JoKeR
Active member
Her okurun ve edebiyatçının etkilendiği ya da ilham aldığı bir müellif kesinlikle vardır. Betimlemesinden olay örgüsüne kullandığı sözlerden karakterlerine bir biçimde okurda bir iz bırakır. Müellif Süheyla Karaca Hanönü de geçtiğimiz ay, okuduğu yapıtlardan aklında kalanları yazdığı bir eser çıkardı. İsmi da Karaca Gözü.
bununla birlikte edebiyat öğretmeni olan Hanönü’nün kitabına ismini veren ise soyadı olmuş. Kendi penceresinden yazdığı kitapta kısa kısa ve birbiriyle benzerliklerine de atıf yaparak inceliyor Karaca Gözünde okuduğu yapıtları. Sıcak, akıcı ve yalın bir lisan kullanıyor yazılarında Süheyla Karaca Hanönü. Kitaptaki kısımların birçoğu daha evvel farklı mecralarda yayınlanmış olsa da yeni tenkitlerle kitap zenginleşiyor.
Kitabını, kitaplarla ilgili bir deneme olarak niteliyor Süheyla Karaca Hanönü. Yalnızca hikaye ve denemeleri değil, şiir kitaplarını da irdeliyor muharrir. Birinci kitabının niye bir kıssa kitabı değil de tenkit kitabı olduğunu ise muharrirlerin yazar olmadan evvel önemli bir okur olması gerektiğine bağlıyor. Muharrirlerin üslubunu okur olduğu periyot geliştirdiğini düşünen müellif, bu niçinle tenkit çeşidinde bir kitap yazdığını söz ediyor.
AVRUPA’NIN BİZE BAKIŞI
Kitap ortasında de edebiyatın hoşluklarına ve sağladığı dostluklara atıf yapan Hanönü, kitabı yazma sebebini de hoş bir şeyin duyurulması olarak görüyor ve bunu herkese duyurmayı gaye ediniyor. Kitapta bahis edinen muharrirlerin birçoklarının yaşıyor bulunmasına ise bilhassa dikkat edilmiş. Hanönü, kitabı yazma emelini da şu biçimde açıklıyor, “Okuyan kişiyi bahsetmiş olduğum kitabı almaya yöneltmek. Eline alsın ve desin ki ‘Gülşefdeli Yemeni kitabını alıp okumalıyız.’ Ya da ‘Emin Gürdamur diye bir muharrir var’ desin.”
Farklı mecmualarda tenkit, deneme ve hikayeleri çıkan müellif, yalnızca hikaye, roman değil şiir kitaplarını da ele alıyor kitabında. Birbirine bağladığı okumalarla muharrirlerin yapıtlarını de anlamlandırıyor. Hüseyin Su’da okuduğunu Nuri Pakdil’de manalandıran Hanönü, yalnızca kitapları değil, muharririn kitaba ait röportaj, söyleşi ve toplumsal medya paylaşımlarından da referanslar sunuyor.
Karaca Gözü ile okuma seyahatinde yüreğinde ve zihninde iz bırakan detaylara mercek tutuyor Süheyla Karaca Hanönü.
bununla birlikte edebiyat öğretmeni olan Hanönü’nün kitabına ismini veren ise soyadı olmuş. Kendi penceresinden yazdığı kitapta kısa kısa ve birbiriyle benzerliklerine de atıf yaparak inceliyor Karaca Gözünde okuduğu yapıtları. Sıcak, akıcı ve yalın bir lisan kullanıyor yazılarında Süheyla Karaca Hanönü. Kitaptaki kısımların birçoğu daha evvel farklı mecralarda yayınlanmış olsa da yeni tenkitlerle kitap zenginleşiyor.
Kitabını, kitaplarla ilgili bir deneme olarak niteliyor Süheyla Karaca Hanönü. Yalnızca hikaye ve denemeleri değil, şiir kitaplarını da irdeliyor muharrir. Birinci kitabının niye bir kıssa kitabı değil de tenkit kitabı olduğunu ise muharrirlerin yazar olmadan evvel önemli bir okur olması gerektiğine bağlıyor. Muharrirlerin üslubunu okur olduğu periyot geliştirdiğini düşünen müellif, bu niçinle tenkit çeşidinde bir kitap yazdığını söz ediyor.
AVRUPA’NIN BİZE BAKIŞI
Kitap ortasında de edebiyatın hoşluklarına ve sağladığı dostluklara atıf yapan Hanönü, kitabı yazma sebebini de hoş bir şeyin duyurulması olarak görüyor ve bunu herkese duyurmayı gaye ediniyor. Kitapta bahis edinen muharrirlerin birçoklarının yaşıyor bulunmasına ise bilhassa dikkat edilmiş. Hanönü, kitabı yazma emelini da şu biçimde açıklıyor, “Okuyan kişiyi bahsetmiş olduğum kitabı almaya yöneltmek. Eline alsın ve desin ki ‘Gülşefdeli Yemeni kitabını alıp okumalıyız.’ Ya da ‘Emin Gürdamur diye bir muharrir var’ desin.”
Farklı mecmualarda tenkit, deneme ve hikayeleri çıkan müellif, yalnızca hikaye, roman değil şiir kitaplarını da ele alıyor kitabında. Birbirine bağladığı okumalarla muharrirlerin yapıtlarını de anlamlandırıyor. Hüseyin Su’da okuduğunu Nuri Pakdil’de manalandıran Hanönü, yalnızca kitapları değil, muharririn kitaba ait röportaj, söyleşi ve toplumsal medya paylaşımlarından da referanslar sunuyor.
Karaca Gözü ile okuma seyahatinde yüreğinde ve zihninde iz bırakan detaylara mercek tutuyor Süheyla Karaca Hanönü.