Konya’da katlettiği yedi kişilik Dedeoğulları Ailesi’nin meskenine iki dolu şarjör, elli mermi, atışa hazır bir tabanca ve bir bidon akaryakıtla giden Murat Altun’un tabirinde, “Bu hadiselerden daha sonra akrabalarımız ve ailemin huzursuz olduğunu, uyumadıklarını gördüm. Barışı sağlamak istedim” dediği ortaya çıktı.
Katliamın yalandığı günün bilgilerinı bugünkü köşesinde aktaran gazeteci İsmail Saymaz, Altun’un sözündeki şu kelamlarını aktardı:
“Hepsine ateş ettim, neresi denk gelirse; yaşayan kimse kalmayınca akaryakıt bidonunu aldım…”
“Hepsine ateş ettim. Neresi denk gelirse… Evvel kimi vuracağımı gözetmedim. Kim gelirse vurdum. Birkaçının başına ateş ettim. Başkalarına ateş ederken, kızlardan biri konutun ardına kaçtı. Peşinden gittim. Duvarın kenarında gizlenmişti. Beni görür görmez saldırdı. Tetiğe bastım ancak mermi bitmişti. Tabanca patlamadı. Boş şarjörü cebime koydum. Dolusu cebimdeydi. Taktım. Hatırlamadığım sayıda ateş ettim ve bayan yere yığıldı. Meskenin önüne geldim. Kızlardan birinin kaçtığını gördüm. Konuta girdi. Peşinden gittim. Kapıyı kilitledi. Kapının yan tarafı cam olduğu için kıza iki el ateş ettim. Kız yere düştü. Camdan elimi içeri sokarak kapıyı açtım. Kıza ölmüş mü diye baktım. Hareketsizdi. Dışarı çıktım. Bayanlardan birisinin bahçede yattığı yerden ses çıkardığını duydum, canlı olduğunu anladım. Yüzüstü yatıyordu. Başına bir defa ateş ettim. Yaşayan kimse kalmayınca aracımın yanına vardım. Akaryakıt bidonunu aldım. Meskenin girişine vardım. Akaryakıt dökmeye başladım. Odalardaki eşyaların üzerine ve yere döktüm. Bidonu girişe attım. Cebimden çakmağı çıkarıp meskeni yaktım.”
Katliamın yalandığı günün bilgilerinı bugünkü köşesinde aktaran gazeteci İsmail Saymaz, Altun’un sözündeki şu kelamlarını aktardı:
“Hepsine ateş ettim, neresi denk gelirse; yaşayan kimse kalmayınca akaryakıt bidonunu aldım…”
“Hepsine ateş ettim. Neresi denk gelirse… Evvel kimi vuracağımı gözetmedim. Kim gelirse vurdum. Birkaçının başına ateş ettim. Başkalarına ateş ederken, kızlardan biri konutun ardına kaçtı. Peşinden gittim. Duvarın kenarında gizlenmişti. Beni görür görmez saldırdı. Tetiğe bastım ancak mermi bitmişti. Tabanca patlamadı. Boş şarjörü cebime koydum. Dolusu cebimdeydi. Taktım. Hatırlamadığım sayıda ateş ettim ve bayan yere yığıldı. Meskenin önüne geldim. Kızlardan birinin kaçtığını gördüm. Konuta girdi. Peşinden gittim. Kapıyı kilitledi. Kapının yan tarafı cam olduğu için kıza iki el ateş ettim. Kız yere düştü. Camdan elimi içeri sokarak kapıyı açtım. Kıza ölmüş mü diye baktım. Hareketsizdi. Dışarı çıktım. Bayanlardan birisinin bahçede yattığı yerden ses çıkardığını duydum, canlı olduğunu anladım. Yüzüstü yatıyordu. Başına bir defa ateş ettim. Yaşayan kimse kalmayınca aracımın yanına vardım. Akaryakıt bidonunu aldım. Meskenin girişine vardım. Akaryakıt dökmeye başladım. Odalardaki eşyaların üzerine ve yere döktüm. Bidonu girişe attım. Cebimden çakmağı çıkarıp meskeni yaktım.”
| Ne olmuştu? Merkez Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi’nde 30 Temmuz’da bir konutta 7 kişinin meyyit bulunduğu ihbarı üzerine bölgeye epeyce sayıda sıhhat ve polis takımı sevk edilmiş, meskene giren sıhhat grupları 7 kişinin de hayatını yitirdiğini belirlemişti. Olaya ait gözaltına alınan 14 şüpheliden 10’u tutuklanmış, cinayet zanlısı Mehmet Altun da 5 Ağustos’ta yakalanmış, sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı. İki aile içinde daha evvel yaşanan arbedede cezaevine gönderilen 2 zanlı hakkında da 7 Ekim’de tutuklama sonucu verilmiş, cinayetle ilgili tutuklu sayısı 13’e yükselmişti. |