4 yıl 3 aydır tutuklu olan iş insanı, insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın birleştirilen Gezi-Çarşı davası kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına bugün devam edilecek. Kavala’nın bir daha duruşmaya katılmayacağı bildirildi. Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’ye, AİHM’in (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) Kavala sonucunı nasıl uygulayacağına ait mühlet verdiği 19 Ocak öncesinde yapılan duruşmada gözler mahkemeden tahliye sonucu çıkıp çıkmayacağına çevrildi.
Birleştirilen Seyahat Parkı ve Çarşı davalarında hükümeti devirmeye teşebbüs, casusluk ve örgüt yöneticiliği teziyle yargılanan Osman Kavala’nın içine düştüğü “yargı sarmalı” 18 Ekim 2017’de gözaltına alınmasıyla başladı. 1 Kasım 2017’de İstanbul’da tutuklanan Kavala, Seyahat parkı aksiyonları ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü üzerinden “hükümeti devirmeye teşebbüs” argümanıyla suçlandı. Tutuklama sonucunda 15 Temmuz’un kanıtı olarak Henri Barkey ile “irtibat” tezi gösterildi.
15 Temmuz’dan tahliye
Fakat savcılık, soruşturma devam ederken 11 Ekim 2019’da 15 Temmuz darbe teşebbüsü suçlamasından resen tahliye sonucu verdi. AİHM, Seyahat davasının sona yaklaştığı bir periyotta 10 Aralık 2019’da Kavala’nın tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ters buldu. Lakin mahkeme bu sonucu uygulamadı.
Gezi’den daha sonra ikili tutuklama
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihinde Seyahat davasında tüm kabahatlerden beraat sonucu verdi. Cezaevinden tahliye edilen Kavala, ring aracının içerisindeyken gözaltına alındı ve daha evvel tahliye edildiği 15 Temmuz darbe teşebbüsünden bir daha tutuklandı.
Kavala, cezaevindeyken 9 Mart 2020’de bu defa casusluk argümanıyla tutuklandı. Bu sonucun akabinde savcılık, 20 Mart 2020’de Kavala’nın darbe hatasından tahliyesini istedi. Hâkimlik, birebir gün tahliye sonucu verdi.
Kavala soruşturması sürecinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan İrfan Fidan evvel Yargıtay Üyesi, akabinde ise Anayasa Mahkemesi üyesi oldu. Casusluk iddianamesini hazırlayan başsavcı vekili Hasan Yılmaz ise Adalet Bakan Yardımcılığına getirildi.
Kavala hakkında casusluk kabahatinden hazırlanan iddianamede kanıt olarak bir daha Henri Barkey ile içeriği belirli olmayan üç görüşme, tıpkı bölgeden telefon sinyali verme ve Beyoğlu’nda bir restoranda konuşma argümanı oldu. Anayasa Mahkemesi ise Kavala’nın yaptığı iki başka müracaatta hak ihlali olmadığı istikametinde karar verdi.
Beraatle sonuçlanan Seyahat ve Çarşı davalarında verilen bozma sonucunın akabinde her iki dava, Kavala’nın tutuklu olduğu casusluk davasıyla birleştirildi.
Osman Kavala’nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına bugün devam edilecek. Kavala, protesto gayesiyle duruşmalara katılmıyor.
Avrupa Kurulu’nun icra organı olan Bakanlar Komitesi, Aralık ayı başında Osman Kavala hakkındaki AİHM sonucuna uymadığı sebebi öne sürülerek Türkiye’ye karşı “ihlal prosedürü” başlatacağı tarafında bir orta karar almıştı. Karar kapsamında Komite, Türkiye’ye AİHM’in Kavala sonucunı nasıl uygulayacağını belirtmesi için 19 Ocak’a kadar mühlet vermişti.
Alican Uludağ
© Deutsche Welle Türkçe
Birleştirilen Seyahat Parkı ve Çarşı davalarında hükümeti devirmeye teşebbüs, casusluk ve örgüt yöneticiliği teziyle yargılanan Osman Kavala’nın içine düştüğü “yargı sarmalı” 18 Ekim 2017’de gözaltına alınmasıyla başladı. 1 Kasım 2017’de İstanbul’da tutuklanan Kavala, Seyahat parkı aksiyonları ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü üzerinden “hükümeti devirmeye teşebbüs” argümanıyla suçlandı. Tutuklama sonucunda 15 Temmuz’un kanıtı olarak Henri Barkey ile “irtibat” tezi gösterildi.
15 Temmuz’dan tahliye
Fakat savcılık, soruşturma devam ederken 11 Ekim 2019’da 15 Temmuz darbe teşebbüsü suçlamasından resen tahliye sonucu verdi. AİHM, Seyahat davasının sona yaklaştığı bir periyotta 10 Aralık 2019’da Kavala’nın tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ters buldu. Lakin mahkeme bu sonucu uygulamadı.
Gezi’den daha sonra ikili tutuklama
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihinde Seyahat davasında tüm kabahatlerden beraat sonucu verdi. Cezaevinden tahliye edilen Kavala, ring aracının içerisindeyken gözaltına alındı ve daha evvel tahliye edildiği 15 Temmuz darbe teşebbüsünden bir daha tutuklandı.
Kavala, cezaevindeyken 9 Mart 2020’de bu defa casusluk argümanıyla tutuklandı. Bu sonucun akabinde savcılık, 20 Mart 2020’de Kavala’nın darbe hatasından tahliyesini istedi. Hâkimlik, birebir gün tahliye sonucu verdi.
Kavala soruşturması sürecinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan İrfan Fidan evvel Yargıtay Üyesi, akabinde ise Anayasa Mahkemesi üyesi oldu. Casusluk iddianamesini hazırlayan başsavcı vekili Hasan Yılmaz ise Adalet Bakan Yardımcılığına getirildi.
Kavala hakkında casusluk kabahatinden hazırlanan iddianamede kanıt olarak bir daha Henri Barkey ile içeriği belirli olmayan üç görüşme, tıpkı bölgeden telefon sinyali verme ve Beyoğlu’nda bir restoranda konuşma argümanı oldu. Anayasa Mahkemesi ise Kavala’nın yaptığı iki başka müracaatta hak ihlali olmadığı istikametinde karar verdi.
Beraatle sonuçlanan Seyahat ve Çarşı davalarında verilen bozma sonucunın akabinde her iki dava, Kavala’nın tutuklu olduğu casusluk davasıyla birleştirildi.
Osman Kavala’nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına bugün devam edilecek. Kavala, protesto gayesiyle duruşmalara katılmıyor.
Avrupa Kurulu’nun icra organı olan Bakanlar Komitesi, Aralık ayı başında Osman Kavala hakkındaki AİHM sonucuna uymadığı sebebi öne sürülerek Türkiye’ye karşı “ihlal prosedürü” başlatacağı tarafında bir orta karar almıştı. Karar kapsamında Komite, Türkiye’ye AİHM’in Kavala sonucunı nasıl uygulayacağını belirtmesi için 19 Ocak’a kadar mühlet vermişti.
Alican Uludağ
© Deutsche Welle Türkçe