JoKeR
Active member
Yazılı kültürün taşıyıcısı olan yayınevlerinin şu an en büyük kaygısı, gemiyi en az hasarla yürütme. Yayınların yarı yarıya azaltılması, epey satacağı düşünülen mamüllerin tercih edilmesi, yeniden baskılarda ise ince elenip sık dokunması alınan önlemlerden. Bu durumun sebep olacağı sorunların başında kalitenin düşmesi ve tanınan yayınlara yük verilmesi geliyor. Şu anda yayınevleri risk almak yerine, emin oldukları mevzu ve müelliflerin kitaplarını basmayı tercih ediyor.
Son vakit içinderda yayınevlerinin gündemini ve en hayli satan kitap biçimlerini araştırdığımızda karşımıza çıkan tablo da değişik. Konuştuğumuz birfazlaca yayınevi son vakit içinderın en epey satan kitaplarının psikoloji, manevi alanlar, aile içi bağlantı ve şahsi gelişim olduğunu doğruladı. Bunların başında Esra Ezmeci, Gülseren Budayıcıoğlu, Saliha Erdim üzere isimler geliyor. Pandeminin tesiriyle konuta kapanan beşerler, kendilerini geliştirmeyi, münasebetleri düzeltmeyi ve dört duvar içinde ortaya çıkan ruhsal sorunlarının üzerine gitmeyi tercih ediyor. Bunlarda pandemi sürecinde bir furya üzere televizyonları işgal eden psikoloji dizilerinin tesiri de var.
TARİH KİTAPLARININ TRENDİ BİTMEDİ
Tıpkı biçimde Süper Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul üzere dizilerle başlayan furya, tarihe olan ilgiyi artırmış, bu durum tarih kitaplarının satışına da olumlu yansımıştı. Tarih kitapları uzun vakittir belirli bir trend ve kendi akışında okuyucusunu bulmaya devam ediyor. Hatıratlar da niş tarih okuyucularının tercih ettiği bir çeşit olduğu için, yayın kataloglarında artan yerleri, bu ilginin orada da devam ettiğini gösteriyor. Polisiye romanlar ve çocuk kitapları da son vakit içinderın muhakkak bir çıkış yakalayan kitapları içinde.
BÖLÜMÜ GLOBAL FİRMALAR MI BELİRLEYECEK
Öte yandan okurun kitaba ulaşma mecrası değişti. Beşerler eskisi üzere kitapçılara gidip kitap almak yerine internetten alışveriş yapıyor. İnternet satış dünyasını da global firmalar regüle ettiği için, orada da önemli zahmetler var. Yüzde elli indirimlerle satış yapabilme gücüne sahip olan bu büyük firmalar, piyasayı ellerinde tutuyor. bir süre daha sonra bu sitelerin hangi kitabın yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verecek pozisyona yanlışsız gidildiği bir kısır döngü yaşanıyor. Bir tarafta fazlaca satma garantisi olduğu için tanınan müelliflerin yahut toplumsal medya fenomenlerinin kitaplarının yayınevleri tarafınca tercih edilmesi, başka tarafta ise global kitap satış firmalarının hangi kitabın basılacağına dair karar mercii pozisyonunda olması düşündürücü. Yayınevleri Kültür Bakanlığı’nın birinci eser dayanağıyla yılda bir yahut iki sefer yeni müelliflere yer verebilse de, bir müddet daha sonra standart bireyler ve standart hususlarla yayın dünyasının çoraklaşma tehlikesi var. Üzerinde çalışılan sabit fiyat yasası bölümü nefes aldırır mı, bunu da ilerleyen günlerde goreceğiz.
Son vakit içinderda yayınevlerinin gündemini ve en hayli satan kitap biçimlerini araştırdığımızda karşımıza çıkan tablo da değişik. Konuştuğumuz birfazlaca yayınevi son vakit içinderın en epey satan kitaplarının psikoloji, manevi alanlar, aile içi bağlantı ve şahsi gelişim olduğunu doğruladı. Bunların başında Esra Ezmeci, Gülseren Budayıcıoğlu, Saliha Erdim üzere isimler geliyor. Pandeminin tesiriyle konuta kapanan beşerler, kendilerini geliştirmeyi, münasebetleri düzeltmeyi ve dört duvar içinde ortaya çıkan ruhsal sorunlarının üzerine gitmeyi tercih ediyor. Bunlarda pandemi sürecinde bir furya üzere televizyonları işgal eden psikoloji dizilerinin tesiri de var.
TARİH KİTAPLARININ TRENDİ BİTMEDİ
Tıpkı biçimde Süper Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul üzere dizilerle başlayan furya, tarihe olan ilgiyi artırmış, bu durum tarih kitaplarının satışına da olumlu yansımıştı. Tarih kitapları uzun vakittir belirli bir trend ve kendi akışında okuyucusunu bulmaya devam ediyor. Hatıratlar da niş tarih okuyucularının tercih ettiği bir çeşit olduğu için, yayın kataloglarında artan yerleri, bu ilginin orada da devam ettiğini gösteriyor. Polisiye romanlar ve çocuk kitapları da son vakit içinderın muhakkak bir çıkış yakalayan kitapları içinde.
BÖLÜMÜ GLOBAL FİRMALAR MI BELİRLEYECEK
Öte yandan okurun kitaba ulaşma mecrası değişti. Beşerler eskisi üzere kitapçılara gidip kitap almak yerine internetten alışveriş yapıyor. İnternet satış dünyasını da global firmalar regüle ettiği için, orada da önemli zahmetler var. Yüzde elli indirimlerle satış yapabilme gücüne sahip olan bu büyük firmalar, piyasayı ellerinde tutuyor. bir süre daha sonra bu sitelerin hangi kitabın yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verecek pozisyona yanlışsız gidildiği bir kısır döngü yaşanıyor. Bir tarafta fazlaca satma garantisi olduğu için tanınan müelliflerin yahut toplumsal medya fenomenlerinin kitaplarının yayınevleri tarafınca tercih edilmesi, başka tarafta ise global kitap satış firmalarının hangi kitabın basılacağına dair karar mercii pozisyonunda olması düşündürücü. Yayınevleri Kültür Bakanlığı’nın birinci eser dayanağıyla yılda bir yahut iki sefer yeni müelliflere yer verebilse de, bir müddet daha sonra standart bireyler ve standart hususlarla yayın dünyasının çoraklaşma tehlikesi var. Üzerinde çalışılan sabit fiyat yasası bölümü nefes aldırır mı, bunu da ilerleyen günlerde goreceğiz.