Pandemiden en epeyce dallardan etkilenen ve olağanlaşma önlemlerinde de işlerini yapmakta zorlanan müzisyenler, duruma reaksiyon gösterdi. Müzisyen Umut Kızıllar, “Biz çocuklarımıza oyuncak olarak silah vermeyiz. Ben çocuğumu kemanla yetiştirmek isterken 1 buçuk yıldan beri bu biçimde bir ortamda konutuma para getiremiyorsam bu çocuğa nasıl örnek olabilirsin ki” tabirini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca Koronavirüs salgını devrinde çalışamayan müzisyenlere yapılacak 3 bin liralık takviye yerine yerlerinin açılmasını isteyen müzisyenler, yaşadıklarını anlattı.
ANKA’dan Dilan Kutlu’nun haberine göre, bas gitar çalan Fatih Veli Ölmez, en büyük kahırlarının kayıt dışı çalıştırılmak olduğunu söylerken, “Pandemi bizim yıllardır kanser olan hücrelerimize metastaz yaptırdı. Bizim emeklerimiz yok kararında. 40 yıldır müzisyenlik yapıyorum sigortalı fiyatım 67 gün. Arkadaşlarım sigortalı çalışıyor olsalardı kısa periyot fiyatı alacaklardı. 60 yıldır hiç bir iktidar sahne sanatkarlarını var olarak kabul etmedi. Daima yok saydılar. hiç bir yasal düzenleme yapılmadı. Bu yasakların tek niçini insanlara toplumsal bir ömür biçimi enjekte ediliyor. Muktedirlerden tek bir şey istiyorum. Sanatkarları toplumsal teminata kavuştursunlar. Bizim ölümlerimizi kullanıp magazin materyali yapmasınlar” dedi.
“Bir baba konutuna ekmek götüremezse intihar etmez mi”
Başşehir Müzisyenler Kültür ve Sanat Derneği Lideri Serkan Matoğlu pandemi periyodunda “üvey evlat muamelesi gördüklerini” belirterek şu biçimde konuştu:
“Yaklaşık 36 yıldan beri kanun çalmaya çalışıyorum. 7 yaşında kanunla tanıştım. Ceddimden gelen müzisyenlik var. 10 ay daha sonra takviye almaya başladık. 10 ay üvey evlat muamelesi gördük bu ülkede. Hükümet bir dayanak kredisi sağladı. Onu da ödeyemiyoruz ki çalışmıyoruz. 460 günden beri bir baba meskenine ekmek getiremezse intihar etmez mi? Müzisyenler duygusal insanlardır. Kendi çaldıkları melodilerde ağlayan insanlardır. Genç müzisyenlere tavsiyem müzisyenlik yapmayın diyeceğim fakat biz 8 yaşında başlıyoruz mecbur… Gebe olan anne karnında 7 aylık olduğu vakit meskende melodi çaldığın vakit kıpırdanma oluyor.”
“Çocuğumu silahla değil, kemanla yetiştirmek istiyorum”
Çocuklarına oyuncak olarak silah değil enstrümanlarını verdiklerini söyleyen müzisyen Umut Kızıllar ise şunları söylemiş oldu:
“Oğlum 8 yaşında ben oğluma oyuncak bir keman aldım. Biz çocuklarımıza oyuncak olarak silah vermeyiz. Baba, cet meskende ne çalıyorsa onu verirsin çocuk meskende onunla oynar. Ben çocuğumu kemanla yetiştirmek isterken 1 buçuk yıldan beri bu biçimde bir ortamda para kazanamıyorsam meskenime para getiremiyorsam bu çocuğa nasıl örnek olabilirsin ki. İçimden çocuğuma ders vermek içimden gelmiyor. niye? Ben açım ya. Biz iş istiyoruz. Kesimimizi açın. Devlet büyüklerimden rica ediyorum. İş alanımızı açsınlar saatimizi yükseltsinler. Biz oradan aslına bakarsan ekmeğimizi kazanıyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca Koronavirüs salgını devrinde çalışamayan müzisyenlere yapılacak 3 bin liralık takviye yerine yerlerinin açılmasını isteyen müzisyenler, yaşadıklarını anlattı.
ANKA’dan Dilan Kutlu’nun haberine göre, bas gitar çalan Fatih Veli Ölmez, en büyük kahırlarının kayıt dışı çalıştırılmak olduğunu söylerken, “Pandemi bizim yıllardır kanser olan hücrelerimize metastaz yaptırdı. Bizim emeklerimiz yok kararında. 40 yıldır müzisyenlik yapıyorum sigortalı fiyatım 67 gün. Arkadaşlarım sigortalı çalışıyor olsalardı kısa periyot fiyatı alacaklardı. 60 yıldır hiç bir iktidar sahne sanatkarlarını var olarak kabul etmedi. Daima yok saydılar. hiç bir yasal düzenleme yapılmadı. Bu yasakların tek niçini insanlara toplumsal bir ömür biçimi enjekte ediliyor. Muktedirlerden tek bir şey istiyorum. Sanatkarları toplumsal teminata kavuştursunlar. Bizim ölümlerimizi kullanıp magazin materyali yapmasınlar” dedi.
“Bir baba konutuna ekmek götüremezse intihar etmez mi”
Başşehir Müzisyenler Kültür ve Sanat Derneği Lideri Serkan Matoğlu pandemi periyodunda “üvey evlat muamelesi gördüklerini” belirterek şu biçimde konuştu:
“Yaklaşık 36 yıldan beri kanun çalmaya çalışıyorum. 7 yaşında kanunla tanıştım. Ceddimden gelen müzisyenlik var. 10 ay daha sonra takviye almaya başladık. 10 ay üvey evlat muamelesi gördük bu ülkede. Hükümet bir dayanak kredisi sağladı. Onu da ödeyemiyoruz ki çalışmıyoruz. 460 günden beri bir baba meskenine ekmek getiremezse intihar etmez mi? Müzisyenler duygusal insanlardır. Kendi çaldıkları melodilerde ağlayan insanlardır. Genç müzisyenlere tavsiyem müzisyenlik yapmayın diyeceğim fakat biz 8 yaşında başlıyoruz mecbur… Gebe olan anne karnında 7 aylık olduğu vakit meskende melodi çaldığın vakit kıpırdanma oluyor.”
“Çocuğumu silahla değil, kemanla yetiştirmek istiyorum”
Çocuklarına oyuncak olarak silah değil enstrümanlarını verdiklerini söyleyen müzisyen Umut Kızıllar ise şunları söylemiş oldu:
“Oğlum 8 yaşında ben oğluma oyuncak bir keman aldım. Biz çocuklarımıza oyuncak olarak silah vermeyiz. Baba, cet meskende ne çalıyorsa onu verirsin çocuk meskende onunla oynar. Ben çocuğumu kemanla yetiştirmek isterken 1 buçuk yıldan beri bu biçimde bir ortamda para kazanamıyorsam meskenime para getiremiyorsam bu çocuğa nasıl örnek olabilirsin ki. İçimden çocuğuma ders vermek içimden gelmiyor. niye? Ben açım ya. Biz iş istiyoruz. Kesimimizi açın. Devlet büyüklerimden rica ediyorum. İş alanımızı açsınlar saatimizi yükseltsinler. Biz oradan aslına bakarsan ekmeğimizi kazanıyoruz.”