JoKeR
Active member
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), “İnovasyonda Kadın” projesiyle “Bir fikrim var” diyen bayanların girişimcilik yeteneklerinin artırılmasına ve çalışmalarının nitelikli istihdam teşebbüslerine dönüştürmelerine takviye oluyor.
Yetenekli ve teşebbüsçü bayanları cesaretlendirme ve projelerini hayata geçirmeleri yolunda onları desteklemek maksadıyla her yıl kamplar düzenliyor. 2015 yılından bu yana devam eden “İnovasyonda Kadın” projesine şimdiye kadar 2 binin üstünde bayan teşebbüsçü başvurdu. 200’den çok bayan teşebbüsçü, inovasyon kamplarına katıldı. Kamplar sonunda finale kalarak ödül ve sertifikasını alan 30 bayan girişimciden 13’ü kendi şirketini kurarak ulusal ve milletlerarası müsabakalarda ödül aldı. Farklı dallarda değerli başarılara imza attı. İnovasyonda Bayan Kampında her sene girişimcilere, açık ofis ve prototipleme atölyesini fiyatsız kullanım, girişimcilerle deneyim paylaşımı ve yatırım fonlarına erişim imkânı sağlanıyor. Ulusal ve milletlerarası projelere müracaat mentörlüğü ile dijital gazetelerde fotoğraf/video tanıtım imkanlarının da tanınacağı kamp mühletince finans, satış, pazarlama, müşteri idaresi uygulamalarına fiyatsız erişim hakkı sağlanıyor.
ÖDÜLLER FARK YARATAN TEŞEBBÜSÇÜ KADINLARIN
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın Girişimcilik Mali Takviye Programı kapsamında; Yıldız Teknopark, İstanbul TTO, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Üsküdar Belediyesi paydaşlığı, TÜBİTAK Marmara Teknokent, Bilişim Vadisi iştiraki ve KOSGEB takviyesiyle düzenlenen projenin bu yılki etabı da muvaffakiyetle tamamlandı. Geçtiğimiz günlerde KADEM öncülüğünde 7. defa düzenlenen “İnovasyonda Kadın” projesinde mükafatlar sahiplerini buldu. Proje kapsamında; teşebbüsünü şirket haline getirerek birinci satışını yapan bayanlara “Kuluçka” kategorisi kapsamında tohum yatırım takviyesi, projeleri fikir ve model kapsamında olan ve çabucak hemen satışa başlamayan girişimcilere ise “Ön Kuluçka” kategorisinde maddi takviye mükafatı verildi. Kuluçka Kategorisi’nde, “Köstebek” projesi ile Müge Baltacı birincilik mükafatına, “Fabenode” projesi ile Merve Aydıner ikincilik mükafatına, “SynthData” projesi ile Nazife Işık Köksal ise üçüncülük mükafatına layık görüldü. Kuluçka mükafatına layık bulunan 3 proje “tohum yatırım desteği” alırken, Ön Kuluçka Kategorisi’nde ise, Zuhal Oktay Coşkun “Süper Kablo” projesiyle 150 bin liralık birincilik mükafatına, Güneş Sayıt “Swatchloop” projesiyle 100 bin liralık ikincilik mükafatına, “Coridor” projesi ile Ravzanur Eker ise 50 bin liralık üçüncülük mükafatına layık görüldü. Biz de fark yaratan başarılı teşebbüsçü bayanlarla bir ortaya gelip projelerini dinledik.
Elektronik atık toplama kutusuyla tabiata sahip çık
Müge Baltacı, Kuluçka Kategorisi’nde, kurumsal firmaların elektronik atık envanterini en çevreci, en ekonomik ve uçtan uca yöneten bir bütüncül e-atık idare platformu olan “Köstebek” projesiyle birincilik ödülünün sahibi oldu. Köstebek, bozuk/kullanılmayan elektronik aygıta sahip şahıslara, aygıtlarının geri kazanımı sürecinde aktif rol oynamalarına imkan sağlayan bir platform. Köstebek taşınabilir uygulamasının ortasında bulundurduğu elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik aygıtların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken, şahısların geri dönüştürmek istediği aygıtlar karşılığında puan kazanabilecekleri ve bu puanları istediği bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem sunuyor. Geri dönüşüm sürecini şeffaf bir biçimde müşteriye sunarak kullanıcıyı faal bir iştirakçi haline getirirken, kullanıcının şahsi karbon ayak izini nasıl indirgediğini gorebiliyor. bu biçimdelikle hem etraftan birebir vakitte kendinden haberi olan kullanıcı tabiata karşı sorumluluk kazanıyor. Baltacı, “Özellikle e-atık bölümünde izleyemediğimiz, takip edemediğimiz hiç bir atığı yönetemeyiz ve ölçemeyiz. Bu niçinle Köstebek’in birinci maksadı kaçaksız bir takip düzeneği ile hem çevresel birebir vakitte toplumsal faydayı takip ederek Dünya’ya çift taraflı yarar sağlamaktır” diyor.
Otizmli bireyler için akıllı giyilebilir kumaş geliştirdi
Merve Aydıner.
Kuluçka Kategorisi’nde, vücut sıhhatini ve zindeliğini kapsayıcı olarak yüksek teknoloji ile uygunlaştıran akıllı giyilebilir bir kumaş geliştiren Merve Aydıner, “Fabenode” projesi ile ikincilik mükafatına layık görüldü. “İnsanın en epeyce temasta bulunduğu, yaratılışımızdan günümüze kadar tek eser kümesi giysi ürünleri” diyen Aydıner, Fabenode projesiyle, otizmli bireylerin nöro-durumlarını çeviri edebilmek ve onlara bakım verenlerle bağlantı kurmalarını sağlayabilmek için kullandıkları bir kumaş geliştirdiklerini lisana getiriyor. Aydıner, akıllı giyilebilir projesi Fabenode’un kıssasını ise şu sözlerle anlatıyor: “Yaklaşık 2 yıl evvel birinci Ar-Ge projemiz olan rastgele psikiyatrik, nörolojik yahut fizyolojik rahatsızlık sebebiyle kelamlı bağlantı kurmakta kuvvetlik çeken bireylerin nöro-durumlarını vücut üzerinden okuyup dış dünyaya çeviri eden bir giysi eseri olan MeSenseU üzerine çalışmaya başladığımızda büyük bir sorunla karşılaştık. Lakin bunu yapabilmek için sensörlere muhtaçlığımız vardı ve maalesef bölümdeki sensörler dokuma üretim tekniklerine yahut bireyin gün ortasında daima giymesine, yıkayabilmesine uygun değildi. Bu sorunu çözebilmek için ikinci Ar-Ge projemiz Fabenode ortaya çıktı. bu biçimdelikle ‘Invamar’ şirketimiz kuruldu, Fabenode’u geliştirdik. Fabenode, cilt üstü data toplayan dokuma tabanlı bir elektrot. Yani akıllı saatinizin yaptığı her şeyi ve hayli daha fazlasını giysilerinizin yapabilmesi için gereken iletken bir kumaş. Fabenode’u geliştirirken ilham kaynağımız MeSenseU’nun kullanıcı gruplarıydı: Otizm, travma daha sonrası gerilim bozukluğu, sağır-dilsizlik, alzheimer üzere rahatsızlıklara sahip bireylerdi.”
Geleceğin verisi sentetik veri
Nazife Parıltı Köksal.
Banka ve sigorta şirketler için yapay zeka tabanlı sentetik bilgi üretim platformu “SynthData” projesi ile Nazife Parıltı Köksal ise, Kuluçka Kategorisi’nde üçüncülük mükafatına layık görüldü. Sentetik datanın gerçek datanın manasını ve istatistiksel özelliklerini birebir yansıtırken gerçek bilgiden farklı olarak şahsi data içermediğini ve KVKK ile büsbütün uyumlu olarak kullanılabildiğini belirten Köksal, “Bu alana ortağım Melih’in sentetik data alanındaki mühendislik deneyimi üzerine başladık. Dünyada şu anda biroldukca alanda artık bilgi kalitesinin düşük olması, KVKK sorunları ve veri hazırlık süreçlerinin maliyeti sebebiyle gerçek bilgi kullanılmıyor. Bu noktada sentetik data kavramı her geçen gün yaygınlaşan ve ömrümüze farklı noktalarda temas eden bir kavram. Günümüzde data demek güç demektir ve sentetik data güçten hayli daha fazlasını sunar, denetim edebildiğiniz ve tam gereksiniminiz olan bilgiyi üretebilmenizi sağlar. Biz de gereksinime yönelik sentetik bilginin üretilebileceği bir data havuzu inşa etmeyi hedefliyoruz” formunda lisana getiriyor. Köksal, “Gartner üzere birfazlaca büyük araştırma şirketine bakılırsa 2030 yılı itibariyle dünya üzerinde yapay zeka teknolojileri alanında gerçek datanın kullanması büsbütün son bulacak. Bu durumda sentetik data için geleceğin verisi diyebiliriz. Biz de geleceğin verisini üretme hayaliyle bu yola girdik ve biroldukça dalda sentetik bilgi kullanması muhtaçlığı ve isteği olduğunu bugünden görmek bizi memnun etti” sözlerini kullanıyor.
Süper kablo ile güçte dışa bağımlılık azalacak
Zühal Oktay Coşkun.
Ön Kuluçka Kategorisi’nde, yeni jenerasyon üstün iletken kablonun yerli olarak üretilmesi ve elektrikli şarj istasyonlarıyla bütünleşik iletim sınırlarına uygulanmasını sağlayan “Süper Kablo” projesi ile Prof. Dr. Zuhal Oktay Coşkun, birincilik ödülünün sahibi oldu. Muhteşem iletken kablo, değerli bir yüksek teknoloji eseri olarak güçten sıhhate, savunma sanayinden altyapıya biroldukça farklı bölümde kullanılmakta. Fakat bu eser ülkemizde yerli ve ulusal olarak çabucak hemen üretilememekte. Coşkun ve takımı de bu proje yardımıyla muhteşem iletken kabloyu yerli olarak üretmek istediklerini belirtiyor. Coşkun, çalıştığı üniversitenin laboratuvarında yüksek teknolojili birfazlaca aygıtın sık sık bozulduğunu ve yüksek fiyatlarla tamiratının gerçekleştirildiğini söylüyor. “Maliyetleri düşürmek noktasında kimi tamiratları grup olarak kendimiz yapmaya karar verdik ve çalışmalar yürüttük. Bu noktada ekip arkadaşlarımla muhteşem iletken kablo üzerine çalışmaya karar verdik” diyor. Bu proje ile tabiata salınan ziyanlı emisyonların düşürülmesi sağlanmış olacak. Projenin ilerleyen sürecinde ise füzyon reaktörlerinin oluşturulması sağlanabileceği için güçte kendi kendine yeten bir ülke olabileceğiz. Güçte dışa bağımlılığımız azaltılmış olacak.
Tekstilde atıkları verimli biçimde geri dönüştürebiliriz
Güneş Sayıt.
Tekstil atıklarının daha verimli dönüşümünü gerçekleştiren, geri dönüşüm süreçlerinin izlenebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlayan yapay zeka tabanlı atık idaresi platformu “Swatchloop” ile Güneş Sayıt da ikincilik ödülünün sahibi oldu. Dokuma mühendisi olan Sayıt, sektörel tecrübesinde dokumacılığın en büyük sorununun atık ve atık idaresi olduğunu gördüğünü belirterek, bu sıkıntıya tahlil üretmek için dokumacılık bölümüne gönül veren 3 mühendis olarak Swatchloop grubu olarak bir ortaya geldiklerini söylüyor ve ekliyor: “2021 yılından bu yana, atık sorununa tahlil olmak hedefiyle geri dönüşümde dijitalleşmeyi sağlayan Swatchloop üzerine çalışıyoruz. Swatchloop olarak dokumanın atık süreçlerini optimize ederek geri dönüşüm oranlarını arttırmayı, atıkları dijitale taşıyarak geri dönüşümde ve atık idaresinde izlenebilirliği ve sürdürülebilirliği sağlamayı, 2025 yılına kadar Avrupa Birliği’nin uygulanmasında mecburî tuttuğu atıkların kaynağında tasnifini sistemimiz yardımıyla kullanıcılarına sunmayı hedefliyoruz. Sayıt, ”Tekstilde sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilir ve birlikte atıkları daha verimli bir biçimde geri dönüştürebiliriz” formunda konuşuyor.
İyilik yaptıkça ödül kazan
Ravzanur Eker ise “Coridor” projesi ile üçüncülük mükafatına layık görüldü. Coridor, taşınabilir uygulaması, markaların kurumsal toplumsal sorumluluk projelerini, gençlerin gerçekleştirdikçe mükafatlar kazanabilecekleri nazaranv noktaları haline getiren; sürdürülebilirlik raporu oluşturabilen tecrübe ve tahlil platformu. Eker, “Uygulamanın içerisinde bir harita var ve haritada vazife noktaları var. Bu bakılırsav noktaları kurumsal toplumsal sorumluluk projeleri. Bir genç kendi ilgi alanına en uygun, en yakın projeye gidip her projeyi deneyimleyip, doğrulama adımlarını tamamlayıp, geri bildirim verdikten daha sonra puanlar kazanıyor. Bu puanları staj imkanları ya da kitap bağışına dönüştürebiliyor. Biz de art planda bu bilgiyi işliyor ve şirkete ne kadar karbon ayak izine dönüştürdüğünü, kaç gence dokunduğunu, hangi projesinin içerisindeki maksatlarının ulaşıp ulaşamadığını sürdürülebilirlik raporu olarak sunuyoruz” diyor.
Yetenekli ve teşebbüsçü bayanları cesaretlendirme ve projelerini hayata geçirmeleri yolunda onları desteklemek maksadıyla her yıl kamplar düzenliyor. 2015 yılından bu yana devam eden “İnovasyonda Kadın” projesine şimdiye kadar 2 binin üstünde bayan teşebbüsçü başvurdu. 200’den çok bayan teşebbüsçü, inovasyon kamplarına katıldı. Kamplar sonunda finale kalarak ödül ve sertifikasını alan 30 bayan girişimciden 13’ü kendi şirketini kurarak ulusal ve milletlerarası müsabakalarda ödül aldı. Farklı dallarda değerli başarılara imza attı. İnovasyonda Bayan Kampında her sene girişimcilere, açık ofis ve prototipleme atölyesini fiyatsız kullanım, girişimcilerle deneyim paylaşımı ve yatırım fonlarına erişim imkânı sağlanıyor. Ulusal ve milletlerarası projelere müracaat mentörlüğü ile dijital gazetelerde fotoğraf/video tanıtım imkanlarının da tanınacağı kamp mühletince finans, satış, pazarlama, müşteri idaresi uygulamalarına fiyatsız erişim hakkı sağlanıyor.
ÖDÜLLER FARK YARATAN TEŞEBBÜSÇÜ KADINLARIN
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın Girişimcilik Mali Takviye Programı kapsamında; Yıldız Teknopark, İstanbul TTO, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Üsküdar Belediyesi paydaşlığı, TÜBİTAK Marmara Teknokent, Bilişim Vadisi iştiraki ve KOSGEB takviyesiyle düzenlenen projenin bu yılki etabı da muvaffakiyetle tamamlandı. Geçtiğimiz günlerde KADEM öncülüğünde 7. defa düzenlenen “İnovasyonda Kadın” projesinde mükafatlar sahiplerini buldu. Proje kapsamında; teşebbüsünü şirket haline getirerek birinci satışını yapan bayanlara “Kuluçka” kategorisi kapsamında tohum yatırım takviyesi, projeleri fikir ve model kapsamında olan ve çabucak hemen satışa başlamayan girişimcilere ise “Ön Kuluçka” kategorisinde maddi takviye mükafatı verildi. Kuluçka Kategorisi’nde, “Köstebek” projesi ile Müge Baltacı birincilik mükafatına, “Fabenode” projesi ile Merve Aydıner ikincilik mükafatına, “SynthData” projesi ile Nazife Işık Köksal ise üçüncülük mükafatına layık görüldü. Kuluçka mükafatına layık bulunan 3 proje “tohum yatırım desteği” alırken, Ön Kuluçka Kategorisi’nde ise, Zuhal Oktay Coşkun “Süper Kablo” projesiyle 150 bin liralık birincilik mükafatına, Güneş Sayıt “Swatchloop” projesiyle 100 bin liralık ikincilik mükafatına, “Coridor” projesi ile Ravzanur Eker ise 50 bin liralık üçüncülük mükafatına layık görüldü. Biz de fark yaratan başarılı teşebbüsçü bayanlarla bir ortaya gelip projelerini dinledik.
Elektronik atık toplama kutusuyla tabiata sahip çık
Müge Baltacı, Kuluçka Kategorisi’nde, kurumsal firmaların elektronik atık envanterini en çevreci, en ekonomik ve uçtan uca yöneten bir bütüncül e-atık idare platformu olan “Köstebek” projesiyle birincilik ödülünün sahibi oldu. Köstebek, bozuk/kullanılmayan elektronik aygıta sahip şahıslara, aygıtlarının geri kazanımı sürecinde aktif rol oynamalarına imkan sağlayan bir platform. Köstebek taşınabilir uygulamasının ortasında bulundurduğu elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik aygıtların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken, şahısların geri dönüştürmek istediği aygıtlar karşılığında puan kazanabilecekleri ve bu puanları istediği bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem sunuyor. Geri dönüşüm sürecini şeffaf bir biçimde müşteriye sunarak kullanıcıyı faal bir iştirakçi haline getirirken, kullanıcının şahsi karbon ayak izini nasıl indirgediğini gorebiliyor. bu biçimdelikle hem etraftan birebir vakitte kendinden haberi olan kullanıcı tabiata karşı sorumluluk kazanıyor. Baltacı, “Özellikle e-atık bölümünde izleyemediğimiz, takip edemediğimiz hiç bir atığı yönetemeyiz ve ölçemeyiz. Bu niçinle Köstebek’in birinci maksadı kaçaksız bir takip düzeneği ile hem çevresel birebir vakitte toplumsal faydayı takip ederek Dünya’ya çift taraflı yarar sağlamaktır” diyor.
Otizmli bireyler için akıllı giyilebilir kumaş geliştirdi
Merve Aydıner.
Kuluçka Kategorisi’nde, vücut sıhhatini ve zindeliğini kapsayıcı olarak yüksek teknoloji ile uygunlaştıran akıllı giyilebilir bir kumaş geliştiren Merve Aydıner, “Fabenode” projesi ile ikincilik mükafatına layık görüldü. “İnsanın en epeyce temasta bulunduğu, yaratılışımızdan günümüze kadar tek eser kümesi giysi ürünleri” diyen Aydıner, Fabenode projesiyle, otizmli bireylerin nöro-durumlarını çeviri edebilmek ve onlara bakım verenlerle bağlantı kurmalarını sağlayabilmek için kullandıkları bir kumaş geliştirdiklerini lisana getiriyor. Aydıner, akıllı giyilebilir projesi Fabenode’un kıssasını ise şu sözlerle anlatıyor: “Yaklaşık 2 yıl evvel birinci Ar-Ge projemiz olan rastgele psikiyatrik, nörolojik yahut fizyolojik rahatsızlık sebebiyle kelamlı bağlantı kurmakta kuvvetlik çeken bireylerin nöro-durumlarını vücut üzerinden okuyup dış dünyaya çeviri eden bir giysi eseri olan MeSenseU üzerine çalışmaya başladığımızda büyük bir sorunla karşılaştık. Lakin bunu yapabilmek için sensörlere muhtaçlığımız vardı ve maalesef bölümdeki sensörler dokuma üretim tekniklerine yahut bireyin gün ortasında daima giymesine, yıkayabilmesine uygun değildi. Bu sorunu çözebilmek için ikinci Ar-Ge projemiz Fabenode ortaya çıktı. bu biçimdelikle ‘Invamar’ şirketimiz kuruldu, Fabenode’u geliştirdik. Fabenode, cilt üstü data toplayan dokuma tabanlı bir elektrot. Yani akıllı saatinizin yaptığı her şeyi ve hayli daha fazlasını giysilerinizin yapabilmesi için gereken iletken bir kumaş. Fabenode’u geliştirirken ilham kaynağımız MeSenseU’nun kullanıcı gruplarıydı: Otizm, travma daha sonrası gerilim bozukluğu, sağır-dilsizlik, alzheimer üzere rahatsızlıklara sahip bireylerdi.”
Geleceğin verisi sentetik veri
Nazife Parıltı Köksal.
Banka ve sigorta şirketler için yapay zeka tabanlı sentetik bilgi üretim platformu “SynthData” projesi ile Nazife Parıltı Köksal ise, Kuluçka Kategorisi’nde üçüncülük mükafatına layık görüldü. Sentetik datanın gerçek datanın manasını ve istatistiksel özelliklerini birebir yansıtırken gerçek bilgiden farklı olarak şahsi data içermediğini ve KVKK ile büsbütün uyumlu olarak kullanılabildiğini belirten Köksal, “Bu alana ortağım Melih’in sentetik data alanındaki mühendislik deneyimi üzerine başladık. Dünyada şu anda biroldukca alanda artık bilgi kalitesinin düşük olması, KVKK sorunları ve veri hazırlık süreçlerinin maliyeti sebebiyle gerçek bilgi kullanılmıyor. Bu noktada sentetik data kavramı her geçen gün yaygınlaşan ve ömrümüze farklı noktalarda temas eden bir kavram. Günümüzde data demek güç demektir ve sentetik data güçten hayli daha fazlasını sunar, denetim edebildiğiniz ve tam gereksiniminiz olan bilgiyi üretebilmenizi sağlar. Biz de gereksinime yönelik sentetik bilginin üretilebileceği bir data havuzu inşa etmeyi hedefliyoruz” formunda lisana getiriyor. Köksal, “Gartner üzere birfazlaca büyük araştırma şirketine bakılırsa 2030 yılı itibariyle dünya üzerinde yapay zeka teknolojileri alanında gerçek datanın kullanması büsbütün son bulacak. Bu durumda sentetik data için geleceğin verisi diyebiliriz. Biz de geleceğin verisini üretme hayaliyle bu yola girdik ve biroldukça dalda sentetik bilgi kullanması muhtaçlığı ve isteği olduğunu bugünden görmek bizi memnun etti” sözlerini kullanıyor.
Süper kablo ile güçte dışa bağımlılık azalacak
Zühal Oktay Coşkun.
Ön Kuluçka Kategorisi’nde, yeni jenerasyon üstün iletken kablonun yerli olarak üretilmesi ve elektrikli şarj istasyonlarıyla bütünleşik iletim sınırlarına uygulanmasını sağlayan “Süper Kablo” projesi ile Prof. Dr. Zuhal Oktay Coşkun, birincilik ödülünün sahibi oldu. Muhteşem iletken kablo, değerli bir yüksek teknoloji eseri olarak güçten sıhhate, savunma sanayinden altyapıya biroldukça farklı bölümde kullanılmakta. Fakat bu eser ülkemizde yerli ve ulusal olarak çabucak hemen üretilememekte. Coşkun ve takımı de bu proje yardımıyla muhteşem iletken kabloyu yerli olarak üretmek istediklerini belirtiyor. Coşkun, çalıştığı üniversitenin laboratuvarında yüksek teknolojili birfazlaca aygıtın sık sık bozulduğunu ve yüksek fiyatlarla tamiratının gerçekleştirildiğini söylüyor. “Maliyetleri düşürmek noktasında kimi tamiratları grup olarak kendimiz yapmaya karar verdik ve çalışmalar yürüttük. Bu noktada ekip arkadaşlarımla muhteşem iletken kablo üzerine çalışmaya karar verdik” diyor. Bu proje ile tabiata salınan ziyanlı emisyonların düşürülmesi sağlanmış olacak. Projenin ilerleyen sürecinde ise füzyon reaktörlerinin oluşturulması sağlanabileceği için güçte kendi kendine yeten bir ülke olabileceğiz. Güçte dışa bağımlılığımız azaltılmış olacak.
Tekstilde atıkları verimli biçimde geri dönüştürebiliriz
Güneş Sayıt.
Tekstil atıklarının daha verimli dönüşümünü gerçekleştiren, geri dönüşüm süreçlerinin izlenebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlayan yapay zeka tabanlı atık idaresi platformu “Swatchloop” ile Güneş Sayıt da ikincilik ödülünün sahibi oldu. Dokuma mühendisi olan Sayıt, sektörel tecrübesinde dokumacılığın en büyük sorununun atık ve atık idaresi olduğunu gördüğünü belirterek, bu sıkıntıya tahlil üretmek için dokumacılık bölümüne gönül veren 3 mühendis olarak Swatchloop grubu olarak bir ortaya geldiklerini söylüyor ve ekliyor: “2021 yılından bu yana, atık sorununa tahlil olmak hedefiyle geri dönüşümde dijitalleşmeyi sağlayan Swatchloop üzerine çalışıyoruz. Swatchloop olarak dokumanın atık süreçlerini optimize ederek geri dönüşüm oranlarını arttırmayı, atıkları dijitale taşıyarak geri dönüşümde ve atık idaresinde izlenebilirliği ve sürdürülebilirliği sağlamayı, 2025 yılına kadar Avrupa Birliği’nin uygulanmasında mecburî tuttuğu atıkların kaynağında tasnifini sistemimiz yardımıyla kullanıcılarına sunmayı hedefliyoruz. Sayıt, ”Tekstilde sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilir ve birlikte atıkları daha verimli bir biçimde geri dönüştürebiliriz” formunda konuşuyor.
İyilik yaptıkça ödül kazan
Ravzanur Eker ise “Coridor” projesi ile üçüncülük mükafatına layık görüldü. Coridor, taşınabilir uygulaması, markaların kurumsal toplumsal sorumluluk projelerini, gençlerin gerçekleştirdikçe mükafatlar kazanabilecekleri nazaranv noktaları haline getiren; sürdürülebilirlik raporu oluşturabilen tecrübe ve tahlil platformu. Eker, “Uygulamanın içerisinde bir harita var ve haritada vazife noktaları var. Bu bakılırsav noktaları kurumsal toplumsal sorumluluk projeleri. Bir genç kendi ilgi alanına en uygun, en yakın projeye gidip her projeyi deneyimleyip, doğrulama adımlarını tamamlayıp, geri bildirim verdikten daha sonra puanlar kazanıyor. Bu puanları staj imkanları ya da kitap bağışına dönüştürebiliyor. Biz de art planda bu bilgiyi işliyor ve şirkete ne kadar karbon ayak izine dönüştürdüğünü, kaç gence dokunduğunu, hangi projesinin içerisindeki maksatlarının ulaşıp ulaşamadığını sürdürülebilirlik raporu olarak sunuyoruz” diyor.