CHP Gençlik Kolları Başkanlığı’na yeni seçilen Gençosman Killik, “Biz gençlerin kaçmak değil, kalmak istediği bir ülke yaratmak istiyoruz” dedi.
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Killik, “KYK borçlusu ergenlerden biriyim. Endüstride sol fikirden etkilendim. Gençler partiye üye olunca işe girememe tasası yaşıyor” diye konuştu.”
“Ailem klasikleşmiş Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni profilinde değil”
-CHP Gençlik Kolları Lideri seçilmenizin akabinde mutluluğunuzu ailenizle ve CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla paylaştığınız bir fotoğraf gördük. Annenizin başörtülü olması sebebiyle “muhafazakâr bir aileden geldiğiniz yorumları” yapıldı. Aileniz de CHP’li miydi?
Ailem klasikleşmiş Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni profilinde değil. Ben siyasal fikrime fazlaca müdahale edilen bir ortamda büyümedim. Babam devlet memuru annem konut kadınıdır. Babam üniversite mezunu devlet memuru olması sebebiyle aydın bir insandır. İnsanların siyasi görüşlerine karışmaz. Kendi çocuğu olsa bile. Bana aile içerisinde o denli bir ortam oluşturulunca bende de lise periyodunda sol fikir fikirleri oluştu. Okuduğum kitaplarla arkadaşlarımla sol niyet filizlenmişti. Bu üniversite senelerında daha da kuvvetlendi ve CHP’ye girerek siyasal çaba içerisine girdim. 18 yaşından bu yana da CHP’nin içerisindeyim. Stantlarda broşür dağıtarak gençlik kolları çalışmalarına başladım. sonrasındasındasında Konya’da vilayet gençlik kolları başkanlığı bakılırsavi yaptım. CHP Gençlik Kolları Genel Sekreterliği yaptım. Bugün de partimizin gençlik kolları genel lideriyim.
Alışılmış bu biçimde bir aileden yetişmiş olmak benim için tasa duyulacak, utanılacak bir şey değil. Gurur duyuyorum. Her insan ailesini epeyce sever, ben de epeyce seviyorum. Onların kimliklerinden dolayı hiç bir utancım yok. Onların bedellerini hayli seviyorum ve asıl değerli olanın bu olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi bu biçimde demokratik bir parti. İnsanların etnik kökeni, dini inancı, toplumsal durumları hiç değerli olmaksızın partide emek verenlerin bir noktaya gelebildiği demokratik organ. CHP Gençlik Kolları da 1960’larda kurulmuş bir organ ve birçok siyasi partiden eski. Ben şu an buranın gençlik kolları genel lideriyim. Konyalı olmam, ismimin bu biçimde ailemin bu biçimde olmasının hiç bir pürüzünü görmedim. Bu Türkiye açısından da hayli değerli ileti.
“Gençlik olarak dünya ile bağlantımız başka jenerasyonlara nazaran daha güçlü”
-2023 seçimlerinde 6 milyon Z jenerasyonu gencin oy kullanacağı ve seçim sonuçlarını direkt etkileyeceği söz ediliyor. Buna yönelik ne tıp adımlarınız olacak? Gençlere nasıl yaklaşacaksınız?
Gençlik olarak dünya ile irtibatımız öteki nesillere bakılırsa daha güçlü. İnternetin, teknolojik ortamın getirdiği biçimde dünyadaki akranlarımız ne düzeyde yaşıyorlar, nelere ne biçimde sahip olabiliyorlar, ne rahatlıktalar nazaranbiliyoruz. Biz bir cep telefonu, oyun konsolu alırken ya da otomobil almaya çalışırken epey büyük bedeller ödüyoruz. Tahminen fazlaca ağır borçların altına girerek, aylarca taksit ödeyerek bir oyun konsoluna, bir telefona sahip oluyor Türkiye’de gençler lakin dünyadaki gençler bunları harçlıkları ile alıyorlar.
Bizim dünyadaki refah düzeyini yakalayabileceğimiz bir ortam oluşturmamız lazım. Yalnızca maddi gelişmelerde değil gençlerin niyetlerini rahatlıkla söz edebildiği, toplumsal yaşama, konserlere, sinemaya, öbür şeylere rahatlıkla ulaşabildiği bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Bunun için gençliğin beklentilerini o biçimde yorumluyoruz. Bu noktada Z Nesli ile ilgili fikirlerimiz yalnızca siyasal olarak, CHP’ye katılsınlar üye olsunlar seviyesinde değil. Stantta broşür dağıtmak, harekette slogan atmak değil. Yeni bir metot bekliyor gençler. Türkiye’deki son senelerda yapılan gençlerin yüksek iştirak sağladığı hareket, gençlerin Tayyip Erdoğan’ın Youtube yayınına katılarak dislike attığı hareketti. Bizim asla alıştığımız bir siyasal aksiyon değildi mesela. Girdiler, milyonlarca genç dislike atarak reaksiyon gösterdi. Artık dijital dünya bu biçimde bir şey. Z jenerasyonunun siyaset yapma metodu da bu biçimde. Biz o siyaset yapma metotlarına ulaşarak, o insanların oylarını almak istiyoruz. Zira gençlerin hayal ettiği, yaşamak istediği Türkiye’yi ve dünyayı hayal ediyoruz. Bunu kurmak için de o insanların oylarına ve takviyesine muhtaçlığımız var.
-Z Neslinin lisanına hitap eden bir konuşma metodu geliştireceksiniz yani?
Evet. Biz de partinin gençlik organlarıyız. Biz de insanların içerisinde bulunuyoruz. Bizim arkadaşlarımız da o neslin içerisinde yetiştiği için o lisanı partiye de kabul ettirip, gençlere uygun biçimde geliştireceğiz.
-Parti kimliğinizden fazla genç olmak size ne hissettiriyor?
Ben de KYK borçlusu ergenlerden bir tanesiyim. Hâlâ kredi ödüyorum devlete. Türkiye’de gençlerin yaşadığı meseleler ortak aslında. Ben de bunlardan bir tanesiyim. Gençler iş bulma sorunu yaşıyor. Borç içerisindeler, nitelikli eğitim alamıyorlar, refaha çarçabuk erişemiyorlar. Tasa var. Gelecekle ilgili fazlaca umutsuzlar. Bu ümitsizlik onlara Türkiye’den ayrılmayı teşvik ediyor. bir hayli nitelikli genç Türkiye’den ayrılıyor. Fakat biz gençlerin kaçmak değil, kalmak istediği bir ülke yaratmak istiyoruz. Bu noktada da gençlik algısını insanların memnun, hasretle hatırlayacağı bir periyoda dönüştürmek istiyoruz.”
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Killik, “KYK borçlusu ergenlerden biriyim. Endüstride sol fikirden etkilendim. Gençler partiye üye olunca işe girememe tasası yaşıyor” diye konuştu.”
“Ailem klasikleşmiş Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni profilinde değil”
-CHP Gençlik Kolları Lideri seçilmenizin akabinde mutluluğunuzu ailenizle ve CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla paylaştığınız bir fotoğraf gördük. Annenizin başörtülü olması sebebiyle “muhafazakâr bir aileden geldiğiniz yorumları” yapıldı. Aileniz de CHP’li miydi?
Ailem klasikleşmiş Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni profilinde değil. Ben siyasal fikrime fazlaca müdahale edilen bir ortamda büyümedim. Babam devlet memuru annem konut kadınıdır. Babam üniversite mezunu devlet memuru olması sebebiyle aydın bir insandır. İnsanların siyasi görüşlerine karışmaz. Kendi çocuğu olsa bile. Bana aile içerisinde o denli bir ortam oluşturulunca bende de lise periyodunda sol fikir fikirleri oluştu. Okuduğum kitaplarla arkadaşlarımla sol niyet filizlenmişti. Bu üniversite senelerında daha da kuvvetlendi ve CHP’ye girerek siyasal çaba içerisine girdim. 18 yaşından bu yana da CHP’nin içerisindeyim. Stantlarda broşür dağıtarak gençlik kolları çalışmalarına başladım. sonrasındasındasında Konya’da vilayet gençlik kolları başkanlığı bakılırsavi yaptım. CHP Gençlik Kolları Genel Sekreterliği yaptım. Bugün de partimizin gençlik kolları genel lideriyim.
Alışılmış bu biçimde bir aileden yetişmiş olmak benim için tasa duyulacak, utanılacak bir şey değil. Gurur duyuyorum. Her insan ailesini epeyce sever, ben de epeyce seviyorum. Onların kimliklerinden dolayı hiç bir utancım yok. Onların bedellerini hayli seviyorum ve asıl değerli olanın bu olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi bu biçimde demokratik bir parti. İnsanların etnik kökeni, dini inancı, toplumsal durumları hiç değerli olmaksızın partide emek verenlerin bir noktaya gelebildiği demokratik organ. CHP Gençlik Kolları da 1960’larda kurulmuş bir organ ve birçok siyasi partiden eski. Ben şu an buranın gençlik kolları genel lideriyim. Konyalı olmam, ismimin bu biçimde ailemin bu biçimde olmasının hiç bir pürüzünü görmedim. Bu Türkiye açısından da hayli değerli ileti.
“Gençlik olarak dünya ile bağlantımız başka jenerasyonlara nazaran daha güçlü”
-2023 seçimlerinde 6 milyon Z jenerasyonu gencin oy kullanacağı ve seçim sonuçlarını direkt etkileyeceği söz ediliyor. Buna yönelik ne tıp adımlarınız olacak? Gençlere nasıl yaklaşacaksınız?
Gençlik olarak dünya ile irtibatımız öteki nesillere bakılırsa daha güçlü. İnternetin, teknolojik ortamın getirdiği biçimde dünyadaki akranlarımız ne düzeyde yaşıyorlar, nelere ne biçimde sahip olabiliyorlar, ne rahatlıktalar nazaranbiliyoruz. Biz bir cep telefonu, oyun konsolu alırken ya da otomobil almaya çalışırken epey büyük bedeller ödüyoruz. Tahminen fazlaca ağır borçların altına girerek, aylarca taksit ödeyerek bir oyun konsoluna, bir telefona sahip oluyor Türkiye’de gençler lakin dünyadaki gençler bunları harçlıkları ile alıyorlar.
Bizim dünyadaki refah düzeyini yakalayabileceğimiz bir ortam oluşturmamız lazım. Yalnızca maddi gelişmelerde değil gençlerin niyetlerini rahatlıkla söz edebildiği, toplumsal yaşama, konserlere, sinemaya, öbür şeylere rahatlıkla ulaşabildiği bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Bunun için gençliğin beklentilerini o biçimde yorumluyoruz. Bu noktada Z Nesli ile ilgili fikirlerimiz yalnızca siyasal olarak, CHP’ye katılsınlar üye olsunlar seviyesinde değil. Stantta broşür dağıtmak, harekette slogan atmak değil. Yeni bir metot bekliyor gençler. Türkiye’deki son senelerda yapılan gençlerin yüksek iştirak sağladığı hareket, gençlerin Tayyip Erdoğan’ın Youtube yayınına katılarak dislike attığı hareketti. Bizim asla alıştığımız bir siyasal aksiyon değildi mesela. Girdiler, milyonlarca genç dislike atarak reaksiyon gösterdi. Artık dijital dünya bu biçimde bir şey. Z jenerasyonunun siyaset yapma metodu da bu biçimde. Biz o siyaset yapma metotlarına ulaşarak, o insanların oylarını almak istiyoruz. Zira gençlerin hayal ettiği, yaşamak istediği Türkiye’yi ve dünyayı hayal ediyoruz. Bunu kurmak için de o insanların oylarına ve takviyesine muhtaçlığımız var.
-Z Neslinin lisanına hitap eden bir konuşma metodu geliştireceksiniz yani?
Evet. Biz de partinin gençlik organlarıyız. Biz de insanların içerisinde bulunuyoruz. Bizim arkadaşlarımız da o neslin içerisinde yetiştiği için o lisanı partiye de kabul ettirip, gençlere uygun biçimde geliştireceğiz.
-Parti kimliğinizden fazla genç olmak size ne hissettiriyor?
Ben de KYK borçlusu ergenlerden bir tanesiyim. Hâlâ kredi ödüyorum devlete. Türkiye’de gençlerin yaşadığı meseleler ortak aslında. Ben de bunlardan bir tanesiyim. Gençler iş bulma sorunu yaşıyor. Borç içerisindeler, nitelikli eğitim alamıyorlar, refaha çarçabuk erişemiyorlar. Tasa var. Gelecekle ilgili fazlaca umutsuzlar. Bu ümitsizlik onlara Türkiye’den ayrılmayı teşvik ediyor. bir hayli nitelikli genç Türkiye’den ayrılıyor. Fakat biz gençlerin kaçmak değil, kalmak istediği bir ülke yaratmak istiyoruz. Bu noktada da gençlik algısını insanların memnun, hasretle hatırlayacağı bir periyoda dönüştürmek istiyoruz.”