Hürriyet muharriri Sedat Ergin, Almanya’daki seçimlerin akabinde Türkiye ile alakaların nasıl şekilleneceğini değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Ankara’nın gündeminde bu defa Berlin ile diyalog sıkıntısı var” diye yazdı.
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinde Almanya’nın rolünü özetleyen Ergin, “Önceki gün yapılan seçimlerde az bir farkla Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) birinci gelmiş olması ve bu partinin adayı Olaf Scholz’un beklenen bir koalisyonun başbakanlığı için daha şanslı pozisyonda bulunması, tüm üyelik sürecinde girilen olumsuz süreci tersyüz edebilme üzere bir potansiyel taşımıyor ne yazık ki” sözlerini kullandı.
Ergin devamında şunları kaydetti:
Geride kalan seçim kampanyasının dikkat cazip bir istikameti, Türkiye’nin tam üyeliği projesinin Alman partilerinin çoğunluğu açısından artık büyük ölçüde gündemden çıkmış olmasıdır. Örneğin bundan evvelki seçimde (2017) Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin değerini vurgulamayı ihmal etmeyen Toplumsal Demokratlar, bu defa seçim bildirgelerinde bu gayeden hiç kelam etmemeyi tercih etmiştir. Türkiye ile AB içinde diyaloğun değerine güçlü bir vurgu olsa da tam üyelik perspektifi yer almıyor toplumsal demokratların yeni vizyonunda.
Almanya’nın bundan daha sonraki başbakanı olması olası görülen Olaf Scholz da kampanya sırasında Türkiye kelam konusu olduğunda, iki ülke içinde özel bağlar, yakın bağlantılar ve demokrasi üzere temaları söylem etmiş bulunmasına karşılık, tam üyelik konusuna değinmekten uzak durmuştur. Kendisinin geçen hafta Hürriyet Avrupa’dan Ahmet Külahçı’ya mülakatı, bu bakımdan fikir vericidir. Anlaşılan bu mevzudan kelam etmenin seçmen tabanında oy kaybettireceği kaygısı, artık SPD’yi bile klâsik konumunu yenidenlamaktan alıkoyuyor.
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Almanya’da resmi süreksiz sonuçlara bakılırsa birinci parti olan SPD’nin adayı Olaf Scholz, koalisyonu kimlerle kuracağını deklare etti
Almanya seçimleri: Öne çıkan koalisyon senaryoları neler?
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinde Almanya’nın rolünü özetleyen Ergin, “Önceki gün yapılan seçimlerde az bir farkla Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) birinci gelmiş olması ve bu partinin adayı Olaf Scholz’un beklenen bir koalisyonun başbakanlığı için daha şanslı pozisyonda bulunması, tüm üyelik sürecinde girilen olumsuz süreci tersyüz edebilme üzere bir potansiyel taşımıyor ne yazık ki” sözlerini kullandı.
Ergin devamında şunları kaydetti:
Geride kalan seçim kampanyasının dikkat cazip bir istikameti, Türkiye’nin tam üyeliği projesinin Alman partilerinin çoğunluğu açısından artık büyük ölçüde gündemden çıkmış olmasıdır. Örneğin bundan evvelki seçimde (2017) Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin değerini vurgulamayı ihmal etmeyen Toplumsal Demokratlar, bu defa seçim bildirgelerinde bu gayeden hiç kelam etmemeyi tercih etmiştir. Türkiye ile AB içinde diyaloğun değerine güçlü bir vurgu olsa da tam üyelik perspektifi yer almıyor toplumsal demokratların yeni vizyonunda.
Almanya’nın bundan daha sonraki başbakanı olması olası görülen Olaf Scholz da kampanya sırasında Türkiye kelam konusu olduğunda, iki ülke içinde özel bağlar, yakın bağlantılar ve demokrasi üzere temaları söylem etmiş bulunmasına karşılık, tam üyelik konusuna değinmekten uzak durmuştur. Kendisinin geçen hafta Hürriyet Avrupa’dan Ahmet Külahçı’ya mülakatı, bu bakımdan fikir vericidir. Anlaşılan bu mevzudan kelam etmenin seçmen tabanında oy kaybettireceği kaygısı, artık SPD’yi bile klâsik konumunu yenidenlamaktan alıkoyuyor.
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Almanya’da resmi süreksiz sonuçlara bakılırsa birinci parti olan SPD’nin adayı Olaf Scholz, koalisyonu kimlerle kuracağını deklare etti
Almanya seçimleri: Öne çıkan koalisyon senaryoları neler?