JoKeR
Active member
Son periyotta yaşadığı his ve davranış değişikliklerinin akabinde geçirdiği nöbet daha sonrası Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen 53 yaşındaki 2 çocuk annesi Ajda Şengönüller Gürkanlar’ın yaşadığı his ve davranış değişikliklerine, beynindeki tümörün niye olduğu ortaya çıktı.
Baş tabanında, göz sonları ile hipofiz bezi yanına yerleşen tümör, Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar başkanlığındaki takım tarafınca gerçekleştirilen 8 saatlik operasyonla çıkarıldı. Operasyona bağlı görme kaybı ve koma riski yüksek olan Ajda Şengönüller Gürkanlar, hiç bir işlev kaybına maruz kalmaksızın sağlıklı bir biçimde taburcu edildi.
Beynin bedendeki yaşamsal işlevlerin yanı sıra kişinin duyularını, hislerini ve hafızasını da yönettiğini hatırlatan Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar, “Beyinde oluşan tümörler, bebir daha bası yapmaları niçiniyle, bulundukları yere bakılırsa fizikî anormalliklere niye olabilecekleri üzere his ve davranış değişikliklerine de niye olabilirler” dedi.
“Evde vakit geçirmekten hoşlanan biri iken, dışarıda olmayı tercih eder hale geldim”
8 saatlik bir operasyonla beynindeki tümörden kurtulan Ajda Şengönüller Gürkanlar, yakın vakte kadar olağan ömrüne devam ederken son periyotta his halinde ve davranışlarında büyük bir değişim yaşadığını söylüyor. Ajda Şengönüller Gürkanlar yaşadığı değişimi şu biçimde anlatıyor: “Kokuları tam olarak alamadığımı fark ettim. Kalbim fazlaca süratli atmaya, hayatım epeyce hareketli olmaya başlamıştı. Meskende vakit geçirmekten hoşlanan biri iken, dışarıda olmayı tercih eder hale geldim. Hiç olmadığım kadar hareketli ve olumluydum.”
Olağanda duygusal bir mizaca sahip olduğunu söyleyen Ajda Şengönüller Gürkanlar, enerjik hissettiği günlerin akabinde, his yoğunluğunda yakınları tarafınca fark edilir ölçüde artış olduğunu belirtiyor: “Çöküntü ve mutsuzluk yaşar üzereydim. Her şeye hayli çabuk kırılır hale geldim. İlerleyen yaşla gelen olgunluğa yordum. ondan sonrasında baş ağrılarım başladı.”
Yaşadığı değişimi uyku ve yemek tertibinin olmayışına bağlayan Şengönüller Gürkanlar, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne gelinceye kadar beyninde tümör olduğundan habersiz bir biçimde bu türlü yaşamaya devam ediyor.
Ajda Şengönüller Gürkanlar hastaneye geliş sürecini ise şu biçimde anlatıyor:
“Bir hafta sonu çocuklarla dışarıya çıktık. Yol kenarında durduk. Otomobilde çocuklara haydi selfie çekelim dedim. O anda hiç sevmediğim şeyleri yapmaya başladığımı fark ettim. Selfie çekerken kamera karşıyı gösteriyordu. Lakin otomobilin ön camını çektiğimi fark ettiğim anda donup kaldım. ondan sonrasında otomobille yola devam ettik. Arabayı ben kullanıyordum. Yolda polis denetimi vardı. Kızım polisle konuşurken istemsiz olarak 2 kere gaz pedalına bastım. Oğlum arabayı el frenini çekerek durdurabildi. Çocuklarım o anda donmuş üzere hareketsiz kaldığımı söylemiş olduler. Ben de kendimde halsizlik hissedince direksiyona kızım geçti. Çabucak hastaneye gittik. Orada büyük bir nöbet geçirdim.”
Mikrocerrahi formülle gerçekleştirilen ameliyatla sıhhatine kavuştu
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde ağır bakıma alınan Ajda Şengönüller Gürkanlar’a, gerçekleştirilen tetkikler kararı beyin tümörü teşhisi kondu. daha sonrasında ise ameliyat sonucu alındı. Beyin ve Hudut Cerrahisi Anabilim Kolu Lideri Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar başkanlığındaki takım tarafınca mikrocerrahi yolla ameliyat edilen hasta, 2 günlük ağır bakım ve 1 haftalık yataklı servis izleminin akabinde sıhhatle taburcu edildi.
8 saatlik operasyon daha sonrası patoloji kararı pak gelen hasta, tedavisinin ameliyat olduğunu öğrendiğinde hissettiklerini şöyleki anlatıyor; “Teşhis daha sonrası tedavi için ameliyat olmam gerektiği söylendiğinde kabullenmem güç oldu. Ailem ve hekimlerim uzun uğraşlar kararı beni ikna etmeyi başardı. Kabul etmemekte direnseydim tahminen de şuan hayatta değildim. Ailem için çaba ettim, savaştım. Hekimlerim yardımıyla bu savaşı kazandım. Buraya epey üzgün ve makûs bir biçimde geldim ancak bugün hayli memnun bir biçimde taburcu oluyorum.”
“En ufak yanılgı hastada görme kaybına, hormon bozukluklarına, hatta bitkisel hayatta kalmasına niye olabilirdi.”
Hastanın baş tabanında, pozisyon prestijiyle riskli bir bölgede yer alan 3,5cmx4cm büyüklüğündeki tümörün muvaffakiyet ile çıkarıldığını söyleyen Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar, “Göz hudutları ve hipofiz bezi yanına yerleşmiş tümörün çıkarılması sırasında yapılacak en ufak bir kusur, hastada görme kaybına ve hormon bozukluklarına niye olabilirdi. Sahip olduğumuz tecrübe ve hastanemizin teknolojik imkanları yardımıyla hastamızı sıhhatle taburcu ettik” tabirlerini kullandı.
bir daha doğdum
Geçirdiği ameliyatla bir daha doğduğunu söz eden Ajda Şengönüller Gürkanlar sıhhatine kavuşmanın verdiği memnunluğu, “Yakın Doğu Üniversitesi Hastahanesi’nin bütün tabiplerine, hemşirelerine, tüm ünitelerinde çalışan çalışanına gösterdikleri ilgiden dolayı fazlaca teşekkür ederim. Kıbrıs’ta bu biçimde bir hastane ve hekimlere sahip olmamız büyük baht. O kadar konforlu ve itimat veren bir ortam ki taburcu olabileceğim söylendiğinde bir süre daha kalmak istedim. Bu hayatta benim daha yapacaklarım ve ideallerim var. Biraz yorgun olmama karşın kendimi yeterli hissediyorum ve hayli mutluyum” kelamlarıyla hislerini tabir etti.
Baş tabanında, göz sonları ile hipofiz bezi yanına yerleşen tümör, Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar başkanlığındaki takım tarafınca gerçekleştirilen 8 saatlik operasyonla çıkarıldı. Operasyona bağlı görme kaybı ve koma riski yüksek olan Ajda Şengönüller Gürkanlar, hiç bir işlev kaybına maruz kalmaksızın sağlıklı bir biçimde taburcu edildi.
Beynin bedendeki yaşamsal işlevlerin yanı sıra kişinin duyularını, hislerini ve hafızasını da yönettiğini hatırlatan Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar, “Beyinde oluşan tümörler, bebir daha bası yapmaları niçiniyle, bulundukları yere bakılırsa fizikî anormalliklere niye olabilecekleri üzere his ve davranış değişikliklerine de niye olabilirler” dedi.
“Evde vakit geçirmekten hoşlanan biri iken, dışarıda olmayı tercih eder hale geldim”
8 saatlik bir operasyonla beynindeki tümörden kurtulan Ajda Şengönüller Gürkanlar, yakın vakte kadar olağan ömrüne devam ederken son periyotta his halinde ve davranışlarında büyük bir değişim yaşadığını söylüyor. Ajda Şengönüller Gürkanlar yaşadığı değişimi şu biçimde anlatıyor: “Kokuları tam olarak alamadığımı fark ettim. Kalbim fazlaca süratli atmaya, hayatım epeyce hareketli olmaya başlamıştı. Meskende vakit geçirmekten hoşlanan biri iken, dışarıda olmayı tercih eder hale geldim. Hiç olmadığım kadar hareketli ve olumluydum.”
Olağanda duygusal bir mizaca sahip olduğunu söyleyen Ajda Şengönüller Gürkanlar, enerjik hissettiği günlerin akabinde, his yoğunluğunda yakınları tarafınca fark edilir ölçüde artış olduğunu belirtiyor: “Çöküntü ve mutsuzluk yaşar üzereydim. Her şeye hayli çabuk kırılır hale geldim. İlerleyen yaşla gelen olgunluğa yordum. ondan sonrasında baş ağrılarım başladı.”
Yaşadığı değişimi uyku ve yemek tertibinin olmayışına bağlayan Şengönüller Gürkanlar, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne gelinceye kadar beyninde tümör olduğundan habersiz bir biçimde bu türlü yaşamaya devam ediyor.
Ajda Şengönüller Gürkanlar hastaneye geliş sürecini ise şu biçimde anlatıyor:
“Bir hafta sonu çocuklarla dışarıya çıktık. Yol kenarında durduk. Otomobilde çocuklara haydi selfie çekelim dedim. O anda hiç sevmediğim şeyleri yapmaya başladığımı fark ettim. Selfie çekerken kamera karşıyı gösteriyordu. Lakin otomobilin ön camını çektiğimi fark ettiğim anda donup kaldım. ondan sonrasında otomobille yola devam ettik. Arabayı ben kullanıyordum. Yolda polis denetimi vardı. Kızım polisle konuşurken istemsiz olarak 2 kere gaz pedalına bastım. Oğlum arabayı el frenini çekerek durdurabildi. Çocuklarım o anda donmuş üzere hareketsiz kaldığımı söylemiş olduler. Ben de kendimde halsizlik hissedince direksiyona kızım geçti. Çabucak hastaneye gittik. Orada büyük bir nöbet geçirdim.”
Mikrocerrahi formülle gerçekleştirilen ameliyatla sıhhatine kavuştu
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde ağır bakıma alınan Ajda Şengönüller Gürkanlar’a, gerçekleştirilen tetkikler kararı beyin tümörü teşhisi kondu. daha sonrasında ise ameliyat sonucu alındı. Beyin ve Hudut Cerrahisi Anabilim Kolu Lideri Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar başkanlığındaki takım tarafınca mikrocerrahi yolla ameliyat edilen hasta, 2 günlük ağır bakım ve 1 haftalık yataklı servis izleminin akabinde sıhhatle taburcu edildi.
8 saatlik operasyon daha sonrası patoloji kararı pak gelen hasta, tedavisinin ameliyat olduğunu öğrendiğinde hissettiklerini şöyleki anlatıyor; “Teşhis daha sonrası tedavi için ameliyat olmam gerektiği söylendiğinde kabullenmem güç oldu. Ailem ve hekimlerim uzun uğraşlar kararı beni ikna etmeyi başardı. Kabul etmemekte direnseydim tahminen de şuan hayatta değildim. Ailem için çaba ettim, savaştım. Hekimlerim yardımıyla bu savaşı kazandım. Buraya epey üzgün ve makûs bir biçimde geldim ancak bugün hayli memnun bir biçimde taburcu oluyorum.”
“En ufak yanılgı hastada görme kaybına, hormon bozukluklarına, hatta bitkisel hayatta kalmasına niye olabilirdi.”
Hastanın baş tabanında, pozisyon prestijiyle riskli bir bölgede yer alan 3,5cmx4cm büyüklüğündeki tümörün muvaffakiyet ile çıkarıldığını söyleyen Doç. Dr. Tabiat Gürkanlar, “Göz hudutları ve hipofiz bezi yanına yerleşmiş tümörün çıkarılması sırasında yapılacak en ufak bir kusur, hastada görme kaybına ve hormon bozukluklarına niye olabilirdi. Sahip olduğumuz tecrübe ve hastanemizin teknolojik imkanları yardımıyla hastamızı sıhhatle taburcu ettik” tabirlerini kullandı.
bir daha doğdum
Geçirdiği ameliyatla bir daha doğduğunu söz eden Ajda Şengönüller Gürkanlar sıhhatine kavuşmanın verdiği memnunluğu, “Yakın Doğu Üniversitesi Hastahanesi’nin bütün tabiplerine, hemşirelerine, tüm ünitelerinde çalışan çalışanına gösterdikleri ilgiden dolayı fazlaca teşekkür ederim. Kıbrıs’ta bu biçimde bir hastane ve hekimlere sahip olmamız büyük baht. O kadar konforlu ve itimat veren bir ortam ki taburcu olabileceğim söylendiğinde bir süre daha kalmak istedim. Bu hayatta benim daha yapacaklarım ve ideallerim var. Biraz yorgun olmama karşın kendimi yeterli hissediyorum ve hayli mutluyum” kelamlarıyla hislerini tabir etti.