Demokrasi İçin Birlik, 2016 yılından beri cezaevinde bulunan ve hafıza kaybı yaşadığı belirtilen eski HDP milletvekili Aysel Tuğluk ile ağır hasta mahpusların hür bırakılması için davet yaptı. Birlik, 30 Aralık saat 11.00’de Sirkeci’den Adalet Bakanlığı’na toplu telgraf göndereceklerini duyurdu.
Demokrasi İçin Birlik’ten yapılan yazılı açıklamada, “Tuğluk’un mahpusta tutulması, cezaevlerinde mevte terk edilen yüzlerce hasta mahpusun maruz bırakıldığı eziyet ve hak ihlalini gün ışığına çıkarıyor. 2016 yılından beri Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Lider Yardımcısı, Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk sekiz ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi İsimli Tıp Ana Bilim Kısmı Başkanlığı’ndaki dokuz uzman tabip tarafınca muayene edildi. Aysel Tuğluk’un hafıza kaybının kronik ve ilerleyen bir özellik gösterdiği, hapishane şartlarında hayatını sürdüremeyeceği bu niçinle cezasının infazının ertelenmesi tespiti yapıldı. Lakin raporun gönderildiği İstanbul İsimli Tıp Kurumu’nda rencide edici kelamların de eşlik ettiği fazlaca kısa bir muayene kararında Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine karar verildi. İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı tıbbi etikten büsbütün mahrum bir tavırla siyasi mahpusların cezalarını ertelemiyor. Tam teşekküllü hastanelerin vermiş oldukları raporlar İsimli Tıp Kurumu tarafınca kabul görmüyor. Devlete tutuklu ve mahkumların sıhhati ve ömür hakkı ile ilgili yükümlülük getiren bütün milletlerarası kontratlara karşın hastalık iktidar tarafınca cezalandırma aracına dönüştürülüyor.” denildi.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“İnsan Hakları Derneği Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun 2020 yılında hazırladığı aktüel hasta mahpus listesine bakılırsa cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunuyor. bir daha birebir rapora göre Türkiye cezaevlerinde hayatını tek başına idame ettiremeyecek ağır hasta mahpuslar var. Tedavileri gerektiği üzere yapılmayan mahpuslar hapishanelerde hayatını yitiriyor. Ağır hasta mahpuslar, hastalıklarının son periyotlarına gelmelerine karşın tahliye edilmiyor cezaevinde hayatları son buluyor.
2013 yılında İnfaz Yasası’nda, ağır hastaların tahliye edilmeleriyle ilgili unsura “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı” şartının eklenmesiyle siyasi mahkûmlar ağır hastalıkların pençesinde mevte terk ediliyor. Alaattin Çakıcı üzere muhalefeti açıktan tehdit eden faşist mafya babaları ise toplum için güvenlik tehdidi oluşturmadığından özgür.
İsimli Tıp Kurumu, sıhhat sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. Sıhhat niçiniyle infazın ertelenmesi kararlarında hastane raporları temel alınmalıdır. Hasta mahpusların infaz ertelemesini engelleyen “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri insan haklarına karşıttır, maddede yer almamalıdır. Aysel Tuğluk ve hapishane şartlarında tedavisi yapılamayan hasta mahpuslar derhal tahliye edilmelidir.
Demokrasi İçin Birlik olarak Aysel Tuğluk ve hasta mahpusların uğradıkları hayat ve sıhhat hakkı ihlallerine karşı çabamızı sürdüreceğiz.
30 Aralık Perşembe günü, saat 11.00’de Sirkeci Postanesi önünde Aysel Tuğluk’un hür bırakılması için Adalet Bakanlığı’na toplu telgraf gönderme aksiyonu yapacağız. Demokrasiden insan haklarından yana herkesi telgraf hareketine katılmaya, Aysel Tuğluk ve hasta mahpuslar için yürütülen çabayı büyütmeye davet ediyoruz.”
Ne olmuştu?
Aysel Tuğluk, HDP Eş Genel Lider Yardımcısı bakılırsavinde bulunduğu periyotta, 29 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. Tuğluk hakkında hazırlanan iddianamede, DTK Eş Başkanlığı devrinde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri niçiniyle suçlanmıştı. 16 Mart 2018’de sonucunı açıklayan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Aysel Tuğluk’a “örgüt yöneticisi olmak” argümanıyla 10 yıl mahpus cezası vermişti. Yapılan itirazların akabinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Tuğluk hakkında verilen mahpus cezasını onamıştı. Son olarak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca 6-8 Ekim Kobani hareketlerine ait yürütülen soruşturma kapsamında Tuğluk için tutuklama sonucu verilmişti.
Annesinin cenazesinde yaşananlar: Mezarından çıkarıldı
Hücumların devam etmesinin akabinde toprak açılarak cenaze mezardan çıkarılmak zorunda kalmıştı. Cenazeye saldıran bir kişinin emniyette İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ortaya çıkmış, mevzu siyasette reaksiyon görmüştü.
“Soruyu 3-4 sefer soruyor, kimi şeyleri hatırlamıyor”
Annesinin vefatından daha sonra hafıza kaybı yaşadığı belirtilen Aysel Tuğluk’un abisi Alaattin Tuğluk, “Kardeşimi âlâ görmedim. Soruyu 3-4 defa soruyor. Birtakım şeyleri hatırlamıyor. örneğin, aileden birisini soracak. ‘Kimdi, kimdi?’ diyor. Onlar yakın beşerler, tanımaması mümkün değil. Tasam, bunun ilerlemesi, geri dönülemez bir yere gelmesi, kardeşimi kaybetmemiz… Yol yakınken, tedavi istiyorum. Bir heyet daha incelesin ve ona nazaran karar verilsin. Şu an 1-2 ilaç veriliyor. Kâfi değil. Tedavisi biter, daha sonra masraf yatar.” açıklamasını yapmıştı.
TIKLAYIN | 68 bayan örgütünden Aysel Tuğluk için davet: Tedavisi için bir an evvel özgürlüğüne kavuşması gerekiyor
Demokrasi İçin Birlik’ten yapılan yazılı açıklamada, “Tuğluk’un mahpusta tutulması, cezaevlerinde mevte terk edilen yüzlerce hasta mahpusun maruz bırakıldığı eziyet ve hak ihlalini gün ışığına çıkarıyor. 2016 yılından beri Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Lider Yardımcısı, Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk sekiz ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi İsimli Tıp Ana Bilim Kısmı Başkanlığı’ndaki dokuz uzman tabip tarafınca muayene edildi. Aysel Tuğluk’un hafıza kaybının kronik ve ilerleyen bir özellik gösterdiği, hapishane şartlarında hayatını sürdüremeyeceği bu niçinle cezasının infazının ertelenmesi tespiti yapıldı. Lakin raporun gönderildiği İstanbul İsimli Tıp Kurumu’nda rencide edici kelamların de eşlik ettiği fazlaca kısa bir muayene kararında Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine karar verildi. İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı tıbbi etikten büsbütün mahrum bir tavırla siyasi mahpusların cezalarını ertelemiyor. Tam teşekküllü hastanelerin vermiş oldukları raporlar İsimli Tıp Kurumu tarafınca kabul görmüyor. Devlete tutuklu ve mahkumların sıhhati ve ömür hakkı ile ilgili yükümlülük getiren bütün milletlerarası kontratlara karşın hastalık iktidar tarafınca cezalandırma aracına dönüştürülüyor.” denildi.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“İnsan Hakları Derneği Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun 2020 yılında hazırladığı aktüel hasta mahpus listesine bakılırsa cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunuyor. bir daha birebir rapora göre Türkiye cezaevlerinde hayatını tek başına idame ettiremeyecek ağır hasta mahpuslar var. Tedavileri gerektiği üzere yapılmayan mahpuslar hapishanelerde hayatını yitiriyor. Ağır hasta mahpuslar, hastalıklarının son periyotlarına gelmelerine karşın tahliye edilmiyor cezaevinde hayatları son buluyor.
2013 yılında İnfaz Yasası’nda, ağır hastaların tahliye edilmeleriyle ilgili unsura “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı” şartının eklenmesiyle siyasi mahkûmlar ağır hastalıkların pençesinde mevte terk ediliyor. Alaattin Çakıcı üzere muhalefeti açıktan tehdit eden faşist mafya babaları ise toplum için güvenlik tehdidi oluşturmadığından özgür.
İsimli Tıp Kurumu, sıhhat sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. Sıhhat niçiniyle infazın ertelenmesi kararlarında hastane raporları temel alınmalıdır. Hasta mahpusların infaz ertelemesini engelleyen “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri insan haklarına karşıttır, maddede yer almamalıdır. Aysel Tuğluk ve hapishane şartlarında tedavisi yapılamayan hasta mahpuslar derhal tahliye edilmelidir.
Demokrasi İçin Birlik olarak Aysel Tuğluk ve hasta mahpusların uğradıkları hayat ve sıhhat hakkı ihlallerine karşı çabamızı sürdüreceğiz.
30 Aralık Perşembe günü, saat 11.00’de Sirkeci Postanesi önünde Aysel Tuğluk’un hür bırakılması için Adalet Bakanlığı’na toplu telgraf gönderme aksiyonu yapacağız. Demokrasiden insan haklarından yana herkesi telgraf hareketine katılmaya, Aysel Tuğluk ve hasta mahpuslar için yürütülen çabayı büyütmeye davet ediyoruz.”
Ne olmuştu?
Aysel Tuğluk, HDP Eş Genel Lider Yardımcısı bakılırsavinde bulunduğu periyotta, 29 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. Tuğluk hakkında hazırlanan iddianamede, DTK Eş Başkanlığı devrinde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri niçiniyle suçlanmıştı. 16 Mart 2018’de sonucunı açıklayan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Aysel Tuğluk’a “örgüt yöneticisi olmak” argümanıyla 10 yıl mahpus cezası vermişti. Yapılan itirazların akabinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Tuğluk hakkında verilen mahpus cezasını onamıştı. Son olarak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca 6-8 Ekim Kobani hareketlerine ait yürütülen soruşturma kapsamında Tuğluk için tutuklama sonucu verilmişti.
Annesinin cenazesinde yaşananlar: Mezarından çıkarıldı
Hücumların devam etmesinin akabinde toprak açılarak cenaze mezardan çıkarılmak zorunda kalmıştı. Cenazeye saldıran bir kişinin emniyette İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ortaya çıkmış, mevzu siyasette reaksiyon görmüştü.
“Soruyu 3-4 sefer soruyor, kimi şeyleri hatırlamıyor”
Annesinin vefatından daha sonra hafıza kaybı yaşadığı belirtilen Aysel Tuğluk’un abisi Alaattin Tuğluk, “Kardeşimi âlâ görmedim. Soruyu 3-4 defa soruyor. Birtakım şeyleri hatırlamıyor. örneğin, aileden birisini soracak. ‘Kimdi, kimdi?’ diyor. Onlar yakın beşerler, tanımaması mümkün değil. Tasam, bunun ilerlemesi, geri dönülemez bir yere gelmesi, kardeşimi kaybetmemiz… Yol yakınken, tedavi istiyorum. Bir heyet daha incelesin ve ona nazaran karar verilsin. Şu an 1-2 ilaç veriliyor. Kâfi değil. Tedavisi biter, daha sonra masraf yatar.” açıklamasını yapmıştı.
TIKLAYIN | 68 bayan örgütünden Aysel Tuğluk için davet: Tedavisi için bir an evvel özgürlüğüne kavuşması gerekiyor