Muharrirlerin yazma pişmanlığı

AirdropAvcisi

New member
Müelliflerin yazdığı romanların, öykülerin, kitapların ne zorluklarla ortaya çıktığını biliyor musunuz? Türk edebiyatının değerli birtakım isimleri yazdığı yapıtlardan daha sonra bir çok pişmanlık duymuşlar.

İşte o muharrirlerin pişmanlıkları ve niçinleri..

YAŞAR KEMAL

Edebiyatımızın usta kalemlerinde olan Yaşar Kemal denilince aklımıza çabucak İnce Memed romanı gelir. Yaşar Kemal anlatıyor…

“Keşke İnce Memed’i yazmasaydım” diyerek epey düşündüğünü söyleyen muharrir, “Bu romanı yazdığım için epeyce pişman oldum. olmasaydı başıma gelenlerin birden fazla yaşanmazdı.” diyor.



Büyük müellif Selim İleri de ” Bana bu satırları kim yazdırdı” diyerek yaşadığı pişmanlığı lisana getiyor.

“HER KİTAP PİŞMANLIKTIR”

Bu kelamlar onun; “Şüphesiz, her kitap, her yazı, giderek her cümle, her kelam pişmanlıktır, yayımlandıktan daha sonra, sizden diğerlerine açıldıktan daha sonra. Yazmak, birçok sefer, bu yüzden kalp ağrısıdır. Aşikar ettiğiniz, döne döne sadece size geri döner ve siz onun yabancısı olup çıkarsınız: Ben mi yazdım?.. Bu satırları ben mi yazdım.”



“KEŞKE DAHA ÇOK YAZSAYDIM”


Türk şiirinin usta kalemi Fazıl Hüsnü Dağlarca da yazma biçimine farklı bir açıdan bakıyor.

Dağlarca; “Keşke daha epey yazsaydım! Toplu şiirlerimde halkın devlet takviyesinden uzak kaldığını, devletin bu bahiste bir inceleme yapmadığını, bilhassa gecekondu semtlerinde önemli rakamsal bir araştırma yapmadığını daima düşünürüm; bu büyük bir eksikliktir.”



“POLEMİKLERE PİŞMANIM”


Muharrir Enis Batur da yaşadığı polemiklerden dolayı pişman.. Kendi ağzından dinleyelim..

“Keşke yazmasaydımcümlesini aklı başında her muharrir, her şair vakit zaman söylemelidir. Yazdıkları içinde pişmanlık duyacağı metinler olabileceği üzere her yazdığını da gün ışığına çıkarmamalıdır. Her müellif okur önüne çıkarttığı metinlerden, belirli bir vakit geçtikten daha sonra bütünüyle olmasa bile yarı yarıya pişmanlık duyabilir. Benim yazı serüveninde bunun örnekleri var. Yeniye dair yazdıklarımda bir vicdan azabı duyuyorum. Gazetelere, mecmualara yazdığım yazılar örneğin. Zira bunlar mecburiyet karşısında yazılmış muhakkak bir dönemi olan yazılar. Edebiyatın daha özüne inebilirdim, bunu kaçırmışım dediğim yazılardan pişmanlık duyarım. Bir de geçmişte yaşadığım birtakım polemiklerden dolayı, pişmanım.”

Ergül Tosun

Kitap sayfası için irtibat:

[email protected]
 
Üst