Eskişehir Büyükşehir Belediye Lideri Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, yakın vakte kadar kolay kolay ödeyebildikleri dış kredi anapara ve faiz borçlarını, son vakitte meydana gelen döviz artışlarından dolayı ödemede zorluk çektiklerini söylemiş oldu; “Dövizdeki kur farkının getirdiği artışın hükümetçe üstlenilmesi zorunlu hale geldi” dedi.
Sözcü’den Hürmet Öztürk’e konuşan Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Maddesi’nin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini belirtti. “Çünkü seçmenler ilçelerde (kırsal kesim dahil) ilçe belediye liderini, ilçe belediye meclisini bir de sırf büyükşehir belediye liderini seçiyor. Uygulamada büyükşehir belediye meclisi üyeleri için oy vermiyor. bu biçimdece büyükşehir belediyesinde seçilmiş tek öge liderden ibaret kalıyor” diyen Büyükerşen, “Çünkü büyükşehir belediye meclisini de alt belediye liderleri ile meclis üyeleri oluşturuyor. Bu çelişik durumun getirdiği problemler daima karşılaşılan sorunların ana sebebidir” görüşünü aktardı.
“Tezat!”
İlçe belediye meclislerinin aldığı kararların yürürlüğe girebilmesi için büyükşehir belediye meclisinden geçmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Büyükerşen şunları söylemiş oldu:
“halbuki büyükşehir meclisinin, alt kademedeki ilçe belediye liderleri ve meclis üyelerinden oluşturulması, sistemin mantığı ile garip bir tezat oluşturuyor. Bunun sakıncaları pek büyüktür. Örneğin, nazım imar planları büyükşehir meclisinden geçerken, meclisi oluşturan çeşitli partilerden ilçe belediye liderleri ve meclis üyelerinin, kendileriyle ilgili konularda, karşılıklı ödünlerle hazırladıkları önergelere (anlaşmalı) oy vermeleri niçiniyle (Sen benim değişiklik önergeme oy ver ben de seninkine…) değiştirdikleri imar planlarını çağdaş uygarlığın gereklerinden ve plan unsurlarından uzaklaştırdıkları bilinen bir gerçektir.”
“Genel bütçeden alınan hisselerin dağıtımı adaletsizdir”
Belediye gelirlerinin, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatlarından alınan hisseler ve öz gelirlerden oluştuğunu hatırlatan Büyükerşen, şu tekliflerde bulundu:
“Genel bütçeden alınan hisselerin dağıtımı adaletsizdir. Bu husus acilen düzenlenmeli.
Belediyelerin kamuya olan borçları, genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları hisselerden kesiliyor. Son aylarda, belediyelerimize gelen hisselerden yapılan kesintiler, mali yapımızı son derece olumsuz etkiledi. Süreksiz bir düzenleme ile belediyelerin kamuya olan borçları bir kezliğine affedilmeli ya da en azından faizsiz bir biçimde yapılandırılmalı ve kaynaktan kesme uygulamasına son verilmeli.
Yakın vakte kadar kolay kolay ödeyebildiğimiz dış kredi anapara ve faiz borçlarımızı, son vakitte meydana gelen döviz artışlarından dolayı ödemede zorluk çekmekteyiz. Dövizdeki kur farkının getirdiği artışın hükümetçe üstlenilmesi zorunlu hale geldi.
Büyükşehir belediyelerinin en büyük masraf kalemlerinden birini toplu taşıma oluşturuyor. Toplu taşımada kullanılan akaryakıttan alınan yüzde 18 olan KDV oranı kaldırılmalı ya da düşürülmeli.
Belediyelerce, telefon, veri, teleks ve faks fiyatları üzerinden alınan haberleşme vergisine, internet ve cep telefonu fiyatlarından alınacak vergiler de dahil edilmeli.
Gelişmiş Avrupa ülkelerinde olduğu üzere, konaklama bedeli üzerinden kent vergisi yahut konaklama vergisi üzere belediyelere yeni kaynak oluşturacak vergiler alınmalı. Şerefiye vergisi bir daha konulmalı.”
Sözcü’den Hürmet Öztürk’e konuşan Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Maddesi’nin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini belirtti. “Çünkü seçmenler ilçelerde (kırsal kesim dahil) ilçe belediye liderini, ilçe belediye meclisini bir de sırf büyükşehir belediye liderini seçiyor. Uygulamada büyükşehir belediye meclisi üyeleri için oy vermiyor. bu biçimdece büyükşehir belediyesinde seçilmiş tek öge liderden ibaret kalıyor” diyen Büyükerşen, “Çünkü büyükşehir belediye meclisini de alt belediye liderleri ile meclis üyeleri oluşturuyor. Bu çelişik durumun getirdiği problemler daima karşılaşılan sorunların ana sebebidir” görüşünü aktardı.
“Tezat!”
İlçe belediye meclislerinin aldığı kararların yürürlüğe girebilmesi için büyükşehir belediye meclisinden geçmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Büyükerşen şunları söylemiş oldu:
“halbuki büyükşehir meclisinin, alt kademedeki ilçe belediye liderleri ve meclis üyelerinden oluşturulması, sistemin mantığı ile garip bir tezat oluşturuyor. Bunun sakıncaları pek büyüktür. Örneğin, nazım imar planları büyükşehir meclisinden geçerken, meclisi oluşturan çeşitli partilerden ilçe belediye liderleri ve meclis üyelerinin, kendileriyle ilgili konularda, karşılıklı ödünlerle hazırladıkları önergelere (anlaşmalı) oy vermeleri niçiniyle (Sen benim değişiklik önergeme oy ver ben de seninkine…) değiştirdikleri imar planlarını çağdaş uygarlığın gereklerinden ve plan unsurlarından uzaklaştırdıkları bilinen bir gerçektir.”
“Genel bütçeden alınan hisselerin dağıtımı adaletsizdir”
Belediye gelirlerinin, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatlarından alınan hisseler ve öz gelirlerden oluştuğunu hatırlatan Büyükerşen, şu tekliflerde bulundu:
“Genel bütçeden alınan hisselerin dağıtımı adaletsizdir. Bu husus acilen düzenlenmeli.
Belediyelerin kamuya olan borçları, genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları hisselerden kesiliyor. Son aylarda, belediyelerimize gelen hisselerden yapılan kesintiler, mali yapımızı son derece olumsuz etkiledi. Süreksiz bir düzenleme ile belediyelerin kamuya olan borçları bir kezliğine affedilmeli ya da en azından faizsiz bir biçimde yapılandırılmalı ve kaynaktan kesme uygulamasına son verilmeli.
Yakın vakte kadar kolay kolay ödeyebildiğimiz dış kredi anapara ve faiz borçlarımızı, son vakitte meydana gelen döviz artışlarından dolayı ödemede zorluk çekmekteyiz. Dövizdeki kur farkının getirdiği artışın hükümetçe üstlenilmesi zorunlu hale geldi.
Büyükşehir belediyelerinin en büyük masraf kalemlerinden birini toplu taşıma oluşturuyor. Toplu taşımada kullanılan akaryakıttan alınan yüzde 18 olan KDV oranı kaldırılmalı ya da düşürülmeli.
Belediyelerce, telefon, veri, teleks ve faks fiyatları üzerinden alınan haberleşme vergisine, internet ve cep telefonu fiyatlarından alınacak vergiler de dahil edilmeli.
Gelişmiş Avrupa ülkelerinde olduğu üzere, konaklama bedeli üzerinden kent vergisi yahut konaklama vergisi üzere belediyelere yeni kaynak oluşturacak vergiler alınmalı. Şerefiye vergisi bir daha konulmalı.”