Boğaziçi Üniversitesi’nden yüzü aşkın akademisyen, Prof. Dr. Naci İnci’yi rektör olarak atayan 21 Ağustos 2021 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı sonucunın iptali için Danıştay’a başvurdu. Hala Danıştay 8. Daire’de devam eden gibisi bir başvuruyu 2 Mart 2021 tarihinde 70 akademisyen bundan evvelki rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun hukuksuz ataması için de yapmıştı.
Akademisyenler müracaat dilekçelerinde “sonucun anayasal prensip ve kurallarla bağdaşmaktan uzak, hukuka karşıt bir süreç olduğunu belirtilirken, Cumhurbaşkanı tarafınca kullanılan atama ytesirinin kamu ziyanına yol açtığı” savunuldu.
Akademisyenler tarafınca mevzuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şu tabirler kullandıldı:
“Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak özgür, özerk ve demokratik üniversite talebimizi farklı yollarla lisana getirmeye ve hukuk gayretimizi vermeye birebir sorumluluk ve tutarlılıkla devam ediyoruz.
Bu kapsamda yaklaşık altı ay evvel, hala Danıştay 8. Daire’de devam eden birinci başvuruyu Prof. Dr. Melih Bulu’yu rektör olarak atayan Cumhurbaşkanlığı sonucunın iptali için yapmıştık. daha sonrasında üniversitemiz bünyesinde iki yeni fakültenin kurulma kararlarının iptali için Danıştay’a, hukuksuz kurulmuş olan Hukuk Fakültesine YÖK tarafınca yapılan dekan atamasının iptali için de Yönetim Mahkemesi’ne yaptığımız başvurularımızla yolumuza devam ettik. Lakin atanmış idarenin hukuksuz ve yasadışı süreçleri sürat kesmeden sürdü. YÖK ve Prof. Dr. Naci İnci’nin rektör yardımcısı olarak katkıda bulunduğu üniversitenin atanmış idaresince alınan hukuksuz kararların yürütmelerinin durdurulmalarını talep etmek maksadıyla beş müracaat daha gerçekleştirdik:
Prof. Dr. Melih Bulu’nun nazaranvden alınmasından daha sonra YÖK tarafınca verilen rektör adaylık ilanına, aday olarak başvuracaklarını bildiren Prof. Dr. Naci İnci ve Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ile 17 Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesini % 82’lik bir iştirakle itimat açısından değerlendirdik. Yapılan güvensizlik oylamasında Prof. Dr. Naci İnci ve Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu sırasıyla % 95 ve % 93 “güvensizlik” oyu aldılar. Başka 17 adaya ise güvendiğimiz ortaya çıktı. vazifelerini berbata kullanma hatasını işlediğini düşündüğümüz bu iki şahsa bu kadar fazlaca güvensizlik duymamızdan daha doğal ne olabilir? Önemli vakit kısıtı altında gerçekleştirdiğimiz bu tahlile yönelik uğraşımız değerlendirilmedi, itimadımızı belirttiğimiz 17 akademisyen YÖK tarafınca görüşmeye bile çağrılmadı, üstüne üstlük % 95 güvensizlik oyu olan Prof. Dr. Naci İnci bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeni rektör olarak atandı.
Sonuç olarak bu ikinci müracaatla, anayasaya muhalif olan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle rektör atanması yolunu kabul etmediğimizi, ülkemizin gelişmesi yolunda şayet olmazsa olmaz olduğunu düşündüğümüz özgür, özerk ve demokratik üniversite için temel olan üniversite rektörünün üniversite bileşenlerinin görüşleri doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini savunmaktan vazgeçmediğimizi bir sefer daha belirtiriz.”
Akademisyenler müracaat dilekçelerinde “sonucun anayasal prensip ve kurallarla bağdaşmaktan uzak, hukuka karşıt bir süreç olduğunu belirtilirken, Cumhurbaşkanı tarafınca kullanılan atama ytesirinin kamu ziyanına yol açtığı” savunuldu.
Akademisyenler tarafınca mevzuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şu tabirler kullandıldı:
“Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak özgür, özerk ve demokratik üniversite talebimizi farklı yollarla lisana getirmeye ve hukuk gayretimizi vermeye birebir sorumluluk ve tutarlılıkla devam ediyoruz.
Bu kapsamda yaklaşık altı ay evvel, hala Danıştay 8. Daire’de devam eden birinci başvuruyu Prof. Dr. Melih Bulu’yu rektör olarak atayan Cumhurbaşkanlığı sonucunın iptali için yapmıştık. daha sonrasında üniversitemiz bünyesinde iki yeni fakültenin kurulma kararlarının iptali için Danıştay’a, hukuksuz kurulmuş olan Hukuk Fakültesine YÖK tarafınca yapılan dekan atamasının iptali için de Yönetim Mahkemesi’ne yaptığımız başvurularımızla yolumuza devam ettik. Lakin atanmış idarenin hukuksuz ve yasadışı süreçleri sürat kesmeden sürdü. YÖK ve Prof. Dr. Naci İnci’nin rektör yardımcısı olarak katkıda bulunduğu üniversitenin atanmış idaresince alınan hukuksuz kararların yürütmelerinin durdurulmalarını talep etmek maksadıyla beş müracaat daha gerçekleştirdik:
- Bunlardan birinci müracaatta İrtibat Fakültesi’ne rektörün vekaleten dekan olarak atanmasına karşı açılan iptal davası idi.
- İkinci müracaatta Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Muzaffer Eroğlu’nun Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne hukuken tartışmalı olan gorevlendirilmesinin iptalini talep ettik.
- Üçüncü müracaatta Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Muzaffer Eroğlu’nun Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin senatörü olarak atanmasının iptali içindi.
- Dördüncü müracaatta üniversitenin yeni idaresince senatoda kâfi oy fazlacaluğuna ulaşarak, bir manada yasadışılıklarını yasallaştırma uğraşı olarak nitelenebilecek olan yinelenmiş oy kullanma hukuksuzluğunu gerçekleştirdikleri, senato toplantısında alınan kararların yürütmelerinin durdurulmalarını talep ettik.
- Beşinci müracaatta da Danıştay’a kuruluşunun dayandığı Cumhurbaşkanlığı sonucunın iptali için müracaat yaptığımız Hukuk Fakültesi’ne, 07.2021 tarihindeki Resmî Gazete’de yayımlanan ilanla başlanılan, öğretim üyesi ve araştırma bakılırsavlisi alımı sürecinin durdurulması istemiyle bir müracaat daha gerçekleştirdik.
Prof. Dr. Melih Bulu’nun nazaranvden alınmasından daha sonra YÖK tarafınca verilen rektör adaylık ilanına, aday olarak başvuracaklarını bildiren Prof. Dr. Naci İnci ve Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ile 17 Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesini % 82’lik bir iştirakle itimat açısından değerlendirdik. Yapılan güvensizlik oylamasında Prof. Dr. Naci İnci ve Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu sırasıyla % 95 ve % 93 “güvensizlik” oyu aldılar. Başka 17 adaya ise güvendiğimiz ortaya çıktı. vazifelerini berbata kullanma hatasını işlediğini düşündüğümüz bu iki şahsa bu kadar fazlaca güvensizlik duymamızdan daha doğal ne olabilir? Önemli vakit kısıtı altında gerçekleştirdiğimiz bu tahlile yönelik uğraşımız değerlendirilmedi, itimadımızı belirttiğimiz 17 akademisyen YÖK tarafınca görüşmeye bile çağrılmadı, üstüne üstlük % 95 güvensizlik oyu olan Prof. Dr. Naci İnci bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeni rektör olarak atandı.
Sonuç olarak bu ikinci müracaatla, anayasaya muhalif olan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle rektör atanması yolunu kabul etmediğimizi, ülkemizin gelişmesi yolunda şayet olmazsa olmaz olduğunu düşündüğümüz özgür, özerk ve demokratik üniversite için temel olan üniversite rektörünün üniversite bileşenlerinin görüşleri doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini savunmaktan vazgeçmediğimizi bir sefer daha belirtiriz.”