JoKeR
Active member
Kalp damar hastalıkları günümüzde başta gelen mevt sebebi olarak bilinmektedir. Bu riski azaltabilmek için birfazlaca seçeneğimiz mevcut. Bu 7 noktaya dikkat ederseniz, kalp sıhhatiniz kusursuz olabilir diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin, kalp hastalıklarından korunmak için şu teklifleri yapıyor:
Sigara ve öteki tütün mamüllerinin kullanılmaması gerekli
Tütünün içerisindeki kimyevi unsurlar kalbe ve kalbi besleyen damarlara önemli ziyan verebilir. Tütün tüketimi kandaki oksijen ölçüsünü azaltır. Bu niçinle tansiyon ve kalp suratı yükselir. Sonuçta kandaki bu az oksijen ölçüsünü kompanze edebilmek için kalbimiz daha fazla çalışmak zorunda kalır. Şu da bilinmelidir ki tütün tüketimini bıraktıktan daha sonra, tütünün bedene verdiği zararın yarısının geçebilmesi için en az iki yıla gereksinim vardır.
Doç. Dr. Süha Çetin
Kalbiniz için harekete geçin
Sistemli ve günlük fizikî aktivite kalp damar hastalıklarını önler. Fizikî aktivite yardımıyla kilonuzu denetim altında tutabilirsiniz. bununla birlikte bu bağlamda kalp sıhhati için ziyanlı olan yüksek tansiyon ve kolesterol bedellerini ve beraberinde diyabeti önleyebilirsiniz. Bu bağlamda günde yarım saat yürüyüş öneriyorum.
Sağlıklı bir beslenme şekli kaçınılmaz
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek yüksek tansiyon yahut kolesterol kıymetlerini düşürüp, tip 2 diyabet riskini azaltabilirsiniz. Teklifim bol zerzevat ve kısıtlı ölçüde meyve tüketmek, protein yüklü (et, süt, yoğurt, yumurta, peynir vs.) beslenmek ve un mamullerini, şekeri ve şekerli yiyecek ve içecekleri minimuma indirmek, haricen tuzu ve alkolü hayli kısıtlı tüketmek gerekli.
Olağan bir kilo sahibi olmak her yaş için kıymet taşıyor
Bilhassa bel etrafının geniş olması kalp hastalıkları açısından bizi tehlikeye sokuyor. Yukarda bahsetmiş olduğum diyet stilini ve fizikî aktivite teklifini daima bir halde uygularsanız, fazla kilolar ve ‘göbek’ tabiatıyla kaybolur.
Uyku kalitesi şimdiye kadar bilinmeyen bir ögeydi
Erişkinlerin gece en az yedi saat uyumaları kalp sıhhati açısından değer taşıyor. Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız, yatmadan evvel sonlu magnezyum destek preparatları, melisa çayı ve yoğurt tüketmenizi öneriyorum. Uyku apnesinin, yani uykuda soluğun durmasının tedavisi kaide.
Gerilimle başa çıkmak hiçte güç olmasa gerek
Bu manada hayli yemek yiyerek, alkol yahut sigara içerek başarılı olmayız. Tam aksine sıhhatimize daha fazla ziyan veririz. Gerilimle başa çıkabilmek için evvel uygun bir iş tertibi, daha sonra fizikî aktivite, meditasyon yahut yoga öneriyorum.
Sistemli sıhhat denetimlerinizi aksatmayın
Bilhassa erişkin yaşlarda tansiyon holter bağlatarak yüksek tansiyon teşhisini çarçabuk koymak mümkün. bir daha erişkinlerde iki yılda bir kolesterol profiline kan analizi ile bakmak epeyce sıradan. Diyabet, kalp damar hastalıkları açısından önde gelen risk faktörlerinden biri. Bilhassa aile hikayesinde diyabet mevcutsa yahut fazla kilonuz var ise bir daha kan analizlerinde açlık kan şekerine baktırmanız yahut hemoglobin A1c kıymetini ölçtürmeniz gerekebilir. Bahsedilen bu yedi ögesi hayatınızın bir modülü yaparsanız, daha sağlıklı ve rahat yaşayabilirsiniz. Unutmayın ki kalp ve damar hastalıklarının yüzde 90’ı sizin ömür biçiminiz ile alakalıdır.
Sigara ve öteki tütün mamüllerinin kullanılmaması gerekli
Tütünün içerisindeki kimyevi unsurlar kalbe ve kalbi besleyen damarlara önemli ziyan verebilir. Tütün tüketimi kandaki oksijen ölçüsünü azaltır. Bu niçinle tansiyon ve kalp suratı yükselir. Sonuçta kandaki bu az oksijen ölçüsünü kompanze edebilmek için kalbimiz daha fazla çalışmak zorunda kalır. Şu da bilinmelidir ki tütün tüketimini bıraktıktan daha sonra, tütünün bedene verdiği zararın yarısının geçebilmesi için en az iki yıla gereksinim vardır.
Doç. Dr. Süha Çetin
Kalbiniz için harekete geçin
Sistemli ve günlük fizikî aktivite kalp damar hastalıklarını önler. Fizikî aktivite yardımıyla kilonuzu denetim altında tutabilirsiniz. bununla birlikte bu bağlamda kalp sıhhati için ziyanlı olan yüksek tansiyon ve kolesterol bedellerini ve beraberinde diyabeti önleyebilirsiniz. Bu bağlamda günde yarım saat yürüyüş öneriyorum.
Sağlıklı bir beslenme şekli kaçınılmaz
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek yüksek tansiyon yahut kolesterol kıymetlerini düşürüp, tip 2 diyabet riskini azaltabilirsiniz. Teklifim bol zerzevat ve kısıtlı ölçüde meyve tüketmek, protein yüklü (et, süt, yoğurt, yumurta, peynir vs.) beslenmek ve un mamullerini, şekeri ve şekerli yiyecek ve içecekleri minimuma indirmek, haricen tuzu ve alkolü hayli kısıtlı tüketmek gerekli.
Olağan bir kilo sahibi olmak her yaş için kıymet taşıyor
Bilhassa bel etrafının geniş olması kalp hastalıkları açısından bizi tehlikeye sokuyor. Yukarda bahsetmiş olduğum diyet stilini ve fizikî aktivite teklifini daima bir halde uygularsanız, fazla kilolar ve ‘göbek’ tabiatıyla kaybolur.
Uyku kalitesi şimdiye kadar bilinmeyen bir ögeydi
Erişkinlerin gece en az yedi saat uyumaları kalp sıhhati açısından değer taşıyor. Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız, yatmadan evvel sonlu magnezyum destek preparatları, melisa çayı ve yoğurt tüketmenizi öneriyorum. Uyku apnesinin, yani uykuda soluğun durmasının tedavisi kaide.
Gerilimle başa çıkmak hiçte güç olmasa gerek
Bu manada hayli yemek yiyerek, alkol yahut sigara içerek başarılı olmayız. Tam aksine sıhhatimize daha fazla ziyan veririz. Gerilimle başa çıkabilmek için evvel uygun bir iş tertibi, daha sonra fizikî aktivite, meditasyon yahut yoga öneriyorum.
Sistemli sıhhat denetimlerinizi aksatmayın
Bilhassa erişkin yaşlarda tansiyon holter bağlatarak yüksek tansiyon teşhisini çarçabuk koymak mümkün. bir daha erişkinlerde iki yılda bir kolesterol profiline kan analizi ile bakmak epeyce sıradan. Diyabet, kalp damar hastalıkları açısından önde gelen risk faktörlerinden biri. Bilhassa aile hikayesinde diyabet mevcutsa yahut fazla kilonuz var ise bir daha kan analizlerinde açlık kan şekerine baktırmanız yahut hemoglobin A1c kıymetini ölçtürmeniz gerekebilir. Bahsedilen bu yedi ögesi hayatınızın bir modülü yaparsanız, daha sağlıklı ve rahat yaşayabilirsiniz. Unutmayın ki kalp ve damar hastalıklarının yüzde 90’ı sizin ömür biçiminiz ile alakalıdır.