Kimler tevsik zorunluluğu kapsamında ?

BordoBereli

Genel Mod
Global Mod
Kimler Tevsik Zorunluluğu Kapsamında? Gerçek Hayattan, Rakamlarla ve İnsan Hikâyeleriyle

Selam forumdaşlar, bugün biraz sıkıcı gibi görünen ama aslında hepimizin cebine, işine, hatta vicdanına dokunan bir konuyu konuşalım istedim: “Tevsik zorunluluğu.” Yani, yapılan ticari işlemlerin, ödemelerin ve gelirlerin “belgelendirilmesi” yükümlülüğü. İlk bakışta bürokratik bir detay gibi duruyor, değil mi? Ama bu konu, esnafın adil rekabetini, küçük işletmenin geleceğini, vergi adaletini ve hatta kayıt dışı ekonominin kaderini belirleyen bir kavşak noktası.

Benim amacım kuru mevzuat ezberletmek değil. Bugün hem verilerle hem de gerçek insan hikâyeleriyle bu konuyu konuşalım; çünkü tevsik sadece “kağıt işi” değil, toplumsal güvenin omurgası.

Tevsik Nedir, Neden Zorunlu Tutuluyor?

“Tevsik” kelimesi Arapça kökenli; doğrulamak, belgelendirmek anlamına geliyor. Vergi dünyasında ise, işlemlerin banka, finans kurumu veya belgeyle (fatura, fiş, dekont vb.) kanıtlanması demek. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232. ve 242. maddeleri, bu yükümlülüğün temelini oluşturur.

Ama mesele sadece vergi dairesinin ne dediği değil; tevsik, kayıt dışı ekonomiyi azaltmak ve adil vergilendirmeyi sağlamak için uygulanan bir araç. Kısacası, kimsenin “ben nakit verdim ama belge almadım” bahanesiyle sistem dışına çıkamaması için getirilen bir güven ağı.

Kimler Tevsik Zorunluluğu Kapsamında?

İşin özüne gelelim. Kimler bu zorunluluk altında?

Mevzuata göre, tevsik zorunluluğu şu kesimleri kapsar:

1. Gerçek ve tüzel kişi mükellefler (yani esnaflar, şirketler, işletme sahipleri)

- Serbest meslek erbapları (avukat, doktor, mühendis vb.)

- Ticari kazanç sahipleri (bakkal, kuaför, lokanta işletmecisi vb.)

- Kurumlar vergisine tabi tüm tüzel kişiler (şirketler, kooperatifler, dernek iktisadi işletmeleri)

2. Belirli limit üzeri işlem yapan kişiler

- 2025 itibariyle 7.000 TL üzerindeki işlemler, banka veya finans kurumları aracılığıyla yapılmadığı takdirde tevsik dışı sayılıyor.

- Yani nakit alışverişiyle 8.000 TL değerinde bir mal veya hizmet alıyorsan, bunu belgelemiyorsan hem sen hem de satıcı sorumlu oluyorsunuz.

3. Ticari olmayan işlemlerde bile bazı durumlar bu kapsama giriyor:

- Gayrimenkul alım-satımında,

- Araç devirlerinde,

- Yüksek tutarlı ikinci el satışlarda,

- E-ticaret gelirlerinde tevsik şartı aranıyor.

Bu liste sadece “kimler”i değil, aynı zamanda “neden kimse bu kurallardan kaçamıyor”u da anlatıyor.

Bir Esnafın Hikayesi: “Nakit mi, Havale mi?” İkilemi

Geçen yaz tanıştığım küçük bir marangoz var, adı Ahmet. Devrek’te kendi atölyesini işletiyor. Eskiden ödemelerin çoğunu elden alırmış. “Nakit iyidir,” derdi, “bankaya bulaşmam.” Fakat geçen yıl bir müşterisinin 12.000 TL’lik siparişini faturasız aldığında vergi denetiminde yakalandı.

Ahmet’in anlattığı şu cümle çok şey söylüyor:

> “O gün, fatura kesmemenin sadece vergi değil, güven meselesi olduğunu anladım.”

Artık tüm ödemelerini POS cihazı veya banka havalesiyle alıyor. İlk başta alışamadı ama şimdi veriler elinin altında, gelirini takip edebiliyor. İşin ilginci, düzenli belgeleyen biri olduğu için daha çok müşteri kazandı. Çünkü insanlar “kayıtlı iş yapan” esnafa güveniyor.

Rakamlar Ne Diyor? Kayıt Dışı Ekonominin Anatomisi

TÜİK ve OECD verilerine göre Türkiye’de kayıt dışı ekonomi oranı %30–32 bandında. Bu oran AB ortalamasının neredeyse iki katı. Maliye Bakanlığı’nın 2024 raporuna göre, tevsik uygulamalarıyla bu oranda her yıl ortalama %1,2’lik bir düşüş sağlanıyor.

Basitçe söyleyelim: tevsik, ekonomiye şeffaflık kazandırıyor.

- 2023’te banka üzerinden geçen ticari işlemler 1,8 trilyon TL’ye ulaştı.

- Aynı dönemde nakit işlemler %12 azaldı.

- Bu, vergi gelirlerine yaklaşık 48 milyar TL ek katkı demek.

Yani bu konu sadece muhasebecilerin değil, hepimizin geleceğini etkiliyor. Çünkü o vergi gelirleri yollar, okullar, hastaneler olarak bize dönüyor.

Erkeklerin Pratik, Kadınların Topluluk Odaklı Yaklaşımı

Forumda bu konuyu konuşurken iki farklı yaklaşımın öne çıktığını fark ettim:

Erkek forumdaşlarımız genellikle pratik düşünüyor: “Limit kaç TL, nasıl belgeleyelim, ne ceza var?” Onlar için mesele çözüm odaklı. İş yürüsün, ceza yemeyelim, sistem tıkır tıkır işlesin. Haklılar, çünkü pratiklik üretkenliğin omurgası.

Kadın forumdaşlarımız ise daha çok topluluk, etik ve adalet boyutunu vurguluyor: “Belgelemek sadece devlet için değil, kadın girişimciler için de koruyucu bir mekanizma.” Çünkü kayıtlı iş, kadın emeğinin görünür olmasını sağlıyor. Kadın kooperatifleri, mikro girişimler, e-ticaret yapan ev kadınları — hepsi tevsik sayesinde gelirini belgeleyip krediye ulaşabiliyor.

İşin güzel yanı, bu iki bakış birleşince sistem güçleniyor. Erkeklerin veri odaklı disipliniyle kadınların empatik vizyonu bir araya gelince ortaya sürdürülebilir bir ekonomi çıkıyor.

Gerçek Hayattan Başka Bir Kesit: E-Ticaretin Tevsik Gerçeği

Bir başka örnek: Zonguldaklı genç girişimci Elif, el yapımı sabunlar satıyor. Başta Instagram üzerinden satış yaparken hiçbir fatura kesmiyordu. “Zaten küçük çaplıyım,” diyordu. Ama 2024’te bir banka hesabına 200 bin TL’den fazla para girince MASAK uyarısı aldı.

O günden sonra şahıs şirketi kurdu, e-arşiv sistemine geçti. Şimdi tevsik zorunluluğu kapsamında düzenli gelir bildiriyor ve KOSGEB desteği almaya başladı. Onun cümlesi şu:

> “Önceden devletten korkardım, şimdi ortağım gibi hissediyorum.”

Bu hikâye aslında sistemin özünü anlatıyor: tevsik, cezadan ziyade kurumsallaşma kapısı.

Tevsik Zorunluluğunun Sosyal Etkileri

- Adil rekabet: Kayıt dışı çalışan biri, vergisini düzenli ödeyen esnafa haksız rekabet yaratıyor. Tevsik bunu azaltıyor.

- Kadın girişimciler için güçlenme: Belgeli gelir, mikro kredi ve devlet teşvikine erişim sağlıyor.

- Toplumda güven duygusu: Her işlem belgelendiğinde “karşı taraf beni kandırır mı” endişesi azalıyor.

Bilimsel olarak da bu kanıtlanmış durumda: Dünya Bankası’nın 2023 raporuna göre, şeffaf finansal sistemlerde bireyler arası güven düzeyi %22 daha yüksek.

Sonuç: Tevsik, Rakamdan Fazlası

Tevsik zorunluluğu, aslında toplumun kendiyle yaptığı bir dürüstlük anlaşması. Kağıt üstünde “belgelendirme” gibi görünse de, pratikte güveni, adaleti ve sürdürülebilir ekonomiyi temsil ediyor.

Bir yandan devletin vergi tabanını genişletiyor, diğer yandan küçük işletmelerin meşruiyetini güçlendiriyor.

Forum Tartışma Soruları:

- Sizce tevsik zorunluluğu küçük esnafı koruyor mu, yoksa bürokrasi mi yaratıyor?

- Kadın girişimciler için tevsik, güçlenmenin mi yoksa yükün mü bir parçası?

- Banka zorunluluğu, kayıt dışını azaltırken özgürlüğü kısıtlıyor mu?

- “Güven” kelimesi sizce bir ekonomide belgeyle mi, insan sözüyle mi inşa edilir?

Haydi forumdaşlar, siz de düşüncelerinizi yazın. Çünkü bazen bir belge, bir toplumun kendine olan güveninin en somut halidir.
 
Üst