JoKeR
Active member
Albayrak Kümesi tarafınca bir gelenek haline getirilen takvim projelerinin 8. sayısı için oluşturulan koleksiyon, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ndeki stantla sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Seçkin hattatların gelenek ve çağdaşı harmanlayarak hazırladığı çizgi yapıtları, Albayrak Kümesi 2022 takviminin yapraklarını süslüyor. 12 ayda toplam 12 sınır sanatkarının çalışmalarından oluşan takvimdeki eserler, “Ey iman edenler!” hitabıyla başlayan ayetleri bahis alıyor. Her sene farklı mevzuların seçildiği projede bu yıl Kur’an-ı Kerim’den “iman” ayetleri farklı bir bakış açısıyla hattatlar tarafınca büyük bir itinayla yazıldı.
Son 2-3 yıldır Tarz-ı Cedid klasik üslubuna bağlı dizaynlarla hazırlanan standın yapıtlarından hem basılı tıpkı vakitte dijital haliyle herkes faydalanabiliyor. Said Abuzeroğlu, Ali Toy, Ahmed Fâris Rızk, Davut Bektaş, Prof. Dr. Mehmet Memiş, Sami Naddah, Mehmed Özçay, Hakan Arslan, Abdurrahman Depeler, Ahmet Koçak, Osman Özçay ve Zeki Seyidoğlu isimlerinin yer aldığı standın dijital haline ketebe.org sitesinden ulaşılabilir. Stant, 7 Ocak tarihine kadar Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde ziyaretçilere açık olacak.
KUR’AN’A HİZMET EDEN SANAT
Albayrak Kümesi CEO’su Prof. Dr. Ömer Bolat, Albayrak Kümesi olarak bir gelenek haline getirdikleri Sınır Takvimi standı ile ilgili, “Hat sanatı Kur’an-ı Kerim’e hizmet eden bir sanattır. İslam medeniyetinin ayrılmaz bir kesimi olan bu hoş sanatımızı yaşatmayı ve geliştirmeyi, sınır sanatkarlarımızı da teşvik etmeyi gaye edinen bu proje, tam manasıyla amacına hizmet eden iyi bir iştir. Kutsal Kitabımızın iletilerini içeren çizgi yapıtlarının bu kutsal yerde, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde sergileniyor olması ayrıyeten bir mana söz ediyor” yorumunda bulundu.
Ne büyük bahtiyarlik
Sınır sanatkarı ve muharrir Prof. Uğur Derman, Ayasofya’daki sınır levhalarının tek parti periyodunda yerlerinden indirildiğini, 1949’da ise birtakım hayırseverlerin teşebbüsüyle yerlerine geri asıldığını anlatarak, “Nereden nereye geldik. Geçmiş senelerda bize Ayasofya’nın cami olmasından bahsedildiğinde kesinlikle ihtimal vermezdik bu biçimde bir şeye. Düşünemezdik. Allah müzeyi mescide çevirenlerden razı olsun. Biz de artık bu biçimde sınır ile ilgili bir stantta bulunabiliyoruz, ne büyük bahtiyarlık. Bunun için vesile olanlara teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum” sözünde bulundu.
Son 2-3 yıldır Tarz-ı Cedid klasik üslubuna bağlı dizaynlarla hazırlanan standın yapıtlarından hem basılı tıpkı vakitte dijital haliyle herkes faydalanabiliyor. Said Abuzeroğlu, Ali Toy, Ahmed Fâris Rızk, Davut Bektaş, Prof. Dr. Mehmet Memiş, Sami Naddah, Mehmed Özçay, Hakan Arslan, Abdurrahman Depeler, Ahmet Koçak, Osman Özçay ve Zeki Seyidoğlu isimlerinin yer aldığı standın dijital haline ketebe.org sitesinden ulaşılabilir. Stant, 7 Ocak tarihine kadar Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde ziyaretçilere açık olacak.
KUR’AN’A HİZMET EDEN SANAT
Albayrak Kümesi CEO’su Prof. Dr. Ömer Bolat, Albayrak Kümesi olarak bir gelenek haline getirdikleri Sınır Takvimi standı ile ilgili, “Hat sanatı Kur’an-ı Kerim’e hizmet eden bir sanattır. İslam medeniyetinin ayrılmaz bir kesimi olan bu hoş sanatımızı yaşatmayı ve geliştirmeyi, sınır sanatkarlarımızı da teşvik etmeyi gaye edinen bu proje, tam manasıyla amacına hizmet eden iyi bir iştir. Kutsal Kitabımızın iletilerini içeren çizgi yapıtlarının bu kutsal yerde, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde sergileniyor olması ayrıyeten bir mana söz ediyor” yorumunda bulundu.
Ne büyük bahtiyarlik
Sınır sanatkarı ve muharrir Prof. Uğur Derman, Ayasofya’daki sınır levhalarının tek parti periyodunda yerlerinden indirildiğini, 1949’da ise birtakım hayırseverlerin teşebbüsüyle yerlerine geri asıldığını anlatarak, “Nereden nereye geldik. Geçmiş senelerda bize Ayasofya’nın cami olmasından bahsedildiğinde kesinlikle ihtimal vermezdik bu biçimde bir şeye. Düşünemezdik. Allah müzeyi mescide çevirenlerden razı olsun. Biz de artık bu biçimde sınır ile ilgili bir stantta bulunabiliyoruz, ne büyük bahtiyarlık. Bunun için vesile olanlara teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum” sözünde bulundu.