Karar gazetesi muharriri Ahmet Taşgetiren, “İslam azalıyor yaşamımızda’ diyebilirim. Bu kelamım, hayatında İslam’ın ne kadar mevcut olduğunu önemseyenler için önemsenecektir. Lakin ‘İnsanlar bizim davranışlarımız yüzünden İslam’a aralık koymaya başlıyorlar, alaka soğuyor, bağ tartışmalı hale geliyor’ üzere bir tespit, fazlaca daha sarsıcı olmalı.” fikrini lisana getirdi.
Taşgetiren yazısında, “Kendi kendimize sorsak dindar muhitler olarak, ‘Genç beşerler İslam ile ilgili bir bilgiyi, algıyı, izlenimi nasıl temin ediyorlar?’ Şu an siyasetin, yazılı – görsel medyanın, dini kurumların ve ailede anne-babanın sunduğu İslam algısı, çocuklarımızda – gençlerimizde sağlıklı bir İslam algısı oluşturmaya kâfi mi? örneğin bu soru üzerinde baş yorulmuş mudur rastgele bir dini kurumumuzda ya da bu işi kaygı edinen rastgele bir muhitimizde? Ben “Türkiye’nin Müslümanlık oranını yüzde 50 artı 1’e indirdik” diye yazdım birkaç defa, bunu farklı ortamlarda seslendirdim. Bir konuşsak bunu değil mi, bir tartışsak, bu tespit gerçek mu değil mi, bunu söz etmek ne manaya geliyor, bu biçimde bir gerçeklik var ise kimi insanlarımızın zihninde bu düzgün mi makûs mü, yüzde 99’lardan buralara inmiş olmak Türkiye’ye kazandırır mı kaybettirir mi, yüzde 50 artı 1’in haricinde görülenler ne hisseder, kendini yüzde 50 artı 1’in ortasında bakılırsan ve ötekileri yargılayanlar Türkiye için düzgünlük mi ediyorlardır, benim bu tespitim siyasetle ilgili ise siyasetin buralara gelmiş olması, siyasetin direkt bir din kamplaşması olmasa bile din ile irtibatlı kıymetler kamplaşmasına dönüşmesinin ülke için, dünya için sonuçları nedir, bunları masaya yatırsak, konuşsak, tartışsak…” sözünü kullandı.
Taşgetiren yazısında, “Kendi kendimize sorsak dindar muhitler olarak, ‘Genç beşerler İslam ile ilgili bir bilgiyi, algıyı, izlenimi nasıl temin ediyorlar?’ Şu an siyasetin, yazılı – görsel medyanın, dini kurumların ve ailede anne-babanın sunduğu İslam algısı, çocuklarımızda – gençlerimizde sağlıklı bir İslam algısı oluşturmaya kâfi mi? örneğin bu soru üzerinde baş yorulmuş mudur rastgele bir dini kurumumuzda ya da bu işi kaygı edinen rastgele bir muhitimizde? Ben “Türkiye’nin Müslümanlık oranını yüzde 50 artı 1’e indirdik” diye yazdım birkaç defa, bunu farklı ortamlarda seslendirdim. Bir konuşsak bunu değil mi, bir tartışsak, bu tespit gerçek mu değil mi, bunu söz etmek ne manaya geliyor, bu biçimde bir gerçeklik var ise kimi insanlarımızın zihninde bu düzgün mi makûs mü, yüzde 99’lardan buralara inmiş olmak Türkiye’ye kazandırır mı kaybettirir mi, yüzde 50 artı 1’in haricinde görülenler ne hisseder, kendini yüzde 50 artı 1’in ortasında bakılırsan ve ötekileri yargılayanlar Türkiye için düzgünlük mi ediyorlardır, benim bu tespitim siyasetle ilgili ise siyasetin buralara gelmiş olması, siyasetin direkt bir din kamplaşması olmasa bile din ile irtibatlı kıymetler kamplaşmasına dönüşmesinin ülke için, dünya için sonuçları nedir, bunları masaya yatırsak, konuşsak, tartışsak…” sözünü kullandı.