İktidara yakınlığıyla bilinen ‘gazeteci’ Fatih Tezcan, Atatürk’e yönelik “İngiliz’e hilafeti satan Yahudi” paylaşımı niçiniyle ‘Atatürk’ün anısına alenen hakaret’ hatasından 1.5 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Tezcan’ın ‘sabıkalı geçmişi, tekrar hata işlemeyeceği istikametinde kanaat oluşmaması, suça yatkın kişiliği’ üzere münasebetlerle cezayı ertelemedi.
Tezcan, 14 Temmuz 2016’da, toplumsal medya hesabından yaptığı “‘Araplar bizi sattı’ diyen kardeşim, haydi onlar bir kere İngiliz’e uydu, sen birebir İngiliz’e hilafeti satan Yahudi’ye ‘Ulu Önderim’ diyorsun ya” paylaşımı niçiniyle reaksiyon çekmişti. Tezcan’ın bu paylaşımı yargıya taşınmıştı. Savunma yapan Tezcan, ‘mesleğinin gazetecilik, müelliflik olduğunu’ savunurken paylaşımın kendisine ilişkin olduğunu kabul etti. Tezcan, “kendisinden şikâyetçi olan şahısların, işlerine gelen kısmı kesip algı oluşturmaya çalıştığını” tez etti. Davada karar çıktı.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine gore Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi, Tezcan’ın, “Atatürk’ün anısına alenen hakaret ettiğini, paylaşımın söz hürriyetinin ve tenkit haklarının da ötesinde açıkça cürüm teşkil ettiğini ve hakaret hatasının maddi ve manevi ögelerinin oluştuğunu” vurgulayarak 1.5 yıl mahpus cezasına çarptırdı
Tezcan’ın, ‘Sabıkalı geçmişi, hatadan evvelki ve daha sonraki davranışları, yine hata işlemeyeceği tarafında kanaat oluşmaması’ niçiniyle cezada indirime gidilmezken ‘1 sayfa dolusu sabıkasının bulunması ve suça yatkın kişiliği’ niçiniyle kararın açıklanması geri bırakılmadı ve mahpus cezası ertelenmedi.
İstinafın da onaylaması ile bir arada ceza katılaştı. Lakin, cezanın 3 yılın altında olması niçiniyle Tezcan’ın cezaevine girmesi beklenmiyor.
Avukat Doğan Erkan, kararla ilgili olarak, Atatürk Aleyhine İşlenen Cürümler Hakkında Yasa’nın özel bir yasa olduğuna işaret ederek, “Atatürk aleyhine işlenen hatalarda, sanık lehine bir yeterli hal uygulaması olan kontrollü özgürlük imkânından faydalanılmamalı zira bu kanun, özel bir kanun. Sanık, bu hatası, bu kanunu bilerek işlemiştir. İnfaz kanununa bakılırsa mahpus cezası olarak infaz edilmeli” dedi.
Tezcan, 14 Temmuz 2016’da, toplumsal medya hesabından yaptığı “‘Araplar bizi sattı’ diyen kardeşim, haydi onlar bir kere İngiliz’e uydu, sen birebir İngiliz’e hilafeti satan Yahudi’ye ‘Ulu Önderim’ diyorsun ya” paylaşımı niçiniyle reaksiyon çekmişti. Tezcan’ın bu paylaşımı yargıya taşınmıştı. Savunma yapan Tezcan, ‘mesleğinin gazetecilik, müelliflik olduğunu’ savunurken paylaşımın kendisine ilişkin olduğunu kabul etti. Tezcan, “kendisinden şikâyetçi olan şahısların, işlerine gelen kısmı kesip algı oluşturmaya çalıştığını” tez etti. Davada karar çıktı.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine gore Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi, Tezcan’ın, “Atatürk’ün anısına alenen hakaret ettiğini, paylaşımın söz hürriyetinin ve tenkit haklarının da ötesinde açıkça cürüm teşkil ettiğini ve hakaret hatasının maddi ve manevi ögelerinin oluştuğunu” vurgulayarak 1.5 yıl mahpus cezasına çarptırdı
Tezcan’ın, ‘Sabıkalı geçmişi, hatadan evvelki ve daha sonraki davranışları, yine hata işlemeyeceği tarafında kanaat oluşmaması’ niçiniyle cezada indirime gidilmezken ‘1 sayfa dolusu sabıkasının bulunması ve suça yatkın kişiliği’ niçiniyle kararın açıklanması geri bırakılmadı ve mahpus cezası ertelenmedi.
İstinafın da onaylaması ile bir arada ceza katılaştı. Lakin, cezanın 3 yılın altında olması niçiniyle Tezcan’ın cezaevine girmesi beklenmiyor.
Avukat Doğan Erkan, kararla ilgili olarak, Atatürk Aleyhine İşlenen Cürümler Hakkında Yasa’nın özel bir yasa olduğuna işaret ederek, “Atatürk aleyhine işlenen hatalarda, sanık lehine bir yeterli hal uygulaması olan kontrollü özgürlük imkânından faydalanılmamalı zira bu kanun, özel bir kanun. Sanık, bu hatası, bu kanunu bilerek işlemiştir. İnfaz kanununa bakılırsa mahpus cezası olarak infaz edilmeli” dedi.