Gattuso
New member
Üstün Lig’in 4. haftasında Galatasaray, deplasmanda 2-0 öne geçtiği Trabzonspor karşısında 2-2 birliktee kaldı.
Maçın akabinde açıklamalarda bulunana sarı kırmızılı grubun teknik yöneticisi Fatih Terim, kazanmaya bu kadar yakınken, bu biçimde bir skorla alandan ayrıldıkları için üzgün olduklarını belirterek şu tabirlere yer verdi:
“Soyunma odasına bir türlü 2-0’la giremiyoruz. Bunları da becereceğiz inşallah. İleride baskıyla oyunu kapatarak başlamayı düşündük. Yaptık da bunu. İki gol attık fakat daha epey konuma girdik. Kalemizde de neredeyse karambol hariç rastgele bir durum görmedik. bir daha de son birkaç dakika geriye çekilme, gereksiz, gereksiz pas yanılgıları bizi zora soktu. Devrenin sonuna gerçek bir daha klasik golümüzü yedik maalesef. İkinci yarıda 2-0 öndeyken oynamak hayli öbür, skor 2-1 iken oynamak daha diğer. Rakip için makûs anlar oldu. 2-1’den daha sonra lehimize birtakım durumlar vardı. bu biçimde bir ortamda bu golü yememeliydik. Birinci yarı sonunda Emre Kılınç’ın alt adalesindeki sakatlığı, hiç oynayamayacak durumda olması bizi değişikliğe itti. Yoksa Emre güzel oynuyordu. Bu ortada Nwakaeme tarafında eksiğimiz olmaya başladı. Yedlin orada yalnız kaldı. O yüzden orta sahayı biraz daha güçlendirmek ismine Aytaç’ı sağ tarafa aldım. Zira Morutan’la topla oyunumuz yeterli; lakin defansif manada biraz daha güçlenmek istedim. Değişikliklerin niçini buydu. Yoksa değişiklik düşünmüyordum. Taktiksel bir anlayış bizi ona itti.”
“Buna karşın ikinci yarı, bizim topla olduğumuz anda epeyce düzgün işler yaptık. bir daha durumlar yakaladık. Koparabilirdik. Maç 3-2 bitebilirdi; ancak maalesef olmadı. İkidir 2-0’dan puan kaybediyoruz. 2-2 bitmese, 0-0 bitse tahminen diğer şeyler söylenir. kimi vakit gençliğimizin, dinamizmimizin yansıması bu türlü olabilir. Benim gayemde birinci yarıdaki Galatasaray var. Yani ileride oyunu rakibe oynatmayan, bununla birlikte kendisi tüm alanları kapatan, dar bir alanda grubun uzunluğunu kısaltan bir Galatasaray… Topla âlâ oynayan bir Galatasaray, sahanın her yerinde de güzel baskı kuran bir Galatasaray yapabilirsek memnun olurum. Birinci yarıda yediğimiz golün kıymetli bir niçini orta saha oyuncularımızın takip etmemesiydi. Güzel oynayan bir grupta aslına bakarsan oyuncuları değiştirmek istemem. kimi vakit mecbur oluyorsunuz. Yoksa daha berbat sonuçlar da olabilir. Ayrıyeten kimi arkadaşlarımızı da görmek zorundayız. Bugün fazlaca uygun bir takıma sahip olan bir Trabzonspor ile oynuyoruz. Çok yetenekli oyuncuları var. Kolay değil; lakin galibiyeti kaçırdığımız için hüzünlüyüm. Daha değişik olabilirdi.”
‘Zaman ortasında bunlar da geçecek’
“Kolay değil. Daha hayatları boyunca birbirini görmemiş oyuncuların tıpkı gaye üzerine, tıpkı gayeye yönelmeleri için, birebir şeyleri hissetmeleri için daha fazlaca birlikte çalışmaları, birlikte yaşamaları ve birlikte oynamaları gerek. Öne geçtiğimiz vakit o yavaşça dehşet, heyecan ve telaş olabilir. Vakit içerisinde bunlar da geçecektir. Perşembe pazar ortası 20 saat uçak seyahati yapıp gelen oyuncularımız var. Bunlar kolay değil. Öbür oyuncularımızın performansı da o arkadaşlarımızı dinlendirmeye ve bir daha sonraki maça hazırlamaya yahut daha sonradan oyuna koymaya yardımcı olursa epeyce daha âlâ bir ekip olacağız. Bir numaralar ne kadar kıymetliyse iki numaralar da o kadar kıymetli; fakat kimi arkadaşlarımız daha çabuk forma girmeliler. Yoksa forma kolay olmayacak üzere duruyor.”
Maçın akabinde açıklamalarda bulunana sarı kırmızılı grubun teknik yöneticisi Fatih Terim, kazanmaya bu kadar yakınken, bu biçimde bir skorla alandan ayrıldıkları için üzgün olduklarını belirterek şu tabirlere yer verdi:
“Soyunma odasına bir türlü 2-0’la giremiyoruz. Bunları da becereceğiz inşallah. İleride baskıyla oyunu kapatarak başlamayı düşündük. Yaptık da bunu. İki gol attık fakat daha epey konuma girdik. Kalemizde de neredeyse karambol hariç rastgele bir durum görmedik. bir daha de son birkaç dakika geriye çekilme, gereksiz, gereksiz pas yanılgıları bizi zora soktu. Devrenin sonuna gerçek bir daha klasik golümüzü yedik maalesef. İkinci yarıda 2-0 öndeyken oynamak hayli öbür, skor 2-1 iken oynamak daha diğer. Rakip için makûs anlar oldu. 2-1’den daha sonra lehimize birtakım durumlar vardı. bu biçimde bir ortamda bu golü yememeliydik. Birinci yarı sonunda Emre Kılınç’ın alt adalesindeki sakatlığı, hiç oynayamayacak durumda olması bizi değişikliğe itti. Yoksa Emre güzel oynuyordu. Bu ortada Nwakaeme tarafında eksiğimiz olmaya başladı. Yedlin orada yalnız kaldı. O yüzden orta sahayı biraz daha güçlendirmek ismine Aytaç’ı sağ tarafa aldım. Zira Morutan’la topla oyunumuz yeterli; lakin defansif manada biraz daha güçlenmek istedim. Değişikliklerin niçini buydu. Yoksa değişiklik düşünmüyordum. Taktiksel bir anlayış bizi ona itti.”
“Buna karşın ikinci yarı, bizim topla olduğumuz anda epeyce düzgün işler yaptık. bir daha durumlar yakaladık. Koparabilirdik. Maç 3-2 bitebilirdi; ancak maalesef olmadı. İkidir 2-0’dan puan kaybediyoruz. 2-2 bitmese, 0-0 bitse tahminen diğer şeyler söylenir. kimi vakit gençliğimizin, dinamizmimizin yansıması bu türlü olabilir. Benim gayemde birinci yarıdaki Galatasaray var. Yani ileride oyunu rakibe oynatmayan, bununla birlikte kendisi tüm alanları kapatan, dar bir alanda grubun uzunluğunu kısaltan bir Galatasaray… Topla âlâ oynayan bir Galatasaray, sahanın her yerinde de güzel baskı kuran bir Galatasaray yapabilirsek memnun olurum. Birinci yarıda yediğimiz golün kıymetli bir niçini orta saha oyuncularımızın takip etmemesiydi. Güzel oynayan bir grupta aslına bakarsan oyuncuları değiştirmek istemem. kimi vakit mecbur oluyorsunuz. Yoksa daha berbat sonuçlar da olabilir. Ayrıyeten kimi arkadaşlarımızı da görmek zorundayız. Bugün fazlaca uygun bir takıma sahip olan bir Trabzonspor ile oynuyoruz. Çok yetenekli oyuncuları var. Kolay değil; lakin galibiyeti kaçırdığımız için hüzünlüyüm. Daha değişik olabilirdi.”
‘Zaman ortasında bunlar da geçecek’
“Kolay değil. Daha hayatları boyunca birbirini görmemiş oyuncuların tıpkı gaye üzerine, tıpkı gayeye yönelmeleri için, birebir şeyleri hissetmeleri için daha fazlaca birlikte çalışmaları, birlikte yaşamaları ve birlikte oynamaları gerek. Öne geçtiğimiz vakit o yavaşça dehşet, heyecan ve telaş olabilir. Vakit içerisinde bunlar da geçecektir. Perşembe pazar ortası 20 saat uçak seyahati yapıp gelen oyuncularımız var. Bunlar kolay değil. Öbür oyuncularımızın performansı da o arkadaşlarımızı dinlendirmeye ve bir daha sonraki maça hazırlamaya yahut daha sonradan oyuna koymaya yardımcı olursa epeyce daha âlâ bir ekip olacağız. Bir numaralar ne kadar kıymetliyse iki numaralar da o kadar kıymetli; fakat kimi arkadaşlarımız daha çabuk forma girmeliler. Yoksa forma kolay olmayacak üzere duruyor.”