Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, İtalya’nın başşehri Roma’da düzenlenen G20 Başkanlar Zirvesi’nin akabinde düzenlediği basın toplantısında, ABD Lideri Joe Biden ile yaptığı görüşmeye değinerek, “Yeni F-16’lar verilmesi konusunda Biden’ı olumlu gördüm” dedi.
Erdoğan’ın açıklamaları şu biçimde:
Zirve oturumlarında genel olarak global ekonomik görünüme ait son gelişmeleri değerlendirdik. Global iktisat, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hala önemli meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Bilhassa emtia meblağlarında ve borçluluk oranlarında tarihi düzeye varan artışlar yaşanıyor. Global enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Memleketler arası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Bu yılı yüzde 9 civarında büyüme ile kapatmayı hedefleyen bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Salgının birinci günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz takviye ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kısımlarının yanında olduk. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda daima artan bir tempoda yükseliş ortasındayız. Tepe görüşmelerinde milletlerarası ticarette tedarik zincirlerinin problemsiz işlemesinin değerini bilhassa vurguladım. Global finans sisteminin denetimini elinde bulunduran kuruluşların siyasi emelli manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Koronavirüs
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması konusunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz inançta olmadan, hiç kimse kendini inançta hissedemez. Ülkemizde konuk ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan farklı tutmadan, her insanın sıhhat hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan birinci doz aşıya dahi ulaşamazken, öteki tarafta Turizm hedefli uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz sistemin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da siyaset dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac’la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son basamağına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
Son periyotta yaşadığımız doğal afetler, iklim değişikliğinin tabiat üzerinde olumsuz tesirlerini açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir pozisyonda bulunmadığına da dikkat çekti. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içindeki yük paylaşımının adil biçimde yapılması değerlidir. Yeşil kalkınma ihtilali gayesiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız. Türkiye, erozyonla çabada dünya önderi pozisyonunda bir ülkedir. Orman varlığını artıran az ülkelerden biriyiz. Yenilenebilir güç kaynaklarını geliştirmek için yatırımlar yapıyoruz.
Salgının global ölçekte besin krizini daha da derinleştirdiğini görüyoruz. BM raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla bakılırsa yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın ortasında bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin ‘Bana ne başkasından’ deme lüksü yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği dünyada hiç birimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. G-20 başkan doruğunun de temasını oluşturan refahı bilhassa sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara mazlum ve mağdurlara gönül kapılarını açmaktan geçiyor. Ülke olarak 2015 yılındaki G-20 periyot başkanlığımız sırasında besin güvenliğini evvelarimiz ortasına aldığımızı açıklamıştık. Dünyanın dört bir yanında yaptığımız kalkınma yardımlarında bu hususa hassasiyet gösterdik.
Ulusal gelire nazaran dünyanın en çok insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. Halihazırda 3.6 milyonu Suriye’deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın beşere mesken sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en çok hisseden ülkelerden biriyiz. Göçle çaba yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu çok güzel biliyoruz. İki günlük tepe boyunca pekoldukça ikili görüşme de gerçekleştirdim. Muhataplarımızla bölgesel ve global gelişmeleri kıymetlendirme fırsatı bulduk.
Suriye
Elbet Suriye’de bulunan bu terör örgütleri PKK, PYD, YPG üzere bunların bilhassa Amerika’dan aldıkları takviyeler konusunda kendilerine bu takviyelerle ilgili hüznümüzü, bu takviyelere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği kederleri söz ettik. Ve bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söylemiş olduk. Dışişleri Bakanlarımızın karşılıklı sıkı irtibat halinde olmaları konusunda, savunma bakanlarımızın bu noktadaki bağlarını gündeme getirdik. Bugüne kadar olan süreç bu biçimde devam etmeyecektir.
Afganistan konusu gündeme geldi. Brüksel görüşmesinde, Hamid Karzai Havalimanı gündemimizdeydi. O denli gelişmeler oldu ki, biz askerimizi çekmek durumunda kaldık. Türkiye, Katar üzere, bunu yanında Taliban nasıl bir hal ortaya koyacak? Onu da vakit içerisinde bakılırsaceğiz. Şu anda alışılmış Taliban bizlerle Afganistan’daki büyükelçiliğimizde bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Ne üzere adımlar atacağız, bunları vakit gösterecek. Bayanlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımız ile Taliban’ın yaklaşımı ne kadar örtüşecek? Buna bakılırsa de adımlarımızı atmış olacağız.
“F-16 gündeme geldi”
Bu ortak sistemden söz edilen bilhassa şu anda ekonomik münasebetlerde gerek bizim Hazine, Maliye Bakanlığı, gerekse ABD’nın Hazine, Maliye Bakanlığı, tıpkı biçimde Dışişleri Bakanlarımızın birbiriyle daha sıkı görüşmelerinin gereğini vurguladık. Bİden’la görüşmemiz dar kapsamlıydı. Bu dar kapsamlı toplantıda de F-35’ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl âlâ bir pozisyona taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha epeyce F-16’lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden’ın olumlu yaklaşımı gördüm.
Macron’la olan görüşmemiz yüklü olarak Afganistan, Libya, Suriye ve bunun yanında bilhassa üzerinde durduğumuz bahis şu anda Libya’ya yönelik Sayın Macron’un bir tepe uğraşı var. Bununla ilgili bir daveti var. Kanılarımızı kendisine anlattık. Bu bahiste da Dışişleri Bakanlarımız vasıtasıyla bir adım atılması gündeme geldi.
“6’lı adım atalım”
Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Ermenistan ve Gürcistan. 6’lı olarak bu biçimde bir adımı atalım ve bu bölgeye barışı getirelim dedik ve bu bahiste sayın Aliyev aslına bakarsanız Ermenistan’la görüşmeyi yapıp onlara bu biçimde bir barış teklifini yaptı. Gürcistan-Rusya içinde ilgileri de fazlaca daha farklı bir hale getirmek, olumlu istikamette söylüyorum, işimizi kolaylaştıracaktır.
Bu olabilecek bir proje değil. Mümkün değil. Sizin de tabir ettiğiniz üzere AB üyesi ülkeler de dahil NATO ülkesi yüklü, bunların şimdi kahir ekseriyeti bu biçimde bir yapılanmaya sıcak bakmıyor.
Afganistan’dan göç dalgası
Yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Bizim resmi sayılara baktığımızda, şu an prestijiyle 300 bin üzere bir sayı kelam konusu. Ama farklı kimi kesitler güya epeyce daha büyük sayılar varmış üzere konuşuyorlar. İçişleri Bakanlığımızın resmi olarak sayısı 300 bindir. Önlemlerimizi alıyoruz. Bu noktada da yüklü bir göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz.
Doğu Akdeniz
Bugünkü toplantıda, Doğu Akdeniz gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre de Sayın Biden’ın gündeminde değil, benim de gündemimde değil.
Erdoğan’ın açıklamaları şu biçimde:
Zirve oturumlarında genel olarak global ekonomik görünüme ait son gelişmeleri değerlendirdik. Global iktisat, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hala önemli meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Bilhassa emtia meblağlarında ve borçluluk oranlarında tarihi düzeye varan artışlar yaşanıyor. Global enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Memleketler arası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Bu yılı yüzde 9 civarında büyüme ile kapatmayı hedefleyen bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Salgının birinci günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz takviye ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kısımlarının yanında olduk. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda daima artan bir tempoda yükseliş ortasındayız. Tepe görüşmelerinde milletlerarası ticarette tedarik zincirlerinin problemsiz işlemesinin değerini bilhassa vurguladım. Global finans sisteminin denetimini elinde bulunduran kuruluşların siyasi emelli manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Koronavirüs
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması konusunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz inançta olmadan, hiç kimse kendini inançta hissedemez. Ülkemizde konuk ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan farklı tutmadan, her insanın sıhhat hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan birinci doz aşıya dahi ulaşamazken, öteki tarafta Turizm hedefli uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz sistemin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da siyaset dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac’la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son basamağına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
Son periyotta yaşadığımız doğal afetler, iklim değişikliğinin tabiat üzerinde olumsuz tesirlerini açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir pozisyonda bulunmadığına da dikkat çekti. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içindeki yük paylaşımının adil biçimde yapılması değerlidir. Yeşil kalkınma ihtilali gayesiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız. Türkiye, erozyonla çabada dünya önderi pozisyonunda bir ülkedir. Orman varlığını artıran az ülkelerden biriyiz. Yenilenebilir güç kaynaklarını geliştirmek için yatırımlar yapıyoruz.
Salgının global ölçekte besin krizini daha da derinleştirdiğini görüyoruz. BM raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla bakılırsa yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın ortasında bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin ‘Bana ne başkasından’ deme lüksü yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği dünyada hiç birimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. G-20 başkan doruğunun de temasını oluşturan refahı bilhassa sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara mazlum ve mağdurlara gönül kapılarını açmaktan geçiyor. Ülke olarak 2015 yılındaki G-20 periyot başkanlığımız sırasında besin güvenliğini evvelarimiz ortasına aldığımızı açıklamıştık. Dünyanın dört bir yanında yaptığımız kalkınma yardımlarında bu hususa hassasiyet gösterdik.
Ulusal gelire nazaran dünyanın en çok insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. Halihazırda 3.6 milyonu Suriye’deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın beşere mesken sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en çok hisseden ülkelerden biriyiz. Göçle çaba yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu çok güzel biliyoruz. İki günlük tepe boyunca pekoldukça ikili görüşme de gerçekleştirdim. Muhataplarımızla bölgesel ve global gelişmeleri kıymetlendirme fırsatı bulduk.
Suriye
Elbet Suriye’de bulunan bu terör örgütleri PKK, PYD, YPG üzere bunların bilhassa Amerika’dan aldıkları takviyeler konusunda kendilerine bu takviyelerle ilgili hüznümüzü, bu takviyelere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği kederleri söz ettik. Ve bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söylemiş olduk. Dışişleri Bakanlarımızın karşılıklı sıkı irtibat halinde olmaları konusunda, savunma bakanlarımızın bu noktadaki bağlarını gündeme getirdik. Bugüne kadar olan süreç bu biçimde devam etmeyecektir.
Afganistan konusu gündeme geldi. Brüksel görüşmesinde, Hamid Karzai Havalimanı gündemimizdeydi. O denli gelişmeler oldu ki, biz askerimizi çekmek durumunda kaldık. Türkiye, Katar üzere, bunu yanında Taliban nasıl bir hal ortaya koyacak? Onu da vakit içerisinde bakılırsaceğiz. Şu anda alışılmış Taliban bizlerle Afganistan’daki büyükelçiliğimizde bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Ne üzere adımlar atacağız, bunları vakit gösterecek. Bayanlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımız ile Taliban’ın yaklaşımı ne kadar örtüşecek? Buna bakılırsa de adımlarımızı atmış olacağız.
“F-16 gündeme geldi”
Bu ortak sistemden söz edilen bilhassa şu anda ekonomik münasebetlerde gerek bizim Hazine, Maliye Bakanlığı, gerekse ABD’nın Hazine, Maliye Bakanlığı, tıpkı biçimde Dışişleri Bakanlarımızın birbiriyle daha sıkı görüşmelerinin gereğini vurguladık. Bİden’la görüşmemiz dar kapsamlıydı. Bu dar kapsamlı toplantıda de F-35’ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl âlâ bir pozisyona taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha epeyce F-16’lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden’ın olumlu yaklaşımı gördüm.
Macron’la olan görüşmemiz yüklü olarak Afganistan, Libya, Suriye ve bunun yanında bilhassa üzerinde durduğumuz bahis şu anda Libya’ya yönelik Sayın Macron’un bir tepe uğraşı var. Bununla ilgili bir daveti var. Kanılarımızı kendisine anlattık. Bu bahiste da Dışişleri Bakanlarımız vasıtasıyla bir adım atılması gündeme geldi.
“6’lı adım atalım”
Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Ermenistan ve Gürcistan. 6’lı olarak bu biçimde bir adımı atalım ve bu bölgeye barışı getirelim dedik ve bu bahiste sayın Aliyev aslına bakarsanız Ermenistan’la görüşmeyi yapıp onlara bu biçimde bir barış teklifini yaptı. Gürcistan-Rusya içinde ilgileri de fazlaca daha farklı bir hale getirmek, olumlu istikamette söylüyorum, işimizi kolaylaştıracaktır.
Bu olabilecek bir proje değil. Mümkün değil. Sizin de tabir ettiğiniz üzere AB üyesi ülkeler de dahil NATO ülkesi yüklü, bunların şimdi kahir ekseriyeti bu biçimde bir yapılanmaya sıcak bakmıyor.
Afganistan’dan göç dalgası
Yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Bizim resmi sayılara baktığımızda, şu an prestijiyle 300 bin üzere bir sayı kelam konusu. Ama farklı kimi kesitler güya epeyce daha büyük sayılar varmış üzere konuşuyorlar. İçişleri Bakanlığımızın resmi olarak sayısı 300 bindir. Önlemlerimizi alıyoruz. Bu noktada da yüklü bir göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz.
Doğu Akdeniz
Bugünkü toplantıda, Doğu Akdeniz gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre de Sayın Biden’ın gündeminde değil, benim de gündemimde değil.