JoKeR
Active member
İstanbul’da yaşayan iki çocuk babası 45 yaşındaki Çiftçi’nin ömrü, konutuna hırsız girmesiyle adeta kabusa döndü. Gayret ettiği hırsızla birlikte 3’üncü kattaki konutunun penceresinden düşen Çiftçi’nin vücudu ve kafatası büyük ziyan gördü. Aylarca ağır bakımda kalmasının ve 2 yıl boyunca biroldukça ameliyat geçirmesinin akabinde yaşama tutunmayı başaran Çiftçi’nin kafatası, Sıhhat Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Medikal Tasarım ve Üretim Merkezince (METÜM) üretilen özel titanyum kafatası kesimlerinin nakledilmesiyle eski haline getirildi.
Bu süreçte yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Çiftçi, doğum gününde eşi ve çocuklarıyla konutta oldukları sırada meskenlerine hırsız girdiğini belirterek “Hırsızla boğuşmaya başladıktan daha sonra kendimi yerde buldum. Hırsızla birlikte pencereden düşmüşüz ve ben altta kaldığım için o benim üstüme düşmüş. Ben hava yastığı nazaranvi görmüşüm. Bu yüzden ona hiç bir şey olmamış, benim üstüme basarak tırmandığı duvardan kaçıp gitmiş. Olay faili meçhul olarak kaldı, hırsız maalesef bulunamadı.” dedi.
“Doktorlar benim için ‘Mucize adam geldi’ derlerdi”
Olayın akabinde uzun bir tedavi süreci geçirdiğini tabir eden Çiftçi, yaklaşık 6 ay ağır bakımda kalmasının ve 2 yıl boyunca biroldukça ameliyat geçirmesinin akabinde hayatta kaldığını söylemiş oldu.
Çiftçi, yaşama talihinin tabipler tarafınca yüzde 10 olarak görüldüğünü aktararak “Hastaneye gittiğim vakit tabipler benim için ‘Mucize adam geldi.’ derlerdi. bu biçimde ne olduğunu gerçek dürüst algılayamazdım zira epeyce ağrılarım vardı. Daima başım dönerdi, gözüm sonucurdı. Kaldırımda daima en solda yürürdüm, düşersem otomobillerden uzak olayım, otomobillerin altında kalmayayım diye düşünürdüm.” dedi.
“Dışarı çıktığımda beni gorenler daima gülerdi”
Kafatasındaki kayıp niçiniyle hem sıhhat meseleleri yaşadığını tıpkı vakitte görünüşünün kendisine rahatsızlık verdiğini anlatan Çiftçi şu biçimde devam etti:
“Mikrop kapmamak için başıma devamlı şapka takardım ve dışarı çıktığımda beni gorenler daima gülerdi, ‘Şuna bak.’ falan derlerdi. Kafatası kesimlerinin nakledildiği son ameliyattan daha sonra bunların hepsi geride kaldı. Artık fazlaca uygunum, başım eski haline kavuştu. Evvelce beşerler tuhaf tuhaf bakıyorlardı, ‘Bu adamın başı nasıl?’ diye konuşuyorlardı. Allah’a şükürler olsun sıhhatime kavuştum.”
“Talihsiz olay hiç yaşanmamış gibiyim”
Sıhhatinin olay yaşanmadan evvelki kadar uygun olduğunu lisana getiren Çiftçi, “Artık eski günlerdeki üzere çabalı biçimde çalışıyorum. Şanssız olay hiç yaşanmamış üzereyim. Yalnızca bedenimde platinler var. İşverenlerim bundan şad, ben de mutluyum. Elimden gelen uğraşı gösteriyorum, hafta sonları ek mesai yapıyorum. Yani öldü denilen insan şu anda çalışıyor.” sözünü kullandı.
“Kafatasının hacimsel olarak yüzde 83’ünün olmadığını gördük”
SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Beyin ve Hudut Cerrahi Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Tehli de Çiftçi’nin hastanelerine başvurmadan evvel kafatasındaki kırıklar ve beynindeki kanamalar niçiniyle çeşitli merkezlerde farklı farklı ameliyatlar geçirdiğine işaret etti. Çiftçi’nin kafatasının ziyan bakılırsan kısmının büyüklüğüne dikkati çeken Tehli, “Hastanemize geldiğinde Çiftçi’nin kafatasının yüzey alanının yüzde 64’ünün, hacimsel olarak da yüzde 83’ünün olmadığını gördük. İncelemelerimizin akabinde hastamızın ameliyatını planladık.” diye konuştu.
Tehli, operasyon öncesinde hastanın kafatasındaki hasar niçiniyle istikrar sorunu, yürüyememe, hafıza kaybı ile görme, yazma ve konuşmayla ilgili bozuklukları olduğunu anlatarak “Ameliyattan daha sonra hastanın şikayetlerinin gerilemeye başladığını gördük. Geldiğimiz noktada da şikayetlerinin yüzde 90 civarında gerilediğini net biçimde söyleyebiliriz.” bilgisini paylaştı.
Operasyonun, hastaların fiziki görünüşünün düzeltilmesinin yanında nörolojik meselelerinin giderilmesi için de değerli olduğunu vurgulayan Tehli, “Yaptığımız operasyon, beyindeki kan deveranının ve beynin içerisinde bulunduğu beyin omurilik sıvısının akımının düzeltilmesinde son derece tesirli. Bu düzeldikten daha sonra da hastaların berbatlaşan nörolojik durumlarında düzelme olduğunu görüyoruz.” dedi.
3 boyutlu yazıcılarla hastalara özel modeller yapılıyor
METÜM Müdürü Prof. Dr. Simel Ayyıldız da merkez bünyesinde 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak medikal implantların tasarlandığını ve üretildiğini anlattı.
Bu mamüllerin bireye özel olarak üretildiği ve büyük kemik kayıplarında kullanıldığını aktaran Ayyıldız, “Medikal implantlar bir göğüs kafesinde de kafatasındaki bir kayıpta da kullanılabilir. Bunlar, bedenin rastgele bir yerinden alım yapılarak kayıpların giderilemediği ya da mevcuttaki protezlerin kullanılamadığı durumlarda kullanılıyor.” bilgisini verdi.
Ayyıldız, Çiftçi’nin kafatasındaki büyük kayba yönelik kesimler hazırlanmadan evvel de hastaya ait ayrıntılı bilgileri incelediklerini lisana getirerek şunları kaydetti:
“Hastaya ilişkin bilgi ve tomografiler merkezimize ulaştıktan daha sonra çeşitli özel yazılımlar kullanılarak hastanın kayıplarının olduğu alanlar 3 boyutlu hale getiriliyor. daha sonrasında da 3 boyutlu yazıcılardan bu model çıkartılıyor. bu biçimdece doktorun, ameliyattaymış üzere kayıp bölgesini görmesi sağlanıyor. çabucak sonrasında üretilecek medikal implantlar bir daha özel yazılımlarla mühendislerimiz tarafınca tasarlanıyor. Yerleştirilecek implantların modellerinin üretilmesi ve doktor onayı alındıktan daha sonraki evrede titanyum implantlar üretiliyor ve ameliyatla hastaya yerleştiriliyor.”
Bu süreçte yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Çiftçi, doğum gününde eşi ve çocuklarıyla konutta oldukları sırada meskenlerine hırsız girdiğini belirterek “Hırsızla boğuşmaya başladıktan daha sonra kendimi yerde buldum. Hırsızla birlikte pencereden düşmüşüz ve ben altta kaldığım için o benim üstüme düşmüş. Ben hava yastığı nazaranvi görmüşüm. Bu yüzden ona hiç bir şey olmamış, benim üstüme basarak tırmandığı duvardan kaçıp gitmiş. Olay faili meçhul olarak kaldı, hırsız maalesef bulunamadı.” dedi.
“Doktorlar benim için ‘Mucize adam geldi’ derlerdi”
Olayın akabinde uzun bir tedavi süreci geçirdiğini tabir eden Çiftçi, yaklaşık 6 ay ağır bakımda kalmasının ve 2 yıl boyunca biroldukça ameliyat geçirmesinin akabinde hayatta kaldığını söylemiş oldu.
Çiftçi, yaşama talihinin tabipler tarafınca yüzde 10 olarak görüldüğünü aktararak “Hastaneye gittiğim vakit tabipler benim için ‘Mucize adam geldi.’ derlerdi. bu biçimde ne olduğunu gerçek dürüst algılayamazdım zira epeyce ağrılarım vardı. Daima başım dönerdi, gözüm sonucurdı. Kaldırımda daima en solda yürürdüm, düşersem otomobillerden uzak olayım, otomobillerin altında kalmayayım diye düşünürdüm.” dedi.
“Dışarı çıktığımda beni gorenler daima gülerdi”
Kafatasındaki kayıp niçiniyle hem sıhhat meseleleri yaşadığını tıpkı vakitte görünüşünün kendisine rahatsızlık verdiğini anlatan Çiftçi şu biçimde devam etti:
“Mikrop kapmamak için başıma devamlı şapka takardım ve dışarı çıktığımda beni gorenler daima gülerdi, ‘Şuna bak.’ falan derlerdi. Kafatası kesimlerinin nakledildiği son ameliyattan daha sonra bunların hepsi geride kaldı. Artık fazlaca uygunum, başım eski haline kavuştu. Evvelce beşerler tuhaf tuhaf bakıyorlardı, ‘Bu adamın başı nasıl?’ diye konuşuyorlardı. Allah’a şükürler olsun sıhhatime kavuştum.”
“Talihsiz olay hiç yaşanmamış gibiyim”
Sıhhatinin olay yaşanmadan evvelki kadar uygun olduğunu lisana getiren Çiftçi, “Artık eski günlerdeki üzere çabalı biçimde çalışıyorum. Şanssız olay hiç yaşanmamış üzereyim. Yalnızca bedenimde platinler var. İşverenlerim bundan şad, ben de mutluyum. Elimden gelen uğraşı gösteriyorum, hafta sonları ek mesai yapıyorum. Yani öldü denilen insan şu anda çalışıyor.” sözünü kullandı.
“Kafatasının hacimsel olarak yüzde 83’ünün olmadığını gördük”
SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Beyin ve Hudut Cerrahi Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Tehli de Çiftçi’nin hastanelerine başvurmadan evvel kafatasındaki kırıklar ve beynindeki kanamalar niçiniyle çeşitli merkezlerde farklı farklı ameliyatlar geçirdiğine işaret etti. Çiftçi’nin kafatasının ziyan bakılırsan kısmının büyüklüğüne dikkati çeken Tehli, “Hastanemize geldiğinde Çiftçi’nin kafatasının yüzey alanının yüzde 64’ünün, hacimsel olarak da yüzde 83’ünün olmadığını gördük. İncelemelerimizin akabinde hastamızın ameliyatını planladık.” diye konuştu.
Tehli, operasyon öncesinde hastanın kafatasındaki hasar niçiniyle istikrar sorunu, yürüyememe, hafıza kaybı ile görme, yazma ve konuşmayla ilgili bozuklukları olduğunu anlatarak “Ameliyattan daha sonra hastanın şikayetlerinin gerilemeye başladığını gördük. Geldiğimiz noktada da şikayetlerinin yüzde 90 civarında gerilediğini net biçimde söyleyebiliriz.” bilgisini paylaştı.
Operasyonun, hastaların fiziki görünüşünün düzeltilmesinin yanında nörolojik meselelerinin giderilmesi için de değerli olduğunu vurgulayan Tehli, “Yaptığımız operasyon, beyindeki kan deveranının ve beynin içerisinde bulunduğu beyin omurilik sıvısının akımının düzeltilmesinde son derece tesirli. Bu düzeldikten daha sonra da hastaların berbatlaşan nörolojik durumlarında düzelme olduğunu görüyoruz.” dedi.
3 boyutlu yazıcılarla hastalara özel modeller yapılıyor
METÜM Müdürü Prof. Dr. Simel Ayyıldız da merkez bünyesinde 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak medikal implantların tasarlandığını ve üretildiğini anlattı.
Bu mamüllerin bireye özel olarak üretildiği ve büyük kemik kayıplarında kullanıldığını aktaran Ayyıldız, “Medikal implantlar bir göğüs kafesinde de kafatasındaki bir kayıpta da kullanılabilir. Bunlar, bedenin rastgele bir yerinden alım yapılarak kayıpların giderilemediği ya da mevcuttaki protezlerin kullanılamadığı durumlarda kullanılıyor.” bilgisini verdi.
Ayyıldız, Çiftçi’nin kafatasındaki büyük kayba yönelik kesimler hazırlanmadan evvel de hastaya ait ayrıntılı bilgileri incelediklerini lisana getirerek şunları kaydetti:
“Hastaya ilişkin bilgi ve tomografiler merkezimize ulaştıktan daha sonra çeşitli özel yazılımlar kullanılarak hastanın kayıplarının olduğu alanlar 3 boyutlu hale getiriliyor. daha sonrasında da 3 boyutlu yazıcılardan bu model çıkartılıyor. bu biçimdece doktorun, ameliyattaymış üzere kayıp bölgesini görmesi sağlanıyor. çabucak sonrasında üretilecek medikal implantlar bir daha özel yazılımlarla mühendislerimiz tarafınca tasarlanıyor. Yerleştirilecek implantların modellerinin üretilmesi ve doktor onayı alındıktan daha sonraki evrede titanyum implantlar üretiliyor ve ameliyatla hastaya yerleştiriliyor.”