Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Liderı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın “Asırlık Tanımlarla Türk Mutfağı” kitabının basım ve tanıtımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden 975 bin TL harcamasını yargıya taşıdı. HKP, Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında kabahat duyurusunda bulundu.
HKP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında bakılırsavi berbata kullanma sebebi öne sürülerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulundu. Hakkında kabahat duyurusu bulunulan şahıslar içinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcıları, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) İdare Şurası üyeleri, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Vekili Ali Odabaş da yer aldı. HKP avukatlarının savcılığa sunduğu dilekçede Emine Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamında oturan AKP Genel Başkanı’nın eşi olmaktan diğer hiç bir sıfatı olmadığı ve buna rağmen kendisinin yazdığı tez edilen bir kitabın basımı ve dağıtımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca yüz binlerce lira harcandığına dikkat çekildi. Hata duyurusunda şu sözler kullanıldı:
“Aynı ihaleler birebir içerikteki kitaplar için açılmıyor”
“Kültür ve Turizm Bakanlığının misyon ve Yetkilerinin (a) unsuru ‘Millî, manevî, tarihî, kültürel ve turistik pahaları araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, pahalandırmak, yaymak, tanıtmak, benimsetmek ve bu suretle ulusal bütünlüğün güçlenmesine ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak’tır. Bu ‘Kitap Projesi’nin tanıtımı için ihaleler açan Kültür ve Turizm Bakanlığı, birebir içerikteki yüzlerce kitap için birebir ihaleleri açmıyor. Lakin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi olmaktan öteki hiç bir sıfatı olmayan kuşkulu Emine Erdoğan’ın yazdığı sav edilen ve bu alanda özgün olup olmadığı aşikâr olmayan bir kitap için Bakanlığın bütçesinden üstteki linklerde görüleceği üzere 1 milyon TL’ye yakın para aktarılıyor. Emine Erdoğan haricinde kalan Kültür ve Turizm Bakanı başta olmak üzere öteki yetkililer açıkça kamunun ziyanına niye olmuşlar, kuşkulu Emine Erdoğan’a haksız bir menfaat sağlamışlardır. Kuşkulu Kültür ve Turizm Bakanlığı Yetkililerinin bu fiilleri; TCK 257’de düzenlenen bakılırsavinin gereklerine alışılmamış hareket etmek suretiyle, bireylerin mağduriyetine yahut kamunun ziyanına niye olma cürmüne beden vermektedir.
“Kamu bakılırsavlisi üstündeki nüfuzunu kullandı”
Baş kuşkulu Emine Erdoğan ise Cumhurbaşkanlığı makamında oturan eşinin nüfuzunu kullanmak suretiyle yazdığı argüman edilen kitabın basımını, tanıtımını, eşinin ne yazık ki buyruk ve talimatı haricinde hareket edemeyen Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptırmıştır. ötürüsıyla kuşkulu Emine Erdoğan’ın bu fiili TCK 255’de tanımlanan; “Kamu vazifelisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi maksadıyla teşebbüste bulunması için, direkt yahut ortacılar vasıtasıyla, kendisine yahut bir diğerine menfaat temin” etme cürmüne beden vermektedir. Üstte deklare ettiğımız ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin hareketlerine uyan hatalardan yargılanıp cezalandırılması gayesiyle haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını Müvekkil Parti ismine vekâleten talep ediyoruz.”
“Savcılara ihbar niteliğindedir”
Dilekçede ayrıyeten minimum fiyatın 2 bin 825 TL 90 Kuruş olduğuna dikkat çekilerek, şu tabirlere de yer verildi:
“Her şeyiyle tartışmalı bir kitap için devletin bir Bakanlığı tarafınca 345 Taban Ücretlinin toplam aylık geliri kadar bir kaynağın aktarılması ne kadar hakkaniyetlidir? Minimum Fiyatın sefalet fiyatı olarak isimlendirildiği; milyonlarca insanın açlık hududunda yaşadığı; bilimsel, kültürel kıymeti bütün otoriteler tarafınca kabul edilen yazarçizerlerin kitaplarının, müellifler tarafınca büyük fedakârlıklarla zar güç bastırılabildiği bir Türkiye’de; ‘Lezzet dünyasında kendini ön sıralara yerleştirenlerin, tüm dünyanın kalplerini kazandıkları aşikârdır’ demek işçi halkın antipatisini, reaksiyonunu ve hatta nefretini kazanmak demektir. İşçi Halkın sırtından yapılan peşkeşleri, soygunları, vurgunları, kamunun kaynaklarının peşkeş çekilmesini, heba edilmesini kamucu olma sıfatıyla yargıya taşıyan Müvekkil Partinin bu cürüm duyurusu; açlık hududunda yaşayan işçilere karşı sorumluluğunun da bir gereğidir. Birebir sorumlulukla hareket etmesi gereken savcılara da ihbar niteliğindedir.”
| Emine Erdoğan’ın tanım kitabının maliyeti ortaya çıktı: Basımına 275 bin, tanıtımına 700 bin TL harcandı
HKP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında bakılırsavi berbata kullanma sebebi öne sürülerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulundu. Hakkında kabahat duyurusu bulunulan şahıslar içinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcıları, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) İdare Şurası üyeleri, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Vekili Ali Odabaş da yer aldı. HKP avukatlarının savcılığa sunduğu dilekçede Emine Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamında oturan AKP Genel Başkanı’nın eşi olmaktan diğer hiç bir sıfatı olmadığı ve buna rağmen kendisinin yazdığı tez edilen bir kitabın basımı ve dağıtımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca yüz binlerce lira harcandığına dikkat çekildi. Hata duyurusunda şu sözler kullanıldı:
“Aynı ihaleler birebir içerikteki kitaplar için açılmıyor”
“Kültür ve Turizm Bakanlığının misyon ve Yetkilerinin (a) unsuru ‘Millî, manevî, tarihî, kültürel ve turistik pahaları araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, pahalandırmak, yaymak, tanıtmak, benimsetmek ve bu suretle ulusal bütünlüğün güçlenmesine ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak’tır. Bu ‘Kitap Projesi’nin tanıtımı için ihaleler açan Kültür ve Turizm Bakanlığı, birebir içerikteki yüzlerce kitap için birebir ihaleleri açmıyor. Lakin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi olmaktan öteki hiç bir sıfatı olmayan kuşkulu Emine Erdoğan’ın yazdığı sav edilen ve bu alanda özgün olup olmadığı aşikâr olmayan bir kitap için Bakanlığın bütçesinden üstteki linklerde görüleceği üzere 1 milyon TL’ye yakın para aktarılıyor. Emine Erdoğan haricinde kalan Kültür ve Turizm Bakanı başta olmak üzere öteki yetkililer açıkça kamunun ziyanına niye olmuşlar, kuşkulu Emine Erdoğan’a haksız bir menfaat sağlamışlardır. Kuşkulu Kültür ve Turizm Bakanlığı Yetkililerinin bu fiilleri; TCK 257’de düzenlenen bakılırsavinin gereklerine alışılmamış hareket etmek suretiyle, bireylerin mağduriyetine yahut kamunun ziyanına niye olma cürmüne beden vermektedir.
“Kamu bakılırsavlisi üstündeki nüfuzunu kullandı”
Baş kuşkulu Emine Erdoğan ise Cumhurbaşkanlığı makamında oturan eşinin nüfuzunu kullanmak suretiyle yazdığı argüman edilen kitabın basımını, tanıtımını, eşinin ne yazık ki buyruk ve talimatı haricinde hareket edemeyen Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptırmıştır. ötürüsıyla kuşkulu Emine Erdoğan’ın bu fiili TCK 255’de tanımlanan; “Kamu vazifelisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi maksadıyla teşebbüste bulunması için, direkt yahut ortacılar vasıtasıyla, kendisine yahut bir diğerine menfaat temin” etme cürmüne beden vermektedir. Üstte deklare ettiğımız ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin hareketlerine uyan hatalardan yargılanıp cezalandırılması gayesiyle haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını Müvekkil Parti ismine vekâleten talep ediyoruz.”
“Savcılara ihbar niteliğindedir”
Dilekçede ayrıyeten minimum fiyatın 2 bin 825 TL 90 Kuruş olduğuna dikkat çekilerek, şu tabirlere de yer verildi:
“Her şeyiyle tartışmalı bir kitap için devletin bir Bakanlığı tarafınca 345 Taban Ücretlinin toplam aylık geliri kadar bir kaynağın aktarılması ne kadar hakkaniyetlidir? Minimum Fiyatın sefalet fiyatı olarak isimlendirildiği; milyonlarca insanın açlık hududunda yaşadığı; bilimsel, kültürel kıymeti bütün otoriteler tarafınca kabul edilen yazarçizerlerin kitaplarının, müellifler tarafınca büyük fedakârlıklarla zar güç bastırılabildiği bir Türkiye’de; ‘Lezzet dünyasında kendini ön sıralara yerleştirenlerin, tüm dünyanın kalplerini kazandıkları aşikârdır’ demek işçi halkın antipatisini, reaksiyonunu ve hatta nefretini kazanmak demektir. İşçi Halkın sırtından yapılan peşkeşleri, soygunları, vurgunları, kamunun kaynaklarının peşkeş çekilmesini, heba edilmesini kamucu olma sıfatıyla yargıya taşıyan Müvekkil Partinin bu cürüm duyurusu; açlık hududunda yaşayan işçilere karşı sorumluluğunun da bir gereğidir. Birebir sorumlulukla hareket etmesi gereken savcılara da ihbar niteliğindedir.”
| Emine Erdoğan’ın tanım kitabının maliyeti ortaya çıktı: Basımına 275 bin, tanıtımına 700 bin TL harcandı