CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Muhalefetin yaygarasını kopardığı üzere bir durum kelam konusu değil, Batı’da şu anda elektrik, doğal gaz fiyatları nerelerde?” açıklamasına ait olarak, “Yaygara sözcüğü halka hakarettir, toplum gerçekliğinden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor” dedi.
Gök, Sözcü müellifi Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı. Gök, “Tabii Sayın Erdoğan kendisi Cumhurbaşkanlığı sarayında elektrik, doğalgaz faturası ödemediği için cebinden para çıkmıyor. Devletin vergileri ve halkımızın sırtlandığı ağır ekonomik tablo karşısında Erdoğan, cebinden para çıkmadığı için bilmiyor. Kullanmış olduğu ‘yaygara’ sözcüğü toplum gerçekliğinden ne kadar uzak olduğunu göstermesi açısından ibret vericidir. Halkın yaşantısını görmeye çalışsa, pazarlara gitse, esnafın içinde dolaşsa, çiftçiyle birlikte olsa her insanın ne kadar mağdur olduğunu yakından bakılırsacek. Elektrik ve doğalgazdaki artışlar bir iki aydan beri kabus üzere çöktü. Geçtiğimiz aylarda 300-400 lira gelen elektrik faturaları şu anda 1000-1500 liraya ulaşmış durumda, doğalgaz faturaları da o denli. Büyük bir yangın Türkiye’yi sarmış durumda. Ancak natürel tabir ettiğim üzere Sayın Erdoğan cebinden doğalgaz ve elektrik faturası ödemediği, akaryakıt fiyatını de bir daha kendi cebinden karşılamadığı için bunun halktaki karşılığını bakılırsamiyor ve bu haklı çığlığını duymaktan da ne yazık ki aciz durumda.” sözünü kullandı.
■ Milletvekili maaşları yüksek bulunmasına karşın devamlı artırım yapılıyor. Son olarak yüzde 14.4 oranında artırım yapıldı. Halk ortasında bulunduğumuz süreçte bu artırımlara ve TBMM lokantasında meblağların fazlaca düşük bulunmasına haklı olarak reaksiyon gösteriyor. “Biz de Meclis’teki üzere ucuz yemek istiyoruz” diyen halk haksız mı?
Geçim külfeti bu karşılaştırmanın yapılmasına niye oluyor. olağan olarak son derece haklılar. Fakat Meclis restoranında günde 5 bine yakın ziyaretçi yemek yiyor, yani milletvekili pek de yalnız yemek yemiyor. İsteğimiz halkımızın tümünün adil gelir dağılımından yaralanması.
Bugün hangi meskene gitseniz konuşulan tek bahis artırımlar ve alınamayan maaşlar. Türkiye’nin gündemi bu iken bir ana muhalefet partisi önderi milyonların sesi olmayacak mı? “Yeter artık, ne yapıyorsunuz, kendinize gelin” diyor Genel Liderimiz. Bir iktidara bundan daha çarpıcı bir ileti verilebilir mi? “Ben kendim ödemeyeceğim” diyerek kendi hududunu çizmiş durumda, dikkatli bir lisan kullandı. “Ödeyemeyeceğim, artık gücüm yok” diyen milyonlar ismine söylüyor bunu. Beşerler faturaları ödeyemeyecek bakılırsaceksiniz, çiftçi çiftçiliği, endüstrici sanayiciliği bırakacak. İktidarın bakılırsavi, halktaki çığlığı duyması ve artırımları geri almasıdır.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Her siyasal parti üyesinin fazlaca doğal bir isteği kendi genel liderinin aday olmasıdır fakat ittifak çerçevesinde genel liderlerin değerlendirmelerini bilemem. Sayın Genel Liderimiz bu bahiste fazlaca dikkatli bir müddetç yürütüyor, Türkiye’nin yaşadığı her türlü kriz ortamında en sağlıklı sonucun verileceğine inanıyorum.
“Altı parti içinde görüşülen konularda kimsenin kusur yapma lüksü yok”
Türkiye kıymetli bir seçime yanlışsız gidiyor, altı parti içinde görüşülen konularda kimsenin yanılgı yapma lüksü yok, epeyce dikkatli olunması gereken bir seçim. Sonuç alınacak bir seçimde her insanın bin kez düşünüp bir sefer konuşacağı bir surece geliyoruz. her insanın üstünde önemli sorumluluklar var. bu biçimdesine uyumlu giden bir tabloda her insanın Genel Liderimizin gösterdiği dikkat ve itina çerçevesinde davranacağını umuyorum. Sonuç olarak Millet İttifakı’nın bileşenleri oturup kesinlikle anlaşacak, hakikat bir karar verecektir.
Gök, Sözcü müellifi Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı. Gök, “Tabii Sayın Erdoğan kendisi Cumhurbaşkanlığı sarayında elektrik, doğalgaz faturası ödemediği için cebinden para çıkmıyor. Devletin vergileri ve halkımızın sırtlandığı ağır ekonomik tablo karşısında Erdoğan, cebinden para çıkmadığı için bilmiyor. Kullanmış olduğu ‘yaygara’ sözcüğü toplum gerçekliğinden ne kadar uzak olduğunu göstermesi açısından ibret vericidir. Halkın yaşantısını görmeye çalışsa, pazarlara gitse, esnafın içinde dolaşsa, çiftçiyle birlikte olsa her insanın ne kadar mağdur olduğunu yakından bakılırsacek. Elektrik ve doğalgazdaki artışlar bir iki aydan beri kabus üzere çöktü. Geçtiğimiz aylarda 300-400 lira gelen elektrik faturaları şu anda 1000-1500 liraya ulaşmış durumda, doğalgaz faturaları da o denli. Büyük bir yangın Türkiye’yi sarmış durumda. Ancak natürel tabir ettiğim üzere Sayın Erdoğan cebinden doğalgaz ve elektrik faturası ödemediği, akaryakıt fiyatını de bir daha kendi cebinden karşılamadığı için bunun halktaki karşılığını bakılırsamiyor ve bu haklı çığlığını duymaktan da ne yazık ki aciz durumda.” sözünü kullandı.
■ Milletvekili maaşları yüksek bulunmasına karşın devamlı artırım yapılıyor. Son olarak yüzde 14.4 oranında artırım yapıldı. Halk ortasında bulunduğumuz süreçte bu artırımlara ve TBMM lokantasında meblağların fazlaca düşük bulunmasına haklı olarak reaksiyon gösteriyor. “Biz de Meclis’teki üzere ucuz yemek istiyoruz” diyen halk haksız mı?
Geçim külfeti bu karşılaştırmanın yapılmasına niye oluyor. olağan olarak son derece haklılar. Fakat Meclis restoranında günde 5 bine yakın ziyaretçi yemek yiyor, yani milletvekili pek de yalnız yemek yemiyor. İsteğimiz halkımızın tümünün adil gelir dağılımından yaralanması.
Bugün hangi meskene gitseniz konuşulan tek bahis artırımlar ve alınamayan maaşlar. Türkiye’nin gündemi bu iken bir ana muhalefet partisi önderi milyonların sesi olmayacak mı? “Yeter artık, ne yapıyorsunuz, kendinize gelin” diyor Genel Liderimiz. Bir iktidara bundan daha çarpıcı bir ileti verilebilir mi? “Ben kendim ödemeyeceğim” diyerek kendi hududunu çizmiş durumda, dikkatli bir lisan kullandı. “Ödeyemeyeceğim, artık gücüm yok” diyen milyonlar ismine söylüyor bunu. Beşerler faturaları ödeyemeyecek bakılırsaceksiniz, çiftçi çiftçiliği, endüstrici sanayiciliği bırakacak. İktidarın bakılırsavi, halktaki çığlığı duyması ve artırımları geri almasıdır.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Her siyasal parti üyesinin fazlaca doğal bir isteği kendi genel liderinin aday olmasıdır fakat ittifak çerçevesinde genel liderlerin değerlendirmelerini bilemem. Sayın Genel Liderimiz bu bahiste fazlaca dikkatli bir müddetç yürütüyor, Türkiye’nin yaşadığı her türlü kriz ortamında en sağlıklı sonucun verileceğine inanıyorum.
“Altı parti içinde görüşülen konularda kimsenin kusur yapma lüksü yok”
Türkiye kıymetli bir seçime yanlışsız gidiyor, altı parti içinde görüşülen konularda kimsenin yanılgı yapma lüksü yok, epeyce dikkatli olunması gereken bir seçim. Sonuç alınacak bir seçimde her insanın bin kez düşünüp bir sefer konuşacağı bir surece geliyoruz. her insanın üstünde önemli sorumluluklar var. bu biçimdesine uyumlu giden bir tabloda her insanın Genel Liderimizin gösterdiği dikkat ve itina çerçevesinde davranacağını umuyorum. Sonuç olarak Millet İttifakı’nın bileşenleri oturup kesinlikle anlaşacak, hakikat bir karar verecektir.