Düzgün Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Koray Aydın, “Erdoğan’ın, genel liderimize yönelik hücumlarını ben şu biçimde değerlendiriyorum: Artık benim rakibim Meral Akşener ve onun partisi. ötürüsıyla oy geçirgenliğini kazanmasının getirdiği çılgınlık sendromu yaşadığını düşünüyorum” dedi. AKP’den Güzel Parti’ye muazzam bir akış olduğunu söyleyen Aydın, “Bunun giderek artarak devam edeceğine eminim” diye konuştu.
Sözcü müellifi Hürmet Öztürk’e konuşan Aydın şunları kaydetti:
“Halktan dayak yiyeceğini anlayan siyasal bir iktidar var”
Artık halktan dayak yiyeceğini anlayan siyasal bir iktidar var. Halk cezalandıracak. Bence AKP açısından sonuç yapılan anketlerdeki oranlardan daha da vahim olacağıdır. Bunu o denli gözlemliyorum. ötürüsıyla onların da artık bu durumun farkına vardığını düşünüyorum. İktidarı elinden kaçıranların, yüzde 50 artı 1’i artık yeni ataklar yapacağı bir olay olarak görüyorum ve ciddiye almıyorum.”
“‘50 artı1 den vazgeçiyorum’ demek ‘Ben seçimi kaybediyorum’ demek oluyor”
Aydın, gündemdeki, “Yüzde 50 artı 1 olan birinci tıpta seçilme oranı değiştirilebilir mi? AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan ne yapmak istiyor?” sorularını da şöyleki yorumladı:
“Önce partileri yoklayacaklar. Oradan aldıkları havaya bakılırsa de teşebbüste bulunacaklar. Şu an bizim partimizde bu mevzu görüşülmüyor ve bu hususta şu an oluşmuş bir fikrimiz yok. Zira biz kararları istişareyle alıyoruz. Şu an prestijiyle fikrimiz şudur diyemem. Fakat ‘50 artı1 den vazgeçiyorum’ demek ‘Ben seçimi kaybediyorum ne olur bana yardımcı olun’ demek oluyor.”
“Erdoğan çılgınlık sendromu yaşıyor”
Aydın, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ın partisinin başkanı Meral Akşener’e yönelik, “Ahlak yoksunu” demesiyle ilgili de şu görüşlerini aktardı:
“Erdoğan’ın, genel liderimize yönelik hücumlarını ben şu biçimde değerlendiriyorum: Artık benim rakibim Meral Akşener ve onun partisi. ötürüsıyla oy geçirgenliğini kazanmasının getirdiği çılgınlık sendromu yaşadığını düşünüyorum. Zira şu an partimize, AKP’den muazzam bir akış var. Bunun giderek artarak devam edeceğine eminim. Zira bu akışın en epeyce muhatap olduğu kişi Teşkilat Lideri olmam niçiniyle benim. Müşahedelerim bu tarafta. Bütün vilayetlerden muazzam bir talep var. Bu durum Doğu ve Güneydoğu vilayetlerimiz için de geçerli. Bu geçişleri denetim edememesi, yaptığı bütün atılımların boşa çıkması, teşkilatını bir türlü ayağa kaldıramaması, kitlesini bir türlü motive edememesi bu biçimdece bütün argümanları kullanımına karşın havayı istediği hale döndürememesinin getirdiği bir ıstırap ortasında.”
“Korku iklimini yıktık; tehditler bize vız gelir”
Koray Aydın, “Sayın Erdoğan’ı tanıyoruz. Tek silahı saldırmak, tehdit etmek, korkutmaya çalışmak” diyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bugüne kadar bizi tehdit etmediği bahis kalmadı. Biz de geri adım atmak değil daima karşılık olarak ileriye adım atarak karşılık verdik. ötürüsıyla o alanda, onun için sınanmış, denenmiş, karşısında dipdiri duran, tehditlere boyun eğmeyen, tam bilakis daha da bilenip alanda olan, çalışmasını arttıran bir parti var. esasen GÜZEL Parti’nin bu duruşunun Türk siyasetine fazlaca şey kattığını düşünüyorum. Endişe iklimini yıktık. Genel liderimize ‘seni mahpusa atacağım’ demedi mi? En son Rize’de ‘Bunlar senin düzgün günlerin’ demedi mi? ‘Trabzon’a bile giremezsin’ demedi mi? Biz ne yaptık, konuşmasının sonraki haftasında Trabzon’a gittik. Bütün kelamlarını boşluğa çıkardık. ‘Senden korkmuyorum’ diyen bir siyasi partinin başkanına artık çıkıp en son tehdit lisanı kullanımını yadırgıyorum. meğer bundan bir sonuç alamayacağını öğrenmiş olması gerekirdi. Tehditler bize vız gelir.”
Sözcü müellifi Hürmet Öztürk’e konuşan Aydın şunları kaydetti:
“Halktan dayak yiyeceğini anlayan siyasal bir iktidar var”
Artık halktan dayak yiyeceğini anlayan siyasal bir iktidar var. Halk cezalandıracak. Bence AKP açısından sonuç yapılan anketlerdeki oranlardan daha da vahim olacağıdır. Bunu o denli gözlemliyorum. ötürüsıyla onların da artık bu durumun farkına vardığını düşünüyorum. İktidarı elinden kaçıranların, yüzde 50 artı 1’i artık yeni ataklar yapacağı bir olay olarak görüyorum ve ciddiye almıyorum.”
“‘50 artı1 den vazgeçiyorum’ demek ‘Ben seçimi kaybediyorum’ demek oluyor”
Aydın, gündemdeki, “Yüzde 50 artı 1 olan birinci tıpta seçilme oranı değiştirilebilir mi? AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan ne yapmak istiyor?” sorularını da şöyleki yorumladı:
“Önce partileri yoklayacaklar. Oradan aldıkları havaya bakılırsa de teşebbüste bulunacaklar. Şu an bizim partimizde bu mevzu görüşülmüyor ve bu hususta şu an oluşmuş bir fikrimiz yok. Zira biz kararları istişareyle alıyoruz. Şu an prestijiyle fikrimiz şudur diyemem. Fakat ‘50 artı1 den vazgeçiyorum’ demek ‘Ben seçimi kaybediyorum ne olur bana yardımcı olun’ demek oluyor.”
“Erdoğan çılgınlık sendromu yaşıyor”
Aydın, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ın partisinin başkanı Meral Akşener’e yönelik, “Ahlak yoksunu” demesiyle ilgili de şu görüşlerini aktardı:
“Erdoğan’ın, genel liderimize yönelik hücumlarını ben şu biçimde değerlendiriyorum: Artık benim rakibim Meral Akşener ve onun partisi. ötürüsıyla oy geçirgenliğini kazanmasının getirdiği çılgınlık sendromu yaşadığını düşünüyorum. Zira şu an partimize, AKP’den muazzam bir akış var. Bunun giderek artarak devam edeceğine eminim. Zira bu akışın en epeyce muhatap olduğu kişi Teşkilat Lideri olmam niçiniyle benim. Müşahedelerim bu tarafta. Bütün vilayetlerden muazzam bir talep var. Bu durum Doğu ve Güneydoğu vilayetlerimiz için de geçerli. Bu geçişleri denetim edememesi, yaptığı bütün atılımların boşa çıkması, teşkilatını bir türlü ayağa kaldıramaması, kitlesini bir türlü motive edememesi bu biçimdece bütün argümanları kullanımına karşın havayı istediği hale döndürememesinin getirdiği bir ıstırap ortasında.”
“Korku iklimini yıktık; tehditler bize vız gelir”
Koray Aydın, “Sayın Erdoğan’ı tanıyoruz. Tek silahı saldırmak, tehdit etmek, korkutmaya çalışmak” diyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bugüne kadar bizi tehdit etmediği bahis kalmadı. Biz de geri adım atmak değil daima karşılık olarak ileriye adım atarak karşılık verdik. ötürüsıyla o alanda, onun için sınanmış, denenmiş, karşısında dipdiri duran, tehditlere boyun eğmeyen, tam bilakis daha da bilenip alanda olan, çalışmasını arttıran bir parti var. esasen GÜZEL Parti’nin bu duruşunun Türk siyasetine fazlaca şey kattığını düşünüyorum. Endişe iklimini yıktık. Genel liderimize ‘seni mahpusa atacağım’ demedi mi? En son Rize’de ‘Bunlar senin düzgün günlerin’ demedi mi? ‘Trabzon’a bile giremezsin’ demedi mi? Biz ne yaptık, konuşmasının sonraki haftasında Trabzon’a gittik. Bütün kelamlarını boşluğa çıkardık. ‘Senden korkmuyorum’ diyen bir siyasi partinin başkanına artık çıkıp en son tehdit lisanı kullanımını yadırgıyorum. meğer bundan bir sonuç alamayacağını öğrenmiş olması gerekirdi. Tehditler bize vız gelir.”