Korkusuz muharriri Can Ataklı, AKP’nin organize hata örgütü başkanı Sedat Peker’in argümanlarını yalanlamamasını örnek göstererek “Demek ki Peker’in söylemiş olduği her şey doğru” dedi.
Can Ataklı, bugünkü köşe yazısında Sedat Peker’in 2 Mayıs tarihinden bu yana 10 adet uzun görüntü yayınladığını, birkaç telefon görüşmesi paylaştığını, toplumsal medyadan birtakım iletiler paylaştığını hatırlattı.
Ataklı, yazısında Peker’in savlarından kimilerini hatırlattı:
– Mehmet Ağar, Yalıkavak Marina’ya çöktü, zira uyuşturucu ticareti yapıyor.
– Venezuela ile Türkiye içinde uyuşturucu trafiği var. Bu trafikte eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu başrolde.
– Süleyman Soylu’nun oğlu üzerinden bir fazlaca yasa dışı operasyon yapıldı, yapılıyor.
– Amerika’da kara para aklama hatasından aranan ve Türkiye’de de tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz, bir anda evvel tahliye edildi daha sonra pasaportu iade edildi. Bunları sağlayan yargı mensubu, Adalet Bakan Yardımcılığı’na getirildi.
– Süleyman Soylu, Sezgin Baran Korkmaz’ı birebir gün iki sefer makamına çağırarak İnan Kıraç’tan alacağı olan 40 milyon dolardan vazgeçmesini daha sonra da çabucak yurt dışına kaçmasını söylemiş oldu. Korkmaz sonraki gün yasal yollardan yurt dışına çıktı.
– Sezgin Baran Korkmaz, epeyce sayıda gazeteci, iş insanı, siyasetçi, polis ve yargı mensubuna milyonlarca dolar rüşvet verdi.
– Ankara’da devlet ortasındaki bir “klik” Sezgin Baran Korkmaz’ı kurtarmak için 10 milyon Euro istedi, bunun için gazeteci Veyis Ateş aracılık yaptı.
– İnternet sitesi olan Haydi Özışık, Soylu ile Peker içinde arabuluculuk yapmaya soyundu.
– AKP’ye fazlaca yakın olduğu bilinen iş insanı Cihan Ekşioğlu, İsrail’den 3 milyon dolara aldığı istihbarat aygıtını, devlete 50 milyon dolara sattı.
– Tıpkı kişi, Soylu ile ortak halde kimi bireylere “FETÖ’cülükten belgen var, temizlemek için bedelini öde” diyerek epeyce yüklü ölçülerde para aldılar. Vermeyenlerin de şirketlerine çöktüler.
“Her biri dehşet” argümanların iktidar tarafınca hiç bir biçimde yanıtlanmadığını aktaran Ataklı, Katar ile yapılan tıp eğitimi protokolüne ait medyada yer alan haberlere rağmen ayağa kalktığını belirttiği iktidar için şunları söylemiş oldu:
İki gündür saray medyası, ‘Muhalefet palavra üreterek algı yaratmaya çalışıyor, bunu darbelerdilk evvel de yapmıştı’ başlıkları atıyor. Bir manada ‘darbe hazırlanıyor’ havası yayıyor. Velev ki Kılıçdaroğlu yanılgı yapmadı da palavra söylemiş oldu. bu biçimde AKP’nin palavraya hiç tahammülü yok ve anında reaksiyon gösteriyor.
Çok hoş. Artık öteki olaya bakalım. Palavraya hiç tahammülü olmayan iktidar ve etrafı, Sedat Peker’in açıklamalarına tek satır bile yalanlama yapmıyor. Yani? Çok açık değil mi? Peker’in söylemiş olduği her şey doğru…”
Yazının tamamını okumak için .
Can Ataklı, bugünkü köşe yazısında Sedat Peker’in 2 Mayıs tarihinden bu yana 10 adet uzun görüntü yayınladığını, birkaç telefon görüşmesi paylaştığını, toplumsal medyadan birtakım iletiler paylaştığını hatırlattı.
Ataklı, yazısında Peker’in savlarından kimilerini hatırlattı:
– Mehmet Ağar, Yalıkavak Marina’ya çöktü, zira uyuşturucu ticareti yapıyor.
– Venezuela ile Türkiye içinde uyuşturucu trafiği var. Bu trafikte eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu başrolde.
– Süleyman Soylu’nun oğlu üzerinden bir fazlaca yasa dışı operasyon yapıldı, yapılıyor.
– Amerika’da kara para aklama hatasından aranan ve Türkiye’de de tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz, bir anda evvel tahliye edildi daha sonra pasaportu iade edildi. Bunları sağlayan yargı mensubu, Adalet Bakan Yardımcılığı’na getirildi.
– Süleyman Soylu, Sezgin Baran Korkmaz’ı birebir gün iki sefer makamına çağırarak İnan Kıraç’tan alacağı olan 40 milyon dolardan vazgeçmesini daha sonra da çabucak yurt dışına kaçmasını söylemiş oldu. Korkmaz sonraki gün yasal yollardan yurt dışına çıktı.
– Sezgin Baran Korkmaz, epeyce sayıda gazeteci, iş insanı, siyasetçi, polis ve yargı mensubuna milyonlarca dolar rüşvet verdi.
– Ankara’da devlet ortasındaki bir “klik” Sezgin Baran Korkmaz’ı kurtarmak için 10 milyon Euro istedi, bunun için gazeteci Veyis Ateş aracılık yaptı.
– İnternet sitesi olan Haydi Özışık, Soylu ile Peker içinde arabuluculuk yapmaya soyundu.
– AKP’ye fazlaca yakın olduğu bilinen iş insanı Cihan Ekşioğlu, İsrail’den 3 milyon dolara aldığı istihbarat aygıtını, devlete 50 milyon dolara sattı.
– Tıpkı kişi, Soylu ile ortak halde kimi bireylere “FETÖ’cülükten belgen var, temizlemek için bedelini öde” diyerek epeyce yüklü ölçülerde para aldılar. Vermeyenlerin de şirketlerine çöktüler.
“Her biri dehşet” argümanların iktidar tarafınca hiç bir biçimde yanıtlanmadığını aktaran Ataklı, Katar ile yapılan tıp eğitimi protokolüne ait medyada yer alan haberlere rağmen ayağa kalktığını belirttiği iktidar için şunları söylemiş oldu:
İki gündür saray medyası, ‘Muhalefet palavra üreterek algı yaratmaya çalışıyor, bunu darbelerdilk evvel de yapmıştı’ başlıkları atıyor. Bir manada ‘darbe hazırlanıyor’ havası yayıyor. Velev ki Kılıçdaroğlu yanılgı yapmadı da palavra söylemiş oldu. bu biçimde AKP’nin palavraya hiç tahammülü yok ve anında reaksiyon gösteriyor.
Çok hoş. Artık öteki olaya bakalım. Palavraya hiç tahammülü olmayan iktidar ve etrafı, Sedat Peker’in açıklamalarına tek satır bile yalanlama yapmıyor. Yani? Çok açık değil mi? Peker’in söylemiş olduği her şey doğru…”
Yazının tamamını okumak için .