Emniyet-Sen Genel Lideri Faruk Sezer son devirde artan polis intiharlarına ait olarak, “Eskiden de intiharlar vardı, teknoloji yardımıyla saklanamıyor. Polisler üzerinde mobbing ve baskı var.” dedi. Mobbingin emniyet ortasında yaygın olduğunu söyleyen Sezer, Meclis’te bir araştırma komitesi kurulmasını istediklerini aktardı.
BirGün gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre, “İntiharların duyulmasını süratle gelişen teknolojinin ilerlemesine bağlıyorum” diyen Sezer, “Daha evvelki senelerda da bu civarda meslektaşımız intihar ediyordu. Lakin duyulmuyordu. Ekonomik düşüncesi olduğunu tespit ettiklerimizin tedbirlerini almamız lazım. Ailevi problemleri vardı diyorsun. Kendi polisinin ailevi sıkıntılarını çözmede uğraş harcamadın hukuksal yollara başvurmadın. niye tahlil sunulmuyor. Madem meseleleri biliyordun niye bir gün öncesi çözmedin?” değerlendirmesini yaptı.
Sezer şu tabirleri kullandı:
“Dolan bardağın son damlasıdır. Bu bardağı ne doldurdu diye bakmanız lazım. Bu bardağı ağır mesai, adaletsiz çalışma ortamı, baskı ve mobbing dolduruyor. Meclis’te bir araştırma kurulu kurulmasını istiyoruz. Bir günde üç kişi intihar edebiliyor. Bunların tamamına ruhsal sorun dersen bu teşkilatın büsbütün değiştirilmesi lazım. Ruhsal sorun dersen akla mantığa uygun değil. Bunun öteki bir niçini var. Bu da demek ki yılgınlık mobbing üzere şeyler oluyor. Biz bunları biliyoruz. Düşünüyorsun ve diyorsun ki; ne olmuş olabilir? Bir insan birlikte çalıştığı beşere bu kadar yansılı. Ne olmuşu biz biliyoruz. Bunu söyleyince de iftiracı yalancı oluyoruz. Teşkilatın birliğimi bozmak isteyenler oluyoruz.”
“EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi”
Dört arkadaşını intihar niçiniyle kaybettiğini söz eden Sezer EGM’nin intiharlar artmadı açıklamasını ise şu biçimde kıymetlendirdi:
“EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi. İntihar sayıları artıyor dese şunla karşılaşacaktı: Artıyorsa niye tedbir almadın? EGM siyasetin ortasında olduğu için sıkıntılardan bahsetmesini bekleyemezsiniz. Bağımsız kuruluş olmadığı için EGM bu biçimde. Bu teşkilat siyasetin ortasında. Kanunlarla, hukukla yönetilen bir teşkilata muhtaçlığımız var. Umarım teşkilata adalet gelir.”
BirGün gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre, “İntiharların duyulmasını süratle gelişen teknolojinin ilerlemesine bağlıyorum” diyen Sezer, “Daha evvelki senelerda da bu civarda meslektaşımız intihar ediyordu. Lakin duyulmuyordu. Ekonomik düşüncesi olduğunu tespit ettiklerimizin tedbirlerini almamız lazım. Ailevi problemleri vardı diyorsun. Kendi polisinin ailevi sıkıntılarını çözmede uğraş harcamadın hukuksal yollara başvurmadın. niye tahlil sunulmuyor. Madem meseleleri biliyordun niye bir gün öncesi çözmedin?” değerlendirmesini yaptı.
Sezer şu tabirleri kullandı:
“Dolan bardağın son damlasıdır. Bu bardağı ne doldurdu diye bakmanız lazım. Bu bardağı ağır mesai, adaletsiz çalışma ortamı, baskı ve mobbing dolduruyor. Meclis’te bir araştırma kurulu kurulmasını istiyoruz. Bir günde üç kişi intihar edebiliyor. Bunların tamamına ruhsal sorun dersen bu teşkilatın büsbütün değiştirilmesi lazım. Ruhsal sorun dersen akla mantığa uygun değil. Bunun öteki bir niçini var. Bu da demek ki yılgınlık mobbing üzere şeyler oluyor. Biz bunları biliyoruz. Düşünüyorsun ve diyorsun ki; ne olmuş olabilir? Bir insan birlikte çalıştığı beşere bu kadar yansılı. Ne olmuşu biz biliyoruz. Bunu söyleyince de iftiracı yalancı oluyoruz. Teşkilatın birliğimi bozmak isteyenler oluyoruz.”
“EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi”
Dört arkadaşını intihar niçiniyle kaybettiğini söz eden Sezer EGM’nin intiharlar artmadı açıklamasını ise şu biçimde kıymetlendirdi:
“EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi. İntihar sayıları artıyor dese şunla karşılaşacaktı: Artıyorsa niye tedbir almadın? EGM siyasetin ortasında olduğu için sıkıntılardan bahsetmesini bekleyemezsiniz. Bağımsız kuruluş olmadığı için EGM bu biçimde. Bu teşkilat siyasetin ortasında. Kanunlarla, hukukla yönetilen bir teşkilata muhtaçlığımız var. Umarım teşkilata adalet gelir.”