Gazeteci Nevşin Mengü, İran’daki su hareketleriyle ilgili İran uzmanları Arif Keskin ve Taha Kermani’nin görüşlerini aktardı.
Mengü, Yetkinreport’da kaleme aldığı “İran muhalefeti fon almış olabilir mi?” başlıklı yazısında, daha evvel bölgede çalışmış olan Taha Kermani’nin, “Bölgede kaç mesken gördüm; bahçesinden petrol çıkıyor, meskeninde doğalgaz teması yok” söylemiş olduğini aktardı. Arif Keskin’in de bölgenin etnik yapısı niçiniyle bilerek geri bırakıldığının altını çizdiğini belirten Mengü, “Gösteriler Huzistan’la sonlu kalmadı Azerbaycan eyaletinde de halk sokağa döküldü. Huzistan’daki Araplara İranlı Türklerden takviye geldi. Arif Keskin diyor ki bu hayli kritik bir kırılma noktası. Birinci kere bölgesel olarak başlamış bir isyanın yayıldığını, hatta yurt haricindeki İran muhalefeti ve entelijensiyasından dayanak aldığını görüyoruz” sözlerini kullandı.
“Yurt haricindeki entelijensiyaya bizim de alışmamız gerekecek diye not düşüp devam ediyorum” diyen Mengü, şunları kaydetti:
“İran’ın yurt haricindeki muhalefeti kıymetli. 1979dan beri ülkeyi yöneten baskıcı rejim, kaçabilen her insanın kaçmasına niye oluyor. Rejimin kendi ögeleri bile, fırsatını bulunca kaçmayı yeğliyor, İran’da yaşamak güç zorun da ötesinde tehlikeli.”
Taha Kermani’nin Tebriz’de atılan, “Azatlık, Adalet, Ulusal Hükümet…” sloganına dikkati çektiğini ve bu sloganın 1945 yılına işaret ettiğini belirten Mengü, devamında şunları tabir etti:
“Eylemlerin etnikçi boyutu var, o denli görünüyor. Çünkü rejim etnikçi bir siyaset güdüyor. Lakin genel olarak sistemin inanılmaz bir ahbap çavuş sistemini besliyor olması, genel olarak ülkenin neresinden tutsan sapır sapır dökülüyor olması, şikayeti farklı olanları yakınlaştırıyor. İran’da olan biteni Türkiye’den “ABD düğmeye bastı” diye yorumlamak moda. Çoklukla bu tıp yorumlar daha da epey beğeniliyor. Herbiçimde hareketçilerin fon aldığı falan da tez edilir yakında. Ancak gerçekler komplo teorilerinden her vakit kuvvetlidür.”
Yazının tamamını okumak için .
Mengü, Yetkinreport’da kaleme aldığı “İran muhalefeti fon almış olabilir mi?” başlıklı yazısında, daha evvel bölgede çalışmış olan Taha Kermani’nin, “Bölgede kaç mesken gördüm; bahçesinden petrol çıkıyor, meskeninde doğalgaz teması yok” söylemiş olduğini aktardı. Arif Keskin’in de bölgenin etnik yapısı niçiniyle bilerek geri bırakıldığının altını çizdiğini belirten Mengü, “Gösteriler Huzistan’la sonlu kalmadı Azerbaycan eyaletinde de halk sokağa döküldü. Huzistan’daki Araplara İranlı Türklerden takviye geldi. Arif Keskin diyor ki bu hayli kritik bir kırılma noktası. Birinci kere bölgesel olarak başlamış bir isyanın yayıldığını, hatta yurt haricindeki İran muhalefeti ve entelijensiyasından dayanak aldığını görüyoruz” sözlerini kullandı.
“Yurt haricindeki entelijensiyaya bizim de alışmamız gerekecek diye not düşüp devam ediyorum” diyen Mengü, şunları kaydetti:
“İran’ın yurt haricindeki muhalefeti kıymetli. 1979dan beri ülkeyi yöneten baskıcı rejim, kaçabilen her insanın kaçmasına niye oluyor. Rejimin kendi ögeleri bile, fırsatını bulunca kaçmayı yeğliyor, İran’da yaşamak güç zorun da ötesinde tehlikeli.”
Taha Kermani’nin Tebriz’de atılan, “Azatlık, Adalet, Ulusal Hükümet…” sloganına dikkati çektiğini ve bu sloganın 1945 yılına işaret ettiğini belirten Mengü, devamında şunları tabir etti:
“Eylemlerin etnikçi boyutu var, o denli görünüyor. Çünkü rejim etnikçi bir siyaset güdüyor. Lakin genel olarak sistemin inanılmaz bir ahbap çavuş sistemini besliyor olması, genel olarak ülkenin neresinden tutsan sapır sapır dökülüyor olması, şikayeti farklı olanları yakınlaştırıyor. İran’da olan biteni Türkiye’den “ABD düğmeye bastı” diye yorumlamak moda. Çoklukla bu tıp yorumlar daha da epey beğeniliyor. Herbiçimde hareketçilerin fon aldığı falan da tez edilir yakında. Ancak gerçekler komplo teorilerinden her vakit kuvvetlidür.”
Yazının tamamını okumak için .