Gattuso
New member
Akit muharriri Ahmet Gülümseyen, bugünkü köşesinde kulüplerin bayan futbol kadrosu kurmasını eleştirdi.
Bayanların “fıtrata” uygun olmadığı için futbol oynamaması gerektiğini belirten Gülümseyen, “Gerçekleştirilen spor branşları, toplumun dini inanç ve kültür yapısıyla uyumlu olması gerekmektedir” kelamlarına yer verdi.
Harika Lig ekiplerinin, birilerinin düğmeye basmasının akabinde talimatla bayan futbol grubu kurmaya başladıklarını söyleyen Gülümseyen, “Süper Lig kadroları da bayan futbol branşı açmak için, var güçleriyle çalışıyorlar. Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor başta olmak üzere birfazlaca kulüp, ‘maalesef’ bunu gerçekleştirdiler. Bugüne kadar olmayan bu biçimde oluşum için (kadın futbolu) ne oldu da, adeta bir noktadan düğmeye basılmışçasına herkes seferber oldu. Kim bilir, muhakkak ki buyruk büyük yerden! Bayan değil futbol oynaması, her alanda ve her olayın üstesinden gelebilir. Spor da olsa mevzunun değeri, yapılan işin bayan ‘fıtrata’ uygun olup olmama hususu. Aksi takdirde, ödün ödünü doğuruyor ve felaketle sonuçlanan bir sonuç. Gerçekleştirilen spor branşları, toplumun dini inanç ve kültür yapısıyla uyumlu olması gerekmektedir. Spor faaliyetlerine dikkat kesildiğimizde, bu yapı ‘birileri’ tarafınca kurnazca yönetiliyor ki, benim vatandaşımın düzgün niyeti suistimal edilerek ayaklar altına alınıyor” sözlerini kullandı.
Avustralyalı bayan futbolcuların taciz edilmelerini örnek olarak gösteren Ahmet Gülümseyen, Türkiye’de bayan futbol kadroları kurulduğunda misal tacizlerin yaşanmasının önünün açılacağı vurgusunda bulundu.
Lisa de Vanna isimli atletlerin taciz edildiklerine dair yaptıkları açıklamaları alıntılayan Gülümseyen, “Avustralyalı bayan futbolcunun tüm bu itirafları, Kur’an ve Sünnetle şereflenmeyen ülkemizdeki yobaz, gerici ve bağnaz anlayışa ders olur ve yazımızın başlığına koymaya bile hayâ duyduğumuz ‘taciz’ üzere bir mevzuyu, tekrar gündeme getirme muhtaçlığı duymayız” dedi.
Bayanların “fıtrata” uygun olmadığı için futbol oynamaması gerektiğini belirten Gülümseyen, “Gerçekleştirilen spor branşları, toplumun dini inanç ve kültür yapısıyla uyumlu olması gerekmektedir” kelamlarına yer verdi.
Harika Lig ekiplerinin, birilerinin düğmeye basmasının akabinde talimatla bayan futbol grubu kurmaya başladıklarını söyleyen Gülümseyen, “Süper Lig kadroları da bayan futbol branşı açmak için, var güçleriyle çalışıyorlar. Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor başta olmak üzere birfazlaca kulüp, ‘maalesef’ bunu gerçekleştirdiler. Bugüne kadar olmayan bu biçimde oluşum için (kadın futbolu) ne oldu da, adeta bir noktadan düğmeye basılmışçasına herkes seferber oldu. Kim bilir, muhakkak ki buyruk büyük yerden! Bayan değil futbol oynaması, her alanda ve her olayın üstesinden gelebilir. Spor da olsa mevzunun değeri, yapılan işin bayan ‘fıtrata’ uygun olup olmama hususu. Aksi takdirde, ödün ödünü doğuruyor ve felaketle sonuçlanan bir sonuç. Gerçekleştirilen spor branşları, toplumun dini inanç ve kültür yapısıyla uyumlu olması gerekmektedir. Spor faaliyetlerine dikkat kesildiğimizde, bu yapı ‘birileri’ tarafınca kurnazca yönetiliyor ki, benim vatandaşımın düzgün niyeti suistimal edilerek ayaklar altına alınıyor” sözlerini kullandı.
Avustralyalı bayan futbolcuların taciz edilmelerini örnek olarak gösteren Ahmet Gülümseyen, Türkiye’de bayan futbol kadroları kurulduğunda misal tacizlerin yaşanmasının önünün açılacağı vurgusunda bulundu.
Lisa de Vanna isimli atletlerin taciz edildiklerine dair yaptıkları açıklamaları alıntılayan Gülümseyen, “Avustralyalı bayan futbolcunun tüm bu itirafları, Kur’an ve Sünnetle şereflenmeyen ülkemizdeki yobaz, gerici ve bağnaz anlayışa ders olur ve yazımızın başlığına koymaya bile hayâ duyduğumuz ‘taciz’ üzere bir mevzuyu, tekrar gündeme getirme muhtaçlığı duymayız” dedi.