANA VERDİ”
Karşıyaka’da bulunan Uğurtan Sayıner Şov ve Sanat Merkezinin kurucusu Hasan Kızılaslan, “Biz ona ‘Baba’ diyoruz. Onunla sanat merkezimizde hem tiyatro tıpkı vakitte sanatın başka kısımlarında yüzlerce öğrenci yetiştirdik. 15 günde bir hiç fiyat almadan sanat merkezimizde sahneye çıkardı. Mezuniyetlerde öğrencilere evraklarını verirdi. O bize epeyce şey öğretti. Tiyatro sahnesi yahut şov sanat merkezi kurmaya karar verdiğimde merkezin ismi için öteki bir isim düşünüyordum. daha sonra Şehmuz Hoca ile otururken, ‘Uğurtan Hoca’nın ismini verelim’ dedi. ‘Keşke kabul etse. Çok keyifli olurum’ dedim. daha sonra kendisiyle konuşmuş. Akşam Uğurtan Hoca bizi çağırdı ve gözleri yaşlı bir biçimde, ‘Biz tiyatrocuları öldükten daha sonra hatırlarlar. Sen beni ölmedilk evvel hatırladın. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır’ dedi. Bu, benim hayatımda alabileceğim en hoş geribildirimdi. Onun ismi yaşamaya devam edecek. hayatını bir deftere yazmıştı. O defteri bana verdi ve ‘Buradan benim ömrümü anlatan tek kişilik bir oyun yaz ve benim ömrümü Şehmuz Yığın oynasın’ dedi. O defter şu an bende. O anıları yazmaya başladık. Umarım ona yakışır bir Uğurtan Sayıner oyunu olacak” dedi.
“KOCA ÇINARI KAYBETTİK”
Sayıner’in mesken arkadaşlarından Sehmuz Yığın da, “17 yılı bir arada geçirdik. Koca çınarı kaybettik. Şu an ne olduğunun farkında değilim. Hayalde üzereyim. O benim babam üzereydi. Çok şey paylaştık. birlikte turneler yaptık, ölümlerden döndük. Onun anı defterinden oyun yazacağız. Eksik kalan kısımları devam ettireceğiz. Bana daima ‘Benim hayatımı sen oynayacaksın’ kederi. Defter yarım kaldı lakin biz devam ettireceğiz, oyunu hayata geçireceğiz” diye konuştu.
“SON SEFER SAHNEYE ÇIKSIN İSTEDİK”
Sayıner’in bir başka mesken arkadaşı oyuncu Osman Cavcı da, “Bütün Türkiye’nin başı sağ olsun. Çok bedelli bir sanatçıydı. Bizimkiler dizisinin az sayıda kalmış yaşayanlarından birini de kaybettik. Son periyotta birlikte yaşıyorduk. birlikte tiyatro yapıyorduk. Bir de ‘Uyan da balığa çıkalım’ diye bir sitcom yaptık. Pandemi vardı, tiyatro yapamaz olmuştuk. Konutta üç oyuncuyduk ve ‘Dizi yapalım’ dedik. Eğleniyorduk. Bana, ‘Osman yeni kısım yaz, ne vakit çekeceğiz?’ diyordu. Çalışmayı epey seviyordu. Kendine geliyordu. Hasta bile olsa kalkıyordu. Her sene periyodik olarak hastaneye yatar çıkardı. bir daha onlardan biri sandık. ‘Ben hastanede kalmak istemiyorum, beni çıkarın’, demiş. Tahminen konutta vefat etmek istedi. Bir iki gün uygundu. Konuşuyorduk, televizyon seyrediyordu. Su tüketmediği için, yemek yeme zorlukları olduğu için uyumaya başladı. ‘Kalk sana bir kahve yapalım’ diyorduk. En son baktım ki fazlaca derin uyuyor. Nefes de almıyordu. Şehmuz’u çağırdım ve öldüğünü anladık. Artık buradayız. Ona ‘Baba’ diyorduk. Ben ona kimi vakit ‘Cemil’ derdim, o denli deyince bozulup ‘Yeter’ sıkıntısı. Son kere sahneye çıksın istedik. Oyuncunun en son yer alması gereken yer sahnedir” sözlerini kullandı.
“AZALDIK”
Bizimkiler dizisinin Tertip’i Mehmet Gülerbaşlı ise şunları söylemiş oldu: “Parmakla sayılacak kadar azaldık. Gitgide azalıyoruz. Uğurtan Sayıner ile 50 yıllık dostluğumuz var. Perihan Abla ile kamera önünde başladık, daha sonra Bizimkiler dizisinde devam ettik. İzmir’de 9 yıl tiyatro yaptık. Ömrü bu kadarmış. Işıklar ortasında uyusun.”
Oyuncu Gülnihal Demir de gözyaşı dökerek, “Çok üzgünüm. O benim kankamdı. Onu epeyce seviyorum. En son hasta ziyaretinde onu görmüştüm. Onu epey özleyeceğiz” dedi.
Merasime katılanlar da Sayıner ile ilgili kanılarını kürsüye çıkarak tabir etti. Usta sanatkarın cenazesi programın akabinde son seyahatine uğurlanmak üzere Beşikçioğlu Camii’ne gdolayılecek. (İHA)