Gülsen Solaker
Ankara
Ankara’da siyaset bir taraftan Süleyman Soylu ile ilgili savlar, öteki taraftan da erkene alınmaması durumunda 2023’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimindeki istikrarlar açısından hareketli bir periyottan geçiyor.
Bu kapsamda CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun dün akşam bir açılışta kullandığı “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu” kelamları ana muhalefet partisi kulislerini hareketlendirdi.
CHP Genel Lideri, bir Twitch yayınında da “Seçildiğim zaman” diyerek tezleri güçlendirmişti.
Genel Merkez temkinli
Kuşoğlu’nun kelamları siyasi kulislerde kimileri tarafınca adaylık sonucunın yeni bir işareti olarak değerlendirilirken genel merkez ise temkinli olmaktan yana.
DW Türkçe’nin ulaştığı Kılıçdaroğlu’na epeyce yakın bir parti yetkilisi, “Bülent Kuşoğlu’nun adaylıkla ilgili kelamları tümüyle kendi fikri. Şu anda net, planlanan bir durum yok ortada” derken, kelamlarını Kılıçdaroğlu’nun fazlaca hassas olduğu bilinen bir hususu vurgulayarak sürdürüyor:
“aslına bakarsanız Kemal Beyefendi her seferinde ‘ittifak’ diyor. Günü geldiğinde ittifak önderleri konuşmadan hiç bir adaylık kesin değil.”
Bir öteki üst seviye CHP’li yetkili de adaylık konusunda kesin bir karara çabucak hemen varılmadığını doğrulayarak “Bülent Bey’in gönlünden geçen, ağzından dökülmüş” sözlerini kullanıyor.
Mersin’de temaslarda bulunan CHP başkanı de kendisini “işte cumhurbaşkanı adayımız” diye karşılayan esnafa “Hele bir dur bakalım” karşılığını verdi.
Bingöl: Parti ve seçmenler tümüyle hazır
Bu ortada TBMM’de konuştuğumuz şimdi her CHP milletvekili bir partinin genel liderinin cumhurbaşkanlığı seçimi için “doğal aday” olmasının olağan olduğunu belirtiyor.
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay da bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Her CHP’li, genel liderini Cumhurbaşkanı olarak görmek ister, bu doğal ve hakikat olandır” diyerek parti kümesinin genel talebini yansıtıyor.
DW Türkçe’ye konuşan Genel Lider Yardımcısı Tekin Bingöl, parti olarak Kılıçdaroğlu’nun adaylığına tümüyle hazır olduklarını belirterek, “Onun sonucu bizi son derece keyifli ve motive edecektir. Yapacağımız çalışmalar açısından bizi epeyce daha farklı noktaya taşıyacaktır. Örgütümüz, partimiz ve seçmenimiz hazır” tabirlerini kullanıyor.
Bingöl, tıpkı vakitte son sonucun partinin yetkili şuralarında konuşulduktan daha sonra verilebileceğini belirterek, bir daha ittifak istikrarlarına işaret ediyor. Bingöl, “Biz İttifak’a epeyce değer veriyoruz. İttifak partilerini yok sayarak bir aday açıklamamız kelam konusu olamaz. İttifaksız adım atmak hakikat olmaz, ittifakın ruhuna muhalif olur” diyor.
Millet İttifakı ve Akşener faktörü
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için her ne kadar CHP hazır olduğunu söz etse de Millet İttifakı ortakları ve ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener ile danışılmadan kesin bir karara varılmayacağının altı çiziliyor.
Son lokal seçimde Millet İttifakı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere uygun bir ortak çalışma ortaya koyarak muvaffakiyet elde etmiş, bu atmosferi seçim daha sonrasında da sürdürmeye ihtimam göstermişti. DW’nin ulaştığı gerek CHP’li gerekse ÂLÂ Partili yetkililer bilhassa iki başkanın ittifakın bozulmaması gerektiği konusunda hassas olduklarını belirtiyor.
Öte yandan Akşener’in de aday olmak istediği siyasi kulislerde sıkça konuşulan bir konu. Lakin Akşener’in aday olması durumunda Kürt seçmenlerin oylarından kayıp yaşanacağı, bu seçmenlerin Kılıçdaroğlu’na daha yakın durduğu da yapılan hesaplar içinde.
Farklı ayrı mı, ortak aday mı?
Bu ortada Millet İttifakı’ndaki partilerin cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tipinde farklı ayrı mı yoksa ortak aday mı çıkaracakları çabucak hemen aşikâr değil. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına bu niçinle de çabucak hemen kesin karar verilmediği belirtiliyor.
Akşener, geçtiğimiz ay bir televizyon kanalındaki açıklamasında Millet İttifakı’nın tek aday çıkarmasından yana olduğunu söylemişti.
DW Türkçe’nin konuştuğu CHP’li yetkililere nazaran, yapılan birtakım projeksiyonlar çerçevesinde her iki olasılığın da kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Araştırma ve anketlerin belirli bir noktaya kadar öngörüde bulunabildiğini söyleyen yetkili, çabucak hemen tam bir karara varılmadığını, seçeneklerin artı ve eksilerinin değerlendirildiğini söz ediyor.
Metropoll Araştırma’nın yaptığı anketlere göre, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu Erdoğan karşısında aday olması durumunda açık farkla kazanıyor. Birebir araştırmaya nazaran, Kılıçdaroğlu ve Akşener ise Erdoğan karşısında kazanmaya yetecek farkta bir oy alamıyor.
CHP kulislerinden edinilen izlenim, Kılıçdaroğlu’nun adaylığa eskisinden daha yakın olduğu istikametinde. Fakat bir daha bir CHP’linin tabirlerine nazaran, Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığından daha epey istediği şey, seçimi kazanacak bir aday. Bu niçinle Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında kimin kazanması daha yüksek bir mümkünlük ise onu desteklemeye hazır olduğunu belirtiyor.
Ankara
Ankara’da siyaset bir taraftan Süleyman Soylu ile ilgili savlar, öteki taraftan da erkene alınmaması durumunda 2023’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimindeki istikrarlar açısından hareketli bir periyottan geçiyor.
Bu kapsamda CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun dün akşam bir açılışta kullandığı “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu” kelamları ana muhalefet partisi kulislerini hareketlendirdi.
CHP Genel Lideri, bir Twitch yayınında da “Seçildiğim zaman” diyerek tezleri güçlendirmişti.
Genel Merkez temkinli
Kuşoğlu’nun kelamları siyasi kulislerde kimileri tarafınca adaylık sonucunın yeni bir işareti olarak değerlendirilirken genel merkez ise temkinli olmaktan yana.
DW Türkçe’nin ulaştığı Kılıçdaroğlu’na epeyce yakın bir parti yetkilisi, “Bülent Kuşoğlu’nun adaylıkla ilgili kelamları tümüyle kendi fikri. Şu anda net, planlanan bir durum yok ortada” derken, kelamlarını Kılıçdaroğlu’nun fazlaca hassas olduğu bilinen bir hususu vurgulayarak sürdürüyor:
“aslına bakarsanız Kemal Beyefendi her seferinde ‘ittifak’ diyor. Günü geldiğinde ittifak önderleri konuşmadan hiç bir adaylık kesin değil.”
Bir öteki üst seviye CHP’li yetkili de adaylık konusunda kesin bir karara çabucak hemen varılmadığını doğrulayarak “Bülent Bey’in gönlünden geçen, ağzından dökülmüş” sözlerini kullanıyor.
Mersin’de temaslarda bulunan CHP başkanı de kendisini “işte cumhurbaşkanı adayımız” diye karşılayan esnafa “Hele bir dur bakalım” karşılığını verdi.
Bingöl: Parti ve seçmenler tümüyle hazır
Bu ortada TBMM’de konuştuğumuz şimdi her CHP milletvekili bir partinin genel liderinin cumhurbaşkanlığı seçimi için “doğal aday” olmasının olağan olduğunu belirtiyor.
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay da bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Her CHP’li, genel liderini Cumhurbaşkanı olarak görmek ister, bu doğal ve hakikat olandır” diyerek parti kümesinin genel talebini yansıtıyor.
DW Türkçe’ye konuşan Genel Lider Yardımcısı Tekin Bingöl, parti olarak Kılıçdaroğlu’nun adaylığına tümüyle hazır olduklarını belirterek, “Onun sonucu bizi son derece keyifli ve motive edecektir. Yapacağımız çalışmalar açısından bizi epeyce daha farklı noktaya taşıyacaktır. Örgütümüz, partimiz ve seçmenimiz hazır” tabirlerini kullanıyor.
Bingöl, tıpkı vakitte son sonucun partinin yetkili şuralarında konuşulduktan daha sonra verilebileceğini belirterek, bir daha ittifak istikrarlarına işaret ediyor. Bingöl, “Biz İttifak’a epeyce değer veriyoruz. İttifak partilerini yok sayarak bir aday açıklamamız kelam konusu olamaz. İttifaksız adım atmak hakikat olmaz, ittifakın ruhuna muhalif olur” diyor.
Millet İttifakı ve Akşener faktörü
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için her ne kadar CHP hazır olduğunu söz etse de Millet İttifakı ortakları ve ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener ile danışılmadan kesin bir karara varılmayacağının altı çiziliyor.
Son lokal seçimde Millet İttifakı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere uygun bir ortak çalışma ortaya koyarak muvaffakiyet elde etmiş, bu atmosferi seçim daha sonrasında da sürdürmeye ihtimam göstermişti. DW’nin ulaştığı gerek CHP’li gerekse ÂLÂ Partili yetkililer bilhassa iki başkanın ittifakın bozulmaması gerektiği konusunda hassas olduklarını belirtiyor.
Öte yandan Akşener’in de aday olmak istediği siyasi kulislerde sıkça konuşulan bir konu. Lakin Akşener’in aday olması durumunda Kürt seçmenlerin oylarından kayıp yaşanacağı, bu seçmenlerin Kılıçdaroğlu’na daha yakın durduğu da yapılan hesaplar içinde.
Farklı ayrı mı, ortak aday mı?
Bu ortada Millet İttifakı’ndaki partilerin cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tipinde farklı ayrı mı yoksa ortak aday mı çıkaracakları çabucak hemen aşikâr değil. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına bu niçinle de çabucak hemen kesin karar verilmediği belirtiliyor.
Akşener, geçtiğimiz ay bir televizyon kanalındaki açıklamasında Millet İttifakı’nın tek aday çıkarmasından yana olduğunu söylemişti.
DW Türkçe’nin konuştuğu CHP’li yetkililere nazaran, yapılan birtakım projeksiyonlar çerçevesinde her iki olasılığın da kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Araştırma ve anketlerin belirli bir noktaya kadar öngörüde bulunabildiğini söyleyen yetkili, çabucak hemen tam bir karara varılmadığını, seçeneklerin artı ve eksilerinin değerlendirildiğini söz ediyor.
Metropoll Araştırma’nın yaptığı anketlere göre, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu Erdoğan karşısında aday olması durumunda açık farkla kazanıyor. Birebir araştırmaya nazaran, Kılıçdaroğlu ve Akşener ise Erdoğan karşısında kazanmaya yetecek farkta bir oy alamıyor.
CHP kulislerinden edinilen izlenim, Kılıçdaroğlu’nun adaylığa eskisinden daha yakın olduğu istikametinde. Fakat bir daha bir CHP’linin tabirlerine nazaran, Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığından daha epey istediği şey, seçimi kazanacak bir aday. Bu niçinle Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında kimin kazanması daha yüksek bir mümkünlük ise onu desteklemeye hazır olduğunu belirtiyor.