Hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Avusturya Başbakanı Kurz, misyonundan istifa etti. Kurz’un parti liderliğinde kalacak olması ve önerdiği başbakan adayı, hükümetin gölge önderi olacağı izlenimi yarattı.
Avusturya’da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Sebastian Kurz, başbakanlık vazifesinden istifa ettiğini deklare etti.
“İstikrara muhtaçlığımız var” açıklamasında bulunan Kurz, Avusturya’nın pandemiyle çaba ettiği bu vakitte ülkesini “aylarca sürecek bir kaos ya da kördüğüm sürüklemenin sorumsuzca olacağını” söylemiş oldu. Kurz, bu biçimde bir kaosu önleyecek “alanı yaratmak” için bu istifa sonucunı aldığını duyurdu.
Hakkındaki tezleri bir sefer daha yalanlayan Kurz, “Bunlara açıklık getireceğim. Bundan eminim” dedi.
Avusturya parlamentosu, yolsuzluk tezleri niçiniyle Kurz hakkında Salı günü bir inanç oylaması gerçekleştirecekti. Kurz liderliğindeki Avusturya Halk Partisi’nin (ÖVP) koalisyon ortağı Yeşiller’in de Başbakan aleyhinde oy kullanacağını açıklamasından ötürü Salı günkü oturumda hükümetin düşmesi bekleniyordu. Lakin Kurz’un aldığı istifa sonucuyla itimat oylamasının yapılacağı oturum da iptal oldu.
35 yaşındaki siyasetçi, başbakanlıktan istifa etmesine rağmen ÖVP liderliğini sürdürecek. Kurz beraberinde ÖVP’nin parlamento küme lideri olacak.
“İpleri elinde tutmaya devam edecek”
Kurz, başbakanlık nazaranvi içinse Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’i önerdi. 52 yaşındaki diplomat, Kurz’un dışişleri bakanı olduğu devirde genç siyasetçiyle bir arada çalışmıştı. Siyaset etraflarında bakanlık mesleğini Kurz’a borçlu bir isim olarak görülen Schallenberg’in bu imajını silmesinin sıkıntı olduğu görüşü hâkim. Schallenberg’in adaylığını kıymetlendiren siyasi analist Thomas Hofer, “normal olarak Sebastian Kurz’dan onay almadan hiç bir şey yapmayacak. O, Kurz’un en yakın sırdaşlarından biri” yorumunda bulundu.
Reuters’a konuşan Hofer, “Bu ayrılık, gerçek bir ayrılık değil. Yalnızca resmi olarak birinci kolay ikinci sıraya gerçek atılan bir adım. Fakat ÖVP ortasında, ötürüsıyla da ÖVP’nin hükümet grubunun ortasında iktidar hala Sebastian Kurz’un elinde olacak” dedi.
Kurz’un aldığı istifa sonucu, koalisyon ortağı Yeşiller’i mutlu etti. Yeşiller, Schallenberg’in başbakanlığını da kabul etti.
Kogler, geçen Cuma yaptığı açıklamada, Kurz’u “artık başbakanlık için uygun bir isim olarak görmediğini” belirtmişti. Yeşiller başkanı bu niçinle Kurz’dan yeni bir başbakan adayı belirlemesini istemişti.
Muhalefet partileriyse yolsuzluk skandalına karşın ÖVP ile koalisyonu sürdüren Yeşiller’e yansılı. Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPÖ) önderi Pamela Rendi-Wagner, Kurz’un bu tertipte “perde arkasından” ipleri elinde tutmaya devam edeceğini savundu.
Kurz hakkındaki argümanlar
Kurz üstündeki istifa baskısı, partisiyle temaslı biroldukça yere geçen Çarşamba günü savcılık sonucuyla gerçekleştirilen baskınların ardından baş göstermişti. Savcılık, Kurz dâhil 10 kişi hakkında “yolsuzluk, rüşvet ve inancı berbata kullanma” savlarıyla soruşturma başlatmıştı.
Bu bireyler, kamuoyu yoklamalarında manipülasyon yapılması ve 2016-2018 yılları içinde medyada Kurz hakkında olumlu haberler çıkması için kamu parasını kullanmakla suçlanıyor.
Kurz hakkında “İbiza skandalı” olarak bilinen yolsuzluk skandalıyla ilgili meclis kuruluna palavra söz verme suçlamasıyla başlatılan soruşturma da sürüyor.
2017’de başbakan olduğunda, dünyanın demokratik biçimde seçilen en genç başkanı olan Kurz’un çok sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) ile kurduğu koalisyon hükümet, FPÖ’nün karıştığı İbiza Skandalı niçiniyle 2019’da çökmüştü. Lakin Kurz, düzenlenen erken seçimlerden zaferle ayrılmıştı.
DW,AFP,rtr/CÖ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe
Avusturya’da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Sebastian Kurz, başbakanlık vazifesinden istifa ettiğini deklare etti.
“İstikrara muhtaçlığımız var” açıklamasında bulunan Kurz, Avusturya’nın pandemiyle çaba ettiği bu vakitte ülkesini “aylarca sürecek bir kaos ya da kördüğüm sürüklemenin sorumsuzca olacağını” söylemiş oldu. Kurz, bu biçimde bir kaosu önleyecek “alanı yaratmak” için bu istifa sonucunı aldığını duyurdu.
Hakkındaki tezleri bir sefer daha yalanlayan Kurz, “Bunlara açıklık getireceğim. Bundan eminim” dedi.
Avusturya parlamentosu, yolsuzluk tezleri niçiniyle Kurz hakkında Salı günü bir inanç oylaması gerçekleştirecekti. Kurz liderliğindeki Avusturya Halk Partisi’nin (ÖVP) koalisyon ortağı Yeşiller’in de Başbakan aleyhinde oy kullanacağını açıklamasından ötürü Salı günkü oturumda hükümetin düşmesi bekleniyordu. Lakin Kurz’un aldığı istifa sonucuyla itimat oylamasının yapılacağı oturum da iptal oldu.
35 yaşındaki siyasetçi, başbakanlıktan istifa etmesine rağmen ÖVP liderliğini sürdürecek. Kurz beraberinde ÖVP’nin parlamento küme lideri olacak.
“İpleri elinde tutmaya devam edecek”
Kurz, başbakanlık nazaranvi içinse Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’i önerdi. 52 yaşındaki diplomat, Kurz’un dışişleri bakanı olduğu devirde genç siyasetçiyle bir arada çalışmıştı. Siyaset etraflarında bakanlık mesleğini Kurz’a borçlu bir isim olarak görülen Schallenberg’in bu imajını silmesinin sıkıntı olduğu görüşü hâkim. Schallenberg’in adaylığını kıymetlendiren siyasi analist Thomas Hofer, “normal olarak Sebastian Kurz’dan onay almadan hiç bir şey yapmayacak. O, Kurz’un en yakın sırdaşlarından biri” yorumunda bulundu.
Reuters’a konuşan Hofer, “Bu ayrılık, gerçek bir ayrılık değil. Yalnızca resmi olarak birinci kolay ikinci sıraya gerçek atılan bir adım. Fakat ÖVP ortasında, ötürüsıyla da ÖVP’nin hükümet grubunun ortasında iktidar hala Sebastian Kurz’un elinde olacak” dedi.
Kurz’un aldığı istifa sonucu, koalisyon ortağı Yeşiller’i mutlu etti. Yeşiller, Schallenberg’in başbakanlığını da kabul etti.
Kogler, geçen Cuma yaptığı açıklamada, Kurz’u “artık başbakanlık için uygun bir isim olarak görmediğini” belirtmişti. Yeşiller başkanı bu niçinle Kurz’dan yeni bir başbakan adayı belirlemesini istemişti.
Muhalefet partileriyse yolsuzluk skandalına karşın ÖVP ile koalisyonu sürdüren Yeşiller’e yansılı. Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPÖ) önderi Pamela Rendi-Wagner, Kurz’un bu tertipte “perde arkasından” ipleri elinde tutmaya devam edeceğini savundu.
Kurz hakkındaki argümanlar
Kurz üstündeki istifa baskısı, partisiyle temaslı biroldukça yere geçen Çarşamba günü savcılık sonucuyla gerçekleştirilen baskınların ardından baş göstermişti. Savcılık, Kurz dâhil 10 kişi hakkında “yolsuzluk, rüşvet ve inancı berbata kullanma” savlarıyla soruşturma başlatmıştı.
Bu bireyler, kamuoyu yoklamalarında manipülasyon yapılması ve 2016-2018 yılları içinde medyada Kurz hakkında olumlu haberler çıkması için kamu parasını kullanmakla suçlanıyor.
Kurz hakkında “İbiza skandalı” olarak bilinen yolsuzluk skandalıyla ilgili meclis kuruluna palavra söz verme suçlamasıyla başlatılan soruşturma da sürüyor.
2017’de başbakan olduğunda, dünyanın demokratik biçimde seçilen en genç başkanı olan Kurz’un çok sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) ile kurduğu koalisyon hükümet, FPÖ’nün karıştığı İbiza Skandalı niçiniyle 2019’da çökmüştü. Lakin Kurz, düzenlenen erken seçimlerden zaferle ayrılmıştı.
DW,AFP,rtr/CÖ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe