JoKeR
Active member
Bir müzik aktifliği olmaktan epey, politik kimliğiyle öne çıkan Eurovision Müzik Yarışması’nın bu yılki misyonu Ukrayna’ya birincilik vermek olacak. 66. defa 10-14 Mayıs tarihleri içinde ve İtalya’nın Torino kentinde düzenlenecek tertibi Ukrayna’nın kazanması için kampanya başlatıldı.
KALUSH ORCHESTRA ‘STEFANİA’ MÜZİĞİYLE KATILIYOR
Toplumsal medyadan yapılan davetler, gazete yorumları ve ülkelerin Eurovision ulusal finallerinden daima tıpkı bildiri veriliyor. Ukrayna’yı bu yıl müzik kümesi Kalush Orchestra ‘Stefania’ isimli kesim ile temsil edecek. Savaşın başlamasının akabinde Eurovision iddialarının yapıldığı sitelerde talih verilmeyen Kalush Orchestra, artık en büyük favori pozisyonunda. Evvelki hafta, üye ülkelerin baskılarıyla Rusya diskalifiye edildi.
İŞGAL ALTINDA EUROVİSİON’U KAZANAN BİRİNCİ ÜLKE OLACAK
Yüzde 50 televoting (halk oylaması) yüzde 50 profesyonel heyet oyuyla belirlenecek olan şampiyonun Ukrayna olması için kamuoyu çalışmaları şimdiden başladı. Buradaki asıl konu ise Ukraynalıların dünya kamuoyunda artan sempati daha sonrası pek kuvvetli bir altyapıya sahip etnik özellikli müzikleriyle birincilik kazanması değil. Eleştirilen nokta, insani krizin ortasında bırakılan Ukraynalılara, moral olması için Eurovision propaganda aracının bir daha devreye girmesi. Bu senaryo gerçekleşirse müsabaka tarihinde birinci defa işgal altındaki bir ülke Eurovision’u kazanmış olacak. Yarışın 2023’te nerede yapılacağı ise muamma. Pekala fakat Eurovision’u nasıl bilirsiniz? İzleyenler için ülke müziklerinin yarıştığı bir aktiflik olsa da dünyanın bu en büyük televizyon gösterisi ülkelerin politik bildirilerinin bir aracı olmuş durumda.
TÜRKİYE, HAKSIZLIĞI PROTESTO EDİYOR
Araştırmacı Stephen Oliver’a nazaran, Eurovision›un her vakit bilinmeyen bir gündemi var. Bu siyasi ajanda da yarış her vakit Batı ve Batılı bedellerin dünyaya tanıtılmasına hizmet ediyor. O periyodun ekonomik, toplumsal ve politik iklimine nazaran yarış bir propaganda silahına dönüşüyor. Gerçekten oylama sistemindeki adaletsizlikler niçiniyle Türkiye ve Bosna Hersek üzere ülkelerin yıllardır yarışa katılmadığını hatırlatalım. Eurovision, şimdiden tartışmalı bir hal almış üzere görünüyor.
YIL 2016 UKRAYNALI JAMALA BİRİNCİ
Eurovision o denli bir siyasi matematik içeriyor ki 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakının akabinde da tıpkı senaryo devreye alınmıştı. Hatırlanacağı üzere 2016’daki yarışta Ukrayna’yı Kırım Tatarı Jamala’nın (Cemile) temsil etmiş ve birinciliği kazanmıştı. her insanın ilgisini birden Sovyet periyodundaki Tatar sürgününe çeviren 1944 isimli müzik Avrupa’da sempati kazanmış fakat Kırım sorununun tahliline dair bir şey yapılmamıştı.
Rusya’ya ağır bildiri
özetlemek gerekirsesı, o devirde de Eurovision siyasi makinesi işlemiş, Ukrayna halkının ağzına bir parmak bal çalındıktan daha sonra, yarış sonraki yıl Kiev’de yapılmıştı. bu biçimdece Rusya’ya da Ukrayna’nın artık Avrupa ailesinin kesimi olduğu bildirisi verilmişti.
KALUSH ORCHESTRA ‘STEFANİA’ MÜZİĞİYLE KATILIYOR
Toplumsal medyadan yapılan davetler, gazete yorumları ve ülkelerin Eurovision ulusal finallerinden daima tıpkı bildiri veriliyor. Ukrayna’yı bu yıl müzik kümesi Kalush Orchestra ‘Stefania’ isimli kesim ile temsil edecek. Savaşın başlamasının akabinde Eurovision iddialarının yapıldığı sitelerde talih verilmeyen Kalush Orchestra, artık en büyük favori pozisyonunda. Evvelki hafta, üye ülkelerin baskılarıyla Rusya diskalifiye edildi.
İŞGAL ALTINDA EUROVİSİON’U KAZANAN BİRİNCİ ÜLKE OLACAK
Yüzde 50 televoting (halk oylaması) yüzde 50 profesyonel heyet oyuyla belirlenecek olan şampiyonun Ukrayna olması için kamuoyu çalışmaları şimdiden başladı. Buradaki asıl konu ise Ukraynalıların dünya kamuoyunda artan sempati daha sonrası pek kuvvetli bir altyapıya sahip etnik özellikli müzikleriyle birincilik kazanması değil. Eleştirilen nokta, insani krizin ortasında bırakılan Ukraynalılara, moral olması için Eurovision propaganda aracının bir daha devreye girmesi. Bu senaryo gerçekleşirse müsabaka tarihinde birinci defa işgal altındaki bir ülke Eurovision’u kazanmış olacak. Yarışın 2023’te nerede yapılacağı ise muamma. Pekala fakat Eurovision’u nasıl bilirsiniz? İzleyenler için ülke müziklerinin yarıştığı bir aktiflik olsa da dünyanın bu en büyük televizyon gösterisi ülkelerin politik bildirilerinin bir aracı olmuş durumda.
TÜRKİYE, HAKSIZLIĞI PROTESTO EDİYOR
Araştırmacı Stephen Oliver’a nazaran, Eurovision›un her vakit bilinmeyen bir gündemi var. Bu siyasi ajanda da yarış her vakit Batı ve Batılı bedellerin dünyaya tanıtılmasına hizmet ediyor. O periyodun ekonomik, toplumsal ve politik iklimine nazaran yarış bir propaganda silahına dönüşüyor. Gerçekten oylama sistemindeki adaletsizlikler niçiniyle Türkiye ve Bosna Hersek üzere ülkelerin yıllardır yarışa katılmadığını hatırlatalım. Eurovision, şimdiden tartışmalı bir hal almış üzere görünüyor.
YIL 2016 UKRAYNALI JAMALA BİRİNCİ
Eurovision o denli bir siyasi matematik içeriyor ki 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakının akabinde da tıpkı senaryo devreye alınmıştı. Hatırlanacağı üzere 2016’daki yarışta Ukrayna’yı Kırım Tatarı Jamala’nın (Cemile) temsil etmiş ve birinciliği kazanmıştı. her insanın ilgisini birden Sovyet periyodundaki Tatar sürgününe çeviren 1944 isimli müzik Avrupa’da sempati kazanmış fakat Kırım sorununun tahliline dair bir şey yapılmamıştı.
Rusya’ya ağır bildiri
özetlemek gerekirsesı, o devirde de Eurovision siyasi makinesi işlemiş, Ukrayna halkının ağzına bir parmak bal çalındıktan daha sonra, yarış sonraki yıl Kiev’de yapılmıştı. bu biçimdece Rusya’ya da Ukrayna’nın artık Avrupa ailesinin kesimi olduğu bildirisi verilmişti.